English language teaching self- efficacy beliefs and reflective teaching practices of Turkish EFL instructors
Türkiye'de İngilizceyi yabancı dil olarak öğreten öğretmenlerin İngilizce öğretmedeki öz-yeterlik inançları ve yansıtıcı öğretim uygulamaları
- Tez No: 775534
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FERDANE DENKCİ AKKAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngilizce Eğitimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 212
Özet
İnançlar insanların kapasitelerini ve limitlerini belirleyen ana faktörler arasında oldukları için insan hayatında büyük bir öneme sahiptirler. Öyle ki, davranışlarımızın yetenek ve becerilerimizden ziyade yeteneklerimize olan inancımız sonucu ortaya çıkabileceği birçok kez gösterilmiştir. Bu bağlamda, öz-yeterlik inançlarının insanların hayat boyu yaptığı seçimlere ve bu seçimlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan sonuçlara etki ettiğine inanılmaktadır. Genellikle kişinin kendi yeteneklerine ve kapasitesine olan inancı olarak tanımlanan öz-yeterlik kavramı, insani fonksiyonları bilişsel, duygusal ve motivasyonel süreçler bakımından etkileyen psikolojik etmenlerden bir tanesidir. Üçlü Karşılıklı Belirlemecilik kuramına göre, kişinin belli bir konudaki performansı yeterlik inançları, davranışsal ve çevresel faktörlerden ve bu üçünün arasındaki karşılıklı ilişkiden etkilenmektedir. İster olumlu ister olumsuz olsunlar, kişilerin kendilerine dair beklentilerinin doğası öz-yeterlik inançlarının seviyesine ve gücüne bağlıdır. Yabancı dil olarak İngilizce öğretiminin önemi arttıkça öğretmen öz-yeterlik inancı da öğretmen niteliğini etkileyen önemli faktörlerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Öğretmen öz-yeterliği, kişinin öğretmenliğin gerektirdiği görev ve sorumlulukları gerçekleştirebilmek için sahip olunması gereken bilgi, anlayış, beceri, ve tutumlara ne derece sahip olduğuna dair inancını ifade eder. Diğer bir tanıma göre ise öğretmen öz-yeterliği öğretmenlerin öğrenci performansını etkileme kapasitelerine olan inancıdır. Bu doğrultuda, yabancı dil olarak İngilizce öğretimi konusunda da öz-yeterlik çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bir öğretim elemanının daha etkili bir öğrenme- öğretme ortamı yaratabilmesi için, alan bilgisi ve pedagojik formasyona ek olarak İngilizce öğretimi becerisi ile ilgili olumlu inançlara sahip olması gerektiği alan yazında belirtilmiştir. Öğretmenlik mesleğindeki değişimin bir parçası olarak son zamanlarda önem kazanan diğer bir kavram ise yansıtıcı öğretimdir. Yansıtıcı öğretim birçok ülkedeki öğretmen eğitimi programlarında etkin bir öğretmenin kritik bir özelliği olarak kabul edilmeye başlanmıştır, dolayısıyla günümüzde öğretmen eğitiminde çok önemli bir rol oynamaktadır. Birçok ülkede artık öğretim standartlarından biri olarak kabul edilen yansıtıcı öğretim becerisi, yansıtıcı düşünme kabiliyetinin bir parçasıdır. Yansıtıcı öğretim, öğretmenlerin öğretimi önceden belirlenmiş eylemlerin rutin bir dizimi gibi değil, her benzersiz durumda sorunların aktif olarak düşünüldüğü ve çözüm arandığı, bağlam duyarlı bir yaratıcı aktivite olarak görmesini ifade eder. Bu tanımdan hareketle birçok yansıtıcı öğretim modelleri önerilmiş ve öğretmenler yansıtıcı-uygulayıcı bireyler olarak tanımlanmıştır. Öğretmenlerin salt belli kuralların ve kalıpların uygulayıcısı olarak görüldüğü yaklaşımların aksine, yansıtıcı öğretim modelinde öğretmenler kendi ortamlarında bilgi üreten, yorumlayan, gelişim sağlayan ve sorun çözen kişiler olarak görülmektedirler. Bu bağlamda, bu çalışmada İstanbul'da yükseköğretim seviyesinde ders veren İngilizce öğretim görevlilerinin öz-yeterlik inançlarının ve yansıtıcı öğretim pratiklerinin ortaya konması ve eğer varsa bu iki değişken arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak, öğretim görevlilerinin öz-yeterlik inançları ve yansıtıcı öğretim uygulamaları konusunda derinlemesine bir incelemenin yapılması da hedefler arasındadır. Nitel ve nicel veri toplama teknikleri bir arada kullanıldığı için, bu çalışma karma desende planlanmış betimsel bir araştırma olarak tanımlanabilir. Çalışmanın nicel boyutu için, öğretim görevlilerinin İngilizce öğretme konusundaki öz-yeterlik inançlarını ölçmek amacıyla Karas (2019) tarafından geliştirilen“İngilizce Öğretmenleri Öz-Yeterlik İnançları Ölçeği”ve öğretim görevlilerinin yansıtıcı öğretim uygulamalarını ortaya koymak amacıyla Akbari, Behzadpoor ve Dadvand (2010) tarafından geliştirilen“İngilizce Öğretiminde Yansıtıcı Öğretim Envanteri”kullanılmıştır. Covid-19 pandemisi nedeni ile yüz yüze veri toplanamadığı için ölçekler İstanbul ilinde yer alan ve İngilizce hazırlık okulu bulunan tüm devlet ve vakıf üniversitelerinde çalışan İngilizce öğretim görevlileri ile isimlerine özel yazılan e-postalar yoluyla tek tek paylaşılmış ve araştırmaya gönüllü katılım sağlayan öğretim görevlilerinden veri toplanmıştır. Bu çalışmada nicel veriler kişisel bilgi formu, İngilizce Öğretmenleri Öz-Yeterlik İnançları Ölçeği ve İngilizce Öğretiminde Yansıtıcı Öğretim Envanteri ile Google Forms kullanılarak toplanmıştır. Sonuç olarak nicel veriler İstanbul'da üniversite seviyesinde ders veren 301 İngilizce öğretim görevlisinden toplanmışken, çalışmanın nitel boyutu için ise 82 gönüllü katılımcı arasından seçilen 11 İngilizce öğretim görevlisi ile çevrimiçi ortamda görüşmeler düzenlenmiştir. Nitel veri elde etmek için yapılan bu görüşmeler yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak çeşitli online platformlar (Zoom, Teams vb.) aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma İngilizce öğretim görevlileri ile yapıldığı için, kullanılmış olan tüm nitel ve nicel veri toplama araçları İngilizce dilindedir. Elde edilen nicel veriler SPSS yazılımına aktarıldıktan sonra, Pearson korelasyon testi, Mann Whitney-U testi, Kruskal Wallis-H testi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü ANOVA yardımıyla analizler yapılmıştır. Çevrimiçi görüşmelerden elde edilen nitel veriler ise betimsel içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, İstanbul'da üniversitelerde çalışan İngilizce öğretim görevlileri tüm alt boyutlarda güçlü öz-yeterlik inançlarına sahiptirler. Alt boyutların öz-yeterlik inançları bakımından sıralaması ise sınıf içi öz-yeterliği, materyal öz-yeterliği, değerlendirme öz-yeterliği, kültür öz-yeterliği, dil öğretimi öz-yeterliği, ve öğrenci odaklı öğretim öz-yeterliği olarak şekillenmiştir. Yansıtıcı öğretim ile ilgili sonuçlar dikkate alındığında ise, katılımcıların üstbilişsel yansıtma ve duyuşsal yansıtma alt boyutlarını yüksek seviyede uygulayabilirken, eleştirel yansıtma, uygulamalı yansıtma ve bilişsel yansıtma alt boyutlarını daha düşük ancak yine de ortalama üstü seviyede uyguladıkları görülmüştür. Buna ek olarak, bu çalışma İstanbul'da üniversite seviyesinde görev yapan İngilizce öğretim görevlilerinin öz-yeterlik inançları ve yansıtıcı öğretim uygulamaları arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle, İstanbul'da üniversitelerde görev yapan İngilizce öğretim görevlilerinin İngilizce öğretmeye dair öz-yeterlikleri ve yansıtıcı öğretim uygulamaları birbirlerini anlamlı ölçüde olumlu etkileyen iki faktördür. Yansıtıcı öğretim ile öz-yeterlik inançlarının alt boyutları arasındaki ilişki incelendiğinde ise, yansıtıcı öğretim ile en güçlü olumlu ilişkiye sahip olan alt boyutun materyal öz-yeterliği olduğu ve bu alt boyutun kültür öz-yeterliği, öğrenci odaklı öğretim öz-yeterliği, değerlendirme öz-yeterliği, ve dil öğretimi öz-yeterliği tarafından takip edildiği görülmüştür. Öz-yeterlik inançları ile yansıtıcı öğretim uygulamalarının alt boyutları arasındaki ilişkiler incelendiğinde ise, öz-yeterlik inançları ile en güçlü olumlu ilişkiye sahip olan yansıtıcı öğretim alt boyutunun bilişsel yansıtma olduğu ve bu alt boyutun uygulamalı yansıtma, üstbilişsel yansıtma, duyuşsal yansıtma, ve eleştirel yansıtma tarafından takip edildiği görülmüştür. Dahası bu çalışma İstanbul'da üniversitelerde görev yapan İngilizce öğretim görevlilerinin İngilizce öğretme konusundaki öz-yeterlik inançlarının eğitim geçmişleri, sınıf-içi araştırma yapıp yapmadıkları, sınıf veya okul gözlemlerinde bulunup bulunmadıkları, kurumlarından mesleki gelişim anlamında destek alıp almadıkları ve kurumlarında yerine getirdikleri görevlere göre anlamlı farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Post hoc testler ise İngilizce öğretim görevlilerinin kurumlarında yerine getirdikleri görevler konusundaki anlamlı farkın danışmanlık görevi olan veya olmayan aktif olarak ders veren hocalar ile yalnızca idari veya akademik görevi olan, aktif olarak ders vermeyen hocalar arasındaki farktan kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bunun yanında, İngilizce öğretim görevlilerinin yansıtıcı öğretim uygulamaları, cinsiyetlerine ve sınıf-içi araştırma yapıp yapmadıklarına göre anlamlı farklılıklar göstermektedir. Ayrıca, nitel verilerden elde edilen sonuçlar da katılımcıların İngilizce öğretmeye bakışının zamanla değişebildiğini ve katılımcılar için öz-yeterlik inançlarının güçlü olduğu alanların birbirinden farklı olduğunu göstermiştir. Bunun yanı sıra, katılımcıların kendilerini geliştirmeye ihtiyaç duyduklarını belirttikleri alanlar da birbirinden farklıdır. Katılımcıların bir kısmı kurumlarından mesleki gelişim konusunda yeterli destek aldığını belirtirken, bir kısmı bu konuda kurumlarını yetersiz bulmaktadır. Buna ek olarak katılımcılar zaman zaman belli konu ve etkinlikleri atlayarak işlemediklerini belirtmişlerdir, ancak ilgili konu ve etkinliklere kara verme süreçleri ve gerekçeleri farklılık göstermektedir. Dahası katılımcıların yarıdan fazlasının yansıtıcı öğretim ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığı belirlenmiştir. Buna ek olarak, bazı katılımcıların mesleki gelişim fırsatlarına erişiminin diğerlerinden farklı olabildiği gözlemlenmiştir. COVİD pandemisi bazı katılımcıların mesleki gelişim aktivitelerine katılımını olumlu etkilerken, bazılarını olumsuz etkilemiştir. Katılımcıların yarıdan fazlası faydalı ve kendi sınıflarına uyarlanabilir mesleki gelişim aktivitelerini değerli bulduklarını belirtirken, bir kısmı kurumlarının mesleki gelişim ofisleri tarafından düzenlenen mesleki gelişim aktivitelerini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Öte yandan, bazı katılımcılar kurumları tarafından dikte edilen mesleki gelişim aktivitelerine katılmaktan hoşnut olmadıklarını belirtmişlerdir. Diğer bir bulgu ise İstanbul'da üniversite seviyesinde ders veren İngilizce öğretim görevlilerinin farklı nedenler ile de olsa meslektaşları ve öğrencileri ile iletişim halinde kalmaya, onlardan geri bildirim almaya ve işbirliği halinde olmaya değer verdiğidir. Bunun yanı sıra katılımcıların çoğu, meslektaşlarından veya öğrencilerinden aldıkları geri bildirimi kullanarak sınıf içi uygulamalarında eğer mümkünse değişiklik yapabildiklerini belirtmişlerdir. Uygulamalarında değişiklik yapamadığını belirten katılımcılar ise, bunun sebebi olarak kurumlarındaki uygulamaların standart olmasını ve esnekliğe izin verilmemesini göstermişlerdir. Buna ek olarak, nitel verilerin işaret ettiği başka bir sonuç ise katılımcıların yarıya yakınının düzenli olarak yansıtıcı öğretim teknikleri uyguladıklarını belirtmiş olmalarıdır. Bazı katılımcılar ise aktif olarak çok az ders vermeleri veya çoğu uygulamanın kendileri için otomatikleşmiş olması gibi sebeplerin yansıtıcı öğretim uygulamalarını olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir. Katılımcıların yarıya yakını yansıtıcı öğretimi öğretmenliğin çok önemli bir parçası olarak görmektedir. Ancak, yansıtıcı öğretime dair anlayışları ve yansıtıcı öğretim uygulamalarında odaklandıkları unsurlar farklılık göstermektedir. Bu çalışmadan elde edilen nicel ve nitel bulgular birbirleriyle karşılaştırılıp alan yazındaki çalışmalar ışığında incelendiğinde bulgular açısından birçok benzerlik gözlemlenmiştir. Örneğin bu çalışmada öz-yeterlik inançları ve yansıtıcı öğretim uygulamaları arasında var olduğu gösterilen anlamlı ve olumlu ilişki, İran'da yapılan bazı benzer çalışmalarda da ortaya konmuştur. Bunun yanında nicel ve nitel bulgular ve alan yazındaki benzer çalışmalardan elde edilen sonuçlar açısından bazı farklılıklar da bulunduğu gözlemlenmiştir. Bu farklılıkların çalışmaların gerçekleştirildiği bağlam, katılımcı profili, katılımcı sayısı ve kültürel farklılıklar gibi faktörlerden kaynaklanabileceği öngörülmüştür. Bu çalışmanın sonuçlarına dayanarak uygulayıcılara, karar vericilere ve gelecekte bu konularda araştırma yürütecek kişilere bazı tavsiyelerde bulunulmuştur. Örneğin uygulayıcılara mesleki gelişim aktivitelerine mümkün olduğunca sık katılmaları, öz-yeterlik inançlarının zayıf olduğu alanları belirleyip bu inançların sebeplerini sorgulamaları ve çözüm yolları aramaları, mesleki gelişim desteği konusunda kurumlarından talepte bulunmaları ve uzmanı oldukları alanlarda meslektaşları ile bilgi paylaşımında bulunmaları önerilmiştir. Buna ek olarak kurumların öğretim görevlilerinin mesleki gelişim ihtiyaçlarını yakından takip etmesi ve bu ihtiyaçları gidermeye yönelik adımlar atması gerektiği belirtilmiş, bu aktivitelere katılımın isteğe bağlı olması gerektiği de eklenmiştir. Karar vericilere gelindiğinde ise hizmet öncesi öğretmen eğitimi programlarının yansıtıcı öğretim ve faydaları konusuna daha çok odaklanması gerektiği belirtilmiş ve yansıtıcı öğretim tekniklerinin kullanımının hem hizmet öncesi hem hizmet içi öğretmenlerde teşvik edilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Hem Yükseköğretim Kurulu'nun hem de kurumların mesleki gelişim ofislerinin yansıtıcı öğretim kavramı ve uygulamaları ile ilgili İngilizce öğretim görevlilerinin ihtiyaçlarına yönelik eğitimler düzenlemesi önerilmiştir. Bunun yanı sıra, üniversitelerin öğretim görevlilerinin iş yüklerini mesleki gelişim için vakit ayırmaya olanak sağlayacak şekilde düzenlemesi tavsiye edilmiştir. Buna ek olarak, üniversitelerin İngilizce öğretim görevlileri arası ve öğretim görevlileriyle öğrenciler arası bilgi ve görüş alışverişini teşvik etmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, karar vericilerin İngilizce öğretim görevlilerinin öz-yeterlik inançlarının zayıf olduğu alanları belirlemek adına öğretim görevlilerinden düzenli geri bildirim alması gerektiği vurgulanmış ve öğretim görevlilerine kolay ulaşılabilir ve maddi olarak karşılanabilir mesleki gelişim seçenekleri sunulmasının önemi üzerinde durulmuştur. Yükseköğretim Kurulu'nun üniversiteler arasında öz-yeterlik inançlarının ve yansıtıcı öğretim uygulamalarının artırılması adına yapılacak çalışmalar açısından sağlanan imkânlar bakımından büyük farklılıklar olmaması konusunda çalışmalar yapması önerilmiştir. Gelecekte bu çalışmada işlenen konularla ilgili yürütülecek araştırmalar için ise yansıtıcı öğretim ve öz-yeterlik değişkenlerinin farklı seviyelerdeki veya farklı bölgelerdeki eğitim kurumlarında incelenmesi ve bu iki değişkenin daha farklı demografik faktörlerle arasındaki ilişkilerin ortaya konması önerilmiştir. Bunun yanı sıra, yansıtıcı öğretim ve öz-yeterlik inançlarını inceleyen deneysel çalışmaların yapılması ve bu çalışma bu iki değişkenin ilişkisini Türkiye'de yükseköğretim bağlamında inceleyen ilk çalışma olduğu için Türkiye'de bu konuda başka çalışmalar da yapılması önerilmiştir.
Özet (Çeviri)
This study aims to examine the self-efficacy beliefs and reflective teaching practices of Turkish EFL instructors working at universities in İstanbul and to reveal any possible correlations between the two constructs. As both qualitative and quantitative data collection techniques have been used, this study can be defined as a descriptive study with a mixed-method approach. While quantitative data was collected from 301 EFL instructors working at universities in İstanbul, qualitative data were collected from 11 EFL instructors chosen among 82 volunteer participants. The results from the current study revealed that Turkish EFL instructors employed at universities in İstanbul had strong self-efficacy beliefs. In addition, the participants reported applying reflective teaching practices commonly. Furthermore, this study demonstrated a significant positive correlation between these two constructs. Moreover, some factors such as educational background, classroom research, classroom or school visitation, institutional support for professional development, current responsibilities at institutions, and gender were found to significantly affect either the self-efficacy beliefs or the reflective teaching practices of the participants. Next, qualitative data showed that the participants' approach towards teaching English could change over time, and they felt self-efficacious in a variety of different areas. In addition, it was revealed that some of the participants did not have a comprehensive understanding of reflective teaching. Moreover, it was demonstrated that the participants had varying degrees of access to professional development opportunities, and EFL instructors valued getting feedback from their students and colleagues.
Benzer Tezler
- Developing digital literacies of pre-service EFL teachers through engagement with research
İngilizce öğretmen adaylarının dijital okuryazarlıklarının araştırma yoluyla geliştirilmesi
SEDA ALTINER
Doktora
İngilizce
2019
Eğitim ve ÖğretimBahçeşehir Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN DİKİLİTAŞ
- Mühendislik ve tasarım becerileri ile entegre edilmiş scratch uygulamalarının fen bilimleri öğretmen adaylarının bazı öğrenme çıktıları üzerine etkisi: Bir karma yöntem araştırması
The effect of scratch applications integrated with engineering and design skills on some learning outcomes of pre-service science teachers: A mixed method research
NAZAN KAHRAMAN
Doktora
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimPamukkale ÜniversitesiMatematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İZZET KARA
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA YECAN
- English student teachers' professional teacher identity development in the practicum
İngilizce öğretmeni adaylarının öğretmenlik uygulamasındaki profesyonel öğretmen kimliği gelişimi
ESRA KIZILET
Doktora
İngilizce
2023
Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Bilim Dalı
PROF. DR. KEMAL SİNAN ÖZMEN
- Yansıtıcı düşünme etkinlikleri ile destekli tam öğrenme modelinin tıp fakültesi öğrencilerinin üstbiliş becerileri, öz-düzenleme stratejileri, öz-yansıtma becerileri, öz-yeterlik inançları, eleştirel düşünme becerileri ve akademik başarılarına etkisi
The effect of mastery learning model supported with reflective thinking activities on medical students' metacognitive skills, self-regulation strategies, self-reflection skills, self-efficacy beliefs, critical thinking skills and academic achievement
ŞENEL ELALDI
Doktora
Türkçe
2013
Eğitim ve ÖğretimFırat ÜniversitesiEğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇETİN SEMERCİ