Basına göre Türkiye'de eğitim, kültür ve sosyal hayat (1990-1995)
According to the press, education, culture and social life in Turkey (1990-1995)
- Tez No: 729385
- Danışmanlar: PROF. DR. Ş. CAN ERDEM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Gazetecilik, Tarih, Education and Training, Journalism, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 184
Özet
1990 yılında 56 milyon nüfuslu Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakanı ise Yıldırım Akbulut'tur. 1993 yılında Turgut Özal'ın vefatı ile birlikte Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçilmiş ve görevini 2000 yılına kadar sürdürmüştür. 5 yıllık süreç içerisinde başbakan ve hükümetler sık sık değişmiştir. Anavatan Partisi'nden Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz, Doğru Yol ve Sosyaldemokrat Halkçı Partisi koalisyonundan Süleyman Demirel, Doğru Yol ve Sosyaldemokrat Halkçı Partisi koalisyonundan daha sonra sadece Doğru Yol partisinden ardından ise Doğru Yol ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden, Türkiye'nin ilk ve tek kadın başbakanı olan Tansu Çiller, Başbakanlık görevini icra etmiştir. 1990'ların ilk yarısında Türkiye'de eğitim sisteminde Okul Öncesi Eğitim'e, Milli Eğitim Şûralarında alınan kararlar ile verilen önemin artırılması planlanmış ve ilk defa Okul Öncesi Eğitim Haftası 1995 yılında kutlanmıştır. İlkokul ve Ortaöğretimde ise sınıf geçme sistemi, okutulan dersler, eğitim sisteminin tamamı; göreve yeni gelen her Milli Eğitim Bakanı ile birlikte değişmiş bu da eğitimde bir bütünlüğün sağlanamamasına; her sene yeni bir değişikliğin meydana gelmesine sebep olmuştur. Bu süreçte, Türkiye'nin sosyal hayatı ise oldukça hareketli geçmiştir. Sağlıkta ilk defa gelir oranı düşük vatandaşların, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için; Yeşil Kart verilmiş fakat sağlık hizmetlerinin kalitesi artırılamamıştır. Erzincan ve Dinar depremleri olmak üzere; yüksek oranda ölüme ve tahribata yol açan iki büyük deprem meydana gelmiş, Ümraniye Çöplüğü Patlaması ve Zonguldak Grizu Faciası gibi kazalarla sayısı giderek artan sel, çığ, heyelan gibi doğal afetlerle pek çok vatandaş hayatını kaybetmiştir. Kadınlar ise 90'ların ilk yarısında, 80'lerde başlayan yürüyüşlerine, protestolarına sokaklarda devam etmişler ve yarattıkları farkındalıklarla; kadınların, eşlerinden izin alarak çalışmasını sağlayan yasanın ve hayat kadınını öldürme suçunda kullanılan indirimin kalkmasını sağlamışlardır. Kültürel hayatta ise; sinema seyircisi yabancı filmleri izlemeye devam etmiş; Yeşilçam popülerliğini kaybetmiş, Kültür Bakanlığı tarafından verilen bütçe az da olsa yerli filmler çekilmeye devam edilmiştir. Tiyatroda ''Sanat'a Evet'' kampanyasıyla seyirci sayısının artırılması hedeflenmiş, Türkiye'nin ilk opera ve bale festivali olan ve günümüzde de hala devam eden Aspendos Festivali ilk defa 1994 yılında gerçekleştirilmiştir. En büyük değişiklik ise radyo ve televizyonda yaşanmış; TRT ile devlet tekelinde olan radyo ve televizyon, 1990 yılı itibariyle devlet tekelinden çıkmaya başlamıştır. Kurulan yeni ve TRT'ye göre daha eğlenceli, farklı programlar içeren bu kanallar, Türk halkının vazgeçemeyeceği bir eğlence anlayışı haline gelmiştir.
Özet (Çeviri)
In 1990, The population of Turkey was 56 473 035 people, the President was Turgut Özal, and the Prime Minister was Yıldırım Akbulut. Following the passing of Turgut Özal in 1993, Süleyman Demirel was elected president and continued his duty until 2000. Over the course of 5 years, the prime minister and governments have constantly changed. Yıldırım Akbulut and Mesut Yılmaz from Anavatan Partisi (Translates literally as Motherland Party), Süleyman Demirel from the coalition of Doğru Yol Partisi (Translates literally as True Path Party) and Sosyaldemokrat Halkçı Partisi (translates literally as Social Democratic People's Party) , then someone from the coalition of Doğru Yol Partisi and Sosyaldemokrat Halkçı Partisi, and after that someone from Doğru Yol Partisi alone, and right after that Tansu Çiller from the coalition of Doğru Yol Partisi and Cumhuriyet Halk Partisi (Republican People's Party), became the first and only female prime minister of Turkey. In the first half of the 1990s, National Education Councils planned to prioritize the Preschool Education in Turkish education system and the Preschool Education Week was celebrated for the first time in 1995. In primary and secondary education, the class passing system, the courses taught, and the entire education system have changed with each new Minister of National Education, which has led to the failure to achieve integrity in education and to a new change every year. In this process, Turkey's social life has been full of action. Health-wise, Green Card was put in practice in order for citizens with low income to benefit from health services. However, the quality of the health services could not be improved. Two deadly earthquakes occured in Erzincan and Dinar with a high rate of casualties and damage, and many citizens lost their lives due to increasing incidents like the Ümraniye-Hekimbaşi open dump accident and Zonguldak mine disaster along with natural disasters such as floods, avalanches and landslides. In the first half of 90's, women kept on their marches and protests on the streets that started in the 80's. They raised awareness and ensured the annulment of the law enables women to work only by obtaining their spouses' permission and the annulment of the remission of penalty for those who murder prostitutes. In cultural life; the cinema audience kept watching foreign movies; Yeşilçam (Turkish cinema) lost its popularity. Even the budget provided by the Ministry of Culture is considerably low, Turkish films kept being shot. With the“Sanata Evet”(Yes to Art) campaign in the theater, it was aimed to increase the number of theatergoers, and the Aspendos Festival, Turkey's first opera and ballet festival and still ongoing today, was held for the first time in 1994. The biggest change was experienced in radio and television sector. The channels TRT and VII which were monopolized by the government started to leave that state as of 1990. Newly launched channels, which have different programs that are more fun than the ones on TRT, have become an entertainment concept that the Turkish people cannot give up on.
Benzer Tezler
- Heimat lund gastland im spiegel der Migrantenliteratur-Anhand der susgewaehlten Autor-Inn-En-
Başlık çevirisi yok
ŞEREF ATEŞ
- Türkiye popüler müziğinin yeni alanı: Dijital kültür endüstrisi
The new space of popular music in Turkey: Digital culture industry
ONUR KARABİBER
Doktora
Türkçe
2023
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
PROF. SONGÜL KARAHASANOĞLU
- Алуу жана колдонуучулардынканааттануусун баалоо:бишкек шаарындаэмпирикалык изилдөө
E-devletin benimsenmesi ve kullanıcı memnuniyetinin değerlendirilmesi: Bişkek şehrinde ampirik bir araştırma
ACAR ŞARŞENKADIROVA
Yüksek Lisans
Kırgızca
2024
İşletmeKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AZAMAT MAKSÜDÜNOV