Çocuk yoğun bakım hastalarında sodyum dengesi bozuklukları
Dysnatremias in pediatric intensive care unit
- Tez No: 805870
- Danışmanlar: PROF. DR. NİLGÜN ÇAKAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: pediatrik yoğun bakım, sodyum, disnatremi, hiponatremi, hipernatremi, pediatric intensive care, sodium, dysnatremia, hyponatremia, hypernatremia
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Çocuk Sağlığı ve Has. Hematoloji Onkoloji Eğt. Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
TANER S. Çocuk yoğun bakım hastalarında sodyum dengesi bozuklukları. T.C.S.B.Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2015 Vücut sıvı dengesizlikleri klinik tıp pratiğinde en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Sodyum dengesi bozuklukları (disnatremi), bazı çalışmalarda %20-30'a varan bir prevalansla yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) en sık görülen elektrolit dengesizliklerinden biri olup ölüm ve kalıcı nörolojik hasar gibi genellikle önlenebilir ağır komplikasyonları mevcuttur. Bu çalışma ile hastanemiz yoğun bakım ünitesinde 20 ay boyunca izlenen hastalarda saptanan disnatremilerin etiyopatogenezinin, morbidite ve mortalite ile ilişkisinin araştırılması amaçlandı. Çalışmaya katılan 101 disnatremik hastanın 60'ı hipernatremi (%60), 40'ı hiponatremi (%40) tanılarıyla izlendi. Çalışmaya katılan hastaların 57'si erkek, 44'ü kız olup; hastaların ortalama yaşları 79,2 ± 70,8 aydı. Çalışmamızda 87 hasta (%86.1) yoğun bakım ünitesi izlemi sırasında sodium dengesi bozukluğu geliştirmiş olup, 14 hasta (%13,9) başvuru anında disnatremikti. Hiponatremik ve hipernatremik hasta gruplarında disnatremi gelişme zamanları arasında istatistiksel anlamlı farklılık yoktu (p=0,78). Çalışmaya alınan 101 disnatremik hastanın 89'unda (%88.1) eşlik eden kronik bir hastalık mevcuttu. Hiponatremik ve hipernatremik hasta grubunda en sık eşlik eden kronik hastalık SSS bozuklukları idi (%32,6). Hiponatremik ve hipernatremik hasta grubunda YBÜ'ne en sık alınma nedeni solunum yetmezliği ve pnömoni idi (%38,6). Çalışmamızda hipernatremi etiyolojisinde en sık neden (%41) iyatrojenik nedenler iken, hiponatremi etiyolojisinde en sık neden serebral tuz kaybı (%22,5) idi. Çalışmaya alınan 101 disnatremik hastada mortalite oranı %52,5 bulundu. Hipernatremik ve hiponatremik hasta gruplarında mortalite nedenleri benzer olup bunlar sırasıyla çoklu organ yetmezliği (%35,8), eşlik eden hastalık (%30,2), sepsis (%28,3) ve SSS bozuklukları (%5,7) idi. Disnatremik 101 hastanın 82'sinde (%79,2) tedaviye yanıt mevcuttu. Disnatremik hastaların tümünde, hipernatremik ve hiponatremik hastalarda disnatreminin gelişme zamanı ile mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Disnatremik hastalarda eşlik eden kronik hastalık varlığı artmış mortalite riski ile ilişkili bulundu [OR, 3.84 (CI %95 , 0.9-15.1)]. Hipernatremik hastalarda eşlik eden kronik hastalık varlığı mortalite riskini artırmazken (p=0,46), hiponatremik hastalarda eşlik eden kronik hastalık varlığının mortaliteyi istatistiksel olarak anlamlı ölçüde arttırdığı görüldü (p= 0,04). Hiponatremik hastalarda disnatreminin derinliği ile mortalite arasında ilişki saptanmazken (p=1); hipernatremik hastalarda disnatreminin derinliğinin mortalite riskini artırdığı görüldü (p=0,001). Çalışmamızda disnatremik, hiponatremik ve hipernatremik hastaların tedavi yanıtının olmaması artmış mortalite ile ilişkili bulundu (P=0,01). Sonuç olarak hiponatremi ve hipernatremi pediatrik yoğun bakım ünitelerinde sık görülen problemler olup hastaların çoğunda bu elektrolit bozukluklarının yoğun bakım ünitesi izlemi sırasında geliştiği görüldü. Disnatremi gelişen hastaların büyük çoğunluğunda eşlik eden kronik bir hastalık olup, bu hastalığın hiponatremi ve hipernatremisi olan grupta sıklıkla SSS hastalıkları olduğu saptandı. Hipernatremi etiyolojisinde en sık nedenin iyatrojenik nedenler olduğu, hiponatremi etiyolojisinde en sık nedenin serebral tuz kaybı olduğu görüldü. Disnatremik hastaların tümünde eşlik eden kronik hastalık varlığı artmış mortalite riski ile ilişkili bulundu. Derin hipernatreminin mortalite riskini arttırdığı, hiponatreminin ise mortalite riskini değiştirmediği saptandı. Düzeltilememiş hiponatremi ve hipernatremi artmış mortalite riski ile ilişkili bulundu.
Özet (Çeviri)
SUMMARY TANER S. Dysnatremias in pediatric intensive care unit Ankara Children's Hematology Oncology Education and Research Hospital, Thesis, Ankara, 2015 Body fluid and electrolyte imbalance is one of the most encountered problems of clinical medical practice. Dysnatremias, at a prevalance of 20-30 % are one of the most common disorders of pediatric intensive care units, may cause preventable serious complications such as death or permanent neurological damage. This study aimed to investigate the relationship between ethiopathogenesis and morbidity and mortality of dysnatremias in pediatric intensive care unit. 60 (60%) of 101 dysnatremic patients participated in the study, were followed up with the diagnosis of hypernatremia, and 40 of (40%) them with hyponatremia. 57 patients were male and 44 female; the mean age of patients was 79.2 ± 70.8 months. 87 patients (86.1%) developed dysnatremia during their follow up in intensive care unit, 14 patients (13.9%) was dysnatremic at the time of admission. There was no statistically significant difference between dysnatremia developement times of hyponatremic and hypernatremic patients (p=0,78). 89 (88.1%) of 101 dysnatremic patients in the study had concomitant chronic disease. The most commonly concomitant chronic disease was central nervous system disorders (27,8%, 35,8%). The most common diagnosis of the patients admitted to pediatric intensive care unit was respiratory problems and pneumonia (40%, 37,7%). In our study, the most common cause of hypernatremia was iatrogenic (41%) and the most common cause of hyponatremia was cerebral salt wasting (22.5%). The mortality rate of 101 dysnatremic patients in the study was 52.5%. The causes of mortality were multiorgan failure (35.8%), comorbid chronic diseases (30.2%), sepsis (28.3%) and central nervous system disorders (5.7%), respectively. There was no statistically significant relationship between mortality and the development time of dysnatremia in hyponatremic, hypernatremic and all dysnatremic patients (p>0,05). In patients with dysnatremia, the presence of concomitant chronic diseases was associated with increased mortality risk [OR, 3.84 (CI %95 , 0.9-15.1)]. In patiens with hypernatremia, the presence of concomitant chronic diseases was not associated with increased mortality risk (p=0,46), however in patients with hyponatremia, the presence of concomitant chronic diseases was associated with statistically significant increased mortality risk (p= 0,04). While in patients with hyponatremia, no relationship was demonstrated between mortality and depth of dysnatremia (p = 1); depth of dysnatremia was associated with increased mortality in patients with hypernatremia (p = 0.001). 82 (79.2%) of 101 dysnatremic patients, had a response to treatment. The lack of response to treatment, was associated with increased mortality in patients with hyponatremia and hypernatremia (P = 0.01). İn summary, hyponatremia and hypernatremia are frequent problems in the pediatric intensive care unit. Most of the patients develop these electrolyte abnormalities during their follow up in intensive care unit. The majority of patients with dysnatremia has a concomitant chronic disease, in the group with hyponatremia and hypernatremia, this disease were found to be frequently central nervous system disorders. It was observed that while the most common cause of hypernatremia was iatrogenic, the most common cause of hyponatremia was cerebral salt wasting. The presence of concomitant chronic diseases was associated with increased mortality risk in all dysnatremic patients. It was determined that while deep hypernatremia increases the risk of mortality, deep hyponatremia does not change. It is observed that uncorrected hyponatremia and hypernatremia were associated with increased risk of mortality.
Benzer Tezler
- Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde izlenen ve intravenöz sıvı tedavisi uygulanan preterm yenidoğan bebeklerde kullanılan farklı sodyum derişimlerinin klinik ve laboratuvar değişkenlere etkilerinin değerlendirilmesi, hiponatremi ve hipernatremi sıklığı
Evaluation of the effects on clinical and laboratory variables, hyponatremia and hypernatremia frequency of different sodium consentrations used in preterm newborn infants who were followed and treated with intravenous fluid therapy in newborn intensive care unit
MELEK NUR ŞAHBAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET ÖZDEMİR
- Bebek ve çocuklarda sıvı tedavisi takibinde Biyoelektrik empedans ölçüm yönteminin yeri
Başlık çevirisi yok
ALAEDDİN DİLSİZ
- Çocuk yoğun bakım kliniği'ne travma nedeniyle yatan hastaların mortalite ve morbidite belirteçleri
The mortality and morbidity predictors of pediatric trauma patients in pediatric intensive care unit
ÖZLEM ÇAKICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. AYŞE BERNA ANIL
- Çocuklarda plevral efüzyonun klinik ve radyolojik özellikleriyle prognostik faktörlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of clinical and radiological features andprognostic factors of pleural effusion in children
TUGAY ÇATI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEVİN HATİPOĞLU
- Rotavirus gastroenteritli hastalarda elektrolit imbalansı ve kan gazı parametrelerinin değerlendirilmesi
Evaluation of electrolyte impalance and blood gas parameters in patients with rotavirus gastroenterit
BESTAMİ SARİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALAADDİN YORULMAZ