Geri Dön

Psödotümör serebri tanılı hastalara uygulanan lumboperitoneal şant ameliyatlarının uzun süreli sonuçlarının incelenmesi

Examination of long-term results of lumboperitoneal shunt surgery applied to patients with pseudotumor cerebri

  1. Tez No: 747720
  2. Yazar: RASİM KHOJAYEV
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL ULUTABANCA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Psödotümör serebri, lumboperitoneal şant, papilödem, Pseudotumor cerebri, lumboperitoneal shunt, papilledema
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroşirürji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Giriş ve Amaç: Psödotümör serebri hidrosefali, intrakranial kitle, enfeksiyon veya yapısal lezyon olmaksızın, normal fizyolojik BOS bileşimi zemininde artmış intrakranial basınç semptom ve bulguları ile karakterize bir sendromdur. Görme kaybı PTS'nin en önemli komplikasyonudur. PTS'de akut veya hızlı ilerleyen şiddetli optik nöropati varlığı veya medikal tedavi başarısızlığı durumunda cerrahi tedavi yöntemi seçilmektedir. En yaygın kullanılan cerrahi tedavi yöntemi ise lumboperitoneal şant takılmasıdır. Bu retrospektif çalışmada PTS nedeniyle lumboperitoneal şant takılan hastalarda ameliyat sonrası dönemde baş ağrısı, papilödem ve görme alanı gibi sepmptom ve bulgularda düzelme olup olmadığı, şant enfeksiyonu, tıkanması, kopması ve malpozisyonundan dolayı şantın revizyon ihtiyacı olup olmadığının araştırılması ve literatür ışığı altında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya PTS tanısı alan ve lumboperitoneal şant takılan, 18 yaş üstü, en az 6 ay takibi toplam 39 hasta dahil edildi. Olguların baş ağrı semptomları Vizüel Analog Skala kullanılarak derecelendirildi. Hastaların kilo durumu vücut kitle indeksine göre belirlendi. Bu çalışmada, lumboperitoneal şant takıldıktan sonra hastanın semptom ve bulgularında düzelme olup olmadığı, lumboperitoneal şantın uzun dönemde revizyon ihtiyacının olup olmaması ve revizyon endikasyonları incelenerek istatistiksel yöntemlerle analiz edildi. Bulgular: Bu çalışmada baş ağrısı ve papilödemin PTS'nin en sık görülen klinik semptom ve bulgusu olduğu görüldü. Ameliyat endikasyonları medikal tedaviye dirençli baş ağrısı ve ilerleyici görme kaybı idi. Lumboperitoneal şant takıldıktan sonra hastaların klinik semptom ve bulgularında anlamlı düzelme kaydedildi. Şant revizyonlarının en sık nedeni şant tıkanmasıydı (%53.3). Bunu sırasıyla şant kopması (%46.7) ve şant malpozisyonu (%40 ) takip etti. Olgularımızda şant enfeksiyonu ise hiç görülmedi. Sonuç: Komplikasyon oranlarına rağmen, lumboperitoneal şantların PTS ile ilişkili inatçı baş ağrılarının ve görme kaybının tedavisinde son derece etkili olduğu ve yerleştirilmesinden yıllar sonra bile hastaların büyük çoğunluğunda klinik semptom ve bulgularında iyileşme sağlamaya devam ettiği görülmektedir.

Özet (Çeviri)

Introduction and objective: Pseudotumor cerebri hydrocephalus is a syndrome characterized by signs and symptoms of increased intracranial pressure on the basis of normal physiological CSF composition, without an intracranial mass, infection or structural lesion. Vision loss is the most important complication of PTS. In the presence of acute or rapidly progressive severe optic neuropathy or medical treatment failure in PTS, surgical treatment is preferred. The most commonly used surgical treatment method is lumboperitoneal shunt insertion. In this retrospective study, it was aimed to investigate whether there is improvement in symptoms and findings such as headache, papilledema and visual field in the postoperative period in patients with lumboperitoneal shunt insertion due to PTS, and whether the shunt needs revision due to shunt infection, occlusion, rupture and malposition, and to evaluate it in the light of the literature. Material and Method: A total of 39 patients who were diagnosed with PTS and had a lumboperitoneal shunt, over the age of 18, followed up for at least 6 months, were included in the study. Headache symptoms of the cases were graded using the Visual Analogue Scale. The weight status of the patients was determined according to the body mass index. In this study, whether the patient's symptoms and signs improved after the lumboperitoneal shunt was placed, whether the lumboperitoneal shunt needed revision in the long term, and revision indications were analyzed using statistical methods. Results: In this study, headache and papilledema were found to be the most common clinical symptoms and signs of PTS. Indications for surgery were headache resistant to medical therapy and progressive vision loss. After the lumboperitoneal shunt was placed, a significant improvement was noted in the clinical symptoms and findings of the patients. The most common reason for shunt revisions was shunt occlusion (53.3%). This was followed by shunt rupture (46.7%) and shunt malposition (40%). Shunt infection was never seen in our cases. Conclusion: Despite the complication rates, it is seen that lumboperitoneal shunts are highly effective in the treatment of persistent headaches and vision loss associated with PTS and continue to improve clinical symptoms and findings in the majority of patients even years after their placement.

Benzer Tezler

  1. Morbid obezite tanılı hastalarda laparoskopik sleeve gastrektomi ameliyatının metabolik etkileri

    Metabolic effects of laparoscopic sleeve gastrectomy in morbid obesity diagnosed patients

    EMRE TURGUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ AYDIN

  2. Kalsitonin gen ilişkili peptid (CGRP) antagonisti kullanılan, büyük oksipital sinir (GON) blokajı, botulinum toksin tedavisi uygulanan migrenli hastalarda ve idyopatik intrakranial hipertansiyon (Psödotümör serebri) hastalarında tedavilerin nosiseptif fleksör refleks (NFR) ve sempatik deri yanıtı (SSR) parametreleri üzerine erken ve geç dönem etkileri

    Early and late effects of treatments on nociceptive flexor reflex (NFR) and sympathetic skin response (SSR) parameters in patients with migraine treated with calcitonin gene-related peptide (CGRP) antagonist, greater occipital nerve (GON) blockade, botulinum toxin therapy and idiopathic intracranial hypertension (pseudotumor cerebri)

    HIKMAT ABBASZADE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Nörolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERAY KARAALİ SAVRUN

  3. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nevvar Salih İşgören Çocuk Hastanesinde yapılan lomber ponksiyonların endikasyonlarının, etkinliğinin ve sonuçlarının değerlendirilmesi

    The evaluation of the indications, effectiveness and results of lumbar punctures applied in Dokuz Eylul University children's Hospital

    HÜSNE DİDEM TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ULUÇ YİŞ

  4. Psödotümör serebri olgularında optik koherens tomografi bulguları ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemi bulguları arasındaki korelasyonun değerlendirilmesi

    Evaluation of the correlation between optical coherence tomography findings and magnetic resonance imaging method findings in pseudotumor cerebri case

    EMİNE KOÇ BİROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göz HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR ACAR

    DOÇ. DR. ABDUSSAMET BATUR

  5. Psödotümör serebri hastalarının demografik verileri, görüntüleme bulguları ve tedavisinin değerlendirilmesi

    Patients with pseudotumor cerebra demographic data, imaging findings and evaluation of the treatment

    MELİKE GÜMÜŞ ÇOBAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OLCAY GÜNGÖR