Geri Dön

Dev anevrizmalarda endovasküler tedavi sonuçlarımız

Endovascular treatment results in giant aneurysms

  1. Tez No: 788094
  2. Yazar: BATUHAN DERELİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERGÜN DAĞLIOĞLU, UZMAN GÖKSAL GÜNERHAN, UZMAN MUSA ONUR ÖZBAKIR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Serebral dev anevrizma, endovasküler tedavi, koil embolizasyon, akım yönlendirici stent, Cerebral giant aneurysm, endovascular treatment, coil embolization, flowdirecting stent
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Amaç: Bu çalışma ile kliniğimizde 2014-2022 yılları arasında endovasküler yol ile tedavi edilmiş serebral dev anevrizmalı hastaların orta dönem klinik sonuçlarını sunacağız. Ayrıca bu hastalarda kullanılan Koil Embolizasyonu (KE) ve akım yönlendirici stent (AYS) ile embolizasyon yöntemlerinin kliniğe yansıyan komplikasyon geliştirme ve yeniden tedavi oranlarını belirleyip aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olup olmadığını araştıracağız. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 2014-2022 yılları arasında endovasküler yol ile tedavi edilmiş serebral dev anevrizmalı hastalar incelendi. Başka merkezde endovasküler tedavi denenmiş hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların anevrizma boyutları, anevrizma yerleşim yerleri, başvuru semptomları ve başvuru anındaki mRS'leri (modifiye rankin skoru) belirlendi. Hastalarda hangi endovasküler yöntem olarak hangi yöntemin kullanıldığı, post operatif kliniğe yansıyan komplikasyon gelişip gelişmediği ve tedavi sonrası mRS leri belirlendi. Yeniden tedavi gerektiren hastalar belirlenerek tedavi yöntemleri arasındaki farklılıklar incelendi. Bulgular: Kriterlere uyan 63 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 44(%69) tanesi kadın 19(%31) tanesi erkekti. En genç hasta 11 en yaşlı hasta 87 yaşında idi (49,25+-18,33). İncelen 63 adet dev serebral anevrizmanın 47(%75) tanesi anterior dolaşım 16(%25) tanesi posterior dolaşımda yerleşim göstermekteydi. Anterior dolaşımda yer alan 47 adet anevrizmadan 40(%63) tanesi ICA, 5 tanesi MCA (%8) 2(%3) tanesi de ACA yerleşimi göstermekteydi. Posterior dolaşımdaki anevrizmaların ise 6 tanesi PCA (%9.5), 3 tanesi VA (%5), 5 tanesi BA (%8) ve 2(%3) tanesi de vertebrobaziler bileşke yerleşimliydi. Çalışmaya dahil edilen hastalardan 5 (%8) tanesi subaraknoid hemoraji ile başvururken diğer hastalar kitle etkisi, serebrovasküler olay veya insidental olarak saptanan lezyon ile prezente olmuşlardır. Hastaların başvuru şikayetlerine bakıldığında 26 hastanın görme bozuklukları (göz kapağı düşüklüğü, çift görme, görme alanı daralması vb.), 19 hastanın baş ağrısı, 2 hastanın baş dönmesi, 2 hastanın dengesizlik, 2 hastanın konuşma bozukluğu, 2 hastanın kuvvet kaybı, 2 hastanın nöbet, 1 hastanın dispne, 1 hastanın epistaksis şikayeti ile başvuru yaptığı görülmüştür. Bir hastanın ise insidental olarak tanı aldığı görülmüştür. 63 hastanın 45'i tanesi akım yönlendirici stent ile, 13 hasta koil embolizasyonu ile 2 hasta sıvı embolizan ajan ile, 1 hasta parent arter oklüzyonu ile tedavi edilirken 2(%3) hastada ise tedavi girişimi başarısız oldu.63 hastanın 9(% 14)'unda kliniğe yansıyan(3 hemorajik 6 iskemik) komplikasyon gelişti. Hastalardan 9(%14) tanesi takiplerinde exitus olurken 1 tanesi ise vejetatif durumda kaldı. Yeniden değerlendirmeye uygun postoperatif 6 ile 18 ay arasında kontrol DSA tetkiki yapılan 53 hastadan 10(%18)( toplam hasta sayısının %15 i) tanesine ise yeniden tedavi gerekti. KE ile tedavi edilip kontrol DSA tetkiki yapılabilen 12 hastadan 3(%25) ünde yeniden tedavi gerekti. AYS ile tedavi edilip kontrol DSA tetkiki yapılabilen 38 hastanın 6'sında (%15) yeniden tedavi gerekti. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. (p=667). KE ile tedavi edilen 13 hastanın 3'ünde (%23) kliniğe yansıyan komplikasyon izlenirken AYS ile tedavi edilen 45 hastanın 6'sında (%13) kliniğe yansıyan komplikasyon izlendi. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. (p=0,445) Hastalardan 9 (%14) tanesi exitus oldu. Sonuç: Çalışmamız literatürle uyumlu olarak serebral dev anevrizmalı hastaların tedavisinde endovasküler yöntemlerin düşük komplikasyon ve düşük mortalite oranlarına sahip olduğunu gösterdi. Ancak rezidü ve nüks oranları literatürle uyumlu olarak endovasküler yol ile tedavi edilmiş hastalarda hala bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Endovasküler yöntemler olan KE ile AYS yöntemlerinin birbirlerine karşı çeşitli avantajları ve dezavantajları olsa da hem komplikasyon oranlarında hem yeniden tedavi gerekliliği oranlarında AYS'nin sonuçları yüzde olarak bir miktar daha iyi gözükmektedir. Ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu konuda yapılacak daha büyük havuzlu çalışmalara ihtiyaç vardır. Öte yandan rezidü/nüks ile gelen hastalarda nasıl bir yol izleneceği, özellikle subaraknoid hemoraji ile prezente olup GKS (Glascow koma skoru) düşük hastaların nasıl yönetileceği konusunda literatürde bir konsensus sağlanamamıştır. Bu konularda ortak bir konsensus ve algoritma oluşturmaya ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Introduction: In this study, we will present the mid-term clinical results of patients with cerebral giant aneurysm treated endovascularly in our clinic between 2014 and 2022. In addition, we will determine the complication development and retreatment rates of the Coil Embolization (CE) and flow diverter stent (FDS) and embolization methods used in these patients and investigate whether there is a statistically significant difference between them. Materials and Methods: Patients with cerebral giant aneurysm treated endovascularly in our clinic between 2014 and 2022 were examined. Patients who had undergone endovascular treatment in another center were not included in the study. Aneurysm sizes, aneurysm locations, admission symptoms, and mRS (modified rankin score) at admission were determined. Which endovascular method was used and which method was used in the patients, whether post-operative complications occurred in the clinic, and post-treatment mRSs were determined. The patients who required retreatment were identified and the differences between the treatment methods were examined. Results: 63 patients who met the criteria were included in the study. 44 (69%) of the patients were female and 19 (31%) were male. The youngest patient was 11 years old, and the oldest patient was 87 years old (49.25+-18.33). Of the 63 giant cerebral aneurysms examined, 47 (75%) were located in the anterior circulation and 16 (25%) in the posterior circulation. Of the 47 aneurysms in the anterior circulation, 40 (63%) of them showed ICA, 5 of them MCA (8%) and 2 (3%) of them ACA. Six of the posterior circulation aneurysms were located in PCA (9.5%), 3 in VA (5%), 5 in BA (8%) and 2 (3%) in the vertebrobasilar junction. While 5 (8%) of the patients included in the study presented with subarachnoid hemorrhage, the other patients presented with mass effect, cerebrovascular accident or incidentally detected lesion. Considering the complaints of the patients, visual disturbances in 26 patients (droopy eyelid, double vision, narrowing of the visual field, etc.), headache in 19 patients, dizziness in 2 patients, imbalance in 2 patients, speech disorder in 2 patients, loss of strength in 2 patients, seizures in 2 patients It was observed that 1 patient presented with dyspnea and 1 patient with epistaxis. It was observed that one patient was diagnosed incidentally. While 45 of 63 patients were treated with flow-guiding stent, 13 patients were treated with coil embolization, 2 patients were treated with liquid embolizing agent, 1 patient was treated with parent artery occlusion, 2 (3%) patients were treated unsuccessfully. Complications (3 hemorrhagic and 6 ischemic) were reported to the clinic. While 9 (14%) of the patients died during their follow-up, 1 of them remained vegetative. Re-treatment was required for 10 (18%) (15% of the total number of patients) 53 patients who underwent control DSA examination between 6 and 18 months postoperatively, suitable for re-evaluation. Retreatment was required in 3 (25%) of 12 patients who were treated with CE and had control DSA examination. Retreatment was required in 6 (15%) of 38 patients who were treated with AYS and had control DSA examination. The difference was not statistically significant. (p=667). Clinical complications were observed in 3 (23%) of 13 patients treated with CE, while clinical complications were observed in 6 (13%) of 45 patients treated with AYS. The difference was not statistically significant. (p=0.445) 9 (14%) of the patients died. Conclusion: Our study is consistent with the literature, and endovascular methods in the treatment of patients with cerebral giant aneurysm have low complication and low mortality rates. showed that he has However, residual and recurrence rates are still a problem in patients treated with the endovascular route, consistent with the literature. Although the endovascular methods of CE and AYS methods have various advantages and disadvantages over each other, the results of AYS seem to be slightly better in terms of both complication rates and retreatment requirements. However, this difference was not statistically significant. Further studies with larger pools are needed on this subject. On the other hand, there is no consensus in the literature on how to proceed in patients presenting with residual/recurrence and how to manage patients with low GCS (Glascow coma score), especially those presenting with subarachnoid hemorrhage. There is a need to establish a common consensus and algorithm on these issues.

Benzer Tezler

  1. Endovasküler yolla tadavi edilmiş intrakraniyal anevrizmaların orta-uzun dönem sonuçlarının kontrastlı manyetik rezonans angiografi ve digital substraksiyon angiografi ile takibi

    Endovasküler treatment of intracranial anevrisyms ;mid and long term follow up results with contrast enhanced manyetik rezonans angiography and digital substraction angiography

    DOĞUKAN ATABAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyoloji ve Nükleer TıpKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN DİNÇ

  2. İntrakraniyal anevrizmaların tedavisinde kullanılan akım çevirici stentlerin etkinliğinin belirlenmesi

    Effectiveness of flow diverter stents in the treatmentof intracranial aneurysms

    CEMRE ÖZENBAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Radyoloji ve Nükleer TıpDokuz Eylül Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN MEN

  3. Serebral anevrizmaların vasküler rekonstrüksiyon cihazı eşliğinde koil embolizasyon tekniği ile tedavisinin kısa ve uzun dönem takip sonuçları

    Short and long term follow-up results of stent-assisted coil embolization technique of inracranial aneurysms

    NURSEL YURTTUTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpHacettepe Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KIVILCIM YAVUZ

  4. Serebral ön dolaşım anevrizmalarının akım çevirme cihazları ile endovasküler tedavisi

    Endovascular treatment of intracranial aneurysms with flow diverters arising from anterior circulation

    EZEL YALTIRIK BİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET BARAN ÖNAL

  5. İntrakranial distal segment anevrizmalarda flow-diverter stent tedavisi

    Flow diverter stent treatment for distal segment intracranial aneurysms

    BURAK ÇAĞLAR EROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİ KOÇER