Jean Baudrillard ve hipergerçeklik
Jean Baudrillard and hyperreality
- Tez No: 742425
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞAHİN FİLİZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Simulasyon, Hipergerçeklik, Simülakr, Gerçeklik, Gösterge, Simulation, Hyperreality, Simulacra, Reality, Indicator
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
19. yüzyıla kadar bilim felsefenin çatısı altında bütünlüklü bir yapıya sahipti. Ancak 19. yüzyıldan sonra bilimsel dünyada yaşanan çözülme, düşüncenin de çözülmesine neden oldu. Artık tüm verileri birleştirip ortaya bir anlam koymanın imkansızlaştığı günümüzde, Baudrillard simülasyon kuramı ile hipergerçek dünyayı tanımlamayı başardı. Gerçekten de 1929 dünya ekonomik krizi ile var olan kapitalist sistemin çıkmaza girmesi hipergerçekliğin yolunu açan önemli bir olaydı. Çünkü bu olayla kapitalizm, çıkmazdan kurtulmanın yolu olarak gördüğü,“sorgusuzca tüketim olgusunu”sistemin merkezine koyunca artık her şey (gelenekler, inançlar, kültürler, değerler, doğa hatta insanlar) tüketmek için bir metaya dönüştü. Bundan sonra yaşananlar sistemin devamlılığını sağlamak için oluşturulan kurgulardan ibaret hale gelmeye başladı. Bu kurgulanan yeni dünya kitle iletişim araçları ve kullanılan retorik sayesinde oldukça etkili ve dönüştürücü bir güçle tüm gerçeğin yok olmasına neden oldu. Göstergeler, sistemin, daha fazla kar arzusunun sonucunda nesnesinden uzaklaşarak bir simülakra dönüştü. Böylece binlerce yıllık hafızasında kültürel kodlar üreterek toplum olabilmeyi başaran insan, birlikte anlam yüklediği göstergelerini kaybetti. Sonuçta toplumda eleştirel yeteneğini kaybederek sesiz ve umursamaz bir kitleye dönüştü. Artık kurgu ve gerçeğin arasındaki sınırın buharlaştığı bir hipergerçek bir dünyadayız. Bu dünya, enformasyon ve kitle iletişim araçları tarafından sürekli inşa edilen bir dünyadır. Bu dünya insanın özgürlük arzusunun bir paradoksa dönüşerek yine insanı esaret altına alan simülasyon evrenidir. Sistem kendi devamlılığı için önüne geçen her türlü değeri bir metaya dönüştürürken insan da konforu ve sözde özgürlüğü için olan biten her şeye sessiz kalmakta hatta ortak olmaktadır. Bu tez tüm değişimin ve dönüşümün nedenlerini anlamak ve açıklanmasına katkıda bulunmak için hazırlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Until the 19th century, science had an integrated structure under the roof of philosophy. However, after the 19th century the disintegration in the scientific world led to the dissolution of thought. In today's world, where it has become impossible to combine all the data and give it meaning, Baudrillard has succeeded in defining the hyperreal world with the simulation theory. Indeed, the impasse of the existing capitalist system with the 1929 world economic crisis was an important event that paved the way for hyperreality. Because, with this event, everything (traditions, beliefs, cultures, values, nature and even people) has turned into a commodity to consume when capitalism put the“consumption phenomenon without question”at the center of the system, which it saw as a way out of the dead end. What happened after that started to consist of fictions created to ensure the continuity of the system. Thanks to the mass media and the rhetoric used, this new world has caused the destruction of all reality with a very effective and transformative power. Indicators turned into a simulacrum, moving away from its object as a result of the system's desire for more profit. Thus, man, who succeeded to create a society by producing cultural codes in his thousands of years of memory, lost the indicator that he attributed meaning together. As a result, society lost its critical ability turned into a silent and indifferent mass. We are now in a hyperreal world where the boundary between fiction and reality has evaporated. This world is one that is constantly being constructed by information and mass media. This world is a simulation universe that turns people's desire for freedom into a paradox and captivates people. While the system transforms all kinds of values that prevents it into a commodity for its own continuity, people remain silent and even participate in everything that happens for their comfort and so-called freedom. This thesis has been prepared to understand and contribute to the explanation of the causes of all change and transformation.
Benzer Tezler
- Jean Baudrillard ve bir simulacrum olarak 'Arap Baharı'
Jean Baudrillard and 'The Arab Spring' as a simulacrum
ÖZGÜR SARICA
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerÇankaya ÜniversitesiSiyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEMİLE AKÇA ATAÇ
- Jean Baudrıllard'ın hipergerçeklik kavramının ontolojik statüsü ve ekran sorunsalı: Ready Player One filmi örneği
The ontological status of Jean Baudrillard's concept of hyperreality and the problematic of the screen: The example of the movie Ready Player One
MUHAMMED ALİ ILDIZ
Doktora
Türkçe
2024
Gazetecilikİstanbul ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE CEYDA ILGAZ BÜYÜKBAYKAL
- An analysis of hyperreality in John Fowles's the Magus and Paul Auster's Moon Palace
John Fowles'ın Büyücü ve Paul Auster'in Ay Sarayı romanlarında hipergerçeklik kuramının incelenmesi
ÖZLEM ÖNAL
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DÜRRİN ALPAKIN MARTINEZ CARO
- J. Baudrillard'ın Marxizm ve Foucault eleştirileri bağlamında hipergerçeklik ve hakikat anlayışı
J. Baudrillard's approach of hyperreality and truth in the context of criticism of Marxism and Foucault
BÜŞRA ALTIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
DinAtatürk ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUNCAY İMAMOĞLU
- Simulacra and hyperreality in Neil Gaiman's American Gods
Neil Gaiman'ın American Gods adlı romanında simülakrlar ve hipergerçeklik
NESLİHAN ATCAN ALTAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıÇankaya Üniversitesiİngiliz Edebiyatı ve Kültür İncelemeleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM UZUNDEMİR