Geri Dön

Sezaryen uygulanan gebelerde preoperatif klasik müzik dinletisinin tükürük kortizol düzeyi ve anksiyete üzerine etkisi

The effect of preoperative classical music listening on salivary cortisol level and anxiety in pregnant women undergoing cesarean section

  1. Tez No: 791313
  2. Yazar: ŞEYDA ALTINER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DUYGU KARA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Amaç: Müzik, rejyonal anestezi uygulanmış hastalarda anksiyeteyi azaltmak için non-farmakolojik bir yöntem olarak çeşitli çalışmalarda kullanılmıştır. Literatürde müziğin anksiyete üzerindeki etkisini inceleyen çalışmalar genellikle sadece anksiyete anketleri kullanılarak yapılmıştır. Bu nedenle, bu çalışmada rejyonal anestezi altında sezaryen ameliyatı olan hastalarda müziğin perioperatif anksiyeteye etkisini; nesnel bir belirteç olan tükürük kortizol düzeylerine de bakarak değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza spinal anestezi altında sezaryen cerrahisi uygulanan, yaş aralığı 20-42 (ortalama 30±6) yıl olan 60 tane kadın hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen gebeler ameliyat günü sabah serviste ziyaret edilerek hastaların yaşı, boyu, kilosu, vücut kitle indeksi, gebelik haftası, eğitim durumu, ek hastalıkları, kullandıkları ilaçlar, sigara kullanımı, önceki anestezi deneyimleri kaydedildi. Gebelerden STAI-S ve BAI ölçeğini doldurmaları istendi (STAI-S 1, BAI 1 ). Hastaların anksiyete düzeylerini değerlendirebilmek için kortizol seviyesini ölçmek amacıyla tükürük örneği alındı (kortizol 1). Hastalar ameliyathaneye geldiğinde kapalı zarf yöntemi ile iki gruba ayrıldı. Grup M' ye bekleme odasında 30 dakika (dk) boyunca kulaklık ile 432 Hz klasik müzik dinletildi. Grup K'ye herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Her iki grubun 15'er dk arayla kan basıncı, kalp hızı, SpO2 kaydedildi. 30 dk sonunda her iki gruptaki hastalardan tekrar STAI-S ve BAI ölçeğini doldurmaları istendi (STAI-S 2 ve BAI 2) ve tükürük örneği alındı ( kortizol 2). Operasyon odasında grup M' deki hastalar müzik dinlemeye devam etti. Her iki grubun 15'er dk arayla kan basıncı, kalp hızı, SpO2 kaydedildi. Postoperatif derlenme odasında çıkarılan hastalar burada 30 dk bekletildi bu sürede kan basıncı, kalp hızı, sP02 değerleri kaydedildi; bu sürenin sonunda hastalardan tekrar anksiyete ölçeklerini doldurmaları istendi (STAI-S 3, BAI 3) ve tükürük örneği alındı (kortizol 3). Bulgular: Çalışmamızda demografik veriler, gebelik haftası, sigara kullanımı, eğitim durumu, kronik hastalık, intraoperatif komplikasyon, birinci dakika ve beşinci dakikada değerlendirilen bebek APGAR skorları gruplar arasında benzerdi. STAI-S 1 ve BAI 1 skorları gruplar arasında istatistiksel olarak benzerdi (p>0,005). STAI-S 2, STAI-S 3 skorları arasında gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p

Özet (Çeviri)

Purpose: Music has been used in various studies as a non-pharmacological method to reduce anxiety in patients undergoing regional anaesthesia. Studies examining the effect of music on anxiety in the literature have generally been conducted using only anxiety questionnaires. Therefore, in this study, we aimed to evaluate the effect of music on perioperative anxiety by looking at salivary cortisol levels, which is an objective marker, in patients who underwent cesarean section under regional anesthesia. Materials and Methods: Sixty female patients, whose age range was 20-42 (mean 30±6) years, who underwent cesarean section under spinal anesthesia were included in our study. The pregnant women included in the study were visited in the morning on the day of surgery and the age, height, weight, body mass index, gestational week, education level, comorbidities, medications, smoking and previous anesthesia experiences were recorded. The pregnant women were asked to fill in the STAI-S and BAI scales (STAI-S 1, BAI 1). In order to evaluate the anxiety levels of the patients, saliva samples were taken to measure the cortisol level (cortisol 1). When the patients came to the operating room, they were divided into two groups using the closed envelope method. Group M listened to 432 Hz classical music with headphones for 30 minutes in the waiting room. No intervention was made in Group K. Blood pressure, heart rate and sP02 of both groups were recorded every 15 minutes. At the end of 30 minutes, patients in both groups were asked to fill in the STAI-S and BAI scales again (STAI-S 2 and BAI 2) and a saliva sample was taken (cortisol 2). Patients in group M continued to listen to music in the operating room. Blood pressure, heart rate, and Sp02 were recorded every 15 minutes for both groups. The patients who were taken out of the postoperative recovery room were kept here for 30 minutes, during which time blood pressure, heart rate, and sP02 values were recorded; At the end of this period, the patients were asked to fill in the anxiety scales again (STAI-S 3, BAI 3) and a saliva sample was taken (cortisol 3). Results: In our study, demographic data, gestational week, smoking, educational status, chronic disease, intraoperative complications, infant APGAR scores evaluated at the first and fifth minutes were similar between the groups. STAI-S 1 and BAI 1 scores were statistically similar between the groups (p>0.005). There was a statistically significant difference between the groups between the STAI-S 2 and STAI-S 3 scores (p

Benzer Tezler

  1. Gebelerde zor laringoskopinin belirlenmesinde ön boyun yumuşak doku kalınlığının ultrasonografi ile ölçümü

    Ultrasound measurements of anterior soft tissue thickness to predict difficult laryngoscopy in pregnant patients

    HİLAL ERDEM SOLAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    UZMAN CANAN YILMAZ

    PROF. DR. ŞEFİKA GÜLSEN KORFALI

  2. Preeklamptik gebelerde sezaryende uygulanan anestezi yöntemlerinin anne ve yenidoğan üzerine olan etkilerinin retrospektif incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    FEYZA SEVER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Anestezi ve ReanimasyonEge Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VİCDAN FIRAT

  3. Sezaryen operasyonu yapılan obez gebelerde perioperatif noninvazif mekanik ventilasyonun anne ve yenidoğana etkisi

    The effect of perioperative noninvasive mechanical ventilation to maternal and neonatal health in obese pregnant women WHO underwent cesearian operation

    CENGİZHAN ÇIKRIKCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Anestezi ve ReanimasyonCelal Bayar Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLAY OK

  4. Spinal anestezi uygulanan gebelerde nabız değişim indeksi eşliğinde sıvı önyüklemesinin hipotansiyonu önlemede etkinliği ve glikokaliks hasarına etkisi

    Efficacy of fluid preloading accompanied by pleth variability index on spinal anesthesia related hypotension and glycocalyx damage in parturients undergoing caesarean section

    PELİN KATAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Anestezi ve ReanimasyonMarmara Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER KARARMAZ

  5. Elektif sezaryen uygulanan hastalarda kardiyak parametreleri etkileyen faktörlerin araştırılması

    Investigation of factors affecting cardiac parameters in patients WHO undergoing elective cesarean section

    SERHAT TAŞKIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Anestezi ve ReanimasyonFırat Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİBEL ÖZCAN