Geri Dön

Well-being, burnout, and teaching anxiety among EFL teachers

İngilizce öğretmenlerinin iyilik hali, tükenmişlik duygusu ve öğretme kaygısının incelenmesi

  1. Tez No: 812994
  2. Yazar: AYŞE MİNE ONAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELAMİ AYDIN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 101

Özet

Yabancı dil öğretmenleri interaktif ve iletişimsel metotlar kullanarak öğrencilerin dili edinmesini sağlarlar. Çeşitli öğrenme stillerine ve farklı motivasyonlara sahip öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayabilmek için de öğretmen derse iyi hazırlanmalı ve yeterince nitelikli olmalıdır. Bu çalışmada, İngilizce öğretmenlerinin duygu durumlarını etkileyen en temel faktörlerden iyilik halleri, tükenmişlik durumları ve yabancı dil öğretme kaygı düzeylerinin belirlenmesi ve bu üç duygu durumu arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Türkiye'deki ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite düzeyindeki İngilizce öğretmenleri ile ilgili gelecekte yapılacak araştırmalar için de bir temel oluşturmak amaçlanmıştır. Çalışmadan elde edilecek bulgular ışığında gelecekte yapılacak araştırmalara da yöne verilebilecek, literatüre katkı sağlanacaktır. Bu araştırmada nicel veri toplama tekniklerinden olan betimsel araştırma deseni kullanılmıştır. Betimsel araştırma, halihazırdaki durumu içinde bulunulan koşullar çerçevesinde inceleyip, sorulara cevap bulmak için veri toplamayı gerektirir. İngilizce öğretmenlerinin iyilik halleri, tükenmişlik duygusu ve yabancı dil öğretme kaygısı düzeylerinin var olduğu şekilde betimlenmesi ve bu 3 değişken arasındaki olası ilişkinin saptanması amaçlandığı için, betimsel ve korelasyonel araştırma modeli tercih edilmiştir. Araştırma için gerekli olan verileri elde etmek için, Seidman ve Zager (1987) tarafından geliştirilen“Öğretmen Tükenmişlik Ölçeği”, Seligman ve diğerleri, (2005) tarafından geliştirilmiş olan“Gerçek Mutluluk Envanteri”ve Aydın ve Uştuk (2020) tarafından geliştirilen“Yabancı Dil Öğretme Kaygısı”ölçeği kullanılmıştır. Toplanan nicel veriler, istatistiksel analiz yöntemleri ile analiz edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında resmi ve özel eğitim kurumlarında ve üniversitelerin hazırlık programlarında İngilizce öğretmeni olarak görev yapan ve rastgele örneklem yöntemiyle araştırmaya katılan 257 kadın ve 56 erkek olmak üzere 313 İngilizce öğretmeni oluşturmaktadır. Katılımcıların yaş ortalaması 37,9 olup, en genç katılımcı 22, en yaşlı katılımcı ise 70 yaşındadır. İdeal bir dil öğrenme ortamına ve öğretme deneyimine ulaşmada çeşitli faktörler rol oynamaktadır. İlk olarak, öğretmenlerin iyilik halleri, sınıftaki performanslarını ve öğrenme sürecini etkileyen en önemli unsurlardandır. Bu nedenle, öğretmenlerin mutluluğunu neyin artırdığını ve iyilik haline nasıl ulaşabileceklerini anlamak büyük önem taşımaktadır. Literatürde, öğretmenlerin iyilik halleri farklı açılardan incelenmiştir. Viac ve Fraser (2020), öğretmenlerin mesleki iyilik hallerini, onların meslekleriyle ilgili bilişsel, duygusal, sosyal durumları ve sağlıklarıyla ilişkili durumlara tepkileri olarak tanımlar. Bu kavramsal çerçevenin amacı, öğretmenlerin iyilik hallerini etkileyen faktörleri ve öğretmenlerin sınıf içi ve sınıf dışı performansları üzerindeki etkilerini belirlemektir. Day ve Kington (2008), öğretmenlerin iyilik halini etkileyen üç unsur olduğunu ifade etmektedir: durumsal, mesleki ve kişisel. Durumsal faktörler, sosyal kimliğe bağlı olarak, farklı ortamdaki şartlara, alınan geri bildirimlere ve verilen desteğin düzeyine göre değişir. Buna karşın mesleki faktörler öğretmenlik mesleğini şekillendiren beklenti ve normları ifade eder. Son olarak, kişisel değişkenler ise bir öğretmenin sınıf dışındaki yaşamı, aile yaşamı veya diğer sosyal roller gibi, iyilik halini etkileyebilecek yönlerini ifade eder. İngilizce öğretimi ile ilgili ikinci sorun ise, öğretmenlerin iş yerindeki beklenmedik değişiklikler, ulaşılması kolay olmayan hedefler ve beklentiler nedeniyle yaşadıkları tükenmişlik hissidir. Okul ortamında yaşanan bu zorlayıcı süreçlerden, verilen eğitimin kalitesi ve öğretmenlerin kişisel yaşamı oldukça olumsuz etkilenir. Öğretmenler, öğrencilerin çok yönlü bir kişilik geliştirmelerini ve öğrenmeyi sevmelerini desteklemek için mesleki bilgilerini ve deneyimlerini kullanırlar. Ancak, hissettikleri stres baş edemeyecekleri noktaya geldiği zaman bu niteliklerini kaybederler. Bu nedenle, tükenmişliğin altında yatan sebeplerin ve mevcut durumun ortaya çıkarılması büyük önem arz etmektedir. Türkiye'de İngilizce öğretmenlerinin psikolojik durumları ile ilgili araştırmalar son yıllarda artmış olsa da yeterli değildir. Tükenmişlik kavramı ise, 50 yılı aşkın bir süredir çalışılmasına rağmen, 1974 yılına kadar sosyal bilimlerde gerekli önemi kazanamamıştır. Freudenberger (1974), bu terimi ilk olarak, çalışanların işleri gereği karşılaştıkları kişilerle yaşadıkları yoğun etkileşim sonucunda hissettikleri fiziksel ve psikolojik çöküntü olarak açıklamıştır. Chan (2007) ile Swider ve Zimmerman (2010) ise tükenmişliği, kişinin kariyerini, sürdürmekte olduğu sorumluluklarını, birlikte çalıştığı kişileri, ailesini ve kişisel yaşamlarını etkileyen psikolojik bir sendrom olarak tanımlamıştır. Kısaca tükenmişlik, çalışmaktan bitkin düşme halidir. Özellikle olumsuz çalışma koşullarına uzun süre maruz kalmak, bu fiziksel ve zihinsel yorgunluk sendromun şiddetinin artmasına yol açar. Üçüncü olarak, yabancı dil öğretme kaygısı, öğretmenlerin zaman zaman onları zorlayan olumsuz bir duygusal boyuttur. Ancak başarısızlığa, akademik başarıda düşüşe, işe odaklanma isteksizliğine, kişisel bağlantılardan ve sosyal ortamlardan kaçınmaya ve içe kapanmaya yol açtığında, bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır (Eisen ve Kearney, 1995; Kunt ve Tüm, 2010). Kral'ova (2016), günümüzde öğretmenlik mesleğinin duygusal ve entelektüel olarak zorlayıcı bir meslek olduğunu, özyeterlilik de dahil olmak üzere çeşitli duyuşsal unsurların, insanlarda kaygılı düşüncelere ve gerginliğe sebep olduğunu ifade etmiştir. Kısacası kaygı, birey süresi ve şiddeti değişen dalgalı bir huzursuzluk duygusuyla karşı karşıya kaldığında ortaya çıkar (Young, 1998). Sapir ve Aronson (1990) ayrıca kaygının beklenti, belirsizlik, stres, korku, umutsuzluk ve ölüm veya kontrol kaybı korkusu ile karakterize edildiğini vurgulamaktadır. İkinci bir dili öğrenirken veya kullanırken duyulan huzursuzluk ve olumsuz psikolojik tepki ise dil öğrenme kaygısı olarak adlandırılır (McIntyre, 1998). Horwitz ve diğerleri (1986)'ne göre, yabancı dil kaygısının üç biçimi iletişim kaygısı, olumsuz değerlendirilme korkusu ve sınav kaygısıdır. Yabancı dil öğretmenlerinin hissettiği kaygı sebeplerinin ve bu kaygının dil öğrenme süreci ve çıktıları üzerindeki sonuçlarının da dil edinimi süreçlerine etkisi büyük olsa da yabancı dil öğretmenlerinin yaşadığı kaygıdan çok, öğrencilerin kaygıları üzerine yapılan çalışmalar daha yaygındır (İpek, 2006). Türkiye'de yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak yabancı dil öğretme kaygısı ve tükenmişliği ile ilgilidir (Demirel, 2014; Deneme, 2021; Eren, 2020; İpek, 2016; Kimsesiz, 2019; Mızrak, 2019; Özcan, 2021; Yorulmaz, 2016). Ancak öğretmenlerin kaygı durumlarının iyilik halleri ile olan olası ilişkileri üzerine yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Çalışmaya katılan öğretmenlerden toplanan veriler, SPSS 25.0 istatistik analiz programına aktarılmış ve analizler yapılmıştır. İlk olarak, araştırmaya katılan öğretmenlerin demografik özelliklerini belirlemek için bazı değişkenlerin frekans, yüzde dağılımları ve aritmetik ortalamaları hesaplanmıştır, ancak araştırma soruları bu verilerin kapsamlı analizini kapsamamaktadır. İleri çalışmalarda, bu demografik verilerle daha detaylı istatistiksel analizler yapılması planlanmıştır. İyilik halleri, mesleki tükenmişlik ve öğretmenlik kaygısı boyutunun düzeyini belirlemek için ise, öğretmenlerin ilgili puanlarının ortalama (M) ve standart sapma (SD) değerleri hesaplanmıştır. Öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerinin, iyi oluşlarını anlamlı bir şekilde yordayıp yordamadığını belirlemek için çoklu doğrusal regresyon analizi uygulanmıştır. Pearson çarpım-moment korelasyon katsayıları, öğretmenlerin iyi oluşları, mesleki tükenmişlikleri ve öğretme kaygıları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemek için hesaplanmıştır. Bu çalışmanın bulgularına göre, İngilizce öğretmenlerinin iyilik hallerinin 'orta' düzeyde, tükenmişlik düzeylerinin de 'düşük' olduğu ortaya çıkmıştır. Yabancı dil öğretme kaygısı açısından bakıldığında ise, araştırmaya katılan İngilizce öğretmenlerinin öğretme kaygılarının düşük olduğunu söylemek mümkündür. Bu üç duygusal boyut arasındaki ilişki açısından değerlendirildiğinde ise, öğretmenlerin iyilik halleri ile mesleki tükenmişlik boyutları arasında 'orta' ile 'güçlü' arasında değişen anlamlı ve pozitif ilişkilerin olduğu bulunmuştur. En güçlü ilişki, öğretmenlerin iyilik halleri ile tükenmişlik alt boyutu olan iş stresi ile baş etme arasında bulunmuştur. Bu bulguların yanında, öğretmenlerin iyilik halleri ve tükenmişlik alt boyutlarından biri olan kariyer doyumları ve algılanan idari destekle arasında da güçlü bir ilişki bulunmuştur. Öğretmenlerin mesleki tükenmişlik boyutlarındaki baş etme becerileri ile ilgili alt boyutlarda artış, iyilik halleri düzeylerinde de artışa da neden olmaktadır. Ayrıca öğretmenlerin iyilik halleri ile öğretme kaygısı boyutları arasında da anlamlı, negatif ve 'orta' düzeyde bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. En güçlü ilişki, öğretmenlerin iyilik halleri ile öğretmenlik deneyimleri arasında, en zayıf ilişki ise, iyilik hali ile yabancı dil öğretme kaygısı alt boyutlarından olan öğrencilerin derse karşı ilgisizliği arasında tespit edilmiştir. Öğretmenlerin kaygı düzeylerinin artması, iyilik hali düzeylerinin düşmesine neden olmaktadır. Bu çalışmadan çıkarabilecek birkaç sonuç vardır. İlk olarak, tükenmişlik durumları İngilizce öğretmenlerinin motivasyonlarını ciddi oranlarda düşürmektedir (Brouwers ve Tomic, 2000). Öğretmenler, üzerinde çok az kontrole veya etkiye sahip oldukları olumsuz durumlardan endişe duymaktadır (Ross ve Mirowsky, 2003). Okul yöneticileri stresi azaltmak ve öğretmenlerin başarılarını desteklemek için öğretmenlere sağlıklı bir ortam sağlamalıdır. Kyriacou (2001), sınıflarını doğrudan etkileyen müfredat geliştirme ve öğretimi planlama konusunda öğretmenlerle iş birliği yapmayı, öğretmenlere öğretim uygulamalarını desteklemek için gerekli materyalleri ve imkanları sağlamayı, belirsizlikten dolayı yaşanabilecek gerginliklerden, sıkıntılardan kaçınmak için iş tanımlarının mutlaka özel olarak yapılmasını önermektedir. Bununla birlikte, tükenmişlik yaşayan öğretmenler, diğer mesleklerdeki gibi, ülser, mide ağrısı, aile anlaşmazlıkları gibi psikosomatik semptomlarla baş etmek zorunda kalmaktadır (Cherniss ve Cherniss, 1980; Freudenberger ve Richelson, 1980; McGuire, 1979). Tükenmişlik, işte devamsızlığı ve psikolojik rahatsızlıkları artırabilmektedir (Leiter ve Maslach, 2003). Pearson ve Moomaw (2005), öğretmenlerin daha fazla özerklik ve profesyonellik hissettiklerinde, iş stresinin azaldığını ve iş tatmininin arttığını bulmuşlardır. Ayrıca, İngilizce öğretmenlerine yönetimden gelecek destek ve öğretmenle iletişimde kalınarak yapılacak performans değerlendirmeleri, öğretmenlerin stresini azaltabilmektedir. Son olarak, Horwitz'e (1996) göre, eğitimcilerin, zor duygu durumlarıyla baş edebilmeleri için yabancı dil öğretme kaygısını tanıması, sebep ve sonuçlarını bilmesi gerekir. Dil öğretmeni yetiştiren programlar, müfredatlarına yabancı dil öğretme kaygısını dahil etmelidirler. Program geliştirme uzmanları, öğretmenler için kaygı süreçlerine dair seminer ve hizmet-içi eğitim düzenleyebilirler. Bu tarz çalışmalar, yabancı dil öğretme kaygısına neden olabilecek durumlar hakkında farkındalık yaratmalı ve öğretmenlere kaygılı hissettiklerinde üstesinden gelebilmeleri için çözüm yolları sunmalıdır. Sınıfta kaygı boyutlarından birisi de yabancı dil yeterliliği algısıdır. Bu kaygıyı azaltabilmek için, öğretmenler yaşam boyu öğrenmeyi benimseyerek, dil yeterliliklerini artırmak için sürekli öğrenmeye açık olmalı, bu konudaki özgüvenlerini iyileştirmeye, yeterlilikleri kadar sunacakları dersin içeriğine ve o içeriğin nasıl öğretilebileceğine de odaklanmalıdırlar (Aydın ve Uştuk, 2020; Mercer, 2018). Son olarak; öğretmenlerin kendilerini içinde buldukları pozitif duygu durumu, sağlıklı ve üretken okullar oluşturmaya yardımcı olur. Arens ve Morin'e (2016) göre, iş yerindeki iyilik hali düşük olan öğretmenler düşük performans gösterebilir ve kariyer planlarında değişiklik yapma ihtiyacı hissedebilir. Süreci iyileştirmek için, öğretmenlerin mesleki ve duygusal ihtiyaçlarının analizinin mutlaka yapılması gereklidir. Öğretmenler, daha fazla geliştirici faaliyete, bilgi ve becerilerini kullanabilecekleri özerk bir çalışma ortamına veya daha fazla geri bildirime ihtiyaç duyabilir. Bu ihtiyaçlar kurum içi ya da kurum dışı destek programlarıyla giderilmeye çalışılmalıdır.

Özet (Çeviri)

EFL teachers play a crucial role in foreign language education since they connect themselves to their students, their students to each other, and each student to the topic addressed in the target context. They employ various techniques to deliver engaging, easy-to-understand, and appealing lessons while bolstering students' confidence regardless of their proficiency level (Safari, 2020). Even though teachers endeavor to satisfy the needs of students and accomplish other demanding job responsibilities, they also work hard to establish a positive rapport with students and demonstrate a high level of professionalism. Teachers become more susceptible to anxiety and burnout without emotional regulation and social and psychological support. This thesis studies the well-being, burnout, and teaching anxiety levels among English teachers in Turkey and their interrelationships. 313 English teachers from diverse educational settings contributed to the study. The data were gathered through four scales to collect information on demographics, teachers' well-being, burnout, and foreign language instruction. The study revealed that the well-being of English teachers is moderate, while their levels of burnout and anxiety are both low. There is a positive correlation between the levels of occupational burnout dimensions experienced by teachers and their level of well-being. Increased levels of teaching anxiety among educators are inversely related to their overall well-being. There is also a significant relation between the levels of occupational burnout dimensions experienced by teachers and their levels of teaching anxiety. The findings highlight the importance of addressing burnout and teaching anxiety to foster an optimal language learning environment and enhance the well-being of teachers. Policymakers and administrators should provide support, encourage autonomy for teachers' tension, and boost their professional success.

Benzer Tezler

  1. The relationship between smoking and the level of anxiety among doctors working in the hospitals in the Dhi qar region in iraq

    Irak'ın dhi qar bölgesindeki hastanelerde çalışan doktorlarda sigara kullanımı ile kaygı düzeyi arasındaki ilişki

    ABBAS MUZAHEM SHINJAR SHINJAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    HemşirelikÇankırı Karatekin Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AZİZE SERAP TUNÇER

  2. Epileptik nöbet geçiren-sağlıklı çocuğu olan annelerin tükenmişlik düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi

    Studying of burnt out levels of mothers of with children having epileptic seizures and healthy children with respect to different variables

    SEVİL AKMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    PsikolojiAnkara Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NİLHAN SEZGİN

  3. Öğretim elemanlarını etkileyen psikososyal risk faktörlerinin belirlenmesi üzerine bir çalışma

    A study on determining psychosocial risk factors affecting teaching staff

    AHMET ÇABUK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikolojiMarmara Üniversitesi

    İş Güvenliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT MERTOĞLU

    DOÇ. DR. SERAP TEPE

  4. The relationship between the emotional labour and burnout levels of EFL teachers working at university preparatory schools

    Üniversitelerin hazırlık okullarında çalışan İngilizce öğretmenlerinin duygusal emek ve tükenmişlik seviyeleri arasındaki ilişki

    PINAR ERGÜL BAYRAM

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Eğitim ve ÖğretimYeditepe Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EVRİM EVEYİK AYDIN