Minority shareholder activism in Turkey
Türkiye'de azınlık pay sahibi aktivizmi
- Tez No: 819666
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MELTEM KARATEPE KAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Özel Hukuk Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 146
Özet
Sermaye piyasalarının önemli kurumları arasında yer alan borsalarda şirketler küçük yatırımlara hisselerinin belli oranlarını satmak sureti ile ortaklık hakkı vererek finansman sağlarlar. Borsada şirketlerin hisse senetlerini alarak şirketlere ortak olan küçük yatırımcıların çıkarlarını ve haklarını korumak bu kurumun devamı açısından oldukça önemlidir. Bu araştırmada azınlık pay sahibi aktivizmi çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmamızın ilk bölümünde, Türkiye'deki azınlık pay sahiplerinin hakları ve halka açık anonim şirketlere hâkim olan temel ilkeler ele alınmıştır. Araştırmamız kapsamında anonim şirketlere hâkim olan temel ilkelerden çoğunluk ilkesi ve gündeme bağlılık ilkesi incelenmiştir. Anonim şirketlere hâkim olan çoğunluk ilkesi şirketin, şirket esas sermayesinin çoğunluğuna sahip olan pay sahiplerinin kararları doğrultusunda yönetilmesi esasına dayanmaktadır. Anonim şirketlerde geçerli olan çoğunluk ilkesinin en önemli istisnası azınlık haklarıdır. Bir anonim şirketin halka açık veya kapalı olmasına göre değişen oranlarda hisseye sahip olan sermayedarlara kanun tarafından tanınan bazı hakları ifade etmektedir. Halka açık olan şirketlerde şirket sermayesinin yüzde beşine, halka kapalı anonim şirketlerde ise şirket sermayesinin yüzde onuna sahip hisse sahipleri Türk Ticaret Kanunu (TTK) tarafından azınlık olarak tanımlanmaktadır. Azınlık pay sahipleri, anonim şirketlerde çoğunluktan daha az paya sahip olan ve çoğunluğun kararları karşısında diğer birçok hukuk sistemlerinde özel hükümlerle korunmaya muhtaç kabul edilen kişilerdir. Azınlık hakları Avrupa hukuk sisteminde“koruyucu haklar”şeklinde ifade edilen kategoride bulunmaktadır. Bunun altında yatan en önemli açıklama, anonim şirketlerin sermaye şirketleri olması sonucunda ekonomik amaçlı çok sayıda çıkar grubunu bünyelerinde bulundurmaları, azınlık pay sahiplerinin sayıca ve de sermaye miktarı bakımından diğer çıkar gruplarına göre daha zayıf bir konumda olmaları ve bu tanınan haklar ile çoğunluğun gücü bakımından zayıf konumda bulunan pay sahiplerinin konumunu güçlendirmeyi amaçlamasıdır. TTK çerçevesinde azınlık hakları pozitif ve negatif azınlık hakları şeklinde iki grupta ele alınmaktadır. Mevzuat, pozitif ve negatif azınlık hakları şeklinde bir ayrım yapmamıştır; bu ayrım doktrin tarafından şekillendirilmiştir. Olumsuz azınlık hakları, azınlığın genel kurul toplantısında yeterli çoğunluk toplantıda olduğu halde karşıt oy kullanarak kararın çıkmasını engellemesi durumunu ifade eder. Pozitif azınlık hakları ise, çoğunluğun iradesine aykırı olsa bile, azınlık haklarının bir talep ve/veya irade beyanı ile dava için meşru bir dayanak olarak kullanılmasını ifade eder. Çalışmamızın ikinci bölümünde pay sahibi aktivizmi kavramı ele alınmıştır. Mülkiyet ve kontrolün ayrılması, yöneticiler ve pay sahipleri arasında potansiyel çıkar çatışmaları sorununa yol açmıştır. Pay sahipleri, yöneticilerin şirket değerini maksimize etmelerini beklerken, yöneticiler ise ücretlerini maksimize etmeye öncelik vermektedir. Bu sorun geri dönüşü olmayan kırılma noktasına gelmeden önce, pay sahibi aktivizmi vekalet maliyeti sorununun çözülmesine yardımcı olabilir. Şirketin yönetiminden veya performansından memnun olmayan pay sahipleri, hisselerini satacak ve hisse değerindeki müteakip düşüş, yönetimi belirli pay sahiplerinin memnuniyetsizliği konusunda uyarmaları mümkündür. Pay sahipleri, doğrudan yönetim kuruluna veya daha alt yönetim kademelerine talepte bulunarak veya şirketler hukuku çerçevesinde, söz konusu şirketin politikalarında veya yönetim tarzında değişiklik sonucunu doğuran diğer yöntemler kullanarak seslerini veya itirazlarını dile getirme olanağına sahiptir. Pay sahibi aktivizmi kavramı, pay sahiplerinin şirketin finansal, sosyal ve çevresel yönleriyle ilgili politikalarından duydukları memnuniyetsizliklerini, yönetim kurulunu temelden değiştirmeden gerek kanuni haklarını kullanarak gerekse sosyal medya ve yönetimle birebir görüşmeler gibi diğer yöntemlerle şirket yönetimine iletebilecekleri bir uyarı sistemini ifade etmektedir. Literatürdeki bazı görüşlere göre, pay sahibi aktivizmi, azınlık pay sahiplerinin haklarını, sonunda hisse senedi değerini artıracak şekilde kullanmalarını ifade eder. Uzun yıllar boyunca pay sahibi aktivizmi literatürde, geçerli bir alternatif olarak görülmemiştir. Bu görüşün temelinde yatan sebep ise pay sahibi aktivizminin önemli miktarda para, zaman ve çaba almasının yanı sıra diğer pay sahipleriyle sosyal etkileşime girmesi gerektiği olgusudur. Elektronik genel kurul toplantılarının uygulanması etkin sınır ötesi katılımın önündeki engellerin kaldırılmasını amaçlamaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte genel kurul toplantılarına online olarak katılmak ve diğer pay sahipleri ile iletişim kurmak artık geçmiş tarihlere kıyasla artık çok maliyetli ve zaman alıcı olmaktan çıkmıştır. Azınlık pay sahiplerinin genel kurula katılım nispeti genel olarak oldukça düşüktür. Bunun nedeni katılsalar da katılmasalar da, fikirlerinin alınan kararlara etki edeceğinden şüphe duymalarıdır. Bu nedenle azınlık pay sahipleri genel kurulun yapılacağı şirket merkezine gitmek için hem zaman hem de para harcamaktan genelde kaçınmaktadırlar. Elektronik genel kurulların bir sonucu olarak, azınlık pay sahipleri artık toplantılara kolayca katılabilmekte ve azınlık pay sahiplerine kanun tarafından tanınan haklarını kullanarak pay sahibi aktivizmine yönelerek görüşlerini dile getirmeleri kolaylaşmıştır. Literatürde açıklanan birkaç farklı pay sahibi aktivizmi türü bulunmaktadır. Aktivizmin biçimi ve türü, pay sahibi aktivizminin sonucu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Pay sahiplerinin amaçlanan hedeflerine bağlı olarak, pay sahibi aktivizmi üç temel kategoriye ayrılabilir. Bunlar; koruyucu (defensive), saldırgan (offensive) ve sorumlu (responsible) şeklinde ifade edilebilir. Pay sahibi aktivizmi formları ise altı kategoriye ayrılabilir; serbest yatırım fonu aktivizmi (hedge fund), pay sahibi önerileri (shareholder proposal), pay sahibi oylaması (shareholder voting),“hayır oyu”kampanyaları (just vote no campaigns), mali hakların belirlenmesinde danışma oyları (say on pay) ve pay sahipleri ile yönetim arasındaki“perde arkası”müzakereleridir (behind-the-scenes negotiations). Çalışmamızın devam eden aşamalarında ise Türkiye'yi vuran ve yakın tarihin en fazla can ve mal kaybına neden olan gelişmeler arasında yer alan deprem sonucunda, ülkemizdeki halka açık olan ve olmayan şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk kavramı ele alınmıştır. Toplumsal etkileri bu kadar fazla olan bir olayın sadece ana ortaklar açısından değil, azınlık pay sahipleri olan küçük yatırımcıların da bu tür yardım faaliyetlerine büyük destek oldukları dikkate alındığında ayrıca pay sahibi aktivizmi türlerinden birinin şirketlerin sosyal sorumluluk konusunda yapıldığında dolayı bu başlığın açılmasının yararlı olacağı değerlendirilmiştir. Araştırmanın üçüncü bölümünde, azınlık pay sahipleri literatüründe uygulanmaya başlayan pay sahibi aktivizminin Türkiye'de nasıl gerçekleştirileceğini tespit etmeye yönelik olarak ilgili Türk azınlık pay sahiplerine yönelik bir saha araştırması yapılmıştır. Yine araştırmanın bu bölümünde, literatürde azınlık pay sahibi aktivizmine tanıklık eden Çin ve Malezya'daki azınlık pay sahibi uygulamaları daha ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Azınlık pay sahiplerinin aktivizm yapması için bu ülkelerde uygulanan kurumlar tahlil edilmiştir. Dünyadaki mevcut pay sahibi aktivizmi uygulamalarının dikkate alınarak Türkiye'de azınlık pay sahiplerinin mevcut durumunu görmek amacıyla nicel bir alan araştırmasına başvurulmuştur. Türkiye'nin kurumsal yönetişim çerçevesi, ülkedeki şirketlerin önemli oranda aile şirketi olması ve halka açık şirketlerde halka açıklık oranlarının düşük olması nedeniyle Avrupa modeline benzemektedir. Türkiye'de pay sahibi aktivizmi, ülkedeki şirketlerin yüksek oranda aile şirketleri olması ve yatırım fonlarının ABD'ye kıyasla nispeten sınırlı faaliyet göstermesi nedeniyle oldukça sınırlıdır. TTK, pay sahiplerine düşüncelerini dile getirme, şirketin mali durumu hakkında soru sorma, şirket performansını tartışma ve vekaleten oy kullanma özgürlüğü vermektedir. Genel kurul toplantılarında, pay sahipleri, yönetim kurulunun seçimi, finansal mali tabloların onaylanması, yönetim kurulunun ibrası, yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesi, denetçilerin seçimi, kârın nasıl dağıtılacağına karar verilmesi, bağımsız denetçi seçimi, şirket tarafından yapılacak bağış limitlerinin belirlenmesi, kâr dağıtım politikası ve dağıtım oranlarının onaylanması konularında lehte veya aleyhte oy kullanabilmektedir. Araştırmanın son kısmında Borsa İstanbul'da (BİST) yatırımı bulunan azınlık pay sahipleri arasında yapılan anket sonuçlarının analizi incelenmiştir. Analizin bulguları, pay sahibi aktivizme katılma eğilimlerinin, eğitim derecelerinden etkilendiğini göstermektedir. Pay sahibi aktivizmi, aktivist pay sahiplerinin kanun koyucu tarafından kendisine tanınan hakları bilmesini gerektirir. Literatürde pay sahiplerinin eğitim düzeyleri ile ifade edilen haklar hakkında bilgi düzeyleri arasında ilişki olduğu yönündedir. Analizin bulguları, literatürle uyumludur; pay sahibi aktivizmi, tahmin edildiği gibi, eğitim durumundan etkilendiği şeklindedir. Yatırım portföyünün büyüklüğünün, pay sahiplerinin TTK'nın azınlık haklarına ilişkin bilgi düzeyleri, pay sahiplerinin bakış açıları ve davranış biçimleri üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Analiz bulgularına göre, yatırım portföyündeki firma sayısı pay sahiplerinin aktivizme katılma istekliliğini etkilemektedir. Literatüre göre, yatırım yapılan şirketin yönetimi, operasyonları hakkında bilgi sahibi olması ve diğer pay sahipleriyle iletişim halinde olması pay sahibi aktivizminin etkili olması için önkoşullardır. Yatırım portföyündeki şirket sayısı ile pay sahibi aktivizmi arasında kaçınılmaz olarak bir ilişki bulunmaktadır. Pay sahiplerinin bakış açısını ve davranışlarını etkileyen diğer bir faktör ise ortalama pay sahipliği süresidir. Bir pay sahibinin pay sahibi aktivizmine girebilmesi için önceden belirli bir süre boyunca aktif bir yatırım dönemine sahip olması gerekir. Pay sahibi aktivizmi kapsamında yürütülen aktivizm girişimlerinin şirket tarafından belirli bir zaman dilimi içerisinde değerlendirilmesi ve uygulamaya koyulması gerekmektedir. Bu uygulanan aktivizm sonucunda şirketin hisse senedi fiyatında bir değer artışı beklenmektedir. Dolayısıyla tüm bu unsurların, pay sahiplerinin davranışına yansıyan pay sahibi aktivizmi üzerinde bir etkisi olduğunu görülmektedir. Anket sonuçlarının korelasyon analizine göre, pay sahibi aktivizmi ile azınlık pay sahibi hakları arasında anlamlı ve doğrusal bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Azınlık pay sahiplerinin, TTK'nın kendilerine tanıdığı hakları bildiklerinde pay sahibi aktivizmi faaliyetlerine giriştikleri hipotezi kabul edilmiştir. Ayrıca eğitim durumu ile pay sahibi aktivizmi arasında anlamlı ve doğrusal bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Azınlık pay sahiplerinin pay sahibi aktivizmine katılımının eğitim dereceleriyle ilişkili olduğu hipotezleri kabul edilmektedir. Anket sonuçlarının regresyon analizine göre, azınlık pay sahibi haklarının pay sahibi aktivizmi üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi bulunmaktadır. Bu, azınlık pay sahiplerinin hakları konusunda bilgilendirildiğinde pay sahibi aktivizmi olasılığının arttığı anlamına gelmektedir. Bunlara ek olarak, pay sahibi aktivizmi, pay sahiplerinin bakış açıları ve davranışlarından önemli ölçüde ve olumlu bir şekilde etkilenmektedir. İfade edilen bulgular ekseninde, pay sahibi aktivizmi, pay sahiplerinin bakış açısı ve davranışlarından etkilendikleri tespit edilmiştir. Yatırım portföyü büyüklüğünün pay sahibi aktivizmi üzerinde önemli ve olumsuz bir etkisi olduğu görülmüştür. Tespit edilen bu bulgunun en önemli nedeni, ankete katılan pay sahiplerinin küçük yatırımcı/azınlık pay sahiplerinin çok yüksek bir nispet oluşturması olduğu değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, yatırım büyüklükleri küçük olsa bile, pay sahipleri bunu aktivizme katılmanın önünde bir engel olarak görmemektedirler. Eğitim durumunun pay sahibi aktivizmi üzerinde önemli ve olumlu bir etkisi bulunmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi, eğitim seviyeleri yükseldikçe, pay sahiplerinin haklarına ilişkin bilgi seviyeleri de artmaktadır. Bunun sonucunda bilgi seviyesi yüksek pay sahiplerinin haklarını pay sahibi aktivizmi yoluyla kullanma olasılıkları da daha yüksektir olacaktır. Son olarak, pay sahibi aktivizmi, yatırım portföyündeki şirket sayısından önemli ölçüde ve olumlu bir şekilde etkilenmektedir. Azınlık pay sahipleri aktivizminin etkinliğini arttırmaya yönelik olarak dünyada tespit edilmiş uygulamalar ve alana araştırmasında elde edilen bulgular ışığında önerileriler ortaya konulmuştur. Bu önerilerden biri,“Hudongyi”adlı çevrimiçi bir platform aracılığı ile azınlık pay sahiplerinin aktivizm sağlama tecrübesidir. Shenzhen Menkul Kıymetler Borsası, pay sahiplerini korumak, onlara bilgi vermek ve yönetimle iletişime geçme fırsatı sağlamak için“Hudongyi”adlı çevrimiçi katılımcı bir platform kurmuştur. Pay sahipleri, zaman ve coğrafi kısıtlama olmaksızın, kurumsal yönetim veya ticari faaliyetler gibi kendilerini ilgilendiren her türlü konuda şirket yöneticilerinden bilgi talep edebilmekteler. Azınlık pay sahipleri, tüm kullanıcılara açık olan online platform sayesinde diğer azınlık pay sahipleri ile etkileşim kurma şansına sahip olmaktadır. Hudongyi, tüm sosyo-ekonomik gruplardan çeşitli azınlık pay sahiplerinin ortak hedefleri hakkında çevrimiçi etkileşimde bulunmalarını mümkün kılarak, dağınık azınlık pay sahiplerinin durumunu önemli ölçüde iyileştirmiştir. Türkiye'de Borsa İstanbul tarafından böyle bir online platformun kurulması dağınık azınlık pay sahipleri arasındaki iletişimi kolaylaştıracak ve elektronik bilgi dağıtım maliyetinin düşük olması avantajıyla pay sahiplerine sağlanan maliyetsiz bilgi olanağına ulaşmaları mümkün olacaktır. Ayrıca bu platform, azınlık pay sahiplerinin şirket faaliyetleri hakkında zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın bilgi edinmelerine olanak sağlayacaktır. Bir diğer öneri ise, ABD'de tanınan bir yasal düzenlemedir. Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) Kural 14a-8'ine benzer bir pay sahibi teklifi, TTK tarafından genel kurulu toplantıya çağırma hakkı verilen ve TTK m.413/1 gereği gündemi hazırlayacak olan azınlık pay sahipleri tarafından bu teklif sunulabilir. Pay sahibi önerileri, aktivist pay sahiplerine gelecekteki önemli sorunlar üzerinde daha fazla etki sağlar ve şirket yönetimini gündeme eklenen teklif maddeleri ile belirtilen değer artırıcı değişiklikleri yapmaya ikna etmenin bir yolunu sağlayacaktır. Bununla birlikte, yabancı pay sahiplerinin nispeten kısa sürede daha fazla getiri elde etmekte istekleri, azınlık haklarının güçlendirilmesine yönelik düzenlemeler ve emeklilik fonları gibi devlet tarafından teşvik edilen kurumsal fonların yaygınlaştırılması, Türkiye'de aktivist pay sahibi zihniyetinin büyümesine katkı sağlayacaktır. Bu olanakların sağlanması ile BİST'te daha fazla uluslararası yatırımcının yer almasına imkan sunacaktır.
Özet (Çeviri)
The primary objective of this study is to examine minority shareholders' rights in Turkish corporations within a theoretical framework, to discuss the topic of shareholder activism, a concept that has become popular in international literature, and to determine whether minority shareholders are engaged in activism in Türkiye in light of the findings. First chapter of our study focuses on the minority shareholder rights granted by the TTC. The second section of our study evaluates shareholder activism, covering its types, forms, and the role that electronic general meetings serve in promoting it. As a consequence of the earthquake that struck our country earlier this year and resulted in the greatest loss of human life and assets in recent history, the concept of corporate social responsibility—which is the subject of discussion of one of the types of shareholder activism—is examined in this continuous section. In order to figure out how shareholder activism, which has recently started to be used by minority shareholders, would be carried out in Türkiye, survey was conducted for the relevant Turkish minority shareholders as part of the third part of the research. Additionally, in this section of the research, institutions established in China and Malaysia for the activism of minority shareholders, which have witnessed minority shareholder activism in the literature, are analyzed in more detail. The analysis of the survey's findings among minorities who have investments in Borsa Istanbul (BIST) has been examined in the last section of the study. Analyses of correlation and regression were carried out. These analyses show that minority shareholder rights and educational level have an impact on shareholder activism. In order to increase the effectiveness of minority shareholder activism, proposals have been put forward in light of the practices examined around the world and the findings obtained in field research. The first proposal is the establishment of an online platform by BIST for dispersed minority shareholders. Another recommendation is a well-known legal regulation in the USA. Minority shareholders who have the right to call the general assembly meeting and set the agenda in accordance with TCC Article 413/1 may submit a shareholder proposal that is comparable to SEC Rule 14a-8.
Benzer Tezler
- Minority rights in joint stock companies: A comparative analysis of the laws of the horn of africa
Anonim şirketlerde azınlık hakları: Afrı̇ka boynuzu ülke hukuklarıyla karşılaştırmalı bir analiz
MOHAMED HASSAN JİCSİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
HukukErciyes ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYDIN ALBER YÜCE
- Türkiye'de halka açık paylara sahip hissedarların yaşadığı vekalet maliyetinin tespiti ve aktivist serbest yatırım fonlarının gerekliliğinin değerlendirilmesi
Determination of agency cost of publicly traded equities owners in Turkey and evaluation of need for activist hedge funds
SERKAN ÜNAL
- Servetin yaygınlaştırılması politikaları açısından çok ortaklı anonim şirketlerde azınlık hakları ve vekaleten oy kullanma sistemi
Minority shareholder rights and proxy voting system in joint-stock companies in terms of wealth extending policies
ÖZGE BEGÜM SEÇKİN
Doktora
Türkçe
2011
İşletmeİstanbul ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPARSLAN ÖMER AKSU
- Anonim şirketlerde azınlık hakları
Minority shareholder's rights in the joint stock company
MELTEM MELTEM İKİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
HukukAntalya Bilim ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DAĞLAR EKŞİ
- Anonim ortaklığın haklı sebeple feshi
Dissolution of joint stock corporations by just cause
NURİ ERDEM