The effect of instruction time on student outcome by using first difference approach with TIMMS data
Ders süresinin öğrenci başarısına etkisinin birinci farklar yaklaşımına dayalı olarak ve TIMMS verileri kullanarak elde edilmesi
- Tez No: 787719
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSUN HIZIROGLU AYGÜN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Eğitim ve Öğretim, Economics, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ekonomi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ekonomi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
Beşeri sermaye, ekonomik kalkınmanın temel unsurlarından biridir. Beşeri sermayenin önemi üzerine, araştırmacılar ülke bazında matematik ve fen gibi konuya özgü bilgi ve yeteneklerin ölçülmesini sağlayan ayrıntılı çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda, International Association for the Evaluation of Educational Achievement (IEA), TIMSS adlı 8. ve 4. sınıf öğrencileri için birçok ülkeyi barındıran ayrıntılı ve geniş çaplı değerlendirmeler yapmaktadır. Bu değerlendirmeler sonucunda, bazı ülkelerin öğrencilerinin ve okullarının puanları yüksekken, bazılarının ise oldukça düşüktür. Ülkeler arasındaki ve hatta ülke içindeki akademik başarı farkları, genel literatürde farklı ve geniş kapsamlı açıklamalara sahiptir. Bu çalışmadaki amaç, puan değişiminin olası nedenlerinden birini aydınlatmak ve ampirik sonuçlara dayalı olarak politika tavsiyeleri sunmaktır. Bu çalışma aracılığıyla, TIMSS 2019 çalışmasında çeşitli anketlerden elde edilen kontrol değişkenleri de dahil edilerek ders süresi, eğitim üretim fonksiyonunda önemli girdilerden biri olarak ele alınmıştır. Dört farklı eğitim sistemi ve ülke incelenmiştir. Asıl sebep sonuç etkisinin anlaşılmasının önüne geçebilecek hatalardan kaçınmak ve safi bir nedensellik ilişkisi elde etmek için birinci farklar ekonometrik yöntemi ana nicel yöntem olarak kullanılmıştır. Odaklanılan veri seti, Kanada, Azerbaycan, Slovakya Cumhuriyeti ve İspanya olmak üzere dört ülkeden 19.000'den fazla öğrenciyi içermektedir. Tüm veri setine dayanan genel sonuçlar, ders süresinin etkisinin anlamlı ve pozitif olduğunu göstermektedir. Bu model üzerinde matematik öğretim süresinin matematik puanı üzerindeki etkisi, ders süresinin haftalık bir dakikalık artışının 0,050 puan artışıyla sonuçlanacağı şeklinde tahmin edilmiştir. Fen öğretimi süresinin fen puanına etkisi ders süresinin haftalık bir dakikalık artışının 0,094 puan artışıyla sonuçlanacağı şeklinde tahmin edilmiştir. Ülkeye özgü analizlerde ise, dört ülkeden üçü ders süresi değişkenine anamlı yanıt vermemiştir. Bu sonuç üzerine, ikinci aşamada sadece öğretim süresine anlamlı ve olumlu yanıt veren ülke, Kanada incelenmiştir. Kanada'da, matematik ders süresinin matematik puanı üzerindeki etkisi haftada bir dakika artışında 0,061 puan ve fen öğretimi süresinin fen puanı üzerindeki etkisi haftada bir dakika artışında 0,133 puan olarak tahmin edimiştir. Ardından cinsiyet farkılığı ve göçmenlik durumuna bağlı olan heterojen durumlar incelenmiştir. Sonuçlar, eğitim süresi eklemelerinden kız ve göçmen grubunun erkeklerden daha fazla etkilendiğini göstermiştir. Daha sonra, sonuçların sağlamlığını araştırmak için, sahte ders sürelerini üreterek ve bunları orijinal olanlar ile değiştirerek, rasgele sayı üretme yöntemi ile placebo testi uygulanmıştır. Test, beklendiği gibi, regresyonlardaki 100 rastgele varyasyondan 98'inin anlamsız olarak bulunması ile sonuçlanmıştır. Bu sonuç ile belirtilmektedir ki çalışmada elde edilen sonuçlar şansa veya tesadüflere dayalı olarak elde edilmemiş, anlamlı bir etkinin var olduğu delillendirilmiştir. Bunlara ek olarak, her ülkenin eğitim sistemi, eğitim özerkliği, eğitime yapılan devlet harcamaları, öğretmen sayısının öğrenci sayısına oranı, öğretmen sertifikasyonu, eğitim alanındaki akademik çıktı sayısı, müfredatın kapsamlılığı ve öğretmen maaşı gibi birkaç temel ölçüte odaklanarak incelenmiştir. Logit ve probit regresyonları kullanılarak, ders saatlerinde konuların her biri için yeterli zaman ayrıması, başarının öğretim süresi verimliliği önemli bir unsur olarak bulunurken, öğretmen öğrenci oranının bu verimliliğe herhangi bir etkisi saptanmamıştır. Ayrıca, okulların otonom bir yapıya yaklaşması ve daha kaliteli eğitim için akademik alandaki araştırmaların artması diğer olası önemli belirteçler olarak yorumlanmıştır. Bu çalışmanın önemi literatüre sağladığı özgün katkılardan kaynaklanmaktadır. İlk olarak, artan öğretim süresine verilen yanıt, Genel Doğrusal Regresyon, Birinci Fark regresyonu ve Logit ve Probit regresyonları dahil olmak üzere hem nitel hem de nicel yöntemlerle dört farklı ülke ve eğitim sistemi incelenmiştir. İkinci olarak, yapılan analizler temel alınarak, öğretim süresinin başarıya verimliliği için birkaç farklı değişken ayırt edilmiş ve önerilmiştir. Üçüncüsü, Kanada özelinde heterojen etkiler için ayrıntılı araştırma gerçekleştirilmiştir. Ardından öğretim süresi için azalan verimler yasası incelenmiş ve optimum öğretim süresi için kanıtlar sunulmuştur. Dördüncüsü, öğretim süresi etkisinin öneminin sağlamlığını kontrol etmek için rasgele sayı üretimi yöntemi kullanan bir plasebo testi uygulanmıştır. Sonuç olarak, belirli bir ülkede ders süresi arttırımları, her zaman yüksek başarı getirisi ile sonuçlanmamaktadır. Aksine, politika uygulanmadan önce ilgili eğitim sistemi dikkatlice araştırılmalıdır. Öte yandan, Kanada'ya özgü bir analiz olarak, fen ve matematik derslerinde, ders süresinin marjinal etkilesi tüm öğrenciler için anlamlı şekide pozitif, kızlar ve göçmenler için daha yüksek olarak saptanmıştır. Ayrıca fen dersi süresinin marjinal etkisi tüm alt gruplarda matematiğe göre daha yüksek olarak hesaplanmıştır. Literatürde aynı konuya odaklanan önemli sayıda çalışma bulunmaktadır. Bununla birlikte, öğrenci başarı puanları, çeşitli karmaşık girdi yığınlarının nihai ürünleri olduğundan, bu çalışmaların sonuçları asıl etkiden sapmalar içerebilir. Örneğin, öğrencilerin belirli bir alandaki yeteneklerine bağlı olarak okullara/sınıflara yerleştirilmesi seçim yanlılığı durumuna sebep olabilmektedir. Ayrıca, eğitim fonksiyonu aile, öğrenci, okul, sınıf, öğretmen ve hatta çevreye dayalı girdileri içerdiğinden, ampirik sonuçlar ihmal edilen değişken yanlılığından ve ölçüm hatalarından dolayı yanıltıcı olmaya açık olabilmektedir.
Özet (Çeviri)
Human capital is one of the key elements of economic development. Upon the importance of human capital, some detailed assessments on student achievement enable researchers to measure subject-specific abilities of students over countries. From this perspective, the International Association for the Evaluation of Educational Achievement (IEA) conducts detailed large-scale assessments on 8th and 4th grade students, named TIMSS, over countries. While some countries' pupils and schools have high scores, the rest obviously falls behind. These academic achievement gaps of pupils between countries and within countries have different and reasonable explanations in the overall literature. Our study's purpose is to enlighten one of the possible reasons for score variation and propose policy advice based on empirical outcomes. Through this study, instructional time has been taken as one of the significant inputs in the education production function by including other control variables which were extracted from TIMSS 2019 dataset. Four different educational systems and countries were investigated and to avoid foregoing biases and obtain a causal relationship, first differences was used in a within-pupil setting. The focused dataset includes over 19,000 observations of pupils from four countries namely Canada, Azerbaijan, Slovak Republic, and Spain. The overall results which are based on the whole dataset show a significant and positive point estimate of the effect of instructional time. In this setting, the effect of mathematics instruction time on mathematics score was estimated as 0.050 point increase per minute/week and the effect of science instruction time on science score was estimated as 0.094 point increase per minute/week. In the country-specific analysis, three of four countries showed insignificant responses to the explanatory variable. Upon that outcome, in the second phase, only Canada which showed a significant and positive response to instructional time has been studied. In Canada, the effect of mathematics instruction time on mathematics scores was 0.061 per minute/week and the effect of science instruction time on science scores was 0.133 per minute/week. Afterwards, heterogeneity tests on gender and immigration status were examined. Outcomes showed that the group of girls and immigrants were affected more by instructional time additions than the boys and natives. Then, to check the correctness of the identification strategy, one placebo test was employed by using a uniformly random number generation method to produce the counterfeit instruction times and reallocate them with the original ones. The test resulted in insignificant outcomes in 98 out of 100 random variations in regressions as expected, meaning that significance of instructional time effect was not obtained based on chance or coincidence. Besides, each country's educational system was investigated as an interpretation by focusing on several key metrics including educational autonomy, government expenditure on education, teacher-pupil ratio, teacher certification, academic output in the educational research, curriculum comprehensiveness and teacher salary. Within the boundaries of dataset, as a quantitative approach, logit and probit regressions were run to obtain the explanation of productivity differences among educational systems. Correspondingly, adequate time on each of the topics during class hours was found foremost for instructional time productivity of achievement while the teacher-pupil ratio does not have any effect. As an inference, approaching a self-deterministic structure of governance of schools and increased research outcomes for education sciences in the academic area were found to be other possible important metrics for instructional time productivity. Overall, the importance of this study comes from contributions to the literature by complementing the previous findings in several ways. Firstly, the response to the increased instructional time was investigated in four diverse countries and educational systems by quantitative methods including General Linear Regression, First Difference regression and Logit and Probit regressions. Secondly, several variables for productivity of achievement to instructional time were proposed. Thirdly, detailed research for heterogeneous effects on the productive country, Canada, was accomplished. Moreover, the law of diminishing returns for instructional time was examined and possible evidence for an optimum time of instruction was presented. Fourthly, a placebo test using random number generation to check the robustness of the significance of the instructional time effect was applied. In conclusion, additional instructional time may not always result always with increased student achievement. Rather, the subject country should be investigated carefully by considering its status quo education system characteristics (autonomy, curriculum intensity on the given time, demographics and research on education). On the other hand, as a specific analysis for the productive country Canada, science and mathematics instructional time effects are significantly positive for all pupils but higher for girls and immigrants. Also, science instruction's effect is higher than mathematics in all subgroups. In the literature, a considerable number of studies focus on the same subject. However, as student achievement scores are the final products of piles of diverse and complex inputs, the results of these studies may include biases. That includes selection bias when pupils are sent to schools/classes depending on their ability on a specific subject. Moreover, as the education production function includes family, student, school, class, teacher and even environment-based inputs, empirical outcomes from other studies may suffer from omitted variable bias and measurement errors.
Benzer Tezler
- The significance and the contribution of 6+1 traits of writing to the success of the students in writing courses in English language teaching
Yazmanın 6+1 özelliğinin İngilizce öğretiminde yazılı anlatım derslerindeki öğrenci başarısına katkısı ve önemi
ÖZLEM YAZAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2004
Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. PAŞA TEVFİK CEPHE
- Argümantasyon temelli fen öğretiminin 5. sınıf öğrencilerinin öğrenme ürünlerine etkisi
The effect of argumentation based science instruction on 5th grade students' learning outcomes
DERYA ÇINAR
Doktora
Türkçe
2013
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞULE BAYRAKTAR
- Fen okuryazarlığına yönelik koçluk döngüsünün, öğretmenlerin teknolojik pedagojik alan bilgisi ve öğrencilerin fen okuryazarlığına yönelik tutumları ile akademik başarılarına etkisi
The effect of coaching cycle for science literacy on teachers' technological pedagogical content knowledge, temporary attitudes towards science literacy and academic achievement
MELAHAT ÇELİK
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimAkdeniz ÜniversitesiMatematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA DOĞRU
- Matematik öğrenme güçlüğü riski olan öğrenciler için gerçekçi matematik eğitimi ile öğretim tasarım modeli geliştirme, uygulama ve değerlendirme
Developing, implementing and evaluating an instructional design model with realistic mathematics education for students at risk of mathematics learning difficulties
TUNAHAN FİLİZ
Doktora
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimTrabzon ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖNÜL GÜNEŞ
- Karşılaştırmalı çözümleme yönteminin Özbek öğrencilerini dilbilgisel yeterliliklerinin geliştirilmesindeki etkisi
The effect of contrastive analysis method in developing Uzbek students' Turkish grammatical competence
SURAYYOKHON OMONULLAEVA
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimGazi ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA AÇIK