Geri Dön

Nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip olan bireyler ile sınır (borderline) kişilik örgütlenmesine sahip olan bireyler arasında yüzden duygu tanıma becerisinin ve yüzden duygu tanıma becerisi üzerinde etkili olan etkenlerin incelenmesi

Examination of facial emotion recognition skills and the factors affecting facial emotion recognition skills between individuals with neurotic personality organization and individuals with borderline personality organization

  1. Tez No: 775179
  2. Yazar: FAHMIN HAGVERDIYEV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET BİLGİN SAYDAM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

Kişilik kavramı, farklı kuramcılar tarafından bireyle ilgili fiziksel, duygusal, zihinsel , sosyal ve neredeyse her şeyi kapsayacak şekilde tanımlanmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Saydam, kişiliği, bireyin duruş, ifade, davranış ve çevreye uyumundan çıkarsamayla, öznenin 'özgün' içsel işleyiş stilini belirleyen yapı taşlarını ve dinamiklerini, - az çok durağan bütünlüğü içinde - tanımlama ve anlama ereğiyle tasarımlanan psişik kurum veya aygıt olarak tanımlamıştır. Kişilik bozukluğunu bu bağlamda vurgulanan özelliklerde tekrarlayıcı, kalıcı veya süreklilik gösteren biçimde beklenenin dışına çıkılması olarak değerlendirilmektedir. Kişiliğin temel işlevinin algılamak, hissetmek, düşünmek ve bunları amaca uygun davranışlar olarak birleştirmek olduğuna değinilmektedir. Kişilik kavramını biyolojik, bilişsel, davranışçı, humanist, psikanalitik gibi birçok farklı bakış açısı ile de inceleyebiliriz. Psikanalitik gelenekten gelen Otto Kernberg'e göre bireylerin ruhsal yapıları psikotik, borderline ve nevrotik kişilik örgütlenmesi olmak üzere üç farklı şekilde örgütlenebilir. Kernberg'in geliştirdiği kişilik örgütlenme kategorileri kimlik bütünlüğünün sağlanabilirliği, kullanılan savunma mekanizmalarının niteliği ve gerçeği değerlendirme yetisine bağlı olarak sınıflandırılmıştır. Kernberg, kaygıya tahammül edemeyen, davranış ve düşüncelerinde tutarlılık gösteremeyen ve yaratıcı kapasite hasarına sahip olan bireylerin kişilik örgütlenmesinin nevroz ve psikoz arasında gidip gelen geçici bir durum olmadığına değinmiştir. Bu grubun benlik patolojisinin nevroz ve psikozda görülenden daha farklı olduğunu vurgulamış ve bu hastaların kişilik örgütlenmesini 'borderline kişilik örgütlenmesi' olarak tanımlamayı önermiştir. Teorik ve klinikpratik çalışmları sonrasında Kernberg ve ekibi bireylerin kişilik örgütlenmelerini değerlendirmek amacıyla 1995 yılında, KOREN'i (kişilik organizaysonları envanteri) oluşturmuşturlar. Farklı kişilik örgütlenmelerine sahip olan bireylerin kişilerarası süreçlerde farklı sorunlar yaşadıklarını gözönüne aldığımızda bu süreçlere etki edebilecek faktörlerin incelenmesi daha da anlamlı olmaktadır. Bu bağlamda sözel olmayan iletişimin bir unsuru olarak yüzden duygu ifadesini tanıma becerisine etki eden faktörlerin kişilik örgütlenme düzeyleri başta olmakla süre, hatırlama, öğrenme gibi bir çok başka faktörle ilişkisini saptamak çalışmamızda önceliklenmektedir. Duyguların hayatımızda deneyimlerimizi farketme, onları anlamlandırma, onlara uygun yanıt oluşturma, yaşadıklarımız karşısında önemli kararlar alma ve aldığımız kararları uygulama aşamalarında bize yol gösterme gibi önemli bir yeri vardır. Duygunun insan beyninde özellikli bir bölge ile ilişkili olmadığı, hatta tam tersine duygulanım esnasında beyin yapılarının birbirleriyle çoklu ve karmaşık etkileşim içerisinde olduğu görülmektedir. Duygular hem temel ve kompleks, hem de olumlu ve olumsuz olarak sınıflandırılmaktadır. Ekman'ın belirlemiş olduğu temel duygu tanımına göre,mutluluk, üzüntü, öfke, tiksinme, şaşırma, korku olarak 6 temel duygu mevcuttur. Bunlardan mutluluk olumlu, öfke, korku, üzüntü, tiksinme olumsuz, şaşırma ise hem olumlu, hem de olumsuz olarak değerlendirilmektedir. Bir de herhangi bir duygu ifade etmeyen nötr yüz ifadesi söz konusudur. İnsanlar birbirleriyle sağlıklı iletişim kurabilmek için sözlü ve sözsüz birçok duygu ifadesi yolunu kullanmaktadırlar. Sözlü iletişimde konuşma en önemli yeri tutarken, sözsüz iletişimde ise yüz ifadeleri, göz hareketleri, bedenin duruşu, sesinin özelliklerini de içeren beden dili önemli yer tutmakatdır. 'Yüz ifadeleri' kavramı sadece yüzdeki mimetik kasların hareketlerini içermemekte aynı zamanda, ilişkili olan duyguları, bilişi, fizyolojiyi de kapsamaktadır. Literatürde yüz ifadelerinin doğuştan, kültürel, evrensel veya öğrenme ile ilişkisine dair çeştitli araştırmalar olmasının yanı sıra, yüz ifadelerini etkileyen cinsiyet, fizyolojik değişikilikler, psikiyatrik hastalıklar gibi başka bir çok faktörü inceleyen çalışmalar da mevcuttur. Yüzden duygu ifadesinin evrensel veya kültürel oluşunu gözönüne alarak araştırmacılar tarafından çeşitli ölçme araçları geliştirilmiştir. Biz çalışmamızda evrensel olan ve Ekman tarafından geliştirilen fotoğraf setini değil, Turan tarafından Türk toplumundan seçilen kişilerin yüz ifadelerinden oluşturulan yerel bir fotoğraf setini kullandık. Çalışmamızı toplamda 30 borderline, 30 nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip olan, toplamda 60 kişi ile tamamlamış olduk. Yapılan istatistiki analiz sonuçlarına göre iki grup arasında yüzden duygu tanıma süreçlerine etki edebilecek faktörleri karşılaştırdık. Bu sonuçlara göre borderline grubun hem ilk karşılaşmada hem de tekrarlayan testlerde yüzden duygu tanıma puanları nevrotik gruba göre istatistiki anlamlılık düzeyinde daha düşük idi. Borderline grup süre kısıtlaması olmadığında yüzlerde daha fazla zaman geçirmekte ama bu yüzden duygu tanıma sürecine istatistiki anlamlılık düzeyinde etki etmemekte idi. Ayrıca borderline grubun yüz ifadelerini hatırlama performansları da nevrotik gruba göre istatistiki anlamlılık düzeyinde daha düşük idi. Tek tek duygusal yüz ifadeleri incelendiğinde, borderline grup ile nevrotik grup arasında mutlu yüzleri tanıma ve hatırlama performansı arasında ististiki anlamlı bir farklılık yok iken nötr yüzlerin ve diğer duygusal yüz ifadelerinin tanınması ve hatırlaması arasında istatistiki olarak anlamlı farklılıklar mevcut idi. Bulgularımızın bazıları literatürdeki daha önceki sonuçlar ile örtüşse de literatürdeki araştırma sonuçları ile örtüşmeyen bulgularımız da mevcut idi ve onları tartışma ve sonuç bölümünde Kernberg'in kişilik örgütlenmelerinin teorik zemininde açıklamaya çalıştık. Bütün bu bulgular, sonuçlar, çıkarımlar ve değerlendirmeler gözönüne alındığında, ilerleyen çalışmalarda katılımcı sayısı artırılarak, karıştırıcı olduğu düşünülen birçok faktör kontrol edilerek, yeterli maddi ve teknik destek sağlanarak bu alanda daha kapsamlı çalışmaların yapılabileceğini düşünülebilir. Bizim çalışmamızın bu açıdan bir sonraki araştırmalara yol gösterici olacağını umuyoruz.

Özet (Çeviri)

The concept of personality has been tried to be defined by different theorists to cover almost everything - physical, emotional, mental, social - related to the individual. In this context, Saydam defined personality as a psychic institution or device designed with the aim of defining and understanding the building blocks and dynamics that determine the 'original' internal functioning style of the subject, inferred from the individual's posture, expression, behavior and adaptation to the environment - in its more or less static integrity. In this context, personality disorder is evaluated as repetitive, permanent or persistent going beyond what is expected in the highlighted features. It is mentioned that the basic function of personality is to perceive, feel, think and combine them as purposeful behaviors. We can examine the concept of personality from many different perspectives such as biological, cognitive, behavioral, humanist, and psychoanalytic. According to Otto Kernberg, who comes from the psychoanalytic tradition, the psychic structures of individuals can be organized in three different ways as psychotic, borderline and neurotic personality organization. The personality organization categories developed by Kernberg are classified according to the availability of identity integrity, the quality of the defense mechanisms used, and the ability to evaluate reality. Kernberg pointed out that the personality organization of individuals who cannot tolerate anxiety, who cannot show consistency in their behaviors and thoughts, and who have creative capacity damage, is not a temporary situation that oscillates between neurosis and psychosis. He emphasized that the self-pathology of this group is different from that seen in neurosis and psychosis, and suggested defining the personality organization of these patients as 'borderline personality organization'. After their theoretical and clinical practice studies, Kernberg and his team created the IPO (inventory of personality organization) in 1995 in order to evaluate the personality organizations of individuals. Considering that individuals with different personality organizations experience different problems in interpersonal processes, it becomes even more meaningful to examine the factors that may affect these processes. In this context, it is prioritized in our study to determine the relationship between the factors affecting the ability to recognize facial emotion expression as an element of non-verbal communication, especially with personality organization levels, and many other factors such as duration, remembering, and learning. Emotions have an important place in our lives, such as recognizing our experiences, making sense of them, creating appropriate responses to them, making important decisions in the face of our experiences and guiding us in the stages of implementing the decisions we make. It is seen that emotion is not related to a specific region in the human brain, and on the contrary, brain structures interact with each other in multiple and complex interactions during emotion. Emotions are classified as both basic and complex, as well as positive and negative. According to Ekman's definition of basic emotion, there are 6 basic emotions as happiness, sadness, anger, disgust, surprise and fear. Happiness is evaluated positively, anger, fear, sadness, disgust are evaluated negatively, and surprise is evaluated both positively and negatively. There is also a neutral facial expression that does not express any emotion. People use many ways of verbal and non-verbal emotion expression in order to communicate with each other in a healthy way. While speaking has the most important place in verbal communication, in non-verbal communication, body language including facial expressions, eye movements, body posture and voice characteristics has an important place. The concept of 'facial expressions' not only includes the movements of the mimetic muscles on the face, but also includes the associated emotions, cognition, and physiology. In addition to the various studies in the literature on the relationship of facial expressions with innate, cultural, universal or learning, there are also studies examining many other factors such as gender, physiological changes, and psychiatric diseases that affect facial expressions. Considering the universal or cultural nature of facial expression, various measurement tools have been developed by researchers. In our study, we did not use the universal photo set developed by Ekman, but a local set of photographs created by the facial expressions of people selected by Turan from the Turkish community. We have completed our study with a total of 60 people who have 30 borderline and 30 neurotic personality organizations. According to the results of the statistical analysis, we compared the factors that may affect the facial emotion recognition processes between the two groups. According to these results, facial emotion recognition scores of the borderline group were statistically significantly lower than the neurotic group, both at the first encounter and in the repetitive tests. The borderline group spent more time on faces when there was no time restriction, but therefore did not affect the emotion recognition process at a statistically significant level. In addition, the performance of remembering facial expressions of the borderline group was statistically significantly lower than the neurotic group. When emotional facial expressions were examined individually, there was no statistically significant difference between the recognition and recall of happy faces between the borderline group and the neurotic group, while there were statistically significant differences between the recognition and recall of neutral faces and other emotional facial expressions. Although some of our findings overlap with the previous results in the literature, there were also findings that did not overlap with the research results in the literature, and we tried to explain them on the theoretical ground of Kernberg's personality organizations in the discussion and conclusion section. Considering all these findings, results, inferences and evaluations, it can be thought that more comprehensive studies can be carried out in this field by increasing the number of participants in future studies, controlling many factors that are thought to be confounding, and providing adequate financial and technical support. We hope that our study will be a guide for future research in this respect.

Benzer Tezler

  1. Psikanalitik psikoterapilerde nevrotik ve sınırdurum kişilik örgütlenmesine sahip bireylerin terapötik çerçeveye yönelik tutumları ve psikoterapistlerin karşıaktarımları

    The attitudes of neurotic and borderline personality organizations towards the psychotherapeutic framework in psychoanalytic psychotherapies and psychotherapists' countertransferences

    TÜLİNAY KAMBUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Psikolojiİstanbul Okan Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKNUR DİLEKLER ALDEMİR

  2. Yaygın anksiyete bozukluğu tanısı almış bireylerin psikodinamik açıdan kişilik organizasyonlarının incelenmesi

    Examination of individuals who are identified with generalised anxiety disorder through their personality organization by psychodynamic psychology

    MERVE ERSÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikolojiAntalya Bilim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET YUMRU

  3. Açıklanamayan infertilitede psikosomatizasyon ve ruhsal işleyişin rorschach testi ile incelenmesi

    Investigation of psychosomatization and psychological functioning in unexplained infertility using the rorschach test

    İCLAL ERGİN BAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Psikolojiİstanbul Aydın Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HAYDEH FARAJİ

  4. Obsesif kompulsif bozukluk hastalarının obsesyon türleri ile psikodinamik kişilik organizasyonu ve travmatik yaşantı arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Investigating obsession subtypes of obsessive-compulsive disorder patients with psychodynamic personality organization and traumatic experiences

    ESMANUR AVAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikolojiAntalya Bilim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OĞUZHAN HERDİ

  5. Nevrotik kişilik örgütlenmesi olan bireylere uygulanan sanat psikoterapisinin ego işlevleri, duygu-düzenleme, kişilerarası ilişki tarzlarına etkisi

    The effects of art psychotherapy applied to individuals with neurotic personality organization on ego functions, emotion-regulation, interpersonal relationship styles

    SEDA KARAKAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA YASEMİN KUTLU