Geri Dön

Akne rozasea hastalarında serum interlökin-17 seviyesinin değerlendirilmesi ve kontrol grubu ile karşılaştırılması

Evaluation of serum interleukin 17 levels in acne rosacea patients and comparison with the control group

  1. Tez No: 733735
  2. Yazar: VOLKAN BURAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BENGÜ ÇEVİRGEN CEMİL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

Rozasea; sıklıkla yüzün sentrofasiyal bölgesini etkileyen remisyon ve alevlenmelerle giden kronik inflamatuar bir deri hastalığıdır. Patogenezi kesin olmamakla birlikte genetik, immun faktörler, nörovasküler disregülasyon, mikroorganizmalar ve çevresel faktörlerin patogenezde rol oynadığı düşünülmektedir. İnterlökin 17 (İL 17) başlıca CD4+T hücrelerinin alt tiplerinden olan T helper 17 (Th 17) tarafından üretilen proinflamatuar bir sitokindir. İL-17A‟nın nötrofil, lenfosit, makrofaj, fibroblast, keratinosit, epitelyal hücre, endotelyal hücre, dendritik hücre olmak üzere birçok hücre tipi üzerinde etkisi bulunmaktadır. İnterlökin 17 (İL-17); otoimmün, inflamatuar ve bakteriyel hastalıkların patogenezinde rol oynayabilen bir sitokindir. İnterlökin 17 (İL-17) birçok inflamatuar deri hastalığında serum ve deride artış göstermiş olup, hastalık patogenezinde önemli rol oynamıştır. İnterlökin 17‟nin rozasea hastalarının derisi ve serumunda artmış olarak gösterildiği birkaç çalışma mevcut olup etyopatogenezindeki rolü henüz aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada interlökin 17'nin rozasea etyopatogenezindeki rolü, hastalık şiddeti ile ilişkisi ve ro-zaseanın klinik alt tiplerinde serum interlökin 17 seviyesinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem Dermatoloji polikliniğine başvuran, 78 Rozasea hastası ve 69 sağlıklı kontrol çalışmaya dahil edilerek, serum interlökin 17 seviyelerine bakıldı. Çalışmaya dahil edilen bireylerin demografik özellikleri, boy-kilo, VKİ, sigara kullanımı, Fitzpatrick deri fototipi, hasta grupta ise tetikleyici faktörler, başlangıç yaşı, hastalığın klinik alt tipi, hastalığın primer ve sekonder klinik özellikleri, hastalığın şiddeti, hastalık süresi, aile öyküsü, önceden aldığı tedaviler (son 1 ay hariç) ve eşlik eden sistemik hastalıklar kaydedildi. Bulgular Çalışmaya 78 Rozasea hastası ve 69 sağlıklı kontrol olmak üzere toplam 147 kişi dahil edildi. Hasta grubu 59 kadın 19 erkek, kontrol grubu ise 49 kadın ve 20 erkekten oluşmaktaydı. Hasta grubundaki bireylerin serum interlökin-17 düzeyi ortalama 25,41±4,94; kontrol grubundaki bireylerin serum interlökin-17 düzeyi ortalama 6,14±7,94 idi. Gruplara göre serum interlökin-17 değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edildi (p=0,000). Hastalar son 1 ay hariç önceki tedavi durumlarına göre değerlendirildiğinde serum interlökin 17 düzeyleri açısından anlamlı farklılık tespit edildi (p=0,000). Serum interlökin 17 seviyeleri ile hastalık şiddeti arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktu (p>0,05). Sonuç Çalışmamızın sonuçlarına göre rozasealı hastalarda interlökin 17 patogenezde rol oynayan bir sitokin olabilir. Daha geniş serili prospektif çalışmalar ile desteklenmesi gerekliliği olmakla birlikte tedavi almış olan hastalarımızda gördüğümüz daha düşük IL-17 seviyeleri nedeniyle tedavi takibinde IL-17'nin kullanılabileceğini düşünmekteyiz. Kısa özet Serum interlökin 17 seviyeleri ölçülerek, rozasea etyopatogenezi ile ilişkisi olup olmadığı, hastalık klinik alt tipleri, hastalık şiddeti ile serum interlökin 17 seviyeleri arasındaki ilişki araştırıldı. Rozasea hastaları ve kontrol grubunda arasında serum interlökin 17 seviyeleri açısından anlamlı farklılık tespit edildi.

Özet (Çeviri)

Rosacea; It is a chronic inflammatory skin disease with remissions and exacerbations that often affects the centrofacial region of the face. Although its pathogenesis is not certain, it is thought that genetics, immune factors, neurovascular dysregulation, microorganisms and environmental factors play a role in the pathogenesis. Interleukin 17 (IL 17) is a proinflammatory cytokine primarily produced by T helper 17 (Th 17), one of the subtypes of CD4+ T cells. IL-17A has effects on many cell types, including neutrophils, lymphocytes, macrophages, fibroblasts, keratinocytes, epithelial cells, endothelial cells, and dendritic cells. Interleukin 17 (IL-17); It is a cytokine that may play a role in the pathogenesis of autoimmune, inflammatory and bacterial diseases. Interleukin 17 (IL-17) has increased in serum and skin in many inflammatory skin diseases and has played an important role in the pathogenesis of the disease. There are several studies in which interleukin 17 is shown to be increased in the skin and serum of rosacea patients, and its role in its etiopathogenesis has not yet been clarified. In this study, it was aimed to evaluate the role of interleukin 17 in the eti-opathogenesis of rosacea, its relationship with disease severity, and the level of serum interleukin 17 in clinical subtypes of rosacea. Materials And Methods 78 patients with rosacea and 69 healthy controls who applied to the dermatology outpatient clinic were included in the study, and serum interleukin 17 levels were measured. Demographic characteristics of the individuals included in the study; height-weight, BMI, smoking, Fitzpatrick skin phototype and in the patient group; triggering factors, age at onset of disease, clinical subtype of disease, primary and secondary clinical features of disease, severity of disease, duration of disease, family history, previous treatments (except for the last 1 month), accompanying systemic diseases were recorded. Results A total of 147 people, including 78 patients with Rosacea and 69 healthy controls, were included in the study. The patient group consisted of 59 females and 19 males, and the control group consisted of 49 females and 20 males. The mean serum interleukin-17 level of the individuals in the patient group was 25.41±4.94; The mean serum interleukin-17 level of the individuals in the control group was 6.14±7.94. A statistically significant difference was found between the groups in terms of serum interleukin-17 values (p=0.000). When the patients were evaluated according to their previous treatment status except for the last 1 month, a significant difference was found in terms of serum interleukin 17 levels (p=0.000). There was no statistically significant correlation between serum interleukin 17 levels and disea-se severity (p>0.05). Conclusion According to the results of our study, interleukin 17 may be a cytokine that plays a role in the pathogenesis in patients with rosacea. Although it needs to be supported by larger series of prospective studies, we think that IL-17 can be used in the follow-up of treatment because of the lower IL-17 levels we observed in our patients who received treatment. Overview By measuring the serum interleukin 17 level, its relationship with the eti-opathogenesis of rosacea, the relationship between the clinical subtypes of the disease, the severity of the disease and the serum interleukin 17 levels were investigated. A significant difference was found between rosacea patients and the control group in terms of serum interleukin 17 levels.

Benzer Tezler

  1. Akne rozasea hastalarında serum clusterin düzeyinin değerlendirilmesi ve hastalık şiddeti ile ilişkisi

    Evaluation of serum clusterin levels in acne rosacea patients and relationship with disease severity

    FARIDA RASULOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DermatolojiSağlık Bakanlığı

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BENGÜ ÇEVİRGEN CEMİL

  2. Akne rozasealı hastalarda serum endokan ve indolamin 2,3 dioksijenaz düzeyleri ve tanısal değeri

    Serum endokan and indoleamine 2,3 di̇oxygenase levels and diagnostic value in acne rosacea

    MERVE SENA DURMAZPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    BiyokimyaUludağ Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARZU YILMAZTEPE ORAL

  3. Akne vulgaris ve rozace hastalarında deri sebum, pH ve nem değerlerinin Demodex enfestasyonuna etkisi

    In patients with acne vulgaris and rozacea skin sebum, pH and moisture values Demodex enfestasyonuna effect

    NERGİZ TURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Dermatolojiİnönü Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YELDA KARINCAOĞLU

  4. Rinoplasti yapılan hastalarda postoperatif demodeks yoğunluğu ve kutanöz bulgular üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of postoperative demodex density and cutaneous findings in rhinoplasty patients

    HEDİYE EKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiSelçuk Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA TUNÇEZ AKYÜREK

  5. Akne rozasea ve pemfigus vulgaris hastalarında korneanın konfokal mikroskopi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of cornea by confocal microscopy in patients with acne rozasea and pemfigus vulgaris

    BEYZA YAVUZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göz HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERBİL SEVEN