Obezitesi olan bireylerde diyastolik disfonksiyon prevalansı ve ilişkili risk faktörleri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 729958
- Danışmanlar: DOÇ. FERAY AKBAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Obezite, diyastolik disfonksiyon, kalp yetmezliği, Obesity, diastolic dysfunction, heart failure
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
Giriş ve amaç: Obezite başta kardiyometabolik komplikasyonlar olmak üzere pek çok patolojiye sebep olan, global prevalansı giderek artan, ciddi sağlık ilişkili ve ekonomik yükle sonuçlanan kronik bir hastalıktır. Obezite kardiyak morfoloji ve ventriküler fonksiyondaki değişikliklere yatkınlık yaratan hemodinamik değişiklikler yapabilir. Bunlar; artmış kalp debisini, sol ventrikül hipertrofisini ve her iki ventrikülün diyastolik ve sistolik fonksiyon bozukluğunu içerir. Sol ventriküler diyastolik disfonksiyonunun (LVDD), kalp yetmezliğinin erken bir preklinik bulgusu olduğu düşünülmektedir. Kalp yetmezliğinin yaygınlığı ve artmış morbidite ve mortalitesi göz önüne alındığında, kalp yetmezliği gelişimini geciktirmek veya önlemek için LVDD göstergesi olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi gerekir. Bu çalışmada; obezitesi olan hastalarda diyastolik disfonksiyon (DD) sıklığının belirlenmesi, DD'nin kardiyometabolik risk faktörleriyle ilişkisinin ve bu risk faktörlerinin farklı obezite düzeylerindeki etkisinin araştırılması ve obezitede olası DD varlığını taramanın önemine dikkat çekilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Obezite Polikliniğine 2010-2021 yılları arasında başvurup, dosya açılarak takip ve tedavi edilmiş hastaların verileri retrospektif olarak tarandı. Hastalar dahil etme ve dışlama kriterlerine uyan hastalardan rastgele olarak seçildi. Hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo, beden kitle indeksi (BKİ), bel çevresi (BÇ), HT ve DM varlığı, sigara kullanımı, sistolik ve diyastolik kan basıncı dökümante edildi. Laboratuvar tetkiklerine hastane veritabanından ulaşıldı ve yine hastaların ilk muayene tarihleri baz alınarak veriler kaydedildi. AKŞ, açlık insülini, HOMA-IR, HbAlc, total kolesterol, LDL, TG, HDL, ürik asid düzeyleri ve EKG ve EKO bulguları kaydedildi. Hastalar DD bulunan ve bulunmayan olarak sınıflandırılarak araştıma parametreleri karşılaştırıldı. Sonuçlar SPSS 23.0 istatistiksel analiz yöntemiyle değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya obezite polikliniğinden seçilen 254 hasta dahil edildi. Hastaların % 48.03 (n=122)' ünde diyastolik disfonksiyon saptandı. 3. Düzey obezite oranı DD olanlarda (%57.38, n=70) DD olmayanlara (%41.67, n=55) göre anlamlı (p0,05) farklılık saptanmadı. Sigara kullanımı, ürik asit ve HDL kolesterol düzeyinde ise tüm hasta grubunda, cinsiyet özelinde ve obezite düzeyleri ayrı ayrı ele alındığında DD olan ve olmayan hastalar arasında anlamlı (p>0,05) farklılık saptanmadı. Sonuç: Obezitede DD sıklığı artmıştır ve KVH risk belirteçleriyle ilişkilidir. DD henüz spesifik bir tedavisi bulunmayan sistolik fonksiyonları korunmuş kalp yetmezliğine ilerlemede ciddi rol oynar. Bu nedenle obezitesi olan bireylerde diyastolik disfonksiyonun erken belirlenmesi ve ilişkili risk faktörlerine yönelik önleyici tedbirlerin alınması obezite-ilişkili morbidite ve mortalitenin azaltılmasına katkı açısından büyük önem taşır.
Özet (Çeviri)
Objective: Obesity is a chronic disease that causes many pathologies, especially cardiometabolic complications, with an increasing global prevalence, resulting in serious health and economic burdens. Obesity may cause hemodynamic alterations that predispose to changes in cardiac morphology leading to ventricular dysfunction. These changes include increased cardiac output, left ventricular hypertrophy, diastolic and systolic dysfunction of both ventricles. Left ventricular diastolic dysfunction (LVDD) is thought to be an early preclinical manifestation of heart failure. Considering the high prevalence and significant morbidity and mortality of heart failure, it is necessary to identify risk factors that may be indicative of LVDD to delay/prevent the onset of heart failure. In this study, it was aimed to determine the frequency of diastolic dysfunction (DD) in patients with obesity, to investigate the relationship of DD with cardiometabolic risk factors and the effects of these risk factors on different obesity levels, and to draw attention to the importance of screening DD in obesity. Materials and methods: The data of 254 patients who were followed up and treated in the Obesity Outpatient Clinic at İstanbul Training and Research Hospital between 2010-2021 were retrospectively screened. Age, gender, height, weight, body mass index (BMI), waist circumference (WC), history of diabetes mellitus (DM) and hypertension (HT), smoking habit, systolic and diastolic blood pressure values were documented. Laboratory tests were obtained from the hospital database and the data were recorded based on the first examination dates of the patients. Fasting blood glucose, fasting insulin level, HbA1c, HOMA-IR, total cholesterol, triglyceride, HDL cholesterol, LDL cholesterol, serum uric acid values, electrocardiography and echocardiography findings were documented. The study parameters were compared by classifying the patients as those with and without DD. The results were evaluated by SPSS 23.0 statistical analysis method. Results: 254 patients selected from the obesity outpatient clinic according to inclusion and exclusion criteria were included in the study. Diastolic dysfunction was found in 48.03% (n=122) of the patients. Stage 3 obesity rate was found to be significantly higher (p0,05) was found in men. When smoking, uric acid and HDL cholesterol levels were considered in the whole patient group, both genders and all obesity levels, no significant difference was found between patients with and without DD (p>0.05). Conclusion: The frequency of DD is increased in obesity and it is associated with CVD risk markers. DD has a serious role in the progression to heart failure with preserved systolic functions, for which there is no specific treatment yet. Therefore, early detection of diastolic dysfunction in individuals with obesity is very important as it will allow to take preventive measures for associated risk factors and help to reduce obesity-related morbidity and mortality.
Benzer Tezler
- Yaygın ve viseral obezitenin genç normotansif bireylerde kardiyak fonksiyonlar üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
ABDULLAH SÖKMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
KardiyolojiSelçuk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. MEHMET TOKAÇ
- Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı ile aterojenik parametreler arasındaki ilişki
The relationship between nonalcoholic fatty liver disease and atherogenic parameters
MİRAY AYDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıErzincan Binali Yıldırım Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH ÖZÇİÇEK
- Normal kilolu obeziteli bireylerde osilometrik olarak ölçülen arteryal sertlik parametrelerinin değerlendirilmesi
Evaluation of osilometrically measured arterial stifness parameters in normal weight obesity
KENAN ÇAKMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT MERİÇ
- Sol ventrikül kitlesi ve diyastolik fonksiyona hipertansiyon ve obezitenin etkisi
The effects of obesity and hypertension on the left ventricular mass and diastolic function
ALİ ERYAVUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
KardiyolojiSelçuk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. H. HÜSEYİN TELLİ
- Primer hipertansif bireylerin antropometrik ölçümleri ile arteriyel sertlik parametreleri arasındaki ilişki
The relationship between anthropometric measurements and arterial stiffness parameters in essentially hypertensive patients
ALİ SELÇUK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGATAİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH BULUCU