Geri Dön

Kronik endometritin adenomyozis etyopatogenezindeki rolü

The role of chronic endometritis in the etiopatogenesis of adenomyosis

  1. Tez No: 769345
  2. Yazar: BATUHAN ASLAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEM SOMER ATABEKOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Amaç: Adenomyozis ve endometriozis ortak patogenetik süreçlerin rol aldığı, kökeni temelde bazal endometrium tabakasına dayanan hastalıklardır. Literatürde endometriozis ile kronik endometrit arasındaki bağlantı açıkça belirtilirken adenomyozis ile ilgili eksiklik dikkat çekicidir. Çalışmamızın amacı adenomyozis ile kronik endometrit arasındaki ilişkiyi incelemek ve patogeneze olan olası etkisini tartışmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Ankara Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda histerektomi operasyonu gerçekleştirilen 543 hastanın klinikopatolojik verileri kullanılarak gerçekleştirildi. Son 3 ay içerisinde antibiyotik veya anti-inflamatuar tedavi öyküsü olan, aktif genital sistem enfeksiyonu belirlenen, preneoplastik veya neoplastik lezyonlar saptanan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Ayrıca endometriozis tanısı olan hastalar da dışlandı. Hastalar adenomyozis varlığı veya yokluğuna göre 2 gruba ayrıldı. Adenomyozisi olan ve olmayan hasta gruplarında seçim yanlılığını en aza indirmek için bir eğilim skoru eşleştirme analizi yapıldı. Eğilim skor eşleşmesine göre belirlenen hastaların eski spesmenleri Ankara Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı tarafından CD38 immün histokimya boyama yöntemi ile tekrar değerlendirildi. Plazma hücrelerinin varlığında pozitif bir kronik endometrit (KE) tanısı konuldu. Özellikle adenomyozis alanları işaretlendi, endo-myometrial geçiş zonlarında bazal endometrium kalınlığı ışık mikroskobisi altında ölçüldü. Bulgular: Çalışmaya eğilim skor eşleşmesi sonrası her grupta 73 hasta olmak üzere toplam 146 hasta dahil edildi. Genel popülasyonun yaş ortalaması 48.75 ± 6 ve VKİ ortalaması 28.71 ± 4.87 idi. Patoloji incelemesinde adenomyozis saptanan grup, adenomyozis saptanmaya gruba göre anlamlı derecede daha gençti (47.14 ± 4.24 vs. 50.36 ± 7.02, p=0.012). Adenomyozis grubunda preoperatif Hb değeri daha düşük olmasına rağmen anlamlı fark saptanamadı. Hastaların 97 (%66.4)'si anomaral uterin kanama, 37 (%25.3)'si pelvik ağrı ve 12 (%8.2)'si pelvik organ prolapsusu nedeniyle başvurmuştur. Kronik endometrit tanısı 1 plazma hücresi varlığı olarak belirlendiğinde, adenomyozis grubunda 68 (%46.6) hasta, non-adenomyozis grubunda 57 (%39) hasta tanı almış olup aralarında istatistiksel olarak anlamlı derece fark saptanmıştır (p

Özet (Çeviri)

Objective: Adenomyosis and endometriosis are diseases in which common pathogenetic processes play a role, and their origin is basically based on the basal endometrium layer. While the link between endometriosis and chronic endometritis is clearly stated in the literature, the lack of adenomyosis is remarkable. The aim of our study is to examine the relationship between adenomyosis and chronic endometritis and to discuss its possible effects on pathogenesis. Materials and Methods: Our study was carried out using clinicopathological data of 543 patients who underwent hysterectomy at Ankara University, Department of Obstetrics and Gynecology. Patients with a history of antibiotic or anti-inflammatory treatment in the last 3 months, active genital tract infection, and preneoplastic or neoplastic lesions were excluded from the study. In addition, patients with a diagnosis of endometriosis were also excluded. The patients were divided into 2 groups according to the presence or absence of adenomyosis. A propensity score matching analysis was performed to minimize selection bias in patient groups with and without adenomyosis. The old specimens of the patients, which were determined according to the trend score match, were re-evaluated by the Department of Pathology of Ankara University with CD38 immunohistochemistry staining method. A positive diagnosis of CE was made in the presence of plasma cells. In particular, areas of adenomyosis were marked, and basal endometrial thickness was measured light microscopically in the endo-myometrial transition zones. Results: After propensity score matching, a total of 146 patients, 73 patients in each group, were included in the study. The mean age of the general population was 48.75 ± 6 years, and the mean BMI was 28.71 ± 4.87. The group with adenomyosis in the pathology examination was significantly younger than the group with adenomyosis (47.14 ± 4.24 vs. 50.36 ± 7.02, p=0.012). Although the preoperative Hb value was lower in the adenomyosis group, no significant difference was found. 97 (66.4%) of the patients were admitted due to abnormal uterine bleeding, 37 (25.3%) pelvic pain and 12 (8.2%) pelvic organ prolapse. When the diagnosis of chronic endometritis was determined as the presence of 1 plasma cell, 68 (46.6%) patients in the adenomyosis group and 57 (39%) patients in the non-adenomyosis group were diagnosed with a statistically significant difference (p

Benzer Tezler

  1. Mezbahada kesime alınan ineklerde ovaryum ve uterus lezyonlarının patolojik yöntemlerle araştırılması

    The investigation of ovary and uterine lesions with the pathological methods in cows slaughtered in abattoir

    BAHADIR KILINÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Veteriner HekimliğiAtatürk Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERTAN ORUÇ

  2. Menepoz sonrası kanama nedenlerinin histopatolojik yönden değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MÜBERRA KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    PatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

  3. Kronik endometrit tanılı infertil kadınlarda endometrial İntegrin alfaV/beta3, Prokineticin-1, Östrojen reseptörü (ER), Progesteron reseptörü ekspresyonu ve kronik endometritin reproduktif prognoza etkisi

    The effect of chronic endometritis and the level of endometrial Integrin alphaV/beta3, Prokineticin-1, Estrogen receptor (ER), Progesterone receptor expressions on reproductive prognosis in infertile women with chronic endometritis

    FULYA EYÜPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ADİLE YEŞİM AKDEMİR

  4. IVF başarısızlığı, tekrarlayan gebelı̇k kaybı ve açıklanamayan ı̇nfertı̇lı̇te hastalarında etı̇yolojı̇k faktör olarak kronı̇k endometrı̇t varlığının araştırılması

    IVF failure, recurring pregnancy loss and unexplained infertilite patients, the search for chronic endometrit presence as a factor of etiyolojik

    FATMA SİVRİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. HACER CAVİDAN GÜLERMAN

  5. Kronik endometritisli ineklerde Lotagen® uygulaması sonrası endometriyumdaki ekostruktur değişikliklerinin belirlenmesi

    Evaluation of endometrial echostructure following Lotagen® administiration in cows with chronic endometritis

    İBRAHİM KÜÇÜKASLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Veteriner HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Doğum ve Jinekoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELİM ASLAN