Antikçağ'da kölelik
Slavery in Ancient Ages
- Tez No: 823028
- Danışmanlar: PROF. DR. YENER BEKTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Arkeoloji, Archeology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Arkeoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 148
Özet
Kölelik, insanın ürettiği ve insanı metalaştıran çok yönlü bir olgudur. Yazılı tarih boyunca varlığı bilinen köleliğin tam olarak ne zaman başladığını söylemek çok zor olsa da, antikçağda toplumun özgür ve köle olmak üzere iki sınıfa ayrıldığı bilinmektedir. Yine literatürde yerleşik hayata ilk olarak Mezopotamya'da geçilmesi ile birlikte köleliğin ilkin kanıtlarının, Irak'ın güneyinde küçük yerleşimlerde bulunan ve genellikle tapınak olarak kullanılan kamu binalarının olduğu belirtilmektedir. Üretimin ve ekonomik etkinliğin temel kolları olan tarım ve hayvancılığın gelişimi toplumların hiyerarşik olarak sınıflara bölünmesine neden olmuştur. Köleliğin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli neden, mücadeleyi kaybeden halkın esir düşmesi ve kazanan tarafın bu esirler üzerinde her türlü hak iddia edebilmesidir. Kölelik, uzak geçmişte Mezopotamya'dan Mısır'a, İsrail'den Anadolu'ya, Yunanistan'dan İtalya'ya kadar yayılarak evrensel bir kuruma dönüşmüştür. Sınıfların oluşumu her toplumda aynı anda gerçekleşmediği gibi kölelik de aynı dönemde ortaya çıkmamıştır. Toplum içerisinde köleler türlere ayrılmış ve her toplumda köleler benzer ve farklı alanlarda kullanım bulmuştur. Mezopotamya toplumlarında kölelik ataerkil bir yapı sürdürmesine rağmen eski batı toplumları olan Hellenler ve Romalılar'da ataerkil yapıdan uzaklaşarak köle tamamıyla taşınır bir mal haline gelmiştir. Eski doğu uygarlıklarında ailelerin daha çok yardımcısı görevinde bulunup efendisiyle omuz omuza çalışan köle Hellas ve Roma gibi eski batı toplumlarında her iş için kullanılan hatta zaman zaman efendisinin keyfi için öldürülebilir bir pozisyonda görülmüştür. Yazının icadıyla birlikte yazılı hukuk oluşmuş ve köle de bu hukukun konusu içerisinde yer almıştır. Kölenin hakları Ön Asya toplumlarında tüzel kişilik olarak efendisi üzerinden yasalaştırılırken özellikle Roma'da İmparatorluk Dönemi'yle birlikte kölelerin hakları gerçek kişiliği üzerinden yasalaştırılmıştır. Eski doğu toplumlarında köle sayıları çok fazla değildi. Fakat eski batı uygarlıklarında köle sayısı nüfusu sayısını geçmiş, özellikle Roma toplumu köleci bir toplum olarak köleye bağımlı hale gelmiştir.
Özet (Çeviri)
Slavery is a multifaceted phenomenon that commodifies people and is the property of people. Although it is very difficult to say exactly when the slavery, whose existence has been known throughout the written history, started, it is known that the society in ancient times was divided into two classes as free and slave. In the literature, it is stated that the first evidence of slavery was the public buildings used as temples in small settlements in the south of Iraq, with the first settled life in Mesopotamia. The development of agriculture and animal husbandry, which are the main branches of production and economic activity, has led to the hierarchical division of societies into classes. The first of the most important reasons that led to the emergence of slavery was that the people who lost the war were captured after the war and the winning country could claim all kinds of rights over these captives. In the distant past, slavery became a universal institution by spreading from Mesopotamia to Egypt, from Israel to Anatolia, from Greece to Italy. The formation of classes did not occur at the same time in every society, and slavery did not emerge at the same time. Slaves were divided into types in society and slaves found use in similar and different areas in every society. Although slavery maintains a patriarchal structure in Mesopotamian societies, slaves have become a completely movable property by moving away from the patriarchal structure in ancient western societies, Hellenes and Romans. In ancient eastern civilizations, the slave, who served as the helper of the families and worked shoulder to shoulder with his master, was seen in a position used for every job in ancient western societies such as Hellas and Rome, and even being killed for the pleasure of his master from time to time. With the invention of writing, written law was formed and the slave was also included in the subject of this law. While the rights of the slave were enacted through the master as a legal entity in the societies of Asia Minor, the rights of the slaves were enacted on the basis of their real personality, especially in Rome, with the imperial period. In ancient eastern societies, the number of slaves was not very high. But in the old western civilizations, the number of slaves exceeded the number of the population, and especially the Roman society became dependent on slaves as a slave-owning society.
Benzer Tezler
- Resim sanatında özgürlük ve kölelik teması
The theme of freedom and slavery in painting art
BİRCAN ÜLKAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Güzel SanatlarBatman ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. HAYDAR BALSEÇEN
- Antikçağ'da Asıa Mınor kâhinleri ve uygulamaları
Asia Minor seers and practices in Antiquity
FATİH YILMAZ
Doktora
Türkçe
2023
DinAkdeniz ÜniversitesiAkdeniz Eski Çağ Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT ARSLAN
- Antikçağ'dan Yeniçağ'a delilik, melankoli ve cinlenme: Avrupa'da aykırı olma halleri üzerine tarihsel bir inceleme
Madness, melancholy and demonic possession from antiquity to modern period :A historicak study on states anomalousness in Europe
HAYDAR AKIN
- Antikçağ'da Batı Anadolu'da deniz ticareti ve limanlar
In Western Anatolia maritime trade and ports in Ancient Times
HÜSNİYE ESRA TUFANOĞLU
- Antik Yunan tragedyalarında felsefi düşüncenin izleri
Traces of philosophical thought in Ancient Greek tragedies
ARİFE ŞAY BİLGİLİ