Geç ikinci trimestr ultrasonografi değerlendirmesinde umblikal kord sarmal endeksinin gebelik sonuçlarıyla ilişkisi
The relationship between umbilical cord coiling index in the late second trimestr ultrasound evaluation and pregnancy outcomes
- Tez No: 802406
- Danışmanlar: PROF. DR. OYA DEMİRCİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 44
Özet
Amaç: Umblikal kord anne ve fetüs arasında uzanım göstererek alışveriş fonksiyonunu sağlayan, sarmal yapılı bir dokudur. Bu yapı; dokuya esneklik ve dış faktörlere karşı direnç sağlamaktadır. Umblikal kord sarmalının oluşumunda; büyüyen fetüsle birlikte fetal hareketlerin etkili olduğu bilindiğinden, bu paternin özelliklerinin fetal iyilik halinin bir yansıması olabileceği düşünülmektedir. Bu tezin amacı; geç ikinci trimestr ultrasonografi değerlendirmesinde antenatal umblikal kord sarmal endeksinin (UCI) hesaplanarak; preeklampsi, preterm doğum, fetal gelişim kısıtlılığı, fetal sıkıntı nedeniyle operatif doğum gereksinimi ve doğumda mekonyum boyalı amniyotik sıvı görülmesini öngörmede tanısal değerinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: 2022-2023 yılları arasına S.B.Ü Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne poliklinik muayenesi için başvuran 23-40 yaş aralığında, 24-28 hafta tekil ve canlı gebeliğe sahip 193 hastada; ultrasonografi ile umblikal kordun serbest kesitinin, bir sarmal uzunluğunun tayini için umblikal arterin dış kenarından aynı arterin bir dönüş sonrası iç kenarına dek ipsilateral ölçümü yapıldı. Bu değerin 1/santimetre (cm) cinsinden değeri hesaplanarak umblikal kord sarmal endeksi elde edildi. Elde edilen umbilikal kord sarmal endeksi değerleri normal (normokoil), 10.persentilin altında azalmış sarmal endeksi (hipokoil) ve 90. persentilin üstünde artmış sarmal endeksi (hiperkoil) olarak gruplara ayrıldı. Olguların gebelik ve doğum süreci takip edilerek preeklampsi- eklampsi gelişen olgular, doğumun gerçekleştiği gebelik haftası, fetal doğum ağırlığı, fetal sıkıntı nedeniyle acil sezaryen gereksinimi, mekonyuma boyalı amniyotik sıvı görülmesi gibi kötü gebelik sonuçlarıyla ilişkili durumlar kaydedildi. Elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edildi ve gruplar kendi aralarında kıyaslandı. Bulgular: Ortalama UCI 0,45 olarak hesaplandı. UCI'nın 90.persentil değeri 0,56 bulunurken bu değer ve üzerindeki olgular hiperkoil olarak isimlendirildi. UCI 10. persentil değeri 0,35 olarak bulunurken bu değer ve altındaki olgular hipokoil olarak isimlendirildi. Çalışmaya dahil edilen 193 hasta hiperkoil (n=21), hipokoil (n=21), normokoil (n=151) olarak üç gruba ayrıldı. Her üç gruba dahil edilen 10 hastaların; yaşı (p:0,95), gravida (p:0,58) ve paritesi(p:0,30), vücut kütle endeksi (BMI)(p:0,40) ve ölçüm haftaları(p:0,79) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmadığı ortaya koyulmuştur Ayrıca, gruplar arasında maternal anemi, hipotroidi ve sigara kullanımı açısından anlamlı farklılıklar görülmemiştir. Bunun yanı sıra, gruplar arasında doğum haftası, fetal doğum ağırlığı ve fetal 1. dakika APGAR skorları açısından da istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. Gruplar arasında doğum şekli açısından istatiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Fetal sıkıntı nedeniyle acil sezaryen gereksinimi hipokoil ve hiperkoil grubunda normokoil grubuna göre daha yüksek oranda görülmüş ve istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p:0,01). Ayrıca, hipokoil ve hiperkoil grubunda fetal gelişim kısıtlılığı (p
Özet (Çeviri)
Objective: The umbilical cord is a spiral structure that extends between the mother and the fetus, providing the exchange function. This structure provides flexibility and resistance to external factors. The formation of the umbilical cord spiral is known to be influenced by fetal movements. The characteristics of this pattern are thought to reflection of fetal well-being. The aim of this thesis is to investigate the diagnostic value of antenatal umbilical cord coiling index calculated during late second-trimester ultrasound evaluation in predicting preeclampsia, preterm birth, intrauterine growth restriction, operative delivery requirement, and meconium-stained amniotic fluid at delivery. Materials and Methods: Between 2022-2023, ultrasound measurements were taken to determine the length of one spiral in the transverse section of the umbilical cord, from the outer edge of the umbilical artery to the inner edge of the same artery after one turn, in 193 patients aged between 23-40 years old who presented to the clinic of S.B.U. Zeynep Kâmil Women and Children's Diseases Training and Research Hospital with a singleton and viable pregnancy at 24-28 weeks. The value of this measurement was calculated in units of 1/cm to obtain the umbilical cord coiling index, which was then grouped as normal (normocoiling), decreased coiling index below the 10th percentile (hypocoiling), or increased coiling index above the 90th percentile (hypercoiling). The pregnancy and delivery process of the cases were followed, and conditions associated with adverse pregnancy outcomes such as the development of preeclampsia-eclampsia, gestational age at delivery, fetal birth weight, the need for emergency cesarean delivery, and meconium-stained amniotic fluid were recorded. The obtained data were statistically analyzed and compared among the groups. Results: The mean UCI was calculated as 0.45. Hypocoiled cases were defined as those with a UCI value of 0.35 or less, while cases with a UCI value of 0.56 or higher were defined as hypercoiled. A total of 193 patients were included in the study and divided into three groups: hypercoiled (n=21), hypocoiled (n=21), and 12 normocoiled (n=151). The statistical analysis showed no significant differences between the three groups in terms of age (p:0,95), gravidity (p:0.58), parity (p=0.30), body mass index (BMI) (p:0.40), and gestational weeks (p:0.79). Additionally, there were no significant differences in maternal anemia, hypothyroidism, and smoking among the groups. Furthermore, there were no statistically significant differences in terms of gestational weeks, fetal birth weight, and fetal 1-minute Apgar scores among the groups. However, there was a statistically significant difference in the mode of delivery among the groups. The need for emergency cesarean section due to fetal distress was significantly higher in the hypocoiled and the hypercoiled groups than in the normocoiled group (p:0.01). Moreover, the hypocoiled and the hypercoiled groups had significantly higher rates of fetal growth restriction (p
Benzer Tezler
- Preeklamptik ve izole intrauterin gelişme geriliği olan gebelerde umbilikal ve uterin arter doppler bulguları ve göbek kordonu plasenta bağlantısındaki (bağlantı sapı) bölgede inflamasyon, apoptozis ve anjiogenetik ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of umblical and uterine artery doppler findings and inflammatory, apaptosis and angiogenetic relations in the umblical cord-placenta junction (connecting stem) in preeclampsia and isolated iugr patients
KONUL NOVRUZOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumZonguldak Bülent Ecevit ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖRKER SEL
- Birinci trimester gebeliklerinde transvaginal sonografinin tanısal etkinliği
The Diagnostic efficacy of transvaginal sonography in the first-trimester pregnancies
SADETTİN GÜNGÖR
- Primer mikrosefalinin doğum öncesi ultrasonografi ile erken tanısı
Early prenatal diagnosis of primary microcephaly
FİGEN DEMİR
- Riskli gebeliklerin belirlenmesinde 2. trimester uterin arter doppler ultrasonografi ve insülin benzeri büyüme faktörü-1 ( IGF-1, somatomedin-C) seviyelerinin ölçümü ve gebelik sonucu ile ilişkisi
Perfoming 2nd trimester uterine artery doppler ultrasound and measuring insulin like growth factor 1(IGF-1, somatomedin-C) levels in order to determine high risk pregnancies and in order to define their relation with the outcome of pregnancy
AYTUN AKTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LÜGEN CENGİZ
- Gestasyonel diabetes mellitus ile D vitamini eksikliği arasındaki ilişki ve doğum sonuçları
Relationship between vitamin D deficiency and gestational diabetes mellitus and obstetrical outcomes
ASLIHAN DERİCİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEYFETTİN ULUDAĞ