Geri Dön

Böbrek fonksiyonları korunmuş glomerulonefritli hastalarda serum NGAL (Lipokalin ilişkili nötrofil jelatinaz) düzeyi ile proteinüri ve tedaviye cevap arasındaki ilişki

Böbrek fonksiyonları korunmuş glomerulonefritli hastalarda serum NGAL (Lipokalin ilişkili nötrofil jelatinaz) düzeyi ile proteinüri ve tedaviye cevap arasındaki ilişki

  1. Tez No: 767030
  2. Yazar: ÇİĞDEM TURA BAHADIR
  3. Danışmanlar: DR. FATİH DEDE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 53

Özet

Akut böbrek hasarı (ABH)'ı izleyen ilk 24-48 saat içinde glomerul filtrasyon hızında (GFR) büyük değisiklik olsa da bu durumun serum kreatinin değerine yansıması hafif olabilmektedir. Zamanında ABH tanısı koymak ve hasarın derecesini doğru olarak değerlendirebilmek için ABH'ı gösteren daha iyi belirteçlere ihtiyaç vardır. Lipokalin iliskili nötrofil jelatinaz (NGAL), akut tübüler hasarın erken belirteçlerinden biridir. Biz, renal fonksiyonları korunmus glomerulonefritli hastalarda; NGAL düzeyi ile glomeruler hasar arasında bir iliski olup olmadığını ve NGAL'ın sadece tübüler hasarın bir belirteci olması dısında, glomerul hasarın varlığı ve derecesi hakkında da bir gösterge olup olamayacağını arastırdık. Çalısma immunsupresif tedavi almamıs 21'i erkek (%60), 14'ü kadın (%40) toplam 35 eriskin hasta üzerinde yapıldı. Tedavi öncesi serum NGAL düzeyi ile tedavi sonrası 6. ay ve 1. yıldaki tedavi cevabı karsılastırıldı. Hastalar 1 yıl süreyle takip edildi. 19'u proliferatif glomerulonefritli (PGN), 16'ı nonproliferatif glomerulonefritli (NPGN) toplam 35 hastanın tedavi öncesi serum NGAL düzeyi ile yas, lipid profili, t.protein, albumin,proteinüri, sedim, CRP ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulunmadı (P>0,05). NGAL düzeyi ile 6.ay ve 1.yıl tedavi cevapları arasında korelasyon saptanmadı (P>0,05). Sonuç olarak; NGAL, ABH'nın erken biyolojik belirtecidir. ABH'a erken tanı koyarak zamanında müdahale etmemizi sağlar. Yapılan çalısmalarda görülmektedir ki; tübüler hasarın bir göstergesi olması yanında özellikle ağır proteinürisi olan vakalarda glomerul hasar ve derecesi ile NGAL düzeyleri arasında bir iliski olabilir ve NGAL; glomeruler hastalığın seyri ve prognozu hakkında bir belirteç olabilir. Ancak çalısmalarda idrar ile serum NGAL düzeylerini es zamanlı değerlendirmeye ve histopatolojik inceleme dahil daha derin arastırmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Background: It is known that there is a significant change in GFR in 24-48 hours following acute kidney injury (AKI), but its reflection to serum creatinine levels can be mild. In order to diagnose AKI earlier and to assess severity of injury, biomarkers that predict AKI better are needed. Neutrophil gelatinase associated lipocalin (NGAL) is one of early predictors of acute tubular injury. We investigated whether there is a relation between NGAL levels and glomerular injury and besides being a predictor of tubular injury whether it could be used as a predictor of glomerular injury and its severity among glomerulonephritis patients with normal renal functions. Methods: In this study, NGAL leves prior to treatment and response to treatment at 6th and 12th months were compared in 35 patients who haven't received immunosuppresive treatment. Results: Patients were followed for 12 months. No statistically significant correlation (P>0,05) was found between NGAL levels prior to treatment and age, lipid profile, total protein, albumin, proteinuria, sedimentation and CRP levels in 35 patients (19 with proliferative glomerulonephritis, 16 with nonproliferative glomerulonephritis) included in our study. There was no correlation (P>0,05) between NGAL levels and response to treatment at 6th and 12th months. Conclusions: NGAL is an early biomarker of AKI. It enables us to diagnose and manage AKI on time. Recent studies show that among being a indicator of tubular injury, NGAL levels may have a relation with glomerular injury and severity especially in patients with macroproteinuria and so that NGAL may be a predictor of course and severity of glomerular disease. But in future studies, further tests including histopathologic assessments and concurrent assessment of urine and serum NGAL levels are needed.

Benzer Tezler

  1. Kronik böbrek hastalığında D vitamini düzeyi ve D vitamini düzeyini etkileyen faktörler

    Vitamin D level and factors affecting vitamin D level in chronic kidney disease

    AHSEN BANU TİRYAKİ AYLIKCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEKİ AYDIN

  2. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında; total oksidan/ antioksidan seviyelerin araştırılması, bu seviyelerin böbrek fonksiyonlarıyla ilişkisi

    Research of total oxidant and antioxidant levels in autosomal dominant polycystic kidney's and its relationship with kidney functions

    ÖZLEM ARİS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BANU BÜYÜKAYDIN

  3. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında kalp-ayak bileği vasküler indeksi ile ölçülen arteriyel sertliğin inflamatuvar ve aterosklerotik parametreler ile ilişkisi

    Association of arterial stiffness measured by heart-ankle vascular index with inflammatory and atherosclerotic parameters in autosomal dominant polycystic kidney disease patients

    UĞUR DİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEVLÜT ÇERİ

  4. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında ambulatuar arteriyel sertlik ölçümü, global 'straın' ve fibroblast büyüme faktörü-23 ilişkisinin incelenmesi

    Investigation of assosiation between ambulatory arterial stiffness; fibroblast growth factor-23 and global 'strain' in autusomal dominant polycystic kidney disease patients

    PINAR KÜÇÜKDAĞLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL YAZICI

  5. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında kognitif fonksiyonların değerlendirilmesi

    Autosomal dominant polycystic kidney disease evaluation of cognitive functions

    ÖMER KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. S.TEVFİK ECDER