Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı çerçevesinde yaşam hakkı ve kötü muamele yasağında ispat rejimi
The evidentiary regime in right to life and the prohibition of ill-treatment in the jurisprudence of the European Court of Human Rights
- Tez No: 799507
- Danışmanlar: PROF. DR. ADEM SÖZÜER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 758
Özet
Çalışma, AİHM sisteminde yaşam hakkı ve kötü muamele yasağına ilişkin ihlal iddialarını konu alan vakalarda uygulanan ispat rejimini odaklanmaktadır. Sözleşme organları, Sözleşme ile öngörülen korumanın etkili biçimde hayata geçirilmesini sağlamak amacıyla AİHS md.2 ve md.3'ün gündeme geldiği vakalarda karşılaşılan ortak bir ispat standardı ve ispat yükünün paylaşımına dair genel bir ilke ortaya koymuştur. AİHM içtihadında yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlaline ilişkin davalarda ispat standardı, şikâyete konu olan eylemin gerçekleştiğinin 'makul şüphenin ötesinde (beyond reasonable doubt)' ispatlanmasıdır. İspat yükünün paylaştırılmasında ise bir hukuk genel prensibi olarak ispat yükünün iddiayı ileri süren tarafa ait olduğu (affirmanti incumbit probatio) prensibi benimsenmiştir. Ancak ispat standardı ve ispat yükünün paylaşımına dair bu genel prensiplerin kabulü; Mahkeme önüne gelen ve yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlaline iddiaları konu alan geniş yelpazedeki vakalarda ispata ilişkin sorunlara tek başına çözüm getirmemektedir. Bu sebeple Mahkeme, AİHS md.2 ve md.3 bağlamında tartışılan vakalarda karşılaşılan ispat problemlerine yanıt olarak çeşitli ispat araç ve mekanizmaları benimsemiştir. Bu ispat problemlerinin temelinde, kural olarak, tarafların delillere ulaşma ve ispat bakımından pozisyonunun dengesizliği, yani bireyin Devlet karşısındaki dezavantajlı durumu veya doğrudan ispat faaliyetinin konusuna ilişkin ispat güçlükleri yatar. Çalışmada çeşitli ispat güçlüklerine karşı Sözleşme organlarınca geliştirilen ispat mekanizmaları, AİHS md.2 ve md.3'ten doğan farklı yükümlülük tipolojileri ve vaka kategorileri bağlamında irdelenmiştir. Çalışmanın ilk bölümü, AİHS md.2 ve md.3'ten doğan negatif yükümlülükler bağlamında ispat rejimine ayrılmıştır. AİHS md.2 ve md.3'ten doğan negatif yükümlülükler bağlamında bu Sözleşme hükümlerinin karakteri ve bu hükümleri gündeme getiren ihlallerin ciddiyeti ile Devlet'in olaylar ve deliller üzerindeki kontrolü, ispata ilişkin spesifik problematikler doğurur. Bu güçlüklere yanıt olarak Mahkeme, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağına ilişkin vakalarda makul şüphenin ötesinde ispat standardının yorumunu, bazı prensiplerle zenginleştirmiş ve ispat rejimi çerçevesinde birtakım mekanizmalara başvurmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde bu özel ispat mekanizmalarının temellerinin atıldığı ölümcül kuvvet kullanımı ve gözaltında kötü muamele yasağı veya yaşam hakkının ihlalini konu alan vakalar bağlamında incelenmiş, ardından AİHS md.2 ve md.3 bağlamındaki ispat rejiminin geliştirildiği ve olgunlaştırıldığı zorla kaybetme eksenli vakalarda ispat rejimi gerek AİHS md.2 gerekse AİHS md.3 bağlamında ileri sürülen farklı ihlal başlıkları çerçevesinde detaylı biçimde incelenmiştir. Bu inceleme kapsamında özellikle ispat yükünün paylaştırılması ve makul şüphenin ötesinde ispata varılmasında varsayım karinelerden faydalanılması gibi ispat mekanizmaları uygulama kriterleri ve sonuçlarıyla değerlendirilmiş ve uygulamadaki bazı sorunlara dikkat çekilmiştir. Bu bölümde ayrıntılı olarak tartışılan bir diğer ispat mekanizması da AİHS md.38 uyarınca delillerin sunulmasında iş birliği yükümlülüğüne uyulmamasına bağlanan hukuki sonuçlardır. Taraf Devlet'in delilleri Mahkeme ile paylaşmakta gösterdiği tutumun, ispat yükümlülüğüne ilişkin değerlendirme üzerindeki etkileri, Mahkeme içtihadının gelişimini göstermek amacıyla kronolojik çizgi üzerinden takip edilmiştir. Bunun yanında ihlalin yaygın ve sistematik biçimde gerçekleşmesinin somut olaydaki ihlal iddialarının ispatı bakımından etkisi ve değerlendirmenin AİHS md.2 veya md.3 bağlamındaki pozitif yükümlülüklere kaydırılması da ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü AİHS md.2 ve md.3'ten doğan usuli yükümlülükler bağlamında ispat rejimini konu almaktadır. Bu bölümde önce ispat yükünün konusu açısından genel bir çerçeve çizilmiş; ardından Mahkeme'nin usuli yükümlülüklerin ihlaline ilişkin ihlal iddialarında ortaya koyduğu ispat rejimi; hem ispat standardı ve ispat yükü, hem de başvurulan ispat araçları bakımından incelenmiştir. Bu kapsamda, uygulamadaki bazı belirsizlik ve tutarsızlıklara da işaret edilmiştir. Bu bölümde ayrıca usuli yükümlülüklerin ihlalinden yola çıkılarak, AİHM önünde ihlalin bir idari pratik çerçevesinde gerçekleşmesi olgusunun ispatı meselesi incelenmiş, bu mesele bağlamında bireysel başvurular ve Devletlerarası başvurular arasında bir yaklaşım farklılığına dikkat çekilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümü ise AİHS md.2 ve md.3'ten doğan koruma/önleme yükümlülüğünün gündeme geldiği vakalarda uygulanan ispat rejimine ayrılmıştır. Bu bölümde öncelikle, Devlet'in sorumluluğunun Mahkeme'ce nasıl çerçevelendiği ve bu testin ispat rejimini nasıl şekillendirdiği incelenmiştir. Ardından, AİHS md.2 ve md.3'ten doğan koruma/önleme yükümlülüğünü gündeme getiren ve fakat kendine özgü ispat sorunları barındıran iki vaka kategorisi ele alınmıştır. Negatif yükümlülükler bağlamında ispat sorunun temelinde başvurucunun delillere erişme imkânındaki dezavantajlı pozisyonu iken, koruma/önleme yükümlülüğü bakımından ise meselenin olgusal boyutuna ilişkin belirsizlikler veya henüz gerçekleşmemiş bir vakanın ortaya koyulmasındaki güçlüklerdir. Çalışmada bu sorunların ilki, AİHS md.2 ve md.3'ü gündeme getiren çevresel meselelerde bilimsel belirsizlik problemi bağlamında ele alınmıştır. Bu kapsamda nedensellik bağının ispatında karşılaşılan ispat problemlerini çözmek üzere ortaya konan ispat mekanizmaları ile uzman görüşüne başvurma ve HDÖ'lerce üretilen veri ve standartların kullanılmasının ispat üzerindeki görünümlerine temas edilmiştir. İkinci temel ispat sorunu ise; yaşam hakkı veya işkence yasağı bağlamında henüz gerçekleşmemiş riskleri konu alan ve bu bakımdan halihazırda gerçekleşmiş ve sonuçlarını göstermiş bir ihlalin ispatından farklı dinamikler barındıran sınır dışı ve iade eksenli vakalar bağlamında tartışılmıştır. Bu incelemede ex nunc inceleme ilkesi ve başvurucular bakımından şüphenin lehe uygulanması nev'inden sınır dışı ve iade eksenli vakalara özgü ispat mekanizmaları yanında ikincillik ilkesi ve ispat yükünü paylaştırılması gibi genel prensiplerin bu vaka kategorisindeki özel uygulamalarına temas edilmiştir. Bu bölümde ayrıca Mahkeme'nin risk analizinde farklı unsurlar ve bağlamsal koşullar bakımından ispat rejimi de incelenerek, içtihadın gelişimi ve zayıf noktaları ortaya konmuştur. Böylelikle AİHM'nin md.2 ve md.3 bağlamında tartışılan vakalarda uyguladığı ispat rejiminin, gerek genel yükümlülük tipolojisi çerçevesinde gerekse de her bir yükümlülük tipolojisi kapsamında detaylı olarak incelenen spesifik vaka kategorilerinde karşılaşılan ispat problemlerine elverişli biçimde yanıt verip vermediği tartışılmıştır. Bu tartışmayla amaçlanan sonuç, AİHS md.2 ve md.3 eksenli vakalarda benimsenen ispat rejiminin gerek kuvvetli olduğu yanları ve taşıdığı potansiyelin, gerekse de zayıf noktaları ve tutarsızlıklarının teşhis edilmesidir.
Özet (Çeviri)
The research explores the evidentiary regime established by the Convention organs in cases concerning Article 2 and 3 through analyzing the jurisprudence. Drawing upon the general evidentiary principles pertaining to the common standard of proof (beyond reasonable doubt) and burden of proof (affirmanti incumbit probati), the ECHR's evidentiary regime has been developed and expanded through various tools and mechanisms to respond a spectrum of evidentiary challenges. The research seeks to diagnose the inconsistencies, gaps and shortcomings of this evidentiary regime as well as its' proficiencies and potential. The intricate and context-dependent evidentiary regime adopted in cases concerning Article 2 and 3 is investigated in different typologies of obligations, complimented by further analysis on certain category of cases selected due to their specific evidentiary challenges. The first chapter of the research focuses on the evidentiary regime in cases concerning the negative obligations arising from Article 2 and 3 investigating the infrastructure of evidence and proof designed by the Court in order to tackle evidentiary issues stemming from the State control over evidence and the inequality of parties in accessing evidence. This chapter also investigates in detail the evidentiary regime applied by the ECtHR in cases concerning use of lethal force by State officials and ill-treatment or death during custody, as well as enforced disappearance cases. More specifically, this chapter provides for a discussion on the fundamental principles of the evidentiary regime established by the ECtHR such as the adoption of 'beyond reasonable doubt' as a common standard of burden of proof and the evolution of the application of this standard together with the rules regarding the burden of proof. In addition, the Court's jurisprudence on the mechanisms regarding a shift in burden of proof, the use of inferences and presumptions and the duty to cooperate in evidentiary matters under ECHR Article 38 is thoroghly reviewed. The second chapter of the research focuses on the evidentiary regime in procedural obligations and explores the mechanisms of burden and standard of proof prevalent in establishing the lack of an effective investigation. This chapter presents a general framework into the procedural obligations stemming from ECHR Article 2 and 3 as the outline of the applicant's evidentiary efforts, with a special emphasis on the evidentiary mechanisms employed under the regime applicable in these cases as well as certain mechanisms not being efficiently transformed into this context. This chapter also offers an analysis in issues of burden and standard of proof when proving the existence of an administrative practice incompatible with Article 2 or 3. The final chapter of the research examines the evidentiary regime in cases concerning the substantive aspect of positive obligations under Article 2 and 3. The discussion commences with the basic principles on the extend and limits of the State obligation to protect and/or prevent and how this frame of reference is reflected in the evidentiary regime. This chapter also puts forth an comprehensive analysis of the evidentiary issues in environmental issues entailing Article 2 and 3 as well as a discussion of evidence and proof in non-refoulement cases. Regarding the evidentiary regime in environmental matters, the problem of scientific certainty and a critique on the Court's response are elaborated in conjunction with a discussion on the Court's approach in weighing scientific evidence, precautionary principle and utilization of third actors' contributions. With regards to the evidentiary regime in non-refoulement cases, the risk assessment executed by the Court is surveyed through an investigation of the issues of ex-nunc evaluation, adoption of a benefit of the doubt principle and shift of burden of proof. The chapter also presents an evaluation of the jurisprudence in different aspects of this risk assessment including, but not limited to, the objective and subjective risk factors, medical non-refoulment cases and internal flight alternative.
Benzer Tezler
- The individual application to Turkey's Constitutional Court and its role in the development of human rights in Turkey
Türkiye Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru ve bireysel başvurunun Türkiye'de insan haklarının gelişimi üzerindeki rolü
TUĞÇE AYHAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
HukukOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECATİ POLAT
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında ve yaşam hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülükleri
The positive obligations of the state in the light of the case-law of the European Court of Human Rights and under the right to life
OSMAN SERKAN GÜLFİDAN
- Kitle iletişim özgürlüğünün sınırı olarak Türk Hukukunda adil yargılanma hakkına karşı suçlar
The offences against the right to a fair trial in Turkish Law as the restriction of freedom of mass communication
DİLEK EKMEKÇİ
- Hapishanelerde ifade özgürlüğü bağlamında kitap yasakları
Book bans in the context of freedom of expression in prisons
EVİN NAZ ERCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZEN ÜLGEN ADADAĞ