Geri Dön

KOAH alevlenmesi olan hastalarda eosinofil, nötrofil lenfosit oranı ve platelet lenfosit oranının prognostik önemi

Prognostic importance of eosinophil, neutrophil lymphocyte ratio and platelet lymphocyte ratio in patients with COPD exacerbation

  1. Tez No: 758855
  2. Yazar: PINAR YATKIN AKSU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SEYRAN BOZKURT BABUŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: eosinofil, KOAH, nötrofil lenfosit oranı, platelet lenfosit oranı, prognoz, COPD, eosinophil, neutrophil lymphocyte ratio, platelet lymphocyte ratio prognosis
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) alevlenmesi, hastaneye yatışın önde gelen nedenlerinden biridir. Klinisyenlerin prognozu öngörebilmeleri için yararlı ve kolay ulaşılabilir biyobelirteçler aradıkları mortalite ile ilişkili bir durumdur. Bu çalışma nötrofil lenfosit oranı (NLO), platelet lenfosit oranı (PLO) ve eozinofil düzeyinin KOAH alevlenmeli hastalarda prognostik faktörler olarak potansiyel rollerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmaya Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne 01.01.2019 ile 31.12.2020 tarihleri arasında başvuran dahil etme ve dışlama kriterlerine uyan toplam 237 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaş ortalaması 69,79 olarak bulundu. Hastane içi mortalite oranı %4,6 tespit edildi. Hastaların %53,2'sine yatış verildiği, yatış verilen hastaların eosinofil düzeylerinin daha düşük (p=0.21) ve eosinofil için kesim değeri ≤0,07 olan hastaların hastaneye yatırılabileceği tespit edildi (AUC= 0,587 p =0,0196). Yoğun bakım ihtiyacı olan hastaların eosinofil değerlerinin servise yatırılan hastalara göre daha düşük olduğu (p=0,035), eosinofil değeri ≤0,06 olan olguların yoğun bakıma yatırılabileceği gözlendi (p=0,0276, AUC=0,611). Hastanede ölen hastaların eosinofil değerleri düşük, NLO ve PLO değerleri yüksek bulundu (p değerleri sırasıyla 0.008, 0.001, 0.012). Kesim değerlerine göre NLO için >4,8333, PLO için >236,9231 ve eosinofil için ≤ 0,09 olan hastalarda ölüm gözlenebileceği tespit edildi (p değerleri sırasıyla p=0,0004, p= 0,0114, p= 0,0002). KOAH alevlenme ile acil servise başvuran hastalarda NLO, PLO ve eosinofil parametrelerinin ölümü ön görmede kullanılabileceği, acil servisten hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatışı ön görmede sadece eosinofil parametresinin anlamlı olduğu tespit edildi. NLO, PLO ve eosinofil parametreleri prognoz tahmininde kullanılabileceği, eosinofil düşüklüğünün kötü prognozla ilişkili olduğu tespit edildi.

Özet (Çeviri)

The Prognostic Importance of Eosinophil, Neutrophil Lymphocyte Ratio and Platelet Lymphocyte Ratio in Patients with COPD Examination Chronic obstructive pulmonary disease (COPD) exacerbation is one of the leading causes of hospitalization. It is a mortality-related condition that clinicians look for useful and easily accessible biomarkers to predict prognosis. This study aims to determine the potential roles of neutrophil lymphocyte ratio (NLR), platelet lymphocyte ratio (PLR), and eosinophil level as prognostic factors in patients with COPD exacerbation. In this study, the data of a total of 237 patients who applied to Mersin University Medical Faculty Hospital Emergency Department between 01.01.2019 and 31.12.2020, who met the inclusion and exclusion criteria, were retrospectively analyzed. The mean age of the patients was 69.79 years. In-hospital mortality rate was 4.6%. It was determined that 53.2% of the patients were hospitalized, patients with lower eosinophil levels (p=0,21) and those with a cut-off value of ≤0,07 for eosinophils could be hospitalized (AUC= 0,587 p=0,0196). It was observed that the eosinophil values of the patients who needed intensive care were lower than the patients hospitalized in the service (p=0.035), and the patients with an eosinophil value ≤0.06 could be admitted to the intensive care unit (p=0,0276, AUC=0,611). Patients who died in the hospital had low eosinophil values, and high NLR and PLR values (p values 0,008, 0,001, 0,012, respectively). According to the cut-off values, it was determined that death could be observed in patients with NLR >4,8333, PLR >236.9231, and eosinophil ≤0,09 (p values p=0,0004, p= 0,0114, p= 0,0002, respectively). It was determined that NLR, PLR and eosinophil parameters could be used to predict death in patients who applied to the emergency department with COPD exacerbation, and only eosinophil parameter was significant in predicting hospitalization from the emergency room and admission to the intensive care unit. It was determined that NLR, PLR and eosinophil parameters could be used to predict prognosis, and low eosinophils were associated with poor prognosis.

Benzer Tezler

  1. Atak ile yatırılan KOAH hastalarının hastanede yatış süresini etkileyen parametreler

    Parameters affecting the length of hospital stay in patients with acute exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease

    MERVE ACUN PINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER ÖZTÜRK

    PROF. DR. HACI AHMET BİRCAN

  2. KOAH'lılarda akut atak sıklıklarının, hastanede yatış sürelerinin, morbidite ağırlığının ve mortalitenin belirlenmesinde inflamatuvar biyomarkırların rolü

    The role of inflammatory biomarkers in determining acute exacerbation frequency, hospitalisation , morbidity and mortality in patients with COPD

    ÇAĞLA KOÇ KARAÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. FÜSUN ŞAHİN

  3. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında nötrofil/lenfosit oranının hastalığın ağırlığı ile ilişkisi

    Relationship between neutrophil to lymphocyte ratio and the severity of chronic obstructive pulmonary disease

    CAN ÇOLAKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıCumhuriyet Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEFA LEVENT ÖZŞAHİN

  4. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) alevlenmesi ile servise yatan hastalarda sistemik immün inflamasyon indeksi'nin prognostik önemi

    Prognostic importance of systemic immune inflammation index in patients admitted to the department with exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease

    HÜSEYİN SATIRLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM SOLAK