Geri Dön

Bariyatrik cerrahinin obez hastalarda salusin-α, salusin-β ve adiponektin düzeyleri üzerine etkisinin araştırılması

Investigation of the effect of bariatric surgery on levels of salusin-α, salusin-β and adiponectin in obse patients

  1. Tez No: 717358
  2. Yazar: AYDIN DİNCER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. UĞUR DOĞAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Sleeve Gastrektomi, Salusin-α, Salusin-β, Adiponektin, Sleeve Gastrectomy, Salusin-α, Salusin-β, Adiponectin
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi​
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Cerrahi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 49

Özet

Amaç: Obezite ve buna bağlı komplikasyonlar günümüzde her geçen gün artmaktadır. Obezite tek başına bir hastalık olmakla birlikte tip 2 diabetes mellitus (T2DM), hipertansiyon (HT), hiperlipidemi, ateroskleroz, kardiyovasküler hastalıklar (KVH) gibi birçok kronik hastalığı ve bazı kanser türlerini de beraberinde meydana getirmektedir. Obezite cerrahisi hastalarda kilo kaybı sağlamasına ek olarak komorbid hastalıklarda ve bunlardan gelişen kardiyovasküler olayların oranında da azalma sağlamaktadır. Salusin-α ve salusin-β yeni keşfedilmiş olan kardiyovasküler hasar belirteçleridir. Hem salusin-α hem de salusin-β çok farklı görevlere sahip biyoaktif peptid hormonlar olup her ikisi de ateroskleroz patogenezi ve kan basıncının düzenlenmesinin sürdürülmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Bundan dolayı bu çalışmada obeziteyle birlikte gelişen kardiyovasküler hastalıklar ve obezite cerrahisi sonrası bunlardaki gerilemeyi gözlemlemek için salusin-α ve salusin-β peptid hormon seviyelerindeki değişimler değerlendirilmiştir. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza Ocak 2020 - Haziran 2020 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde morbit obezite tanısı almış, multidisipliner ekip tarafından değerlendirilerek bariatrik cerrahiye uygun bulunmuş, morbit obezite tanısı alarak, bariatrik cerrahi tedavi yapılmaya uygun bulunan, 18 - 65 yaş arasındaki hastalardan bilgilendirilmiş onam formunu okuyup çalışmaya katılmayı kabul eden, sleeve gastrektomi planlanan 30 hasta dahil edilmiştir. Çalışmaya katılmaya onay vermeyen, revizyon veya başka bariatrik prosedür planlanan, komplikasyon gelişen hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Ayrıca mental durum bozukluğu olan hastalar, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olan hastalar , yakın zamanda majör vasküler patoloji yaşamış hastalar ve malignite öyküsü olan hastalar çalışmadan çıkarılmıştır . Hastaların ameliyattan önce kiloları, boyları , yaşları , komorbid hastalıkları, bel çevresi, kol çevresi ve vücut kitle indeksleri ölçüldü. Excel dosyası şeklinde veriler kaydedildi. Aynı veriler postoperatif 6. ay ve 12. ayda da değerlendirilip kaydedildi. Hastalarda operasyon başarısını değerlendirmek için excess weight loss hesaplandı. Ameliyat sonrası Excess Weight Loss yüzdesi (EWL) şu şekilde hesaplandı: [(ilk VKİ - son VKİ)/(ilk VKİ - 25)]x100. Tüm hastaların EWL'si hesaplanıp kaydedildi. Bu hastalardan preoperatif , postoperatif 6.ve 12.aylarda kan serum salusin-α, salusin-β ve adiponektin seviyeleri ölçülerek istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Bu çalışmaya katılan hastalarda preoperatif , postoperatif 6.ve 12.aylarda kan serum salusin-α, salusin-β ve adiponektin seviyeleri ölçüldü. Her üç biyokimyasal belirteçte de preoperatif dönemle 6.ay arasında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş olmazken preoperatif dönemle 12.ay arasında istatiksel olarak anlamlı bir düşüş mevcuttu. Ayrıca her üç belirteçte de postoperatif 6. ve 12. ay arasında anlamlı istatistiksel anlamlı bir düşüş saptanmamıştır. Bu biyokimyasal belirteçlerin kendi aralarındaki ilişki değerlendirildiğinde ise salusin-α ve adiponektin seviyeleri arasında preoperatif dönemde, postoperatif 6. ve 12.ayda güçlü pozitif bir korelasyon bulunmuştur. Salusin-α ve salusin-β seviyeleri arasında yine aynı şekilde preoperatif dönemde, postoperatif 6. ve 12.ayda güçlü bir pozitif korelasyon mevcuttu. Salusin-β ve adiponektin arasında ise preoperatif dönemde pozitif bir korelasyon bulunmamışken postoperatif 6.ve 12.ay seviyeleri arasında pozitif bir korelasyon bulunmuştur. Ayrıca bu hastalar diyabetus mellitus varlığı, hipertansiyon varlığı ve excess weight loss>%65 olmasına göre gruplara ayrıldığında bu gruplar arasında salusin-α, salusin-β ve adiponektin değerleri arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuç: Sonuç olarak yaptığımız bu çalışmada sleeve gastrektomi yaptığımız bu hastalarda salusin-α, salusin-β ve adiponektin değerleri anlamlı bir seviyede düşüş göstermiştir. Bu belirteçler kendi aralarında da korele bir şekilde azalmaktadır. Bu belirteçler komorbid hastalıklarla artmaktadır. 1 yıllık sonuçlarında ise sleeve gastrektominin, kardiyovasküler hasar ve kalp hastalıkları üzerine olumlu bir etkisi olduğunu düşündürmektedir. Daha anlamlı sonuçlar elde etmek için daha çok hasta üzerinde ve daha uzun süreçte çalışma yapmanın faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: Obesity and its related complications are increasing day by day. Although obesity is a disease on its own, it also causes many chronic diseases such as type 2 diabetes mellitus (T2DM), hypertension (HT), hyperlipidemia, atherosclerosis, cardiovascular diseases (CVD) and some cancer types. In addition to providing weight loss in patients with bariatric surgery, it also reduces the rate of comorbid diseases and cardiovascular events. Salusin-α and salusin-β are newly discovered markers of cardiovascular damage. Both salusin-α and salusin-β are bioactive peptide hormones with very different functions, both of which play a very important role in the pathogenesis of atherosclerosis and maintaining the regulation of blood pressure. Therefore, in this study, changes in salusin-α and salusin-β peptide hormone levels were evaluated to observe the regression of cardiovascular diseases that develop with obesity and after bariatric surgery. Materials and methods: Our study was conducted between January 2020 and June 2020 in the Health Sciences University Antalya Training and Research Hospital General Surgery Clinic, diagnosed with morbid obesity, evaluated by a multidisciplinary team, and found suitable for bariatric surgery. 30 patients who were planned for sleeve gastrectomy, who read the informed consent form and agreed to participate in the study, were included. Patients who did not consent to participate in the study, who were planned for a revision or other bariatric procedure, and who developed complications were not included in the study. In addition, patients with mental status disorders, patients with alcohol and drug addiction, patients with recent major vascular pathology, and patients with a history of malignancy were excluded from the study. The patients' weight, height, age, comorbid diseases, waist circumference, arm circumference and body mass index were measured before the operation. The data was saved in the form of an Excel file. The same data were evaluated and recorded at the 6th and 12th months postoperatively. Excess weight loss was calculated to evaluate the success of the operation in patients. The percentage of Excess Weight Loss (EWL) after surgery was calculated as follows: [(initial BMI - final BMI)/(initial BMI - 25)]x100. EWL of all patients was calculated and recorded. Blood serum salusin-α, salusin-β and adiponectin levels were measured and statistically evaluated in these patients at preoperative, postoperative 6th and 12th months. Results: The blood serum salusin-α, salusin-β and adiponectin levels were measured preoperatively, at the 6th and 12th months postoperatively in the patients participating in this study. While there was no statistically significant decrease between the preoperative period and the 6th month in all three biochemical markers, there was a statistically significant decrease between the preoperative period and the 12th month. In addition, there was no statistically significant decrease in all three markers between the 6th and 12th months postoperatively. When the relationship between these biochemical markers was evaluated, a strong positive correlation was found between salusin-α and adiponectin levels in the preoperative period, and at the 6th and 12th months postoperatively. Similarly, there was a strong positive correlation between salusin-α and salusin-β levels in the preoperative period, at the 6th and 12th months postoperatively. While there was no positive correlation between salusin-β and adiponectin in the preoperative period, a positive correlation was found between the postoperative 6th and 12th month levels. In addition, when these patients were divided into groups according to the presence of diabetes mellitus, presence of hypertension and excess weight loss >65%, no significant difference was found between the salusin-α, salusin-β and adiponectin values ​​between these groups. Conclusion: In conclusion, in this study we performed, salusin-α, salusin-β and adiponectin values ​​decreased significantly in these patients who underwent sleeve gastrectomy. These markers also decrease in correlation with each other. These markers increase with comorbid diseases. The 1-year results suggest that sleeve gastrectomy has a positive effect on cardiovascular damage and heart diseases. We think that it would be beneficial to study on more patients and in a longer period in order to obtain more meaningful results.

Benzer Tezler

  1. Morbid obez hastalarda yapılan bariyatrik cerrahinin mir-195 ve plazma ghrelin düzeyleri üzerine etkisi

    The effect of bariatric surgery on MİR-195 and plasma ghrelin levels in morbidly obese patients

    AYŞEGÜL ÖZGENÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Biyokimyaİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA KORAY GÜMÜŞTAŞ

  2. Obez hastalarda bariyatrik cerrahinin brakiyal arter ultrasonografi ile değerlendirilen endotel fonksiyonlarına ve karotis intima media kalınlığına etkisi

    The effect of bariatric surgery on endothelial function and carotis intima-media thickness

    FARRUKH BAYRAMOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ÖZCAN

  3. Sleeve gastrektomi yapılan obez hastalarda oluşan kilo kaybı mekanizmasında enteroendokrin cevabına sprosin ve fibroblast growth factor 21 düzeyleriyle değerlendirilmesi ve tip 2 diabetes mellitus remisyonu ilişkisi

    Evaluation of enteroendocrin response byasprosin and fibroblast growth factor 21 levelsin the mechanism of weight loss occuring in obsepatients who performed sleeve gastrectomy andtype 2 diabetes mellitus remitis

    ALPER SEYDİCAN TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. UMUT RIZA GÜNDÜZ

  4. Evaluation and follow-up of cognitive function and reward bias in obesity, and their biopsychosocial determinants: A prospective study of obese patients before and after bariatric surgery

    Obezitede görülebilen duygusal düzenleme, bilişsel değişiklikler, dürtü kontrol sorunları, ödül sistemindeki bozuklukların bariyatrik- metabolik cerrahi öncesinde ve sonrasında değerlendirilmesi, izlenmesi ve ilişkili biyopsikososyal risk faktörlerinin belirlenmesi

    CANDAN YASEMİN YAZICIOĞLU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    PsikiyatriKoç Üniversitesi

    Nörobilim Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HALE YAPICI ESER

  5. Obezite cerrahisi geçiren hastalarda DNA tamiri ilişkili ıncrna-p5549 ekspresyonunun araştırılması

    Evaluation of dna repair-related incrna-p5549 expression in patients undergoing bariatric surgery

    EZGİ DOĞA YORAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genel CerrahiPamukkale Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUHAMMED RAŞİD AYKOTA