Koroner cerrahi revaskülarizasyonda periprosedürel miyokard infarktüsü tanımlamalarının karşılaştırılması
Comparison of the definitions of periprocedural myocardial infarction in coronary surgical revascularization
- Tez No: 784077
- Danışmanlar: UZMAN SEVİNÇ BAYER ERDOĞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
Amaç: Miyokard infarktüsünün 5 farklı tipi mevcut olup bunlardan biri tip 5 Miyokard infarktüsü (Mİ) olan Periprosedürel miyokard infarktüsüdür (PPMİ). Koroner cerrahi revaskülarizasyon sonrasında ortaya çıkan kardiyak enzim yükseklikleri ile tanısı konulan PPMİ'nin farklı birçok tanımı bulunmaktadır. Bu tezin yapılmasındaki hedef PPMİ'nin elektif koroner baypas cerrahisi sonrası ne oranda gerçekleştiğini mevcut sınıflamaları kullanarak araştırmak ve bu sınıflamaların birbiri ile farklılıklarını analiz edebilmektir. Bu nedenle elektif koroner baypas cerrahisi geçirmiş olan hastaları PPMİ açısından inceleyip, farklı tanımlamalara göre gruplandırarak ameliyat sırası ve erken dönem ameliyat sonrası (ilk 3 ay) mortalite ve morbiditelerini karşılaştırıp, tanımlamaların birbirinden farklılıklarını tespit etmek ve aralarında farkların analizini yapmak amaçlanmıştır Gereç ve Yöntem: Çalışma prospektif ve gözlemsel olarak tasarlanmıştır. Nisan 2022-Aralık 2022 tarihleri arasında 18 yaşın üzerinde Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi'nde elektif koroner baypas cerrahisi olan hastalar ardışık olarak tarandı. Kardiyak enzimlerin (troponin, CK, CK-MB) sonuçları, preoperatif son 3 gün içerisindeki kan sonuçları ile, operasyon sonrasında yoğun bakıma ilk gelindiği anda, bir sonraki gün sabah ve ikinci gün sabah gönderilen rutin biyokimya tetkiklerinden elde edildi. Ameliyat çıkışı ve bir sonraki gün sabah ve 48. saatte çekilen EKG'ler kaydedildi. Ameliyat sonrası yapılan Ekokardiyografi ameliyat öncesi yapılanlar ile yeni gelişen segmenter hareket kusurunun varlığı açısından prospektif olarak karşılaştırılmalı değerlendirildi. Sonrasında bu hastalardan 6 farklı PPMİ tanımına uyan hastalar gruplandırıldı ve birbirleri ile karşılaştırıldı. Ardından bu 6 alt gruba dahil olma kriterlerine göre de farklı alt gruplara ayrılarak analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 396 hasta Tablo 1'deki tanımlamalara göre analiz edilerek PPMİ tanısı konulan hastalar belirlendi. SYNTAX tanımına göre 11 (%2,8), ISCHEMIA tanımına göre 7 (%1,7), SCAI tanımına göre 63 (%16), EXCEL tanımına göre 18 (%4,5), UDMI tanımına göre 33 (%8,3), ARC-2 tanımına göreyse 96 hastaya (%24) PPMİ tanısı konulmuş oldu. PPMİ'nin alt kriter analizi yapıldığında hasta sayısı en fazla ARC2 nin 1 (%22,4) ve SCAI'nin 3 (%13,8) numaralı kriterindeydi. En az PPMİ ise SCAI'nin 5 (%0,75) ve ISCHEMIA'nın 1 (%1,01) numaralı kriterlerinde gözlendi. Bu hastaların vasoaktif inotrop skoru hesaplandığında SCAI 3 ve ARC2 1 alt tanımına giren hastaların hem VİSilk hem de VİSmax'ları diğer grıplara göre düşük saptandı. Sonuç: PPMİ için birden çok farklı tanım mevcuttur ve hangisinin en doğru tanımlama olduğu konusunda herhangi bir fikir birliği saptanamamıştır. Farklı klinik çalışmalar farklı kriterleri tercih ederek cerrahi revaskülarizasyonda PPMI tanısı ile ilgili öngörülerde bulunmuştur. Çalışmamızın sonuçları aynı hasta popülasyonunda hastaların PPMI kriterlerine göre dağılımında sınıflamalar arası önemli farklılıklar çıkmaktadır. Her bir sınıflamanın alt kriterleri, sınıflamaların morbidite ve mortaliteye etkileri de PPMI tanımlamasında herhangi bir sınıflamanın tek başına yeterli olmayacağı, yanıltıcı olacağını göstermektedir. Bu sonuçlara göre sadece enzim yüksekliği değerine bağlı kalmayan, eşlik eden ek parametreler ile güçlendirilmiş yeni sınıflamalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Özet (Çeviri)
Aim: Myocardial infarction is classified into 5 types, type 5 denoting Periprocedural Myocardial Infarction (PPMI). PPMI has various definitions that use elevated cardiac enzymes following elective coronary revascularization. We aimed to determine the incidence of PPMI and the difference in incidence using varying definitions in patients undergoing elective coronary bypass surgery, as well as to compare intraoperative and early postoperative (3-month) mortality and morbidity across different definitions of PPMI. Materials and Method: This prospective observational study included consecutive elective coronary artery bypass patients above 18 years of age between April 2022 and December 2022 at Dr. Siyami Ersek Cardiothoracic and Vascular Surgery Hospital. Cardiac enzymes (troponin, CK, and CK-MB) were recorded within 3 days of operation, upon arrival in the intensive care unit, postoperative day one and two. EKGs prior to surgery, immediately after the operation, and on postoperative day one and two were recorded. We compared preoperative and postoperative echocardiography for new-onset segmental wall motion abnormalities. Six definitions of PPMI and their sub-criteria were compared for outcomes. Results: The 396 patients included in the study were analyzed according to the six definitions of PPMI. According to the SYNTAX definition 11 (2.8%), ISCHEMIA definition 7 (1.7%), SCAI definition 63 (16%), EXCEL definition 18 (4.5%), UDMI definition 33 (8%), 3), according to the ARC-2 definition, 96 patients (24%) were diagnosed with PPMI. The sub-criteria that diagnosed the highest number of patients with PPMI were the 1st ARC2 criterion (22.4%) and the 3rd SCAI criterion (13.8%). The lowest number of patients with PPMI was diagnosed using the 5th SCAI criterion (0.75%) and the 1st ISCHEMIA criterion (1.01%). Vasoactive requirements were compared against sub-criteria, and patients with the 3rd SCAI criterion or 1st ARC2 criterion had lower vasoactive inotrope scores. Conclusions: There are multiple definitions of PPMI, and there is no consensus on which is the most accurate. Different clinical studies have used different criteria to predict PPMI after surgical revascularization. The results of our study showed significant differences in PPMI diagnosis in the same patient population with the six definitions. The sub-criteria of each classification and the effects of classifications on morbidity and mortality also show that any classification alone will not be sufficient to define PPMI and will be misleading. We conclude that there is a need for new classifications that do not solely depend on enzyme elevation, but are supported by additional parameters.
Benzer Tezler
- Sol anterior torakotomi ile minimal invaziv koroner arter baypas cerrahisi: Tek merkez klinik sonuçlarımız ve konvansiyonel koroner arter baypas cerrahisi ile karşılaştırılması
Total coronary revascularization via left anterior thoracotomy: Our single center experiences and comparison with conventional coronary artery bypass surgery
TUNA DEMİRKIRAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT KADAN
- Atan kalpte baypas tekniği ile lima – lad – d ardışık baypasın koroner revaskülarizasyonda kullanımının klinik sonuçları
Clinical results of the use of lima – lad – d sequential bypass in coronary revascularization with beating heart technique
ALİ BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık BakanlığıKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DR. İLKER İNCE
- Çalışan kalp ve konvansiyonel koroner revaskülarizasyonda atriyal fibrilasyon
Atrial fibrillation in off-pump heart and conventional coronary revascularization
AYHAN ALİOSMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiUludağ ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYATİ ÖZKAN
- Koroner arter revaskülarizasyonunda kan elektrolit değerlerinin off pump ve on pump atrial fibrilasyon gelişimi üzerine etkileri
Off pump and on pump atrial fibrillation occuring effects of blood electrolyte values in coronary artery revascularization
İLKER ZAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiDicle ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET NESİMİ EREN
- İzole proksimal sol ön inen arter lezyonu saptanan stabil angina pektorisli hastalarda cerrahi ve perkutan koroner girişimin karşılaştırılması
Comparison of surgical and percutaneous coronary ıntervention in patients with stabile angina pectoris who have ısolated proximal left anterior descending artery lesion
ŞULE KOÇYİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN MURAT ASLAN