Geri Dön

The principle of sufficient reason in the kalam tradition

Kelam geleneğinde yeterli sebep ilkesi

  1. Tez No: 728709
  2. Yazar: SAADEDDİN SAY
  3. Danışmanlar: DOÇ. ENİS DOKO
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İbn Haldun Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Kelam geleneğinin temel meseleleri hala tam olarak çalışılmış değil. Ontolojik bir ilke olarak Yeter Sebep İlkesi metafiziğin en tesirli ilkelerinden birisidir. İslami literatürdeki birçok felsefî tartışma bu ilkeyi işaret ediyor. Dahası, Kelamcılar bu ilkeden ulvî maksat addettikleri, Kur'an ve Sünnet'e uygun sağlam bir ilahiyat teorisi kurmak maksadı için çokça faydalanmışlardır. Bu çalışma, Kelam geleneğinin metafiziğini daha iyi anlamak amacıyla muhakkiklerin Yeter Sebep İlkesi'nin belli bir varyantını nasıl temellendirdiklerini ve kullandıklarını araştırıyor: Tereccüh bila müreccih batıldır. Çalışmadan maksat genel ama tam bir tablo çizmek. Bu sebeple, muhakkiklerin önemli eserleri incelendi ve farklı görüşlerin tartışmasındansa genel kabul gören görüşlerin açıklanması öncelikli oldu. Kelamcıların muhtemel savunmalarına bir giriş mahiyetinde çağdaş felsefî görüşlerle karşılaştırmalar yapıldı. Kelamcılar, realist olmayan bir doğruluk teorisi üzerinden, modalist bir modal teoriyi, modal temellere dayanmayan bir özcülüğe dayandırıyorlar. Bu metafizik temellere değinerek ilkenin öngördüğü açıklananlar ve açıklayanlar sınırlandı. Böylece, ilkenin kapsamlı bir varyantı ve bir nedensellik teorisi ortaya çıktı. Bu nedensellik teorisi iradî sebepliliği içeriyor: haricî sebepler olmadan karar veren, irade sahibi kâdir bir fâil. Bu bulgulardan nasıl faydalanıldığı ve metafizik meseleleri nasıl etkiledikleri açıklandı. Son olarak da bazı vecih olabilecek itirazlar tartışıldı. Sonuç olarak anlaşılan şu ki, Yeter Sebep İlkesi Kelam geleneğinde merkezî bir konuma sahip. Allah'ın varlığı için aslî deliller ve sıfatları hakkındaki genel hükümler bu ilkeye dayanıyor. İlkenin kısıtlanması keyfî değil, dikkatli modal incelemelere dayanıyor. Öne sürülen varyant ya modern görüşlerden üstün ya da en azından onlarla aynı kulvarda.

Özet (Çeviri)

Foundational ideas of the kalām tradition are still to be studied. The Principle of Sufficient Reason (PSR) as an ontological principle is one of the most potent principles for metaphysics. Many philosophical discussions in Islamic literature refer to this principle. Moreover, the mutakallims, for their divine goal of building a solid theology consistent with the Qurʾān and the Ḥadīṯ, utilize it extensively. To better understand the metaphysics of the overall kalām tradition, this study investigates how the muhaqqiqīn explained the foundations of a specific variant of the PSR and utilized it: Tarajjuḥ bilā murajjih bāṭil. The aim is a general but complete picture. Hence, primarily major works of the muhaqqiqīn are examined and clarification of an accepted view had priority over the conveyance of different opinions. Comparisons to the contemporary philosophical debates enabled us to see how a possible defense by the mutakallims would start. The mutakallims claim a type of modalism based on a nonmodal account of essentialism, and there is a nonrealist truth theory behind everything. After addressing these metaphysical foundations, the explananda and the explanantia were restricted. As a result, a well-rounded variant of the PSR led to a theory of causality. The causal theory introduced a voluntary type of causation: a willing powerful agent who decides without any external reason. The utilization of these findings and their effect on some metaphysical issues were explained. Finally, some supposedly eligible objections are discussed. The results show that the PSR is central to the kalām tradition. Main arguments for the existence of God and important maxims about the divine attributes are based on it. Restrictions on it are based on elaborations in the modal theory rather than pragmatic modifications. This variant of the PSR avoids the objections and is on par with contemporary solutions, if not better than them.

Benzer Tezler

  1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması: Türkiye örneği

    Implementation of judgments of the European Court of Human Rights: The Turkish example

    MUAMMER ÖZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AKİF EMRE ÖKTEM

  2. Uluslararası hukukta iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkileri

    The effects of climate change on the seas in international law

    UĞUR KAYNAKÇIOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AKİF EMRE ÖKTEM

  3. Milletlerarası ticari tahkimde grup şirketler doktrini çerçevesinde tahkim anlaşmasının üçüncü kişilere teşmili

    Extension of arbitration agreements to third parties pursuant to group of companies doctrine in international commercial arbitration

    HANDE BİNGÖL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BERK DEMİRKOL

  4. Su altı kültür mirasının korunması ve sunumuÇanakkale savaş alanları Tekke Koyu örneği

    Conservation and presentation of underwater cultural heritage Çanakkale battlefields example of Tekke Bay

    ERKİN YAŞAR ÇERİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YEGAN KAHYA SAYAR

  5. Türk ticari bankalarının örgüt yapıları ve Avrupa Birliğine geçiş süreci içerisindeki uyum çalışmaları

    Başlık çevirisi yok

    SERKANT GÖNCÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Mühendislik Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL HAKKI BİÇER