Geri Dön

Birleşmiş Milletlerin kadın barış ve güvenlik gündemi

United Nations women's peace and security agenda

  1. Tez No: 758461
  2. Yazar: KADER DEMİRKOL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET BARBAK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 190

Özet

İnsanların yaşamlarında güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması, devletin oluşmasının ve sürekliliğinin sağlamasının en büyük yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. Devlet ve güvenlik işlevi, geçen yüzyıllar içinde yapısal ve işlevsel olarak değişiklik göstermiş olsa da birbirlerini besleyen yapılar üreterek varlıklarını sürdürmüşlerdir. 1990'lı yıllardan itibaren devlet merkezli güvenlik anlayışına yönelik eleştiriler hem uygulamada hem de kuramsal alanda kendini göstermeye başlamıştır. Bu eleştiriler, uluslararası ölçekte güvenlik politikaları geliştiren başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere çeşitli kurumların karar ve eylemlerine de yansımıştır. Temelde devlet güvenliği ile bireylerin güvenliğinin tam olarak birbiriyle örtüşmediğini iddia eden çalışmalar, insani güvenlik gibi çok boyutlu güvenlik kavramlarını ortaya koymuştur. Güvenliğe devlet yanında mikro bir bakış getiren insani güvenlik kavramı hem kadınların güvenliğini hem de güvenlik sistemleri içindeki yerini inceleme konusu haline getirmiştir. 1990'lı yıllarda ön plana çıkan bir başka durum ise bölgesel, yerel ve iç çatışmaların etki ve şiddetini artırması olmuştur. Bu artıştan zarar gören kitlelerden biri olarak da kadın ve kız çocukları ön plana çıkmıştır. BM Genel Kurulu, söz konusu çatışmalarda başta cinsel şiddet olmak üzere kadın ve kız çocuklarının yaşadıkları güvenlik sorunlarını ortaya koyarak buna öneriler getiren ve aynı zamanda Kadın Barış ve Güvenlik Gündeminin de öncüsü olan 1325 sayılı kararı 2000 yılında onaylamıştır. Karar; önleme, katılım, koruma ve iyileşme gibi dört temel başlıktan oluşsa da içerik olarak dayandığı iki nokta vardır. Bunlar kadınların güçlendirilmesi ve barış inşası programlarında karar alma süreçlerine aktif katılımlarının sağlanmasıdır. Bu anlamda, BM'nin 1325 sayılı Kararı önemli bir politika belgesi olarak durmaktadır. Bir yandan kadınların çatışmalarda yaşadıkları cinsel şiddeti göz önünde tutarken diğer yandan barışı sağlama ve koruma süreçlerinde kadınların etkili politika geliştirme ve eylemde bulunma yeteneklerine işaret ederek onların karar alma süreçlerinden dışlanmasına dikkat çekmektedir. Bu çalışma, değişen devlet-güvenlik ilişkisi çerçevesinde, kadınların çatışma koşulları ve barış deneyimlerini kuramsal ve kavramsal yönden, politika belgeleri ve seçilmiş vakalar üzerinden betimleyici bir yöntemle incelemektedir.

Özet (Çeviri)

Meeting the security needs of people in their lives is one of the biggest building blocks of the establishment and continuity of the state institution. Although the state and security functions have changed structurally and functionally over the past centuries, they have continued their existence by producing structures that feed each other. Since the 1990s, criticism of the state-centered security approach has begun to show itself both in practice and in theory. These criticisms were also reflected in the decisions and actions of various institutions, especially the United Nations (UN), which developed security policies on an international scale. Studies that claim that the security of the state and the security of individuals do not fully overlap, have revealed multidimensional security concepts such as human security. The concept of human security, which brings a micro perspective to security besides the state, has made both the security of women and their place in security systems a subject of examination. Another situation that dominated the 1990s was the increase in the impact and violence of regional, local and internal conflicts. Women and girls came to the fore as one of the groups that suffered the most from this increase. In 2000, the UN General Assembly approved Resolution 1325, which put forward the security problems experienced by women and girls, especially sexual violence, in the said conflicts and made suggestions for this, and was also the pioneer of the Women's Peace and Security Agenda. Decision; Although it consists of four main topics such as prevention, participation, protection and recovery, there are two points on which it is based. These are women's empowerment and their active participation in decision-making processes in peacebuilding programs. In this sense, UN Resolution 1325 stands as an important policy document. While shedding light on the sexual violence experienced by women in conflicts, on the one hand, it problematized the exclusion of women from decision-making processes by pointing to their ability to develop effective policies and take action in peacekeeping and preservation processes. This thesis examines the position of women in conflict conditions and approaches to peace within the framework of the changing state-security relationship, both theoretically and conceptually, and with a descriptive method through policy documents and selected cases.

Benzer Tezler

  1. Barış süreçlerine kadınların katılımı: Birleşmiş Milletler 1325 sayılı kararı örneği

    Participation of women in peace processes: The case of UN decision numbered 1325

    BÜŞRA SEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerSelçuk Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEZİR AKYEŞİLMEN

  2. Uluslararası ilişkilerde feminist teori'nin güvenlik kavramına yaklaşımı: BM ve NATO örnekleri

    Feminist theory's approach to the concept of security in international relations: The cases of UN and NATO

    AŞKIM BESTE ÖZDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Uluslararası İlişkilerİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH BAYRAM

  3. Analysis of urban mobility through gender perspective: Istanbul case

    Toplumsal cinsiyet perspektifinden kentsel mobilitenin değerlendirilmesi: İstanbul örneği

    DERYA AKİŞLİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Ulaşımİstanbul Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ OSMAN ATAHAN

  4. Nefret suçunun Ceza Hukukundaki yeri

    The place of hate crime in Criminal Law

    ŞURA NUR PELİT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR KARTAL

  5. Evaluation of the UN peacekeeping operations in the context of gender approaches

    BM barış gücü operasyonlarının toplumsal cinsiyet yaklaşımları bağlamında değerlendirilmesi

    SAHRA IŞIKDEMİR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Siyasal BilimlerAnkara Sosyal Bilimler Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEVAL YAMAN