Geri Dön

Anjiografi negatif spontan subaraknoid hemorajili hastaların retrospektif olarak incelenmesi

Retrospective analysis of patients with angiography negative spontaneous subarachnoid hemorrhage

  1. Tez No: 717281
  2. Yazar: KEMAL KANTARCI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YAVUZ ERDEM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

Amaç: Kanın bilgisayarlı beyin tomografisindeki (BBT) paternine göre perimezensefalik ve klasik olarak ikiye ayrılan anjiyografi negatif subaraknoid hemorajiler (ANSAH) genellikle benign bir alt tip olarak kabul edilmektedir. Etiyolojilerinin belirsizliği ve takipleriyle ilgili görüş birliği olmaması nedeniyle halen nöroşirürjiyenler açısından tartışmalı bir başlık olmaya devam etmektedir. Çalışmamızda kliniğimizce takip edilen ANSAH hastalarıyla ilgili verileri retrospektif olarak değerlendirip tecrübelerimizin paylaşılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2016 - Aralık 2020 tarihleri arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirürji Kliniği'nde takip ve tedavisi yapılan 210 spontan subaraknoid hemorajili (SAH) hasta retrospektif olarak taranmış ve çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan hastalar; kanama paternleri, yapılan anjiografi tetkikleri ve anjiografinin kanamanın hangi günlerinde yapıldığı, klinik derecelendirmeleri, risk skorları ve komplikasyonları açısından incelenmiştir. Bulgular: Kanama paternine göre skorlamalar değerlendirildiğinde Yaşargil skorlamasında her iki paternde de en yüksek oranda 2a, Hunt Hess'te de en çok“2”kategorisinde kümelenirken, Dünya Nöroşirurji Federasyonu Ölçeği (WFNS) skorlaması için yığılma en çok“1”kategorisinde olmuştur. Vasograde açısından yapılan değerlendirmede klasik paternde (%52,4)“yellow”, perimezensefalik paternde (%54,5)“green”kategorisine rastlanmıştır. Modifiye Fisher Skalasında klasik paternde en çok (%57,1) grade 4'te, perimezensefalik paternde en çok (%36,4) grade 3'te yığılma dikkat çekmektedir. Ayrıca Hijdra skoru açısından kanama paternlerinde bir farklılık görülmemiştir. Yatış süreleri ve Glasgow Outcome Scale (GOS) skorları değerlendirildiğinde anlamlı farklılık bulunmamıştır. Hastanede takibi yapılan hastalarda HS gelişme durumu klasik paternde perimezensefalik paterne göre daha yüksek idi. Nöbet geçirme durumları ise klasik paternde 2 vakada görülmüş; perimezensefalik paternde ise hiçbir vakada görülmemiştir; ancak bu SAFARI skoru ile istatistiki olarak ilişkilendirilmemiştir. İlk başvuruda en sık tercih edilen anjiografi tetkiki bilgisayarlı tomografi anjiografisi (BTA) olup, ikinci anjiografiler digital subtraksiyon anjiyografisi (DSA) ile yapılmıştır. Sonuç: Erken BT taramasındaki kanama paterni, ilk anjiyogramda patoloji saptanmayan subaraknoid kanamalı hastaların tedavisi için paha biçilmez bir kılavuzdur. Bununla beraber vasküler patoloji açısından klinik şüphe devam ettiğinde kontrol anjiografi için belli bir zaman beklenmeden sürekli şüphe içerisinde kalınarak en uygun anjiografi tetkiki ile yapılması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: Angiography-negative subarachnoid hemorrhages (ANSAH), which are divided into perimesencephalic and classical according to the pattern of blood on computerized tomography of the brain (BBT), are generally accepted as a benign subtype. It still remains a controversial topic for neurosurgeons due to the uncertainty of its etiology and the lack of consensus regarding its follow-up. In our study, it was aimed to retrospectively evaluate the data on ANSAH patients followed by our clinic and to share our experiences. Materials and Methods: Between January 2016 and December 2020, 210 patients with spontaneous subarachnoid hemorrhage (SAH) who were followed up and treated in Ankara Training and Research Hospital Neurosurgery Clinic were retrospectively screened and patients who met the inclusion criteria of the study; bleeding patterns, angiography examinations and the days on which angiography was performed were examined in terms of clinical ratings, risk scores and complications. Results: When the scores were evaluated according to the bleeding pattern, 2a was the highest in both patterns in Yaşargil scoring, and in the“2”category in Hunt Hess, while the agglomeration was in the“1”category for the World Federation of Neurosurgeons Scale (WFNS) scoring. In the evaluation made in terms of vasograde, a“yellow”category was found in the classical pattern (52.4%) and a“green”category in the perimesencephalic pattern (54.5%). In the Modified Fisher Scale, it is noteworthy that the classical pattern is mostly (57.1%) grade 4, and the perimesencephalic pattern is mostly grade 3 (36.4%). In addition, there was no difference in bleeding patterns in terms of Hijdra score. When the length of stay and GOS scores were evaluated, no significant difference was found. HS development status was higher in the classical pattern than in the perimesencephalic pattern in patients followed up in the hospital. Seizures were seen in 2 cases in the classical pattern; perimesencephalic pattern was not seen in any case; however, this was not statistically correlated with the SAFARI score. CTA was the most frequently preferred angiography examination at the first admission, and second angiographies were performed with DSA. Conclusion: The bleeding pattern on early CT scan is an invaluable guide for the management of patients with subarachnoid hemorrhage without pathology on the initial angiogram. However, when clinical suspicion in terms of vascular pathology persists, it should be done with the most appropriate angiography examination, without waiting for a certain time for control angiography.

Benzer Tezler

  1. Anjiografi negatif spontan subaraknoid kanamalar: Klinik seyir ve uzun dönem takip sonuçları

    Spontaneous subarachnoid hemorrhage and negative angiography: Clinical course and results of long-term follow-up

    ÖZGÜR BARIŞ ÇAPAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    NöroşirürjiAkdeniz Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SAİM KAZAN

  2. İntrakraniyal anevrizmaların saptanmasında ve karakterizasyonunda multidedektör BT anjiografinin rolü

    The role of multidetector CT angiography in determining and characterization of intracranial aneurysms

    MEHMET ÖZGÜR YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ÜMİT BELET

  3. Spontan subaraknoidal kanamaya yol açan willis poligonu anevrizmalarının tanısında spiral bilgisayarlı tomografik anjiografinin rolü

    The role of spiral computed tomography in the diagnosis of circle of willis aneurysms leading to subarachnoid hemorrhage

    NAZAN OKUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT OĞUZ

  4. Prematüre retinopatisi nedeni ile lazer fotokoagulasyon tedavisi uygulanan hastaların optik koherens tomografi anjiografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of patients WHO received laser photocoagulation therapy for retinopathy of prematurity using optical coherens tomography angiography

    SELİN DENİZ ORUÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göz HastalıklarıManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. HÜSEYİN MAYALI

  5. Perimezensefalik subaraknoid kanama ile intrakranial venöz varyasyon ilişkisinin değerlendirilmesi

    Beyin sapı çevresindeki toplar damar yapılarına ait olası vasyasyonların subaraknoid kanama ile olan ilişkisi

    ZEYNEL ERDEM SARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Radyoloji ve Nükleer TıpErciyes Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İZZET ÖKÇESİZ