Geri Dön

Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda apneleri rem bağımlı olanlar ile diğerleri arasında rüya anksiyetesi düzeyi farklılığı

Dream anxiety level difference between patients with rem dependent obstructive sleep apnea syndrome and those who have non-rem dependent obstructive sleep apnea syndrome

  1. Tez No: 718762
  2. Yazar: ECE YAZLA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZERRİN PELİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Rüya, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu, Rüya Bunaltısı, REM Bağımlı Obstrüktif Uyku Apne Sendromu, Dream, Obstructive Sleep Apnea, Dream Anxiety, REM Dependent Sleep Apnea Syndrome
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

Giriş ve Amaç: Uykudaki zihinsel aktivitenin sözel bildirimleri kabul edilen rüyaların uykunun evrelerine özgün nitelikler taşıdıkları bulunmuştur. Uykunun yapısına ve bütünlüğüne zarar verenuyku bozukluklarının rüya bildirimlerinde dedeğişiklik oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmanın hedefi uykuda ortaya çıkan anormal solunum olaylarının REM evresinde daha baskın olarak gözlenmesinin, sıkıntı hissi oluşturan ve gündüz yaşantısını olumsuz etkileyen rüyalara etkisini araştırmaktır. Bu amaçla Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı almış hastalardan apneleri REM bağımlı olanları karma apneleri olanlar ile rüya bunaltısı düzeyi açısından karşılaştırdık. Aynı zamanda hastaları uyguladığımız çeşitli testler yardımıyla Obstrüktif Uyku Apne Sendromlularda en sık bozukluğu bildirilen bilişsel işlevler açısından değerlendirmeyi ve bilişsel işlevler ile rüya bunaltısı düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı planladık. Yöntem: Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi'nde yapılmış olan klinik değerlendirmeler ve polisomnografik tetkikler sonucunda AASM (American Academy of Sleep Medicine) kriterlerinegöre OUAS tanısı alan ve dışlama kriterlerini karşılamayan 70 hasta çalışmaya alındı. REM AHİ(Apne Hipopne İndeksi)'si non-REM AHİ'sinin en az iki katı olan ve non-REM AHİ'si 15'in altında olan hastalar REM bağımlı OUAS'lı kabul edildi. 70 hastanın 20'si REM bağımlı OUAS'lılar arasından seçildi. Geriye kalan 50 hasta karma apneliler arasından seçildi. Hastalar veri toplama formu, Van Rüya Bunaltısı ve Epworth Uykululuk ölçekleri, Stroop, İz Sürme, Üç Kelime Üç Şekil ve Sayı Dizisi Öğrenme testleri ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamıza 25-71 yaş aralığında; yaş ortalaması 49.04±11.67 yıl olan 21'i kadın, 49'u erkek toplam 70 OUAS'lı hasta alındı. REM bağımlı apneleri olan grubun yaş ortalamasının karma gruba göre yüksek olduğu gözlendi ancak bu yükseklik istatistiksel olarak yeterince anlamlı bulunmadı (t=2.04, p=0.051). REM bağımlı apneleri olan grupta kadınların, karma grupta ise erkeklerin ağırlıkta olduğu gözlendi. Cinsiyetler arasındaki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulundu (x2=8.33, p=0.004). Karma apneleri olan grubun boyun çevresi ölçümlerinin REM bağımlı olan gruba göre anlamlı olarak yüksek olduğu saptandı. (t=-2.39, p=0.02). Gruplar arasında rüya bunaltısı ölçeği puanları açısından anlamlı farklılık gözlenmedi (t=-0.91, p=0.36). Bilişsel işlevlerin değerlendirilmesi için uygulanmış olan testlerinin hiçbirinde gruplar arasında anlamlı farklılık gözlenmedi.REM evresinin toplam uyku süresine yüzde biçiminde oranının, REM bağımlı grupta karma gruba göre anlamlı olarak yüksek olduğu gözlendi (t=3.17, p=0.00). OUAS şiddetini belirleyen polisomnografi parametrelerinden uyanıklık indeksi (t=-4.95, p=0.00), apne hipopne indeksi (t=-4.24, p=0,00), ortalama apne uzunluğu (t=-2.58, p=0.01), oksijen desatürasyon indeksi (t=-4.36, p=0.00), periyodik bacak hareketleri indeksi (t=-2.92, p=0.00) ölçümlerinin karma grupta REM bağımlı gruba göre anlamlı yüksek olduğu saptandı.Rüya bunaltısı düzeyi ile diğer klinik özelliklerin ilişkisi araştırıldığında tüm OUAS'lılarda ve karma grupta hiçbir anlamlı ilişki varlığı saptanmadı. REM bağımlı grupta rüya bunaltısı ölçeği puanları ile üç kelime üç şekil testinin 15 dakika gecikmiş hatırlama bölümün şekil puanları (t=-0.53, p=0.01) ve ortalama apne uzunluğu ölçümleri (t=-0.45, p=0.04) arasında negatif, iz sürme testi süreleri (t=0.51, p=0.01) arasında pozitif yönlü ve orta dereceli ilişki varlığı saptandı. Sonuç: Uykuda anormal solunum olayları baskın olarak REM evresinde gözlenen grupta rüya bunaltısı düzeylerinin diğer OUAS'lılardan farklı olmadığı bulundu. REM bağımlı grupta bazı bilişsel işlevlerde bozulma ile rüya bunaltısı düzeylerinde artış ilişkili bulundu. Bu ilişki REM evresine özgü bazı nörofizyolojik mekanizmaların bilişsel işlevlerde ve rüyaların emosyonel içeriklerinde ortak rol oynuyor olmasından kaynaklanmış olabilir. Hasta sayısının az olması, hastaların DSM-IV kriterlerine göre tanı koyulabilecek düzeyde olmayan psikiyatrik semptomlarının ya da sorunlu kişilik özelliklerinin bulunma olasılığı gibi faktörler sonuçları etkilemiş olabilir. Bulgularımızın bu konuda yapılacak daha kapsamlı araştırmalar için katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: It is reported that the dreams considered as sleep mentation have some characters specific to sleep phases. Sleep disorders which can damage to the sleep structure and integrity are also thought to cause to some changes in dream reports. The aim of this study is to investigate the effect of the fact that disordered breathing cases arising during sleep are predominantly observed in REM phase to the dreams which cause to anxiety and have negative effects on daily life. For this purpose among the patients who have been diagnosed as obstructive sleep apnea we have compared the patients who have REM dependent apneas with those who have mixed apneas from the point of view of the dream anxiety level. We have also planned to study on the patients as to the cognitive functions which are reported as the most disordered ones among the patients with obstructive sleep apnea syndrome by means of some tests and to investigate the relationship between cognitive functions and dream anxiety level. Method: 70 patients who met AASM criteria for Obstructive Sleep Apnea Syndrome according to the results of clinical and polysomnographic inspections and evaluations made in the Department of Sleep Disorders in Erenköy Research and Training Hospital for Neuropsychiatry and did not meet any of the exclusion criterias. Those cases in which the ratio of AHI during REM sleep to AHI during NREM sleep was more then 2 and AHI during NREM was smaller than 15 were classified as REM dependent OSAS. 20 of the 70 patients were selected from those who had REM dependent OSAS. The other 50 patients were selected from those who had mixed apneas. Patients were assessed by Evaluation Questionnaire, Van Dream Anxiety and Epworth Scales, Stroop, Trail Making, Three Words & Three Shapes and Serial Digit Learning Tests. Findings: 70 OSAS patients including 21 women and 49 men aged between 25 and 71 with the average age of 49.04±11.67 participated in our study. The average age of REM dependent group was found slightly higher than that of the mixed group but the difference was not statistically significant enough (t=2.04, p=0.051). It was observed that women were dominant in the REM dependent group whereas men were dominant in the mixed group. This difference was found significant (x2=8.33, p=0.004). Measurements of neck circumferences in the mixed group were found significantly higher than those in the REM dependent group (t=-2.39, p=0.02). There was no significant difference between Dream Anxiety Scale scores of the groups (t=-0.91, p=0.36). In none of the tests carried out for evaluation of the cognitive functions, a significant difference between the scores of the groups was observed. The percentage of REM phase duration in total sleep time was found significantly higher in the REM dependent group than that in the mixed group (t=3.17, p=0.00). The scores of some polisomnographic parameters which are valuable for evaluating OSAS severity such as arousal index (t=-4.95, p=0.00), AHI (t=-4.24, p=0.00), mean apnea duration (t=-2.58, p=0.01), oxygen desaturation index (t=-4.36, p=0.00), periodic limb movement index (t=-2,92, p=0.00) were significantly higher in the mixed group than those in the REM dependent group. When the relationship between dream anxiety level and the other clinical features were analyzed, no significant difference was fixed in all OSAS patients and in the mixed group. In the REM dependent group the dream anxiety scale scores were found negatively and significantly related with the scores of 15 minutes delayed recall of shapes in Three Words & Three Shapes Test (t=-0.53, p=0.01) and mean apnea duration (t=-0.45, p=0.04), whereas the relationship between the dream anxiety scale scores and the Trail Making Test durations was determined as positive and in moderate level. (t=0.51, p=0.01). Conclusion:Dream anxiety levels of the patients who suffered disordered breathing predominantly observed in the REM phase of sleep were not found different from the other patients having OSAS. In the REM dependent group the increase in the dream anxiety levels was found significantly related with the disturbance of some cognitive functions. This relationship may be resulted from some neurophysiologic mechanizms specific to REM phase of sleep which play mutual role in both cognitive functions and emotional content of dreams. Some limiting factors such as the insufficient number of patients and the probability of existance of some psychiatric symptoms which are under diagnostic level and some troubled personality characteristics in the patients may affect the results. We believe that our findings will make contribution to more advanced researches about this issue in the future.

Benzer Tezler

  1. Obstruktif uyku apnesi hastalarında periyodik bacak hareketlerinin polisomnografik veriler ile değerlendirilmesi

    Evaluation of presence of periodic leg movements with polisomnographic data in patients with obstructive sleep apnea syndrome

    EMİNE SÜMEYYE AĞIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NörolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. VİLDAN ALTUNAYOĞLU ÇAKMAK

  2. Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda arteriyel stiffness indeksi ve 24 saatlik idrarda katekolamin yıkım ürünleri değerlendirilmesi

    Obstructive sleep apnea syndrome patients arterial stiffness index and 24 hours urinary catecholamine degradation product evaluation

    HATİCE İLA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPASLAN KEMAL TUZCU

  3. Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda kortizol düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of cortisol levels in patients with obstructive sleep apnea syndrom

    MEHMET GÜVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. ALPASLAN KEMAL TUZCU

  4. Obstruktif uyku apne sendromlu hastalarda kognitif durum, otonomik fonksiyon, depresyon ve metabolik sendromun araştırılması

    Investigation of cognitive status, autonomic function, metabolic syndrome and depression in patients with obstructive sleep apnea

    FATMA GER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NörolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ OSMAN ERDİNÇ

  5. Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda CPAP tedavisinin PROBNP ve kardiyak markırlar üzerine etkisi

    Effect of CPAP therapy on PROBNP and cardiac markers in patients with obstructive sleep apnea syndrome

    NİLÜFER ÇİFÇİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MERAL UYAR