Geri Dön

Kapadokya troglodı̇tlerı̇nı̇n mekânsal değerlerı̇nı̇n karşılaştığı hukuksal sorunlar ı̇çı̇n kavrayış, çözümleme ve çözüm önerı̇sı̇

Apprehension, analysis and solution proposal for legal problems faced by the spatial values of cappadocia troglodytes

  1. Tez No: 774215
  2. Yazar: EMİNE AKCAN ŞİRİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. UFUK DOĞRUSÖZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Bina Bilgisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 158

Özet

Mimarlık olguları tanımlanırken mimar duyarlılığı genellikle geometrik olanı fiziksel ve biçimsel olanı tanımlamayı birincil kabul eder. Oysa mekânsal ve boyutsal olan insana“göre”mekândır. İnsana oranlıdır ve onu belirleyenler, biyolojik -algısal- olduğu kadar toplumsal ve kültüreldir. Mimarlığı biçimselliğe indirgeyen yaklaşımlarında kullanıcı insan, kültürel olgular ve yaşamın değişkenliği boyutu ikincil olarak ele alışagelmiştir. Genelde mimarlık eğitimi tasarımı önceleyerek birçok mekânsal olguyu -hukuk, ekonomi, politik, kültürel- geri plana atarak indirgeme eğiliminde kurgulanır. Bu tür indirgemeci paradigmalar-kuramlar- mimarlık mekân ve insan olgularını tüm karmaşıklığı ve tarihselliğinde anlamayı -comprehension- ve açıklamayı -explanation- olanaksız kılan sınırlı yaklaşımlardır. Mimarlık araştırmacıları mimari mekânı tanımlarken önce biçimsel olarak tanımlar. Bunun dayanağı olarak özellikle işlevden kalkılır, genel geçer işlevler tanımlanır ve işlevdeki soyut -zaman kültür ve sosyoloji dışı- bir insan betimlenmeye çalışılır. Oysa betimlemeye çalışılan bu“insan”soyut bir insandır bir antropomorfolojidir. Bu tezde mimarlığın bu indirgemeci yaklaşımının kuramsal olarak ne denli sınırlayıcı ve yetersiz bir mimarlık paradigması oluşturduğunun ve daha bütünsel, yeterli ve tümel bir paradigmanın gerekliliği meta sorunsalı geliştirilecektir. Bu bütünsel paradigmanın üç önemli dayanağından biri biçim; diğeri insan ve üçüncüsü hukuk olduğunu savunan ve bu üç boyuttan hiçbirinin tek başına mimarlığı ve mekânı tanımlayamayacağı savı çok özel bir örnekten kalkarak geliştirilecektir. Bu örnek dünyaca ünlü Kapadokya coğrafyası ve tarihinden oluşmuş troglodit insan yerleşimleridir. Önce belirtilmesi gereken şey, araştırmanın nesnesinin genel adıyla Kapadokya olarak anılan doğa harikası fiziksel coğrafyanın 15000 yıldır Anadolu'ya yerleşerek yaşamaya çalışan insan topluluklarının barınma, savunma, tapınma, kültürlerini kısaca yaşamlarını sürdürmeye çalışmak için oluşturdukları mekânlardır. Bu mekânsal örneklerin binlerce yıl süren serüveninde gelinen aşamada birçok sorun çözüm beklemekte, insanlığı genelinde ve Türkiye'yi özelde“doğru”çözümler önermeye, koruma ve geliştirme projeleri önerme sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bu tezin başlangıç noktasını oluşturan yüksek lisans tezi; troglodit topraktan kazıyarak elde edilen (Kapadokya kaya kütleleri) negatif mekânların incelenmesi üzerine olmuştur. Mimarlık kavramına genel evrensel bir tanım, mimari olguların betimlenmesinde kullanabilecek en genel ve nitelemelerin oluşacağı bir çevçeveye, bu tür mekânların özelliklerinin ne yolla katılabileceği sorgulanmıştır.

Özet (Çeviri)

While defining the architectural phenomena, the sensitivity of the architect generally considers defining the geometric, the physical and the formal as primary. Whereas,“according to”human, spatial and dimensional is space. It is proportional to the human being and the determinants of it are social and cultural as well as biological - perceptual. In their approach that reduces architecture to formality, the user-human, cultural phenomena and the variability of life have been used as a secondary consideration. In general, architectural education has been constructed with a tendency to reduce many spatial phenomena -law, economy, political, cultural- by prioritizing design. Such reductionist paradigms -theories- have been limited approaches that make it impossible to understand -comprehension- and explain —explanation— architecture, space, and human phenomena in all their complexity and historicity. Architectural researchers first define the architectural space formally. As the basis for this, it starts from the function, the common functions are defined, and an abstract person in the function -out of time, culture and sociology- is tried to be described. However, this“human”being tried to describe is an abstract human being, an anthropomorphology. In this thesis, the meta-problematic of how this reductionist approach of architecture creates a restrictive and inadequate architectural paradigm and the necessity of a more holistic, adequate and universal paradigm will be developed. The argument that one of the three important pillars of this holistic paradigm is form, the other human and the third law, and that none of these three dimensions alone can define architecture and space will be developed from a very specific example. This example is the troglodyte human settlements formed from the world-famous Cappadocia geography and history. The first thing to be mentioned is that Cappadocia, which is the object of the research, is the spaces created by the human communities that have been trying to settle in Anatolia for 15000 years, to shelter, defend, worship and maintain their cultures. At the stage reached in the adventure of these spatial examples that lasted for thousands of years, many problems are waiting for solutions, and humanity in general and Turkey, in particular, is faced with the responsibility of proposing“correct”solutions and proposing protection and development projects. The master's thesis, which constitutes the starting point of this thesis; was on the examination of negative spaces obtained by scraping from troglodytes soil (Cappadocia rock masses). As a universal definition of the concept of architecture, it has been questioned how the characteristics of such spaces can be added to a framework in which the most general and qualifications that can be used in the description of architectural phenomena will be formed.

Benzer Tezler

  1. Kapadokya bölgesi resim sanatının gelişim evreleri

    Development phase of the art of picture in region of Cappadocia

    NURŞAT ERGİN COŞKUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Sanat TarihiTrakya Üniversitesi

    Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖZKAN ERTUĞRUL

  2. Kapadokya'da fiziksel çevre verilerinin turizm ve turizm yapılarına etkileri üzerinde bir araştırma

    A Research on effects of physical environment data on tourism and touristical buildings in capadocia

    ÇİĞDEM YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ DÜZGÜN

  3. Dystopian fiction through the lens of ecofeminism and ecofascism: The depiction of woman and nature in Margaret Atwood's The Handmaid's Tale and its TV adaptation (2017)

    Ekofeminizm ve ekofaşizm bağlamında distopik kurgu: Margaret Atwood'un Damızlık Kızın Öyküsü romanında ve dizi uyarlamasında (2017) kadının ve doğanın temsili

    MEHMET KÖYLÜOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    İngiliz Dili ve EdebiyatıKapadokya Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EKİN GÜNDÜZ ÖZDEMİRCİ

  4. Terörle mücadele bağlamında medyanın önemi

    The importance of the media in the context of the fight against terrorism

    AYŞE YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Siyasal BilimlerKapadokya Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞDAŞ SÜMER

  5. Tarihi kentlerin morfolojisi üzerine bir değerlendirme: Amasya örneği

    An evaluation on the morphology of historical cities: Amasya example

    RANA LADİKLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MimarlıkKapadokya Üniversitesi

    Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ LEILA AKBARISHAHABI