Geri Dön

Yenidoğan erken başlangıçlı sepsis tanısında hipoterminin diagnostik gücünün ve sepsis parametreleri ile ilişkisinin araştırılması

Investigation of the diagnostic significance of hypothermia and its relationship with sepsis parameters in the diagnosis of neonatal sepsis

  1. Tez No: 778124
  2. Yazar: EMRE SEFA GÜLTEKİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET KENAN KANBUROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Erken Başlangıçlı Sepsis, Hipotermi, Transport Süresi Ve Vücut Sıcaklığı İlişkisi, Early onset sepsis, Hypothermia, Relationship Between Transport Time and Body Temperature
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Giriş: Yenidoğan bebeklerde sepsis, ateşin nadir sebeplerindendir. Ciddi bakteriyel enfeksiyonu olan yenidoğan bebeklerde, vücut sıcaklığında artış görülmeyebilir. Paradoksik olarak, sepsisi olan yenidoğanlarda hipotermiye daha sık oranda rastlanmaktadır. Kanıtlanmış sepsis, klinik ve laboratuvar bulgularının sepsis ile uyumlu olduğu ve etkenin gösterildiği hastalardır. Klinik sepsis, klinik ve laboratuvar bulgularının sepsis ile uyumlu olduğu ancak etkenin gösterilemediği hastalardır. Yenidoğan bebeklerde, vücut sıcaklığının 36,0-36,4ºC arasında olması hafif hipotermi, 32,0-35,9ºC arasında olması orta derecede hipotermi ve 32ºC altında olması ise ciddi hipotermi olarak tanımlanır. Yenidoğanda hipotermi sepsis kaynaklı olabileceği gibi, çevresel faktörlerin etkisi de büyüktür. Araştırmamızda yenidoğan sepsisinde hipoterminin tanısal önemi ve sepsisin klinik ve laboratuvar parametrelerle ilişkisi araştırılmıştır. Materyal metod: Çalışmamız Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Yenidoğan Yoğun Bakım servisinde 01/12/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında yatışı yapılan hastalardan yatış anında kuvöze alınmadan önce vücut sıcaklıkları ölçülmüş 813 hastanın sistemdeki verilerinin retrospektif olarak incelenmesi ile gerçekleştirildi. Bulgular: Erken başlangıçlı sepsis tanısı dışındaki tanılarla ile yatışı yapılan 537 hastanın yatış anındaki ortalama vücut sıcaklıkları 35,9±0,60C iken, erken başlangıçlı sepsis tanısı ile yatışı yapılan 305 hastanın yatış anındaki ortalama vücut sıcaklıkları 35,8±0,60C olup, anlamlı bir fark saptanmamıştır. Dış merkezden transfer ile gelen 383 hastanın 63'ü (%16,4) normotermisi mevcut olup, 183'ü (%47,7) hafif hipotermide, 137'sinde (%35,7) orta hipotermi saptanmıştır. Transfer dışında gelen 429 hastanın 84'ü (%19,5) normotermisi mevcut olup, 224'ü (%52,2) hafif hipotermide, 121'inde (%28,2) orta hipotermi saptanmıştır. C/S ile doğan 589 hastanın 107'si (%18,1) normotermisi mevcut olup, 268'i (%45,5) hafif hipotermide, 214'ünde (%36,3) orta hipotermi saptanmıştır. NSVY ile doğan 223 hastanın 40'ı (%17,8) normotermisi mevcut olup, 139'u (%62,0) hafif hipotermide, 44'ünde (%19,6) orta hipotermi saptanmıştır. C/S ile doğan bebeklerin orta dereceli hipotermi oranının NSVY ile doğanlara göre belirgin derecede arttığı görülmüştür. Sonuç: Erken başlangıçlı sepsis tanısı alan ve diğer tanılarla yatışı yapılan hastalar üzerinde yapılan incelemede vücut sıcaklıkları arasında belirgin bir fark bulunmamıştır. Hipoterminin en sık sebebi çevresel ve önlenebilir faktörler olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle hastanın doğumundan itibaren yenidoğan yoğun bakım servisine ulaşana kadar ilgilenecek olan her sağlık çalışanının infantların vücut sıcaklığını koruma açısından bilgilendirilmeleri önem teşkil ettiği gibi, ailelere de vücut sıcaklığını koruma amacı ile eğitimler verilmelidir. Yenidoğanın maruz kaldığı ulaşım koşulları, hastane transferi öncesi ve sonrası sağlık koşulları, transfer süreleri, ulaşım sırasında profesyonel ekip tarafından sunulan kalitatif ve kantitatif hastane dışı bakım, doğum özellikleri, doğum şekli dikkate alınarak değerlendirilmeye çalışılan bu konuda daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurgulamak önemlidir.

Özet (Çeviri)

INVESTIGATION OF THE DIAGNOSTIC SIGNIFICANCE OF HYPOTHERMIA AND ITS RELATIONSHIP WITH SEPSIS PARAMETERS IN THE DIAGNOSIS OF NEONATAL SEPSIS. Introduction: Sepsis in infants is a rare cause of fever. Infants with severe bacterial infections may not experience an increase in body temperature. Paradoxically, hypothermia is more common in newborns with sepsis. Proven sepsis is patients whose clinical and laboratory findings are compatible with sepsis and the causative agent has been shown. Clinical sepsis is patients in whom clinical and laboratory findings are compatible with sepsis, but the causative agent cannot be demonstrated. In infants, a body temperature between 36.0 and 36.4ºC is defined as mild hypothermia, between 32.0-35.9ºC as moderate hypothermia and below 32ºC as severe hypothermia. While hypothermia in newborns may be caused by sepsis, the effect of environmental factors is also important. In our study, the diagnostic significance of hypothermia in neonatal sepsis and its relationship with clinical and laboratory parameters were investigated. Material methods: Our study was carried out by retrospectively examining the data in the system of 813 patients whose body temperatures were measured from the patients hospitalized between 01/12/2018 and 31/12/2020 in Rize Recep Tayyip Erdoğan University Neonatal Intensive Care Service. Results: While the mean body temperature of 537 patients admitted with diagnoses other than early-onset sepsis was 35.9±0.60C at the time of hospitalization, the mean body temperature of 305 patients hospitalized with the diagnosis of early-onset sepsis was 35.8±0.60C, no difference was detected. Of 383 patients who were transferred from other centers, 63 (16.4%) had normothermia, 183 (47.7%) had mild hypothermia and 137 (35.7%) had moderate hypothermia. Of the 429 patients who came out of transfer, 84 (19.5%) had normothermia, 224 (52.2%) had mild hypothermia, and 121 (28.2%) had moderate hypothermia. Of 589 patients born with C/S, 107 (18.1%) had normothermia, 268 (45.5%) had mild hypothermia, and 214 (36.3%) moderate hypothermia. Of 223 patients born vaginally, 40 (17.8%) had normothermia, 139 (62.0%) had mild hypothermia and 44 (19.6%) had moderate hypothermia. It was observed that the rate of moderate hypothermia in infants born with C/S was significantly higher than those born vaginally. Conclusion: In the examination performed on patients diagnosed with early-onset sepsis and hospitalized with other diagnoses, no significant difference was found about body temperatures. The most common cause of hypothermia is thought to be environmental and preventable factors. For this reason, it is important that every healthcare provider who will take care of the patient from the birth of the patient to neonatal intensive care unit should be informed about maintaining the body temperature of infants, and families should be trained to maintain body temperature. It is important to emphasize that there is a need for further studies on this subject, which is tried to be evaluated by considering the transportation conditions that newborn is exposed to, health conditions before and after hospital transfer, transfer times, qualitative and quantitative out-of-hospital care provided by the professional team during transportation, delivery characteristics, and mode of delivery.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan sepsisli olguların değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    Z. NURDAN TEZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  2. Yenidoğan sepsisinde miyeloid kökenli baskılayıcı hücrelerin değerlendirilmesi

    Evaluation of myeloid derived supressor cells in neonatal sepsis

    TUĞBA GÜLER

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASİBE ARTAÇ

  3. Yenidoğan sepsislerinde c-reaktif protein, eritrosit dağılım genişliği ile trombosit, trombosit ile lenfosit, nötrofil ile lenfosit oranlarının retrospektif analizi

    Retrospective analysis of c-reactive protein, erythrocyte distribution width and platelet, platelet to lymphocyte, neutrophil to lymphocyte ratios in neonatal sepsis

    RABİA SEDEF KARAKAYA KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK SARICI

  4. Erken neonatal sepsiste biyobelirteçlerin rolü

    The role of biomarkers in early neonatal sepsis

    TUĞÇE NUR ÇAYIR KOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK KAHVECİOĞLU

  5. Yenidoğan sepsisi tanisinda trombosit sayisi ve ortalama trombosit hacmi değerlerinin önemi

    The importance of trombocyte and MEAN platelet volume in diagnosis of neonatal sepsis

    FURKAN ÇAV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNamık Kemal Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞİN NALBANTOĞLU