Geri Dön

Tip 1 diyabetes mellitus tanısıyla takip edilen hastalarda otoimmün tiroidit hastalığı sıklığının ve kliniğinin değerlendirilmesi

Evaluation of the frequency and clinic of autoimmune thyroiditis in patients followed with type 1 diabetes mellitus

  1. Tez No: 795031
  2. Yazar: EVRİM KILIÇLI
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FUAT BUĞRUL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Tip 1 Diyabetes Mellitus, Otoimmün tiroidit, Child, Tip 1 Diabetes Mellitus, Autoimmune thyroiditis
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 41

Özet

Amaç: Tip 1 DM fiziksel ve ruhsal gelişim açısından önemli sonuçları olan çocukluk çağı ve adolesan döneminin en sık görülen endokrin hastalığıdır. Tip 1 DM'li hastalarda bazı otoimmün hastalıkların görülme sıklığı artmıştır. Çalışmamızda Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrin Polikliniği'nde Tip1 DM ile takip edilen hastalarda otoimmün tiroidit hastalığı gelişme sıklığı ve varsa ototimmün tiroidit için risk faktörlerinin tespit edilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamıza Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Polikliniği'nde 01.01.2018-30.06.2021 tarihleri arasında Tip 1 DM ile takip edilen 145 hasta dahil edildi. Klinik ve laboratuvar bulguları ile tiroit fonksiyonları, yaş, cinsiyet ve diğer antropometrik ölçümler hastane dosyaları üzerinden retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya alınan olguların %51,7'si erkek, %48,3'ü kız cinsiyette idi. Tip 1 DM tanı yaşı ortalaması 9,48±4,11 ve olgularımızın %51'i prepubertal dönemde idi.Vakaların Va-SDS ortalama değeri -0,15±1,19 Boy-SDS ortalama değeri -0,02±1,14 ve VKİ-SDS ortalama değerleri -0,2±1,17 idi. Tip 1 DM tanısıyla takip edilen ve diyabet otoantikoru bakılabilen 102 hastanın 69'unda (%67,6) en az bir diyabet otoantikoru pozitifti. Bunların %32,4'ünde ICA pozitifliği, %5,5'inde AIA pozitifliği ve %32,4'ünde Anti-GAD pozitifliği görülmüştür. Vakaların klinik özellikleri değerlendirildiğinde 17'sinde (%11,7) otoimmün tiroidit hastalığı saptandı. Otoimmün tiroidit olan vakalarda yaş ortalaması 9,21 iken olmayanlarda 9,51 olarak elde edilmiştir. Otoimmün tiroidit olan vakalar ile olmayan vakalar arasında DM tanı yaşı ortalamaları arasında fark yoktu (p=0,687). Antropometrik ölçümler değerlendirildiğinde otoimmün tiroidit olan vakalar ile olmayan vakalar arasında Va-SDS (p=0,736), boy-SDS (p=0,670), VKİ-SDS (p=0,723) değerleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Otoimmün tiroidit olan 17 vakanın 8'inde (%47,1) bir, 9'unda (%52.9) iki tiroit otoantikoru pozitifti. Vakaların hepsinde Anti-TPO pozitifliği saptanırken hiçbir hastada tek başına Anti-TG pozitifliği saptanmadı. Diyabet tanılı vakaların %11,7'sinde Anti-TPO pozitifliği görülürken %6,2'sinde Anti-TG pozitifliği görülmüştür. Otoimmün tiroidit olan vakaların klinik özellikleri değerlendirildiğinde %4,1'i subklinik hipotiroidi, % 7,6'sı ötiroidikti. Aşikar hipotiroidi ve hipertiroidi saptanmadı. Diyabet tanısıyla takipli hastalarımızın takip süresi en az 2 en fazla 126 aydır. Tanı alma süreleri ortalama 14,4 ay olarak belirlenmiştir. Otoimmün tiroidit olanlarda takip süresinin ortanca değeri 35 iken olmayanlarda 26 olarak elde edilmiş olup istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p=0,188). Yaş artışının diyabet hastalarında otoimmün tiroidit olma riskini arttırmada etkisi olmadığı görüldü. Sonuç: Sonuç olarak Tip 1 DM tanısıyla takipli olgularda tanıda ve izlemde otoimmün tiroidit gelişme olasılığı Tip 1 DM olmayan popülasyona oranla fazla olduğu için bu hastaların klinik ve fizik muayene bulgusu olmaksızın tiroit otoantikorlarının yakından takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca otoimmün tiroiditli Tip 1 DM'li olguların zaman içinde tiroit fonksiyonları açısından değişim gösterebileceğinin akılda tutulması ve bu nedenle aralıklı olarak tiroit disfonksiyonu açısından takibi önerilmektedir.

Özet (Çeviri)

Evaluation Of The Frequency And Clinic Of Autoimmune Thyroiditis In Patients Followed With Type 1 Diabetes Mellitus Objective: Type 1 DM is the most common endocrine disease of childhood and adolescence, which has important consequences for physical and mental development. The incidence of some autoimmune diseases has increased in patients with type 1 DM. In our study, we aimed to determine the incidence of autoimmune thyroiditis and, if any, risk factors for autoimmune thyroiditis in patients followed up with Type 1 DM.in the Pediatric Endocrine Polyclinic of Selçuk University Medical Faculty Hospital. Material and methods: Our study included 145 patients with Type 1 DM who were followed up in the Pediatric Endocrinology Polyclinic of Selçuk University Faculty of Medicine between 01.01.2018-30.06.2021. Clinical and laboratory findings with thyroid functions, age, gender and other anthropometric measurements were reviewed retrospectively from patient files. Results: 51,7% of the patients included in the study were male and 48,3% were female. The mean age at diagnosis of type 1 DM was 9.48±4.11 years and 51% of our cases were in the prepubertal period. Va-SDS mean value of the cases -0.15±1.19 Height-SDS mean -0.02±1.14 and BMI-SDS mean values were -0.2 ± 1.17. At least one diabetes autoantibody was positive in 69 (67,6%) of 102 patients who were followed up with the diagnosis of type 1 DM and whose diabetes antibodies could be measured. Of these, 32,4% had ICA positivity, 5,5% had AIA positivity and 32,4% had Anti-GAD positivity. With evaluation of the cases clinical features, autoimmune thyroiditis detected in 17 (%11,7) patient. While the mean age was found to be 9,21 in cases with autoimmune thyroiditis; It was obtained as 9,51 in those who did not. There was no difference in the mean age at diagnosis of DM between the cases with and without autoimmune thyroiditis (p=0,687). When anthropometric measurements were evaluated, no significant difference was found among Va-SDS (p=0,736), height-SDS (p=0,670), BMI-SDS (p=0,723) values between cases with and without autoimmune thyroiditis.Of 17 patients with autoimmune thyroiditis, only one autoantibody was positive in 8 (%47.1) and two autoantibody in 9 (%52,9) patients.Anti-TPO positivity was detected in all cases, but Anti-TG positivity alone was not detected in any patient. Anti-TPO positivity was observed in 11,7% of diabetes cases, while Anti-TG positivity was observed in 6,2%. When the clinical features of the cases with autoimmune thyroiditis were evaluated, 4,1% were subclinical hypothyroid and 7,6% were euthyroidic. No overt hypothyroidism and hyperthyroidism were detected. The follow-up period of our patients with diabetes diagnosis is minimum 2 and maximum 126 months. The mean time to diagnosis was determined as 14,4 months. While the median value of the follow-up period was 35 in those with autoimmune thyroiditis; it was 26 in those without it, and no statistically significant difference was found (p=0,188). It was observed that the increase in age had no effect on increasing the risk of autoimmune thyroiditis in diabetic patients. Conclusion: In conclusion, since the probability of developing autoimmune thyroiditis in cases followed up with the diagnosis of Type 1 DM is higher than the population without Type 1 DM; thyroid autoantibodies should be followed closely in these patients without clinical and physical examination findings. In addition, it should be kept in mind that thyroid functions may change over time in patients diagnosed with Type 1 DM with autoimmune thyroiditis, and therefore, intermittent follow-up in terms of thyroid dysfunction is recommended.

Benzer Tezler

  1. Tip-1 diyabetes mellitus tanısıyla takip edilen hastaların epidemiyolojik verilerinin, metabolik kontrollerinin, büyümelerinin değerlendirilmesi

    Type-1 diabetes mellitus followed by diagnosis epidemiological data of patients, metabolic evaluation of their control and growth

    ELİF DENİZYARAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA DENİZ PAPATYA ÇAKIR

  2. Tip 1 diabetes mellitus tanılı çocuklarda hashimoto tiroiditi ve gluten duyarlı enteropati sıklığı

    The frequency of hashimoto thyroiditis and celiac disease in children with type 1 diabetes mellitus

    LEVENT TEMEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALPER DAİ

  3. Çocuklarda tip 1 diyabet ve çölyak birlikteliğinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of TYPE 1 diabetes and celiac combination in children

    MEHMETSEDİK AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EDİP UNAL

  4. Diyabetik ketoasidoz tanısı ile izlenen çocuklarda akut böbrek hasarının değerlendirilmesi

    Evaluation of acute kidney i̇njury in children with diabetic ketoacidosis

    SEREN CERİT ÖKSÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAYRAM ÖZHAN

  5. Tip 1 diyabetes mellitus hastalarında renal hasarı öngörmede yeni belirteçler

    New markers for previewing renal damage in patientswith TYPE 1 diabetes mellitus

    IRMAK TANAL ŞAMBEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBursa Uludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDAL EREN