Geri Dön

Normal popülasyonda miyokardiyal T1, T2 ve T2* değerlerinin yaş, cinsiyet ve kardiyak segmentlere göre analizi

Analysis of myocardial T1, T2, and T2* values in normal population by age, gender, and cardiac segments

  1. Tez No: 791252
  2. Yazar: ÇAĞRI ÖZCAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HASAN YİĞİT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 142

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ Manyetik rezonans (MR) görüntüleme, yalnızca miyokardiyal işlevi değil, aynı zamanda miyokardiyal kompozisyonu da karakterize etmek için yumuşak dokuların mükemmel kontrastını sağlar. Kardiyovasküler MR görüntüleme (KMRG)'de nispeten yeni ve çığır açan bir yöntem olarak T1, T2 ve T2* parametrik haritalama, miyokardiyal doku bileşimindeki farklılıkları yansıtarak doku değişiklikleri hakkında kantitatif bilgiler verir ve geleneksel KMR görüntülerinde daha az belirgin olan yaygın doku hasarını ve ince/belirsiz fokal miyokardiyal değişiklikleri gözlemleme ve ölçme potansiyeli sunar. Yöntemin en önemli kısıtlılığı farklı manyetik alan güçlerinde, farklı firmalara ait farklı cihazlarda ve farklı sekans yapılarında ölçülen T1 ve T2 değerlerinin önemli ölçüde farklılıklar göstermesi ve bu nedenle her bir merkezin kendi cihazı için normal sınırları belli sayıda gönüllü üzerinde belirleme gerekliliğidir. Ayrıca bu değerlerin farklı kardiyak segmentlerde farklılıklar gösterdiği, bunun yanı sıra yaş ve cinsiyet ile de değiştiği bildirilmekle birlikte geniş kontrollü gönüllü gruplarında bu değişikliğin nasıl olduğunu ayrıntılı araştıran çalışmalar eksiktir. T2* haritalamada ise kardiyak demir birikimine işaret edecek düzeyde düşük T2* değerleri için 1.5 Tesla MR sistemlerine yönelik bir risk sınıflandırma yöntemi kullanılmakta olup normal popülasyonda T2* zamanlarının sınırları ile cinsiyet ve yaşla nasıl değiştiğini gösteren çalışmalar da eksiktir. Çalışmamız her bir dekat için yeterli ve denk sayıda erkek ve kadınlar şeklinde yapılandırılmış sağlıklı gönüllülerden oluşan geniş bir kohortta miyokardiyal nativ (doğal) T1, T2 ve T2* zamanlarını ve bunların yaş ve cinsiyet ile segmentlere göre değişimini araştırmakta olup bu yönüyle literatürde yer alan daha önceki kısıtlı çalışmalardan ayrılmakta ve normal parametrik haritalama sınırlarının nasıl belirlenmesi gerektiğine yönelik de yeni bir pencere açmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bildiğimiz kadarıyla miyokardiyal normal parametrik haritalama referans değerleri yönünden Türkiye'de gerçekleştirilmiş ilk geniş kapsamlı çalışmadır. GEREÇ VE YÖNTEM Prospektif olarak planlanan çalışmamız Ağustos 2021 ile Ağustos 2022 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde gerçekleştirilmiştir. Bilinen bir kardiyak hastalığı, kardiyak hastalığı düşündürecek bulgusu ve kronik hastalığı olmayan 20-80 yaş arasında erkek ve kadın toplam 125 gönüllü çalışmaya katılmıştır. Belirtilen yaş aralığında her dekat için en az 8 kadın ve 8 erkek gönüllü olacak şekilde gruplar oluşturulmuştur. Sağlıklı statüsü; sorunsuz tıbbi öykü, kardiovasküler bir fonksiyon bozukluğuna işaret edebilecek herhangi bir semptomun yokluğu, normal EKG bulguları ve kardiyak MR ile kanıtlanmış normal kardiyak boyutlar ve fonksiyonlara dayandırılmıştır.Kardiyak MR görüntüleme sırasında normal olmayan morfolojik ya da fonksiyonel bir bulgu saptanan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. İnceleme 1.5 Tesla manyetik alan gücünde MR cihazı ile nefes tutmalı modifiye MOLLI T1, hazırlık uyaranlı b-SSFP T2 ve multi eko gradient eko T2* haritalama sekansları ile Amerikan Kardiyoloji Cemiyeti'nin belirlediği 17 segment modeli esas alınarak sol ventrikülde 16 segmentten nativ T1 zamanları ve T2 zamanları ölçülmüştür. Sağlıklı değerlendirmeyi etkileyebilecek ölçüde artefaktlı olan segmentlerden ölçüm yapılmamıştır. T2* zamanı ölçümü ise orta kesim interventriküler septumdan gerçekleştirilmiştir. Bu değerlerin yaş ve cinsiyetle değişimi, ayrıca T1 ve T2 zamanlarının farklı segmentlerdeki değişimi ile farklı düzey segmentlerin global parametrik zaman ortalamalarını ne ölçüde yansıtabildiği araştırılmıştır. BULGULAR Toplam 7 gönüllü kardiyak MRG'de saptanan normal dışı bulgular nedeniyle çalışma dışı bırakılmış olup çalışmaya toplam 118 olgu dahil edildi. Olguların 56'sı (%47,5) kadındı. Ortalama yaş 49.3'tü. T1 zamanı ölçümü için 1904 segmentten 1891'i uygun bulundu. On üç segment (%0,6) artefaktlar nedeniyle dışlandı. T2 zamanı ölçümü için 1904 segmentten 1899'u uygun bulundu. Beş segment (%0,2) artefaktlar nedeniyle dışlandı. Çalışma grubumuzda ortalama miyokardiyal global nativ T1 zamanı 1016.2±28.6 ms, T2 zamanı 49.0±2.9 ms ve ortalama miyokardiyal T2* zamanı 35.9±5.8 ms olarak hesaplandı. Cinsiyet en önemli bağımsız değişken olup kadın gönüllülerde erkek gönüllülere kıyasla anlamlı olarak daha yüksek nativ T1, T2 ve T2* değerleri gözlendi (p0.05).Global T1 ve T2 değişkenlerinin öngördürücüleri incelendiğinde global miyokardiyal T1 ve T2 değerini tahmin etmekte Midventriküler Global yaklaşımın Midventriküler Septal yaklaşıma göre daha yakın sonuçlar verdiği saptandı. Regresyon analizinde cinsiyet ve midventriküler global değişkeninin T1 Global değişkeninin %91.3'ünü, Midventriküler Global değişkeninin T2 Global değişkeninin %91.6'sını açıkladığı saptandı. SONUÇ Çalışmamız kardiyovasküler MRG haritalama tekniklerinin yorumlanmasını standardize etmek ve kolaylaştırmak için Türk toplumunda ilk olmak üzere, literatürdeki en geniş yaş aralığına sahip, homojen cinsiyet ve yaş dağılımı gösteren, sağlıklı gönüllülerden oluşan geniş bir kohortta kardiyak T1, T2 ve T2* zamanlarının normal referans aralıklarını sunmaktadır. Miyokardiyal ortalama global T1 ve T2 zamanlarını öngörmede midventriküler global ölçüm klasik yaklaşım olan midventriküler septal ölçüme göre daha yakın sonuçlar vermektedir. Çalışmamız kadınlarda artan yaşla birlikte miyokardiyal nativ T1 ve T2* zamanlarında anlamlı bir azalma olduğunu göstermiştir. Ayrıca tüm dekatlarda ve tüm segmentlerde kadınların erkeklere kıyasla daha yüksek miyokardiyal T1 ile T2 değerlerine sahip olması cinsiyetin normal sınırları önemli ölçüde değiştirdiğini ortaya koymaktadır. Cinsiyetin çalışmamızda miyokardiyal T1, T2 ve T2* zamanlarını etkileyen en önemli bağımsız faktör olarak ortaya çıkmış olması nedeniyle güncel kılavuzlarda belirtilen cinsiyeti dikkate almayan normal referans aralıkları kullanımı yerine kadın ve erkek cinsiyeti ve kadınlarda 50 yaş altı ve üzeri için ayrı referans değerlerinin kullanımının daha uygun olduğunu düşünüyor ve öneriyoruz.

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION AND AIM Magnetic resonance imaging (MRI) is an imaging modality that helps characterization of not only myocardial function but also viewing soft tissues with a good contrast. T1, T2 and T2* parametric mapping as a fairly novel and paradigm shifting methodology, give quantitative data about tissue changes by viewing differences in the myocardial tissue composition. And also, unlike traditional cardiac MRI, these new methodologies give a chance of viewing and measuring widespread tissue injury and subtle focal myocardial changes. The most important limitation of this method is that there is no one size fits all technique that works for all centers since, it gives significantly different T1 and T2 results under different conditions like magnetic-force, scanner vendors, sequence type; therefore, every department need to set up their normal values via certain number of normal volunteers. And also, it is reported that these T1 and T2 values differ for each cardiac segment, age and sex; on the other hand, there is not enough data in the literature about how these changes occur. T2* mapping uses a risk stratification method according to 1.5-Tesla MRI systems for the low T2* values that can be related to cardiac iron deposition; and, there is lack of data in the literature about how these T2* values change for normal population according to age and sex. This study consists of healthy volunteers from the normal population which are equally stratified for each decade of age and sex. Apart from previous limited studies, in this wide cohort the aim is assessment of myocardial T1, T2 and T2* values; how these values change according to segments, age and sex; by this way showing how to set up normal thresholds for parametric mapping. To the best of our knowledge, this is the most extensive study which was done for the normal values of myocardial parametric mapping of the Turkish population. MATERIALS AND METHODS This is a prospective - single center study, was done between August 2021 and August 2022 at Radiology Department of Healthcare Research and Application Center of University of Health Sciences in Ankara. Total 125 volunteers that aged between 20 and 80 years who have unremarkable cardiovascular history, no sign and symptoms related to cardiovascular origin joined the study. For the mentioned age scale, volunteers stratified as at least 8 males and 8 females for each decade. Normal health status accepted as unremarkable medical history, being free from any cardiovascular signs and symptoms, with normal ECG, and normal size and function of the heart by cardiac MRI. Patients with any functional or morphologic abnormal findings on cardiac MRI were excluded. Imaging was done by a 1.5-Tesla magnetic-field-force MRI scanner by breath holding modified MOLLI T1, T2 prepared b-SSFP and multi-echo-gradient-echo T2* mapping sequences. Native T1 and T2 values of left ventricle were measured from 16 segments based on 17-segment model recommended by the American Heart Association and American College of Cardiology (AHA/ACC). Any segment with an artifact that could lead to misinterpretation of images excluded from measurements. Mid-interventricular septum was used for the measurement of T2* time. Changes of these values according to segments, age and sex assessed. And also, in this study it was evaluated how accurately T1-T2 values change between separate segments and how they represent the global-parametric-time-means of different levels of segments. RESULTS Total 118 cases were included in the study and 7 volunteers were excluded due to observed abnormal findings. 56 (47.5%) of the cases were female. Mean age was 49.3. 1891 of 1904 segments were suitable for T1 measurement and 13 (0.6%) segments were excluded due to artifacts. 1899 of 1904 segments were suitable for T2 measurement and 5 (0.2%) segments were excluded due to artifacts. In this study group, mean myocardial global native T1 time was 1016.2 ms (SD: 28.6 ms), mean T2 time was 49 ms (SD: 2.9 ms) and mean myocardial T2* time was 35.9 ms (SD: 5.8 ms). Sex was found to be the most important independent variable; since, the native T1, T2 and T2* values were significantly higher for the females (p0.05). When the predictors of global T1 and T2 variables were evaluated, the midventricular global approach gave more accurate results than the midventricular septal approach for predicting global myocardial T1 and T2 values. For the regression analysis; sex and midventricular global variables predicted 91.3% of T1 Global variable; and, Midventricular Global variables predicted 91.6% of T2 Global variable. CONCLUSION To the best of our knowledge; in this extensive prospective-cohort study that consists of healthy volunteers who were homogenized by the sex and the largest age scale; to standardize and simplify the evaluation of the cardiovascular MRI mapping technicques for Turkish population, here we present in the first instance the normal reference values of cardiac T1, T2 and T2* times. Midventricular global measurement gives more close and accurate results to predict myocardial mean global T1 and T2 times than traditional midventricular septal approach. The study showed that there is a negative correlation between age and T1-T2* values. Due to the fact that there are higher myocardial T1 and T2 values for females compared to males in all decades and at all segments, the study revealed that sex changes normal values significantly. Based on the fact this study showed that sex is the most important independent factor to affect T1, T2 and T2* times; rather than the current guidelines that don't take sex into account, it is reasonable that we propose using separate normal values for males, and also for females as two distinct groups that under and over 50 years of age.

Benzer Tezler

  1. Crohn hastalarında olası kardiyak etkilenimin kardiyak MRG ile incelenmesi

    Investigation of possible cardiac involvement in patients with crohn's disease by cardiac magnetic resonance imaging

    İBRAHİM HASBEY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpPamukkale Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FURKAN UFUK

  2. Normal olgularda ve farklı kardiyomiyopatilerde miyokardiyal T1 ve t2 zamanları

    Myocardial T1 and T2 values in normal patients and some cardiomyopathies

    ZEYNEP MÜNTEHA AKBULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN YİĞİT

  3. Ejeksiyon fraksiyonu korunmuş aort darlığı hastalarında subklinik sistolik disfonksiyonun izovolumik akselerasyon zamanı ile değerlendirilmesi ve darlık ciddiyetiyle ilişkisi

    The evoluati̇on of subcli̇ni̇cal systoli̇c dysfuncti̇on wi̇th i̇sovolumetri̇c accelerati̇on ti̇me in asymptomati̇c aorti̇c stenosi̇s pati̇ents wi̇th normal ejecti̇on fracti̇on and the relationship between severity of stenosis

    ERTAN AKBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYDIN YILDIRIM

    UZMAN MEHMET ERTÜRK

  4. Koroner BT anjiografi ile koroner arter anomalisi prevalansının belirlenmesi ve anomali gösteren damarların dallanma paternlerinin değerlendirilmesi

    Determining the prevalence of coronary artery anomalies and evaluation of branching patterns showing anomali by coronary CT angiography

    İSMAİL YAĞMURHAN GİLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    AnatomiMersin Üniversitesi

    Anatomi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET HAKAN ÖZTÜRK

  5. Düşük riskli ve yüksek riskli gebelerin fetuslarında ekojenik intrakardiyak fokus bulgusunun değerlendirilmesi

    Significance of an echogenic intracardiac focus in fetuses at low risk and high risk pregnancies

    ERDEM MURAT BİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. YÜKSEL ATIL