Geri Dön

Metabolik sendromu olan hastalarda pulse wave analizinin ve karotis media ve intima kalınlık değişiminin tanı öncesi ve 6 ay sonrasında değişimi

Change of pulse wave analysis and change in carotis media and intima thickness before diagnosis and 6 months after patients with metabolic syndrome

  1. Tez No: 789559
  2. Yazar: ALİ KANSU TEHÇİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. UMUT SELDA BAYRAKCİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Çocukluk Çağı Obezitesi, Metabolik Sendrom, Atardamar Sertliği, Pulse Wave Velocity, Childhood Obesity, Arterial Stiffness, Pulse Wave Velocity, Karotid Intima Media ThicknessIn our study on this preventable global epidemic
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 138

Özet

Giriş ve Amaç: Dünya sağlık örgütüne tarafından, sağlığı bozabilecek anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanan obezite; her yıl 4 milyondan fazla insanın takip sürecindeki komorbit faktörlere ikincil olarak kaybedilmesiyle, ürkütücü bir salgın boyutuna dönüşmüştür. Çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkmaya başlayan obezite ile ilişkili bu komplikasyonlar yaşamın ilerleyen dönemlerinde de ciddi bir morbidite ve mortaliteye neden olmaktadır. Obez çocuklar, kardiyovasküler hastalık ve aterosklerozun erken belirtileri dahil olmak üzere daha sonraki hastalıklar için risk faktörlerini taşımaktadırlar. Çocukluk çağı obezitesinin hem çocukluk çağında hem de yetişkin kardiyovasküler hastalıklar için altyapı oluşturmasıyla gelecekteki sağlık sistemi üzerindeki potansiyel etkisi o kadar büyüktür ki, günümüzün en kritik halk sağlığı sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu uzun vadeli sağlık sorunları ile baş etmenin en önemli yolunun ise, obezitenin keskin hayat tarzı değişiklikleri ile çözümlenmesi olduğu düşünülmektedir. Böylelikle erken yaş kayıplarının, hasar geri dönüştürülebilir seviyede iken önlenebileceği düşünülmektedir. Önlenebilir bu küresel salgın ile ilgili biz de çalışmamızda Mobil- O-Graph cihazı ile ölçülen pulse wave velocity`nin (PWV), obez olan ve metabolik sendrom için araştırılan çocuklarda, kardiyak hasarlanmanın erken göstergesi olarak kullanılıp kullanılmayacağını ve kilo vermenin bu erken hasarlanma üzerine onarıcı bir etkisi olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladık. Obez hastalarda oluşan hasarın uygun diyet ve yaşam tarzı değişiklikleriyle geri döndürülebilir olduğunu, klinik ve laboratuvar verilerini 6 ay süresince takip ederek, pulse wave analizi ile değerlendirdik. Çalışmamızda Mobil- O-Graph cihazı ile ölçülen PWV`nin, obez olan çocuklarda, kardiyak hasarlanmanın erken göstergesi olarak kullanılıp kullanılmayacağını ve kilo vermenin bu erken hasarlanma üzerine onarıcı bir etkisi olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız prospektif, tek merkezli, analitik olarak yapıldı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Bilkent Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çocuk endokrin polikliniğine obezite nedeniyle başvurmuş olan, metabolik sendrom için araştırılan çocuklarda ve daha önceden belirlenmiş çalışmaya dahil edilme kriterlerine uyan, obezite tanısı almış 45 çocuk hasta ile yaş ve cinsiyet oranları benzer 83 sağlıklı çocuk kontrol grubu olarak alındı. Aydınlatılmış gönüllü olur formu alınan hastaların ve kontrol grubunun detaylı anamnezleri alındı, yaş, cinsiyet, fizik muayene bulguları ve laboratuvar ölçümleri dosyalarına kaydedildi. Kişilerin Mobil- O-Graph cihazı ile pulse wave analizleri yapıldı, karotid intima ve media kalınlıkları ölçüldü ve ambulatuar kan basıncı monitörizasyonları yapıldı. Bulgular: Çalışma grubundaki 45 obez hastanın 25'i (%55,6) kız, 20 (%44,4) erkekti. K:E oranı 1,3:1'si. Kontrol grubundaki 83 sağlıklı çocuğun 41'i (%50,6) kız, 42`si (%49,4) erkekti. K:E oranı 1:1'di. Çalışma grubunun sistolik ve diyastolik kan basıncı değerleri ile stroke hacmi ve kalp debisi kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksekti. Çalışma grubunun çevresel direnç ve kardiyak indeks değerleri kontrol grubundan daha düşük, PWV değerleri ise daha yüksekti. Çalışma grubunun başlangıçtaki ve 6 ay sonraki değerleri karşılaştırıldığında kalp debisinin ve kardiyak indeksin kontrol döneminine göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptandı. Çalışma grubunun başlangıçtaki çevresel direnç değerleri ise kontrol dönemindekine göre daha düşüktü. Çalışma grubu takipte vücut kitle indeksi (VKİ) değişim gruplarına göre değerlendirildiğinde, VKİ değişmeyen hastaların ogmentasyon indeksinin VKİ artan hastalardan daha düşük olduğu görüldü. Takipte VKİ'sinde düşüş olan hastaların başlangıçtaki sistolik kan basıncı, kalp debisi ve kardiyak indeks değerlerinin kilo verdikten sonra anlamlı derecede yükseldiği görüldü. Çalışma grubunun verileri incelendiğinde VKİ azaldıkça kardiyak indeksin arttığı gözlendi. Aynı şekilde yaş büyüdükçe kardiyak indeksin azaldığı görüldü. Yaş büyüdükçe PWV de artmaktaydı. Hastaların kan basıncı yükü değerlendirildiğinde 2. Evre hipertansiyonu olanların yansıtma büyüklüğünün hipertansif olmayanlara göre düşük olduğu saptandı. Çalışma grubunda sürekli kan basıncı ölçüm sistemi (ABPM) genel ortalama sistolik ve diyastolik yük değerlerine göre 1.derece hipertansif olan grubun başlangıçtaki kalp debisi ve kardiyak indeks değerleri ve 2. derece hipertansiyonu olanların ise kardiyak indeksinin ve ogmentasyon basıncının kontrol dönemindeki değerlerine göre daha yüksek olduğu görüldü. Çalışma grubunda ayrıca başlangıçtaki çevresel direnç değerleri kontrol dönemindeki değerlerine göre anlamlı olarak daha düşüktü. Çalışma grubunda non-dipper olanların başlangıçtaki sistolik kan basıncı, kalp debisi ve kardiyak indeks değerleri kontrol dönemindeki değerlerine göre anlamlı olarak daha yüksekti. Antihipertansif kullananların başlangıç ogmentasyon basıncı değerleri kullanmayanlara göre anlamlı olarak daha düşüktü. Antihipertansif kullananların kontrol PWV değeri kullanmayanlara göre daha yüksekti. Çalışma grubunda metformin kullanan hastalar ayrı bir grup olarak değerlendirildiğinde ogmentasyon basıncının ilaç kullanmayanlara göre daha düşük olduğu, kardiyak indeksin ve PWV'nin ise daha yüksek olduğu görüldü. Sonuç: Obezite ve metabolik sendrom ile ilişkilendirilen komorbit durumlar yaşam kalitesini oldukça yoğun bir şekilde etkilemektedir. Özellikle kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili grubu erkenden tanıyabilmek hedef kitlemizi belirleyebilmek açısından oldukça önem taşımaktadır. Kardiyovasküler riskin erken belirteçlerinden atardamar sertliğini göstermek için kullanılabilecek olan Pulse Wave Analizi uygulaması kolay, ucuz ve non invazif bir yöntem olup, atar damar sertliğinin erken dönemde saptanabilmesi için çocuklarda kullanımı uygundur. Çalışmamızda obez hastalarda PWV'nin belirgin olarak arttığı ve tedavi sonrasında kilo vermeyi başaranlarda da belirgin olarak düzelme sağlandığı gözlenmiştir. Bu durum bize hipotezimiz ile uyumlu olarak keskin hayat tarzı değişiklikleri ile uzun dönem komorbiditelerden korunabileceğimiz fikrini düşündürmektedir. Çalışmamız obez hastaların rutin taramasında PWV analizinin kardiyovasküler hastalık riski taşıyan hastaların erken dönemde saptanmasına yardımcı olacağını göstermiştir. Böylelikle risk grubundaki hastaların daha etkin bir takip ve tedavi protokolü ile izlenmesini sağlayarak ileri dönemdeki morbidite ve mortalitenin belirgin derecede azaltılması mümkün olacaktır.

Özet (Çeviri)

Aim: Obesity, defined by the World Health Organization as abnormal or excessive fat accumulation that may impair health; It has turned into a frightening epidemic, with more than 4 million people lost every year secondary to comorbid factors in the follow-up process. These obesity -related complications, which begin to emerge in childhood and adolescence, cause serious morbidity and mortality in the later stages of life. Obese children carry risk factors for later disease, including cardiovascular disease and early manifestations of atherosclerosis. The potential impact of childhood obesity on the future health system, as it builds the infrastructure for both childhood and adult cardiovascular disease, is so great that it has become one of the most critical public health challenges of our time. It is thought that the most important way to deal with these long-term health problems is to solve obesity with sharp lifestyle changes. Thus, it is thought that early age losses can be prevented while the damage is at a recyclable level. In our study on this preventable global epidemic, the pulse measured with the Mobil-O- Graph device wave. We aimed to evaluate whether velocity (PWV) can be used as an early indicator of cardiac injury in obese children investigated for metabolic syndrome and whether weight loss has a restorative effect on this early injury. By following the clinical and laboratory data for 6 months, it is stated that the damage in obese patients is reversible with appropriate diet and lifestyle changes. evaluated by wave analysis. In our study, we aimed to evaluate whether PWV measured with the Mobil -O- Graph device can be used as an early indicator of cardiac injury in obese children and whether weight loss has a reparative effect on this early injury. Materials and Methods: Our study was prospective, single-center, analytical. The control group consisted of 45 pediatric patients with obesity whose investigated for metabolic syndrome, who applied to the pediatric endocrine outpatient clinic of the University of Health Sciences Ankara Bilkent City Training and Research Hospital due to obesity, and who met the predetermined inclusion criteria, and 83 healthy children with similar age and sex ratios. Detailed anamnesis of the patients and the control group, whose informed consent forms were obtained, were recorded in their files for age, gender, physical examination findings and laboratory measurements. Pulse of people with Mobile-O - Graph device wave analyzes were performed, carotid Intima and media thicknesses were measured and ambulatory blood pressure monitoring was performed. Results: Of the 45 obese patients in the study group, 25 (55.6%) were female and 20 (44.4%) were male. The F:M ratio is 1.3:1. Of 83 healthy children in the control group, 41 (50.6%) were girls and 42 (49.4 %) were boys. The F:M ratio was 1:1. Systolic and diastolic blood pressure values, stroke volume and cardiac output of the study group were statistically significantly higher than the control group. Environmental resistance and cardiac index values of the study group were lower than those of the control group, and PWV values were higher. When the initial and 6-month values of the study group were compared, it was found that cardiac output and cardiac index were statistically significantly higher than the control period. The initial environmental resistance values of the study group were lower than those in the control period. When the study group was evaluated according to the body mass index (BMI) change groups at follow -up, it was seen that the augmentation index of the patients whose BMI did not change was lower than the patients whose BMI increased. It was observed that the initial systolic blood pressure, cardiac output and cardiac index values of the patients whose BMI decreased during the follow -up increased significantly after weight loss. When the data of the study group were examined, it was observed that the cardiac index increased as the BMI decreased. Likewise, it was observed that the cardiac index decreased with increasing age. PWV increased with increasing age. When the blood pressure burden of the patients was evaluated, it was found that the projection size of those with stage 2 hypertension was lower than those without hypertension. According to the continuous blood pressure measurement system (ABPM) general mean systolic and diastolic load values in the study group, the initial cardiac output and cardiac index values of the 1st degree hypertensive group, and the cardiac index and augmentation pressure of those with 2nd degree hypertension were higher than the values in the control period. seen. In the study group, the initial environmental resistance values were also significantly lower than the values in the control period. The baseline systolic blood pressure, cardiac output and cardiac index values of the non-dippers in the study group were significantly higher than the values in the control period. The initial augmentation pressure values of the antihypertensive users were significantly lower than the nonusers. Control PWV values of those using antihypertensive were higher than those not using. When the patients using metformin in the study group were evaluated as a separate group, it was seen that the augmentation pressure was lower than the patients who did not use the drug, and the cardiac index and PWV were higher. Conclusion: Comorbid conditions associated with obesity and metabolic syndrome affect the quality of life intensely. In particular, early recognition of the group associated with cardiovascular diseases is very important in terms of determining our target audience. Pulse, which can be used to show arterial stiffness, an early marker of cardiovascular risk. Wave Analysis application is easy, cheap and non -existent. It is an invasive method and is suitable for use in children for early detection of arterial stiffness. In our study, it was observed that PWV increased significantly in obese patients and a significant improvement was achieved in those who managed to lose weight after treatment. This situation makes us think that we can be protected from long-term comorbidities with sharp lifestyle changes, in line with our hypothesis. Our study has shown that PWV analysis in the routine screening of obese patients will help in early detection of patients at risk of cardiovascular disease. Thus, it will be possible to significantly reduce the morbidity and mortality in the future by ensuring that the patients in the risk group are followed up with a more effective follow-up and treatment protocol.

Benzer Tezler

  1. Polikistik over sendromunun erkek eşdeğerlerinde androjen hormon artışının metabolik ve kardiyovasküler etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of metabolic and cardiovascular effects of androgen hormone increase in male equivalents of polycystic ovary syndrome

    MEHMET SÖZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SÜLEYMAN HİLMİ İPEKÇİ

  2. Koroner arter hastalığı ve metabolik sendromu olan hastalarda serum ürik asit düzeylerinin koroner tımı kare sayıları üzerindeki etkisi

    The effect of serum uric acid levels on timi frame counts in patients with coronary artery disease and metabolic syndrome

    EMRAH İPEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. MEHMET BİLGE

  3. Glomerüler hiperfiltrasyonu olan hastalarda nabız dalga hızı, ambulatuvar kan basıncı ve klinik anlamı

    Pulse wave velocity and ambulatory blood pressure in patients with glomerular hyperfiltration and clinical meaning

    NİL SU KODAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiTrakya Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLHAN KURULTAK

  4. Metabolik sendromlu hastalarda aterojenik plazma indeksi ve nabız dalga hızının (pulse wave velocity) arteriyel sertlik ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between atherogenic plasma index and pulse wave velocity with arterial stiffness in patients with metabolic syndrome

    HÜSNİYE BETÜL İNCİ DURU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERİDUN KARAKURT

  5. Hipertansif ve normotansif metabolik sendromlu hastaların sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarının karşılaştırılması

    Comparison of left ventricular diacotholic functions of hypertensive and normotensive metabolic syndrome

    GÜNDÜZ DURMUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN BOLCA