Geri Dön

Bir psikiyatri kliniğine başvuran ve başvurmayan ergenlerin SCL-90-R ortalamalarının karşılaştırılması

A comparison of the SCL-90-R averages of adolescents who attended to a psychiatry clinic and who didn't

  1. Tez No: 735200
  2. Yazar: BUKET CİNEMRE
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. M. HALUK ÖZBAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Gençlik dönemi, bireyin biyolojik ve duygusal süreçlerindeki değişikliklerle başlayan, cinsel ve psikososyal olgunluğa doğru gelişmesi ile sürerek bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı belirlenmiş biz zaman diliminde sona eren kronolojik bir dönemdir (Özbay ve Öztürk, 1992) Ergenlik dönemiyle ilgili görüşlerin bir kısmı bu dönemin bir“fırtına ve stres”dönemi olduğunda birleşmektedir. Bazı yazarlar ise sadece azınlık sayılabilecek bir grup ergenin bu modelle tanımlanabileceğini ve bu ergenlerin de psikopatolojik sorunları olduğunu ileri sürmektedir. Ergenlik dönemi psikiyatrik bozukluklarla ilgili epidemiyolojik ve etyolojik çalışmalarda bu döneme özgü gelişimsel özelliklerin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altı çizilmektedir. Ayrıca, erişkinler için kullanılan tanı ölçütleri ve tedavi yöntemlerinin bu yaş grubunda kullanılmasın uygun olmayabileceği belirtilmektedir. Bu çalışmada bir psikiyatri kliniğine başvuran ergenlerin psikiyatrik belirtileri SCL-90-R ile taranmış ve başvurmayanların oluşturduğu kontrol grubundan farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda psikiyatri kliniğine başvurarak tanı alanlar, tanı almayanlar ve başvurmayanlar olmak üzere üç grup arasında SCL-90-R Alt ölçek ve Genel Belirti İndeksi ortalamaları karşılaştırılmıştır. Sonuçta gruplar arasında alt ölçeklerden alınan ortalamalar karşılaştırıldığında, fobik kaygı düzeyi psikiyatri kliniğine başvurarak tanı alan grupta diğer iki gruptan daha yüksektir. Bize gör bu bulgu genel ortalama her ne kadar tüm gruplarda düşük olsa da fobik kaygı alt ölçeğinin daha özgül tanısal bir boyuta sahip olduğunu göstermektedir.“Psikotizm”alt ölçek ortalaması psikiyatri kliniğine başvurarak tanı alan ve almayan gruplar arasında farklı değildir. Tanı alan grubun ortalaması psikiyatri kliniğine başvurmayan kontrol grubundan anlamlı düzeyde daha yüksektir. Ergenlik dönemine özgü düşünce yapısının psikopatolojiye yol açması da olasılıklar içindedir. Alt ölçek ortalamaları karşılaştırıldığında“somatizasyon”,“obsesif-kompulsif”,“kişilerarası duyarlılık”,“depresyon”,“k”aygı“, ”düşmanlık“ ”paranoid düşünce" ve GBİ ortalamaları tanı alsın ya da almasın psikiyatri kliniğine başvurmayan kontrol grubundan anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Bu bulgunun anlamı şudur: Ergenler psikiyatrik yardım almak için başvurduklarında bu gerçek bir sorunu yansıtmaktadır ve bir müdahale gerekmektedir. Aksi takdirde tedavinin erken bırakılması, prodrom belirtilerinin gözden kaçması gibi sakıncalar kaçınılmazdır. Araştırmanın bulguları psikiyatrik yardım ihtiyacının karşılanması için bir tanı alıp almamanın belirleyici olmaması gerektiğini düşündürmektedir. Ergenlere psikiyatrik hizmet verilirken bu dikkate alınmalı ve tedavi stratejileri buna göre belirlenmelidir.

Özet (Çeviri)

Adolescence is a chronological period that begins with the changes in the individual's biological and emotional processes, ends with the development of sexual and psychosocial maturity, and ends in the specified period where the individual gains independence and social productivity (Özbay & Öztürk, 1992). Some views about adolescence agree that it is a“storm and stress”period. Some authors argue that only a minority group of adolescents can be defined with this model and that these adolescents also have psychopathological problems. It is underlined that the developmental characteristics specific to this period should be considered in epidemiological and etiological studies on psychiatric disorders in adolescence. In addition, it is stated that the diagnostic criteria and treatment methods used for adults may not be suitable for this age group. In this study, psychiatric symptoms of adolescents who applied to a psychiatry clinic were screened with SCL-90-R and it was investigated whether they differed from the control group of those who did not apply. For this purpose, the mean SCL-90-R Subscale and General Symptom Index were compared between three groups: those who were diagnosed by applying to the psychiatry clinic, those who were not diagnosed, and those who did not apply. As a result, when the averages obtained from the subscales between the groups were compared, the phobic anxiety level was higher in the group diagnosed by applying to the psychiatry clinic than in the other two groups. In our opinion, this finding shows that although the overall mean was low in all groups, the phobic anxiety subscale has a more specific diagnostic dimension. The mean of the“Psychotism”subscale was not different between the groups who applied to the psychiatry clinic and those who did not. The mean of the diagnosed group was significantly higher than the control group who did not apply to the psychiatry clinic. It is also possible that the mentality specific to adolescence may lead to psychopathology. When the subscale mean scores were compared, the mean scores of“somatization”,“obsessive-compulsive”,“interpersonal sensitivity”,“depression”,“depression”,“hostility”,“paranoid thought,”and GPI were significantly higher than the control group who did not apply to the psychiatry clinic, regardless of whether they were diagnosed or not. This finding means that when adolescents seek psychiatric help, this reflects a real problem, and an intervention is needed. Otherwise, inconveniences such as early treatment discontinuation and overlooked prodrome symptoms are inevitable. The findings of the study suggest that getting a diagnosis should not be a determining factor in meeting the need for psychiatric help. This should be considered when providing psychiatric services to adolescents, and treatment strategies should be determined accordingly.

Benzer Tezler

  1. Ruh hastalıkları ve sağlığı kliniğine başvuran ergenlerin kendilerini algılamalarıyla başvurmayanların kendini algılamalarının karşılaştırılması

    The Comparison between the self-perceptions of the adolescent who admitted to a psychiatry clinic and who did not

    MEHMET HALUK ÖZBAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    PsikolojiAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. BEKİR ONUR

  2. Okul öncesi dönem çocuklarının aile işlevleri ile duygu düzenleme becerileri ve bağlanma stilleri arasındaki ilişki

    The relationship between preschool children's family functions and emotion regulation skills and attachment styles

    ELİF CAN ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

    Aile Eğitimi ve Danışmanlığı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA YAŞAR EKİCİ

  3. Psikiyatri kliniğine başvuran 8-13 yaş grubundaki çocuklarda mizaç özellikleri, duygu düzenleme ve annenin ebeveynlik stresi ile içe yönelim sorunları arasındaki ilişki

    The relationships between child temperament and emotion regulation characteristics, mother's parenting stress and internalizing problems among 8-13 ages children who attended psychiatric outpatient unit

    NESRİN ERGÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİME ŞENAY GÜZEL

  4. Bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniğine başvuran ve cinsel istismar öyküsü bulunan kadın hastaların MMPI profilleri ile başa çıkma tutumlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of coping attitudes with MMPI profiles of female patients with a history of sexual abuse who applied to A university hospital psychiatric clinic

    ATAMAN SİVASLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LEVENT ATİK

  5. Anne babaların tanımladığı sorunlar, psikiyatrik tanılar ve ÇADÖ-Y puanları arasındaki ilişki

    The relationship among problems defined by parents, psychiatric diagnosis and RCADS-CV scores

    FATMA BETÜL YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikolojiHasan Kalyoncu Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAZİYE SENEM BAŞGÜL