Geri Dön

Preeklampsi tanılı hastalarda sezaryen doğum öncesi ve sonrası MGSO4' ün kanamaya olan etkisi

The effect of MGSO4 on bleeding before and after cesarean delivery in patients with preeclampsia

  1. Tez No: 777298
  2. Yazar: ŞEYMA ÇOLAK YÜKSEK
  3. Danışmanlar: DR. AYŞEGÜL BESTEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

AMAÇ: Preeklampsi (PE) tanılı gebeler içerisinde peripartum intravenöz (IV) magnezyum sülfat (MgSO4) tedavisi alan ve peripartum IV MgSO4 tedavisi almamış sezaryen (C/S) doğum yapmış hastaların hemogram (HMG) değerleri karşılaştırılacaktır. MgSO4 tedavisi alan gebelerde C/S doğum sırasında ya da sonrasında sağlıklı gebelere göre HMG değerlerinde anlamlı değişim olması halinde; bu tedavinin postpartum kanama (PPK) ve atoni üzerindeki etkileri tartışılacaktır. Daha da önemlisi kanamaya bağlı gelişebileceğini öngördüğümüz postoperatif komplikasyonlar engellenerek maternal morbidite ve mortalitenin önüne geçilecektir. GEREÇ ve YÖNTEM: Retrospektif vaka kontrol tipindeki gözlemsel çalışmamızda Ocak 2012-Ocak 2022 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne başvuran klinik bulgular ve laboratuvar sonuçları ile PE tanısı almış, peripartum eklampsi nöbeti profilaksisi için IV MgSO4 tedavisi uygulanan, 18-45 yaş aralığında, üçüncü trimesterde tekil gebeliği olan, C/S doğum yapmış 116 hasta ile randomize seçilmiş peripartum IV MgSO4 tedavisi almamış aynı kriterleri karşılayan 89 hastanın PPK açısından HMG değerleri ve kanamayı önleyici tedavileri karşılaştırıldı. BULGULAR: Çalışmamızda birincil sonuç değişkenleri olan hemoglobin (HGB) ve hematokrit (HCT) değerleri, ikincil sonuç değişkenlerinden platelet (PLT) ve lökosit (WBC) değerleri karşılaştırıldı. Karşılaştırmalar vaka ve kontrol grubu arasında preoperatif ve postoperatif dönem için, vaka alt grupları arasında preoperatif, postoperatif 6. saat ve postoperatif 24. saat için yapıldı. Vaka ve kontrol grubu arasında HGB, HCT, PLT ve WBC değişim düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı. Vaka grubunda kontrol grubuna göre HGB, HCT ve PLT değerinde daha az düşüş gözlenmiştir. Preoperatif döneme göre WBC düzeyindeki artış ise, vaka grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek oranda oldu. Vaka alt grupları arasında preoperatif, postoperatif 6. saat ve 24. saat kontrol HMG' lerinde HGB, HCT, PLT ve WBC değişim düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. İkincil sonuç değişkenlerinden yaş, gebelik öyküsü, kanamayı azaltıcı ek cerrahi ve medikal tedavilerin varlığı, vaka alt gruplarındaki ortalama magnezyum (Mg) değeri araştırılmıştır. Vaka grubunun yaş ortalaması 31,8 iken kontrol grubunun yaş ortalaması 29,2 bulunmuş olup aralarında anlamlı fark vardı. Gruplar arasında gravite, parite, abortus, küretaj, ektopik gebelik, yaşayan çocuk sayısı ve doğum şekli açısından anlamlı fark yoktu. Kanamayı durdurucu ek cerrahi tedaviler hem vaka ve kontrol grupları arasında hem de vaka alt grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Vaka grubunda kontrol grubuna göre medikal tedavi olarak; daha fazla oksitosin, metilergonovin, misoprostol tedavisi uygulanmış olup anlamlı fark vardı. Vaka alt gruplarında postoperatif dönemde kan ve kan ürünlerinin, IV demir preparatlarının kullanımı arasındaki fark anlamlı değildi. SONUÇ: Retrospektif vaka kontrol çalışmamızda incelenen 205 hastanın sonuçlarına göre; C/S doğumda preoperatif ve postoperatif IV MgSO4 tedavisi uygulanan PE hastalarında, sağlıklı gebelere göre uterotonik ihtiyacı artmaktadır. HGB, HCT, PLT değerlerinin vaka grubundaki daha az değişim düzeyi ile WBC değerlerinde postoperatif artış olması vaka grubunda kontrol grubuna göre MgSO4 tedavisinin kanama üzerine olan etkisini desteklemiştir. Bu durum akut kanamanın patofizyolojisiyle uyumludur. Ayrıca operasyon sırasında PPK' ya yapılan erken müdahalenin postoperatif hemodinamik stabiliteyi sağladığının göstergesidir. Çalışmamız MgSO4 tedavisi ve PPK için yapılacak birçok bilimsel araştırmaya yön verecektir. Gelecekte PE hastalarında PPK' yı araştıran çalışmalar çok değişkenli olan bu iki hastalığın MgSO4 tedavi süresi ve dozuyla ilişkisini analiz ederken daha geniş örneklemler ve kanamanın nicel yöntemlerle incelenmesi ile daha güvenilir sonuçlar oluşturacaktır. Eklampsi nöbet profilaksisinde MgSO4' ün faydalarına ilişkin artan PPK riskine karşı daha kısa süreli düşük dozlu tedavi rejim uygulaması tartışılacaktır. PPK riski yüksek hastalarda proflaksi için başka tedavilerin etkisi araştırılacaktır. Uzun süreli ve yüksek dozlu MgSO4 tedavisinin getirdiği maternal morbidite ve mortalite olasılığı azalacaktır. Ayrıca kazanılan bu bilgiler ışığında MgSO4 tedavisi süresi ve dozu yüksek PPK riski olan hastalarda değerlendirilecek ve doğum öncesi uygun hazırlığın yapılmasına öncü olacaktır. ANAHTAR KELİMELER: Preeklampsi, Eklampsi, İntravenöz Magnezyum Sülfat Tedavisi, MgSO4, Postpartum kanama

Özet (Çeviri)

AIM: Peripartum in pregnant women with preeclampsia (PE) those who received intravenous (IV) magnesium sulfate (MgSO4) treatment and hemogram (HMG) values of the patients who had cesarean section (C/S) delivery who did not receive IV MgSO4 treatment will be compared. If there is a significant change in HMG values during or after C/S delivery in pregnant women receiving MgSO4 treatment compared to healthy pregnant women; the effects of this treatment on postpartum hemorrhage (PPH) and atony will be discussed. More importantly, maternal morbidity and mortality will be prevented by preventing postoperative complications that we predict may develop due to bleeding. MATERIAL and METHODS: In our retrospective case-control type observational study, we applied to Health Sciences University Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Health Application and Research Center between January 2012 and January 2022, and were diagnosed with PE based on clinical findings and laboratory results, for peripartum eclampsia seizure prophylaxis. HMG values and anti-bleeding treatments in terms of PPH were compared in 116 patients who were treated with IV MgSO4, aged between 18-45, had a single pregnancy in the third trimester, had C/S delivery, and randomly selected 89 patients who did not receive peripartum IV MgSO4 treatment and met the same criteria. RESULTS: In our study, hemoglobin (HGB) and hematocrit (HCT) values, which are primary outcome variables, and platelet (PLT) and leukocyte (WBC) values, which are secondary outcome variables, were compared. Comparisons were made between the case and control groups for the preoperative and postoperative period, and between the case subgroups for the preoperative, postoperative 6th hour, and 24th hour. There was a statistically significant difference between the case and control groups in terms of HGB, HCT, PLT and WBC change levels. There was less decrease in HGB, HCT and PLT values in the case group compared to the control group. The increase in WBC level compared to the preoperative period was higher in the case group than in the control group. There was no statistically significant difference between the case subgroups in terms of HGB, HCT, PLT and WBC change levels in the preoperative, postoperative 6th hour and 24th hour control HMGs. Presence of additional surgical and medical treatments to reduce bleeding, and mean magnesıum (Mg) value in case subgroups were investigated as secondary outcome variables. While the mean age of the case group was 31.8, the mean age of the control group was 29.2 and there was a significant difference between them. There was no significant difference between the groups in terms of gravida, parity, abortion, curettage, ectopic pregnancy, number of living children and mode of delivery. There was no statistically significant difference between the additional surgical treatments to stop bleeding, both between the case and control groups and between the case subgroups. As medical treatment in the case group compared to the control group; more oxytocin, methylergonovine, misoprostol treatment was applied and there was a significant difference. The difference between the use of blood and blood products and IV iron preparations in the postoperative period was not significant in case subgroups. CONCLUSION: According to the results of 205 patients examined in our retrospective case-control study; The need for uterotonics increases in PE patients who are treated with preoperative and postoperative IV MgSO4 at C/S delivery compared to healthy pregnant women. Less change in HGB, HCT, PLT values in the case group and postoperative increase in WBC values supported the effect of MgSO4 treatment on bleeding in the case group compared to the control group. This is compatible with the pathophysiology of acute bleeding. It is also an indication that early intervention to PPC during the operation provides postoperative hemodynamic stability. Our study will guide many scientific studies for MgSO4 treatment and PPH. Future studies investigating PPH in PE patients will analyze the relationship of these two multivariate diseases with MgSO4 treatment duration and dose, with larger samples and quantitative analysis of bleeding. will produce more reliable results. In eclampsia seizure prophylaxis, the application of a shorter-term low-dose treatment regimen will be discussed against the increased risk of PPC related to the benefits of MgSO4. The effect of other treatments for prophylaxis in patients at high risk of PPH will be investigated. Long-term and high-dose MgSO4 treatment will reduce the possibility of maternal morbidity and mortality. In addition, in the light of this information gained, the duration and dose of MgSO4 treatment will be evaluated in patients with high PPH risk and will lead to appropriate prenatal preparation. KEYWORDS: Preeclampsia, Eclampsia, Intravenous Magnesium Sulfate Treatment, Postpartum Bleeding, Uterotonic Therapy

Benzer Tezler

  1. Preeklampsi belirteçlerinin ve düzeylerinin maternal ve neonatal sonuçlara etkisinin araştırılması

    To investigate the effects of maternal and neonatal outcomes of preeclampsia and levels of markers

    ATTİLA ÖZKARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDüzce Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELAHATTİN KUMRU

    YRD. DOÇ. ALPER BAŞBUĞ

  2. Doğum ağırlığı %90 persentilin üzerinde olan (LGA) bebeklerin beş yıllık retrospektif değerlendirilmesi

    Evaluation of newborns whose weight over %90 percentile in 5 years old

    HÜSEYİN ALTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET SAİT İÇEN

  3. Gebeliğin intrahepatik kolestazında ursodeoksikolik asit tedavisinin maternal serumdaki inflamasyon parametreleri üzerine etkisi

    The effect of ursodeoxycholic acid treatment on inflammation parameters in maternal serum in intrahepatic cholestasis of pregnancy

    MELİS ECE MEN PEKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK ŞAHİN

  4. Preeklampsi tanısı almış gebelerde normal vaginal yol ile doğum ve sezaryen ile doğum sonrası, farklı doğum şekillerinin kısa (postpartum ilk 72 saatte) ve uzun dönemde (3 yıl içerisinde) böbrek fonksiyonlarına etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of different delivery methods (normal vaginal birth and c-section) in the short (first 72 hours within delivery) and LONG-TERN (within 3 years) on renal functions in pregnant women diagnosed with preeclampsia

    MİHRİBAN SEYHAN ÖZLEME

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN SIDIKA SİBEL GÜLOVA

  5. Plasenta dekolmanı olan hastaların bir sonraki gebeliklerinde prognoz değerlendirilmesi

    With placenta abrupti̇on in patients' next pregnancy evaluation of prognosis

    PARISA EBRAHIMZADEH KHIAVI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ACAR