Asemptomatik yenidoğanlarda konjenital kalp hastalığının nabız oksimetri yöntemi ile taranmasına perfüzyon indeksinin eklenmesinin etkisinin araştırılması
Investigation of the effect of adding perfusion index to the screening of congenital heart disease in asymptomatic newborns by pulse oximetry method
- Tez No: 733039
- Danışmanlar: PROF. DR. ABDULLAH KURT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Nabız oksimetrisi, perfüzyon indeksi, yenidoğan, konjenital kalp hastalıkları, pulse oximetry, perfusion index, newborn, congenital heart diseases
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Neonatoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
Asemptomatik yenidoğanlarda konjenital kalp hastalığının nabız oksimetri yöntemi ile taranmasına perfüzyon indeksinin eklenmesinin etkisinin araştırılması Giriş ve Amaç: Yenidoğanda konjenital kalp hastalığı (KKH) insidansı ortalama %0.8-1 dir. KKH hem antenatal hem postnatal teşhisinde zorluklar vardır. KKH ile doğanlar erken tanı sayesinde günümüzde başarılı ve erken düzeltme cerrahileri mümkündür. Bu sayede hem morbidite hem de mortaliteye katkı sağlanır. Ancak henüz KKH taraması için duyarlılığı ve seçiciliği yüksek bir yöntem bulunamamıştır. Çalışmamız KKH taraması için nabız oksimetre ile taramaya perfüzyon indeksi ekleyerek duyarlılığı ve seçiciliği artırmayı amaçlamıştır. Gereç ve yöntem: Bu retroprospektif çalışmaya, Ankara Şehir Hastanesi doğum sonrası anne yanında izlenen 32422 yenidoğan dahil edildi. Her bir bebeğin preduktal ve postduktal saturasyonu (SpO2) ve perfüzyon indeksi (Pİ) her iki yöntem ile ölçüldü. Pozitif tarama kriterleri postduktal oksijen satürasyonu (SpO2) %95'in altında olması, preduktal, postduktal SpO2 arasındaki fark %3'ten büyük fark olması veya Pİ değerinin 0.7'nin altında olması olarak tanımlandı. Doğrulanmış pozitif vakalara kesin tanı için ekokardiyografi (EKO) yapıldı. Verilerle uygun istatistiksel yöntemler kullanılarak, duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif prediktif değerler hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya dahiledilen 32422 yenidoğanın 16396'sı (%50.3) kız, 16026'sı (%49.4) erkekti. Yenidoğanların 30383'ü (%93.7) term, 2039'u (%16.3) pretermdi. Gebelik haftası 34 hafta ile 42 hafta arasında; ortalama 38.5 (± 1.39 SD) hafta idi. Olguların doğum ağırlığı 1830 gr ile 5000 gr arasında; ortalama 3259 (± 436.30 SD) gr olarak bulundu. Yenidoğanların preduktal SpO2 ortalama 97.75 (±1.68 SD), postduktal SpO2 ortalama 97.6 (±1.77 SD), preduktal Pİ ortalama 2.10 (±1.01 SD) olarak hesaplandı. Postduktal Pİ 2.0 (±0.98 SD) olarak hesaplandı. Tüm vakaların 283'ü nabız oksimetrisi taraması pozitif olarak değerlendirildi. EKO sonucuna göre 236'sında kardiyak patoloji saptandı. 47 kişide kardiyak patolojisi saptanmadı. 276 kişi ise Pİ taraması pozitif olarak belirlendi. EKO sonucuna göre 37'sinde kardiyak patoloji saptandı. 5'inde kardiyak patoloji saptanmadı. Nabız oksimetrisinin tek başına duyarlılığı %85.5, nabız oksimetrisi Pİ ile birlikte kullanılınca duyarlılık %94.2'ye çıkmaktadır. Nabız oksimetsisi için yanlış pozitifliğini %0.1, Pİ için yanlış pozitiflik %0.02 iki yöntem birlikte kullanımında yanlış pozitifliğini % 0.2 olarak hesaplanmıştır. Birlikte kullanımda yanlış pozitiflik yaklaşık 2 kat artışa neden olmaktadır. Nabız oksimetsisi için yanlış negatiflik %14.5, Pİ için yanlış negatiflik %86.6 iki yöntem birlikte kullanımında yanlış negatiflik %5.6'a gerilemektedir. 7 Kritik Konjenital Kalp Hastalığın (KKKH)'dan pulmoner atrezi vakası her iki yöntem ile ortak tespit edildi. Sadece Pİ taraması pozitif olan 1 aort koarktasyonu vakası vardı. Her iki yöntemin atlatığı 3 KKKH ise 1 hipoplastik sol kalp, 1 fallot tetralojisi, 1 aort koarktasyonu'dur. Sonuçlar: Sonuçlarımız nabız oksimetrisi ve perfüzyon indeksi ölçümünün KKH taramasında kullanılmasının faydalı olabileceğini ancak iki yöntemin birlikte kullanımasının farklı hasta gruplarını yakalamada daha başarılı olduğunu göstermektedir. Bu konuda büyük popülasyonlarda daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Özet (Çeviri)
Investigation of the effect of adding perfusion index to the screening of congenital heart disease in asymptomatic newborns by pulse oximetry method. Introduction and Aim: The incidence of congenital heart disease (CHD) in newborns is 0.8-1% on average. CHD has difficulties in both antenatal and postnatal diagnosis. Successful and early correction surgeries are possible today thanks to early diagnosis in those born with CHD. This contributes to both morbidity and mortality. However, a method with high sensitivity and selectivity for CHD screening has not been found yet. Our study aimed to increase sensitivity and specificity by adding perfusion index to pulse oximetry screening for CHD screening. Materials and methods: In this retroprospective study, 32422 newborns who were followed up with their mothers after delivery at Ankara City Hospital were included. Preductal and postductal saturation (SpO2) and perfusion index (PI) of each baby were measured by both methods. Positive screening criteria were defined as postductal oxygen saturation (SpO2) below 95%, difference between preductal and postductal SpO2 greater than 3%, or a PI value below 0.7. Confirmed positive cases underwent echocardiography for definitive diagnosis. Sensitivity, specificity, positive and negative predictive values were calculated using appropriate statistical methods with the data. Results: Of the 32422 newborns included in the study, 16396 (50.3%) were female and 16026 (49.4%) were male. 30383 (93.7%) of the newborns were term, 2039 (16.3%) were preterm. The gestational week was between 34 weeks and 42 weeks; mean 38.5 (± 1.39 SD) weeks. The birth weight of the cases was between 1830 g and 5000 g; The mean was 3259 (± 436.30 SD) gr. The mean preductal SpO2 of the newborns was 97.75 (±1.68 SD), the mean postductal SpO2 was 97.6 (±1.77 SD), the mean preductal PI was calculated as 2.10 (±1.01 SD). Postductal PI was calculated as 2.0 (±0.98 SD). Pulse oximetry scan was evaluated as positive in 283 of all cases. According to the ECO result, cardiac pathology was detected in 236 of them. No cardiac pathology was detected in 47 patients. 276 people were found to be positive for PI screening. According to the ECO result, cardiac pathology was detected in 37 of them. No cardiac pathology was detected in 5 of them. The sensitivity of pulse oximetry alone is 85.5%, and when pulse oximetry is used together with PI, the sensitivity increases to 94.2%. False positivity of 0.1% for pulse oximetry. False positivity for PI was calculated as 0.02%, false positivity was calculated as 0.2% when the two methods were used together. It causes an approximately 2-fold increase in false positives when used together. False negative 14.5% for pulse oximetry. False negativity for PI is 86.6%, and false negativity regresses to 5.6% when the two methods are used together. 7 pulmonary atresia cases from CCHD were detected jointly by both methods. Only PI diagnosed 1 Aortic Coarctation case. 3 CCHDs that both methods survive are 1 hypoplastic left heart, 1 tetralogy of fallot, 1 aortic coarctation. Conclusions: Our results show that the use of pulse oximetry and perfusion index measurement in congenital heart disease (CHD) screening may be beneficial, but the combined use of the two methods is more successful in catching different patient groups. More studies are needed on this subject in large populations.
Benzer Tezler
- Skrotal hiperpigmentastonu olan yenidoğan erkek bebeklerin konjenital adrenal hiperplazi riski yönünden taranması
Başlık çevirisi yok
SELEN GÜLER SELEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN FATİH MEHMET KIŞLAL
- Transplantasyon hastaları ve yenidoğanlarda cytomegalovirus (CMV) infeksiyonlarının tanısı
Cytomegalovirus infektions in transplantation pationts and nevvborn
PARİ SOHRABİ MOLLAYOUSEFİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Mikrobiyolojiİstanbul ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GÜLDEN YILMAZ
- Prenatal enfeksiyon şüpheli fetüslerde cytomegalovirus enfeksiyonlarının araştırılması
Investigation of cytomegalovirus infections in fetuses with suspected prenatal infection
EVRİM ÖZDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Mikrobiyolojiİstanbul ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAYRİYE KIRKOYUN UYSAL
- Sitomegalovirus enfeksiyonu tanısı alan bebeklerin işitme kaybıdurumlarının araştırılması
Investigation of hearing loss status in infants diagnosed withcytomegalovirus infection
ENES FURKAN BELDÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM MURAT HIRFANOĞLU
- Toksoplazmozda hastalığın farklı dönemlerine göre aktifleşen antijenler
Activated antigens according to the different periods of disease in toxoplasmosis
CANAN KIZILKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
MikrobiyolojiAnkara ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇİĞDEM GÜNGÖR