Reprodüktif çağda otoimmün hipertiroidinin amh düzeyini etkilemesi ve amh düzeylerinin kontrol grubu ile kıyaslanması
The effect of autoimmune hyperthyroidism on amh levels in reproductive age and comparison of amh levels with control group
- Tez No: 797875
- Danışmanlar: PROF. DR. EVRİM ÇAKIR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Hipertiroidi, Graves hastalığı, Anti-Müllerian hormon, tiroid reseptör antikor, Hyperthyroidism, Graves' disease, Anti-Mullerian hormone, TSH Receptor Stimulating Antibody
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
Amaç: Tiroid otoimmünitesi, reprodüktif yaştaki kadınlarda yaygın görülen bir endokrinopatidir. Hipertiroidizm artan tiroid hormon seviyeleri ve farklı dokularda artan tiroid hormon aktivitesi ile karakterize bir klinik durumu tanımlar. Otoimmün hipertiroidi (Graves hastalığı) erken yaşta hipertiroidinin en yaygın nedenidir, kadınlarda daha sık görülür. Graves hastalığı, TSH reseptörüne karşı gelişen otoantikorların (TRAb) TSH reseptörünü uyararak tiroid hormon üretimini arttırdığı otoimmün bozukluktur. Graves hastalığının önemli klinik özellikleri hipertiroidi, oftalmopatidir ve nadiren dermopatidir. Anti-Müllerian hormon (AMH) günümüzde ovaryan rezervin en önemli belirtecidir. AMH oositleri içeren preovulatuar foliküllerin granüloza hücrelerinden yüksek miktarda sekrete edilmektedir. Tiroid fonksiyon bozukluklarının foliküler süreci etkileyerek over rezervi ile ilişkili olduğu öne sürülmüştür. Yapılan çalışmalarda otoimmun hipotiroidi hastalığının tanı ve tedavisiyle AMH seviyelerinin arttığı gözlenmiştir. Ancak otoimmun hipertiroidi ile AMH arasındaki veriler, bu konuda yapılan çalışmalar az olduğu için daha kısıtlı kalmaktadır. Bu çalışmada Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran reprodüktif yaşta otoimmün hipertiroidi tanısı alan kadın hastalarda ve sağlıklı kontrol grubunda, tiroid hormon testleri ve otoantikor düzeyleriyle AMH düzeyi arasında korelasyon olup olmadığını değerlendirmek amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Tek merkezli, prospektif kesitsel çalışmamıza Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden tez onamı ve etik kurul onamı alınarak başlanmıştır. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran 18-49 yaş arasında Otoimmün Hipertiroidi tanısı alan 20 kadın hasta ve kontrol grubu olarak da 18-49 yaş arasında 20 sağlıklı kadın dahil edilmiştir. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı. Sayısal değişkenlerin bağımsız iki grupta analizleri normal dağılım koşulu sağlandığında Student t Test ile normal dağılım koşulu sağlanmadığında Mann Whitney U testi ile yapıldı. Sayısal değişkenler arası ilişkiler parametrik test koşulu sağlanmadığından Spearman Korelasyon Analizi ile incelendi. Belirleyici faktörler Lineer Regresyon Analizi ile incelendi. Alfa anlamlılık seviyesi p˂0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya katılan hasta grubunun ortalama yaşı 29,85 ± 6,47 (19-39) iken kontrol grubunun ortalama yaşı 29,90 ± 3,82 (24-38) olarak saptanmış olup, gruplar yaş ortalaması açısından benzerdi (p=0,976). Çalışmadaki hasta grubunda kontrol grubuna göre ortalama AMH düzeyi düşük bulundu ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlılığa ulaşmadı (p=0,256). AMH düzeyi ile toplam çalışma grubumuzda yaş, fT4 ve GGT düzeyleri arasında negatif bir korelasyon saptandı (sırasıyla p=0,015 p=0,037 p=0,040). Hasta grubunda AMH düzeyi ile yaş ve TRAb değeri arasında negatif, hemoglobin düzeyi arasında pozitif bir korelasyon saptandı (sırasıyla p=0,021 p=0,046 p=0,045). Çalışmadaki hasta grubunda Anti-TPO negatif ve pozitif hastaların, oftalmopati olan ve olmayan hastaların AMH düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (sırasıyla p=0,552 p=0,369). Hasta grubunda forward metot ile yapılan Lineer regresyon analizinde yaş, Anti-TPO, ALT en anlamlı faktörler olarak saptandı (sırasıyla p=0,002 p=0,003 p=0,041; R Square 0,773). Sonuç: Yapılan bu çalışma otoimmün hipertiroidi olan hastalarda TRAb değeri arttıkça ve toplam grubumuzdaki kadınlarda sT4 düzeyi arttıkça AMH düzeyinin azaldığını tespit etmiştir. Yani bu çalışma kadınlarda AMH düzeyinin hem tiroid disfonksiyonu hem de tiroid otoimmünitesi ile ilişkili olduğunu ve olumsuz etkilendiğini göstermiştir. Sağlıklı kontrol grubuna göre hasta grubumuzun ortalama AMH düzeyi düşük gibi gözükse de bu farkın istatistiksel olarak anlamlılığa ulaşmaması, çalışmamızdaki toplam katılımın az olmasından kaynaklandığı düşünüldü.
Özet (Çeviri)
Aim: Thyroid autoimmunity is a common endocrinopathy in women of reproductive age. Hyperthyroidism describes a clinical condition characterized by increased thyroid hormone levels and increased thyroid hormone activity in different tissues. Autoimmune hyperthyroidism (Graves' disease) is the most common cause of hyperthyroidism in early life, more common in women. Graves' disease is an autoimmune disorder in which autoantibodies developed against the TSH receptor (TRAb) increase thyroid hormone production by stimulating the TSH receptor. The important clinical features of Graves' disease are hyperthyroidism, ophthalmopathy and rarely dermopathy. Anti-Mullerian hormone (AMH) is the most important marker of ovarian reserve today. AMH is secreted in high amounts from the granulosa cells of preovulatory follicles containing oocytes. Thyroid dysfunction has been suggested to be associated with ovarian reserve by affecting the follicular process. Studies have shown that AMH levels increase with the diagnosis and treatment of autoimmune hypothyroidism. However, the data between autoimmune hyperthyroidism and AMH remains more limited because the studies on this subject are few. In this study, it was aimed to evaluate whether there is a correlation between AMH level and thyroid hormone tests and autoantibody levels in reproductive age female patients diagnosed with autoimmune hyperthyroidism and in healthy control subjects who applied to the Endocrinology and Metabolic Diseases Outpatient Clinic. Materials and Methods: Our single-center, prospective cross-sectional study was initiated with the approval of the thesis and ethics committee approval from the University of Health Sciences. Twenty female patients between the ages of 18-49 who were diagnosed with Autoimmune Hyperthyroidism, who applied to the Health Sciences University Haseki Training and Research Hospital Endocrinology and Metabolic Diseases Outpatient Clinic, and 20 healthy women between the ages of 18-49 were included as the control group. SPSS 15.0 for Windows program was used for statistical analysis. The analyzes of numerical variables in two independent groups were performed with the Student t Test when the normal distribution condition was met, and with the Mann Whitney U test when the normal distribution condition was not met. The relationships between numerical variables were analyzed by Spearman Correlation Analysis, since the parametric test condition was not met. Determining factors were analyzed by Linear Regression Analysis. Alpha significance level was accepted as p˂0,05. Results: The mean age of the patient group participating in the study was 29.85 ± 6.47 (19-39), while the mean age of the control group was 29.90 ± 3.82 (24-38), and the groups were similar in terms of mean age (p=0.976). The mean AMH level was found to be lower in the patient group in the study compared to the control group, but this difference did not reach statistical significance (p=0.256). A negative correlation was found between AMH level and age, fT4 and GGT levels in our total study group (p=0.015 p=0.037 p=0.040, respectively). In the patient group, there was a negative correlation between AMH level and age and TRAb value, and a positive correlation between hemoglobin level (p=0.021 p=0.046 p=0.045, respectively). In the patient group in the study, no statistically significant difference was found in the AMH levels of anti-TPO negative and positive patients, and patients with and without ophthalmopathy (p=0.552 p=0.369, respectively). In the linear regression analysis performed with the forward method in the patient group, age, Anti-TPO, and ALT were found to be the most significant factors (p=0.002 p=0.003 p=0.041, respectively; R Square 0.773).Conclusion: This study determined that as TRAb value increases in patients with autoimmune hyperthyroidism and as fT4 level increases in women in our total group, AMH level decreases. In other words, this study showed that AMH level in women is associated with both thyroid dysfunction and thyroid autoimmunity and is negatively affected. Although the mean AMH level of our patient group seems to be lower compared to the healthy control group, it was thought that this difference did not reach statistical significance and was due to the low total participation in our study.
Benzer Tezler
- Endometriozisli kadınlarda koagülasyon parametrelerinin ve sistemik inflamatuar oranlarının araştırılması
Investigation of the role of coagulation parameters and systemic inflammatory ratios in women with endometriosis
ELVAN ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Medeniyet ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULKADİR TURGUT
- Reprodüktif çağda genital organ yer değişikliklerinin laparoskopik yolla düzeltilmesinin preoperatif ve postoperatif MRI ile değerlendirilmesi
Evaluation of laparoscopic correction of genital organ displacements during reproductive age with preoperative and postoperative MRI
HASAN ŞAHİNER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Kadın Hastalıkları ve DoğumSüleyman Demirel ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN KAYA
- Anormal uterin kanamalarda levonorgestrel salgılayan rahim içi sistem (mirena) ile tedavi etkinliğinin ve yan etkilerinin araştırılması
Investigating the treatment efficiency and side effects of the levonorgestrel intrauterine device (mirena) for abnormal uterine bleeding
TÜLAY AYSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Kadın Hastalıkları ve DoğumGaziosmanpaşa ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAZLI DEMİRTÜRK
- Birinci basamak tedavi ile remisyona giren lenfoma hastalarındaki fertilite oranları
Fertility rates in lymphoma patients going into remission with standard first-line treatment
ERHAN ÇONAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşaİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE SALİHOĞLU
- İnfertilite tedavisi gören kadınlarda cinsel mitlere inanma düzeyi
The level of belief in sexual myths in patients undergoing infertility treatment
BETÜL UYAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
PsikiyatriDicle ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN DEMİR