Geri Dön

Stabil angina pektorisli hastalarda koroner arter baypas cerrahisi öncesi ranolazin tedavisinin peroperatif miyokard hasarı üzerine etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 740016
  2. Yazar: MEHMET FATİH YILMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM AKIN İZGİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. Ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kardiyoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 48

Özet

Girişve Amaç: Kardiyovasküler hastalıklar günümüzde endüstrileşmiş ülkelerde ölümlerin önde gelen nedenlerindendir ve koroner arter hastalığı (KAH) kardiyovasküler hastalıkların en yaygın ortaya çıkan şeklidir. Bu çalışmanın amacı elektif CABG uygulanan hastalarda operasyon öncesi ranolazin tedavisinin peroperatif miyokard hasarı üzerine olan etkisini değerlendirmektir. Yöntem: Stabil angina pektoris tanısı ile koroner anjiyografi (KAG) yapılan ve cerrahi karar verilen hastalar dışlama kriterleri gözetilerek çalışmaya dahil edildi. 70 hastaya rutin tedaviye ek olarak ortalama 7 gün 750 mg 2x1 olacak şekilde ranolazin tedavisi başlandı. 50 hastaya da rutin tedavi verildi. Ameliyat sonrası 0, 12 ve 24. saatlerde troponin ölçümü yapıldı. Günlük ekg takibi yapıldı. Bulgular: Ranolazin alan grupta ortalama yaş61,2±8,6 iken standart tedavi alan hastaların ortalamayaşı 57,9±8,8 olarak saptandı. (p=0,073). 1, grupta diyabetik hasta ortanı %52,8 iken ikinci grupta %38 idi. (p=0,077) 1. Grupta sigara içen hasta oranı %45,7 iken 2, grupta %54 idi (p=0,239) .Hastaların operasyon öncesi değerlendirilen ve işlem sırasındaki mortaliteyi öngörmek amacıyla kullanılan EuroSCORE' ları benzerdi. Hastaların KAG' deki tüm lezyonların morfolojik özellikleri gözönünde bulundurularak hesaplanan Syntax skorları benzerdi. 1, grupta tekli CABG oranı %5,7, 2li CABG %27,4, 3lü CABG % 50, 4lü CABG %15,7 , 5li CABG %1,42 iken 2, grupta tekli CABG %6, 2li CABG %28 , 3lü CABG %42 , 4lü CABG %24 , 5li CABG %0 idi. 1, grup hastaların ortalama EF değeri %58,5 ± 7,2, 2, grup EF 58,6 ± 7,8 (p=0,714).Her iki grup hastaların perfüzyon süresi ve aortik klemp zamanları benzerdi Ayrıca operasyon boyunca ölçülen en düşük ısı ve en düşük pH değeri de benzerdi. Sonuç: Çalışma bulgularımıza göre postoperatif olarak hemen bakılan troponin 0 değeri ranolazin alan grupta daha düşük saptandı. 12. Ve 24. Saatte bakılan troponin değerleri bakımından istatistiksel fark saptanmadı. Bu sonuçlara bakarak ranolazinin koroner arter bypass operasyonu sonrası postoperatif MI açısından anlamlı azalma sağlamadığı tespit edilmiştir. Bu konuyla ilgili geniş-multimerkezli randomize çalışmalara ihtiyaç mevcuttur.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Cardiovascular diseases are one of the leading causes of death in industrialized countries today, and coronary artery disease (CAD) is the most common form of cardiovascular diseases. The aim of this study was to evaluate the effect of preoperative ranolazine treatment on peroperative myocardial injury in patients undergoing elective CABG. Methods: Patients who underwent coronary angiography (CAG) with the diagnosis of stable angina pectoris and were decided to be surgical were included in the study by considering the exclusion criteria. In addition to routine treatment, 70 patients were started on ranolazine treatment at an average of 750 mg 2x1 for 7 days. Routine treatment was given to 50 patients. Troponin measurements were made at 0, 12 and 24 hours postoperatively. Daily ECG monitoring was done. Results: While the mean age was 61.2±8.6 years in the ranolazine group, the mean age of the patients receiving standard treatment was 57.9±8.8 years (p=0.073). While the mean of diabetic patients in group 1 was 52.8%, it was 38% in group 2. (p=0.077) While the rate of patients who smoked was 45.7% in Group 1, it was 54% in Group 2 (p=0.239). The EuroSCOREs of the patients, which were evaluated before the operation and used to predict mortality during the procedure, were similar. The Syntax scores of the patients, which were calculated by considering the morphological features of all lesions in CAG, were similar. 1, while the rate of single CABG was 5.7%, double CABG 27.4%, triple CABG 50%, 4 CABG 15.7%, 5 CABG 1.42%, in group 2, single CABG 6%, 2 CABG 28%, Triple CABG was 42%, quadruple CABG was 24%, and 5-fold CABG was 0%. The mean EF of the patients in group 1 was 58.5% ± 7.2, group EF was 58.6 ± 7.8 (p=0.714). The perfusion time and aortic clamp times of the patients in both groups were similar. temperature and lowest pH were also similar. Conclusion: According to our study findings, troponin 0 value, which was measured immediately postoperatively, was found to be lower in the ranolazine group. There was no statistical difference in terms of troponin values ​​measured at 12th and 24th hours. Based on these results, it was determined that ranolazine did not provide a significant reduction in postoperative MI after coronary artery bypass surgery. There is a need for large multicenter randomized studies on this subject.

Benzer Tezler

  1. Kliniğimizde stabil koroner arter hastalığı nedeni ile elektif perkütan koroner girişim yapılan ve stent takılan hastalarda periprosedürel miyokart infarktüsünün retrospektif incelemesi

    A retrospective evaluation of periprocedural myocardial infarction in patients undergone elective percutaneous coronary intervention and stent implantation due to stable coronary artery disease in our clinic

    NURCEMAL ŞENTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA GÖKÇE

  2. Evaluation of coronary stenosis levels in patients with stable angina pectoris with low vitamin d levels

    Düşük D vitamin düzeyli stabil angina pektorisli hastalarda koroner darlik düzeylerinin değerlendirilmesi

    BANAZ RAMADHAN QAHRAMAN QAHRAMAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    BiyokimyaTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZELİHA CANSEL ÖZMEN

  3. Stabil angina pektorisli hastalarda NTproBNP düzeyleri ile miyokardiyal iskeminin varlığı ve anjiyografik olarak koroner arter hastalığının yaygınlığı arasındaki ilişki

    The relation between NTproBNP levels, myocardial ischemia and the angiographically demonstrated extent of coronary artery disease, regarding patients with stabil angina pectoris

    OSMAN ÇAĞRI SEMİRGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    KardiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT ŞAHİN

  4. Akut koroner sendrom ve stabil angina pektorisli hastalarda osteoprotegerin düzeyleri ile koroner arter hastalığının yaygınlığı ve geç dönem prognoz arasındaki ilişki

    The relation between the levels of osteoprotegerin and the degree of coronary artery disease and late prognosis in patients with acute coronary syndrome and stable angina pectoris

    FEYZA AKSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    KardiyolojiTrakya Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH ÖZÇELİK

  5. Stabil angina pektorisli hastalarda erken ve geç dönem serum CD40 ligand düzeyleri ile klinik ve anjiyografik restenoz arasındaki ilişki

    Preprocedural soluble CD40L predicts restenosis after percutaneous coronary intervention in patients with stable coronary artery disease

    SONAY TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    KardiyolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SEMA GÜNERİ