Geri Dön

Larenks skuamöz hücreli karsinomu nedeniyle total larenjektomi yapılan hastalarda faringokutanöz fistül gelişimine etki eden faktörlerin araştırılması: farenks kapama tekniği odaklı bir araştırma

Investigation of the factors affecting the development of pharyngocutaneous fistula in patients who underwent total laryngectomy for laryngeal squamous cell carcinoma: A study focused on pharyngeal reconstruction technique

  1. Tez No: 786539
  2. Yazar: YAĞMUR BARCAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YALÇIN ALİMOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Basit Separe Sütür, Faringokutanöz Fistül, Larenks Kanseri, Modifiye Cushing Sütürasyon Tekniği, Total Larenjektomi, Larynx Cancer, Modified Cushing Suture Tecnique, Pharngocutaneous Fistula, Simple Interrupted Suture, Total Laryngectomy
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 91

Özet

Amaç: İleri evre larenks kanserlerinin tedavisinde total larenjektomi halen sık uygulanan bir cerrahi operasyondur. Postoperatif dönemde en sık gözlenen komplikasyonu olan faringokutanöz fistül de bu nedenle güncel bir araştırma konusu olmaya devam etmektedir. Biz de bu çalışmamızda faringokutanöz fistül gelişiminde etkili olan risk faktörlerini araştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: 2009-2021 yılları arasında kliniğimizde larenksin keratinize skuamöz hücreli karsinomu nedeniyle total larenjektomi ve bilateral boyun diseksiyonu operasyonu yapılan tüm hastalar çalışmaya dahil edildi. Hipofarenks tutulumu olan, total/parsiyel farenjektomi yapılan, dil kökü rezeksiyonu yapılan ve farenks defekti çok büyük olup serbest flep ya da pediküllü fleple rekonstrüksiyon yapılan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Bulgular: Çalışmaya 174 hasta dahil edildi. 11'i (%6,3) kadın, 163'ü (%93,7) erkekti. Yaş 60,6 ± 9,9 (36-89) yıl idi. Faringeal rekonstrüksiyonda 112 (%64,4) hastada T şeklinde basit separe sütürasyon, 62 (%35,6) hastada vertikal Modifiye Cushing yöntemi uygulanmıştı. Postoperatif dönemde 58 (%33,3) hastada faringokutanöz fistül geliştiği görüldü. Yapılan tek değişkenli regresyon analizinde hipertansiyonun faringokutanöz fistül gelişme riskini 2,28 kat (p=0,031), preoperatif aneminin 2,82 kat (p=0,031), radikal boyun diseksiyonunun 4,06 kat (p=0,006), basit separe sütürasyonun ise 2,9 kat (p=0,004) arttırdığı bulundu. Çok değişkenli regresyon analizinde ise faringokutanöz fistül gelişimini basit separe sütürasyonun 3,42 kat (p=0,016), tümörün ileri evre olmasının ise 9,77 kat (p=0,020) arttırdığı tespit edildi. Sonuç: Preoperatif anemi ve hipertansiyon, faringokutanöz fistül gelişiminde etkili olabilir. Basit separe sütür ile faringeal rekonstrüksiyon ve tümörün ileri evre olması faringokutanöz fistül gelişiminde etkili olan risk faktörleridir. Faringeal rekonstrüksiyonda, faringokutanöz fistül oranları anlamlı olarak düşük saptanan Modifiye Cushing yöntemi, basit separe sütürasyon yerine tercih edilmelidir.

Özet (Çeviri)

Aim: Total laryngectomy is still a common surgical operation in the treatment of advanced laryngeal cancers. Therefore, pharyngocutaneous fistula, which is the most common complication in the postoperative period, continues to be a current research topic. In this study, we aimed to investigate the risk factors that are effective in the development of pharyngocutaneous fistula. Materials and Methods: All patients who underwent total laryngectomy and bilateral neck dissection for keratinized squamous cell carcinoma of the larynx in our clinic between 2009 -2021 were included in the study. Patients with hypopharyngeal involvement, total/partial pharyngectomy, base of the tongue resection and large pharyngeal defect who underwent reconstruction with free flap or pedicle flap were excluded. Results: One hundred seventy four patients were included in the study. Eleven (6.3%) patients were female and 163 (93.7%) patients were male. Age was 60.6 ± 9.9 (36-89) years. For pharyngeal reconstruction, 112 (64.4%) patients had Tshaped simple interrupted suturing, while 62 (35.6%) patients had vertical Modified Cushing suturing. In the postoperative period, pharyngocutaneous fistula developed in 58 (33.3%) patients. Univariate regression analysis revealed that pharyngocutaneous fistula development ratio was 2.28 times (p=0.031) higher in patients with hypertension, 2.82 times (p=0.031) higher in patients with preoperative anemia, 4.06 times (p=0.006) higher in patients who underwent radical neck dissection, and 2.9 times (p=0.004) higher in patients whose pharengeal recontruction method was simple interrupted suturing. Multivariate regression analysis revealed that pharyngocutaneous fistula development ratio was 3.42 times (p=0.016) higher in patients who had undergone pharengeal recontruction with simple interrupted suture, and 9.77 times (p=0.020) higher in patients with advanced tumor stage. Conclusion: Preoperative anemia and hypertension may be risk factors for development of pharyngocutaneous fistula. Pharyngeal reconstruction with simple interrupted suture and advanced tumor stage are risk factors for development of pharyngocutaneous fistula. We think that the Modified Cushing suturing method should be preferred over simple interrupted suturing considering its significantly lower pharyngocutaneous fistula rate.

Benzer Tezler

  1. Üçüncü basamak referans merkezinde larinks kanserli hastaların epidemiyolojik ve demografik parametrelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of epidemiologic and demographic parameters of laryngeal cancer patients in A tertiary referral center

    ALİ CAN SUNGUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET HAKAN KORKMAZ

  2. Larenks kanserlerinde tümör marker olarak hyaluronik asit ve hyaluronidaz-1 düzeylerinin araştırılması

    The investigation of hyaluronic acid and hyaluronidase-1 levels as tumor marker in larynx cancers

    HAKKI CANER İNAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAYDAR MURAT YENER

  3. Larenks kanserinde toll like reseptör 2,3,4 gen ekspresyonunun tümör invazyonuna etkisinin araştırılması

    Investigation of the effect of toll like receptor 2,3,4 gene expression on tumor invasion in laryngeal cancer

    ÇAĞLAR EKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİN KARAMAN

  4. Total larenjektomili hastalarda intralüminal ımpedans ve özofagus motilite çalışması

    Intraluminal impedance and esophageal motility monitorisations at total laryngectomized patients

    AYKUT BOZAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kulak Burun ve BoğazEge Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAYFUN KİRAZLI

  5. Larinksin skuamöz hücreli karsinomunda sox2 ekspresyonunun prognostik parametreler ile ilişkisi

    Relationship between sox2 expressions with prognostic parameters in larenx skuamous cell carcinoma

    ELİF GÖKÇE DEVECİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DR. SEYHAN ÖZAKKOYUNLU HASÇİÇEK