Geri Dön

İlkokul çocuklarındaki gelişimsel koordinasyon bozukluğu sıklığının araştırılması

Investigation of the prevalence of developmental coordination disorder in primary school children

  1. Tez No: 823349
  2. Yazar: MERVE KARABAK
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET AKİF AKINCI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu, Prevalans, Psikiyatrik Komorbidite, Developmental coordination disorder, Prevalence, Comorbidity
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

İlkokul Çocuklarındaki Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu Sıklığının Araştırılması Giriş: Gelişimsel koordinasyon bozukluğu (GKB); bireyin günlük yaşam aktivitelerini, akademik-mesleki performansını ve/veya boş zaman aktivitelerini etkileyen, kişinin entelektüel yetenekleri ya da genel tıbbi durumdan kaynaklanmayan, motor koordinasyon becerilerinin edinilmesinde ve gelişiminde önemli bir bozulma ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Çocukluk çağında sık görülen bir hareket bozukluğu olmakla beraber erişkinlik döneminde de devam eden belirtiler olduğu bilinmektedir. Hem çocukluk döneminde hem de erişkin dönemde; fenotipik özelliklerden olan motor güçlükler, eşlik eden tanıların varlığı ve beraberinde getirdiği sosyal, duygusal ve tıbbi sorunlar nedeniyle üzerinde durulması gereken, erken müdahalelerin etkili olduğu bilinen önemli bir bozukluktur. Pek çok ülkede yaygınlığı araştırılmış olmakla birlikte ülkemizde sıklığını, eşlik eden psikiyatrik hastalıkların varlığını inceleyen bir araştırma bulunmamaktadır. Çalışmamızda ilkokul çocuklarındaki gelişimsel koordinasyon bozukluğu sıklığını tespit etmek, ilişkili faktörleri saptamak ve eşlik eden psikiyatrik tanıları belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamız; kesitsel, iki aşamalı bir epidemiyolojik çalışma olarak planlanmıştır. Birinci aşamada; il merkezindeki 127 ilkokuldan basit rastgele yöntemle 9 okul seçilmiştir. Gerekli izinler alınarak, okul yetkililerinden birinin eşliğinde gelişimsel koordinasyon bozukluğu anketi (DCDQ'07) ve onam formu, ebeveynlere ulaştırılmak üzere çocuklara dağıtılmıştır. Çalışmanın diğer aşamasında; DCDQ'07'ye göre gelişimsel koordinasyon bozukluğu beklentisi/belirtisi olan çocuklar, klinik görüşme amacıyla aileleri ile birlikte çocuk psikiyatri polikliniğine davet edilmiştir. Görüşmeye gelen çocuklar için sosyodemografik veri formu doldurulup, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı-5 (DSM-5) tanı kriterlerinin esas alındığı gelişimsel koordinasyon bozukluğu tanısına yönelik görüşme, Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi -Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu- Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY), Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİÖ), Çocuklar için Genel Değerlendirme Ölçeği (ÇDGÖ) uygulanmıştır. Görüşmeye gelen her çocuk motor güçlüklere neden olabilecek görme problemleri, nörolojik, fiziksel problemler ve anlıksal yeti yitimi açısından değerlendirilmiş ve her çocuğa Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği Puanı (WISC-R) uygulanmıştır. Bulgular: Toplamda 5732 anket dağıtılmış, 3201'i (%55,8) tarafımıza ulaştırılmıştır. Değerlendirilen anketlerden 805'i (%28) eksik doldurulduğu için çalışmaya dahil edilmemiştir. Dahil edilen 2306 (%72) anketten 205'i (%8,9) gelişimsel koordinasyon bozukluğu beklentisi/belirtisi şeklinde yorumlanmış, bu çocuklar, aileleriyle birlikte klinik görüşme amacıyla çocuk psikiyatri polikliniğine çağrılmıştır. 7 aile iletişim bilgilerinin eksikliği veya çalışmadan ayrılmak isteme nedenleriyle değerlendirilmemiştir. Kalan 198 çocuğun değerlendirilmesi sonucunda 49 çocuk GKB tanısı almıştır. İlkokul çocuklarındaki GKB sıklığı %2,1 olarak tespit edilmiştir. GKB tanısı alan çocukların ortalama yaşı 8 (8,69 ± 0,93) olarak bulunmuştur. GKB tanısı alan grupta cinsiyet açısından anlamlı farklılık tespit edilmemekle birlikte kızların (%55,1) daha fazla olduğu saptanmıştır. GKB tanısı alan ve almayan gruplar arasında; çocuğun daha önceden psikiyatrik başvurusunun olması, anne-baba eğitim düzeyi, gebeliklerin plansız olması, annede postpartum depresif semptomların varlığı, eşlik eden psikiyatrik hastalık varlığı ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) eş tanısının varlığı açısından anlamlı farklılık saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamız, yeterli büyüklükteki örneklemin dahil edildiği, iki aşamalı, DSM-5 tanı kriterlerinin sorgulandığı, yüz yüze klinik değerlendirmenin ve yarı yapılandırılmış görüşmelerin uygulandığı; GKB'nin çocukluktaki sıklığının, ilişkili faktörlerin ve eşlik eden psikiyatrik tanıların araştırıldığı ülkemizde yapılan ilk çalışmadır.

Özet (Çeviri)

Investigation of the Prevalence of Developmental Coordination Disorder in Primary School Children Introduction: Developmental coordination disorder (DCD) is a neurodevelopmental disorder characterized by significant impairment in the acquisition and development of motor coordination skills that affect an individual's activities of daily living, academic-professional performance, and/or leisure activities, and is not caused by the person's intellectual abilities or general medical condition. Although it is a common movement disorder in childhood, it is known that there are symptoms that continue into adulthood. Both in childhood and adulthood; motor difficulties, which are phenotypic features, are an important disorder that should be emphasized due to the presence of concomitant diagnoses and the social, emotional, and medical problems it brings, and early interventions are known to be effective. Although its prevalence has been investigated in many countries, there is no research examining the frequency and the presence of accompanying psychiatric diseases in our country. In our study, it was aimed to determine the frequency of developmental coordination disorder in primary school children, to determine the related factors and to determine the accompanying psychiatric diagnoses. Method: Our work; It was planned as a cross-sectional, two-stage epidemiological study. In the first stage; 9 schools were selected from 127 primary schools in the city center by simple random method. With the necessary permissions, the developmental coordination disorder questionnaire (DCDQ'07) and the consent form were distributed to the children to be delivered to the parents in the presence of one of the school officials. In the other stage of the study; According to the DCDQ'07, children with indication of/suspect for developmental coordination disorder were invited to the child psychiatry outpatient clinic with their families for clinical interview. A sociodemographic data form was filled out for the children who came to the interview, the interview for the diagnosis of developmental coordination disorder based on The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 5 (DSM-5) diagnostic criteria, The Kiddie Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia Present and Lifetime Version (K-SADS-PL), Clinical Global Impression Scale (CGI), Children's Global Assessment Scale (CGAS) were applied. Each child who came to the interview was evaluated for vision problems, neurological, and physical problems, and intellectual disability that may cause motor difficulties, and the Wechsler Intelligence Scale for Children Revised (WISC-R) was applied to each child. Results: A total of 5732 questionnaires were distributed and 3201 (55.8%) of them were delivered to us. Of the questionnaires evaluated, 805 (28%) of them were not included in the study because they were incompletely filled. Of the 2306 (72%) questionnaires included, 205 (8.9%) were interpreted as an indication of/suspect for developmental coordination disorder, and these children were called to the child psychiatry outpatient clinic for clinical interview with their families. 7 families were not evaluated due to lack of contact information or wanting to leave the study. As a result of the evaluation of the remaining 198 children, 49 children were diagnosed with DCD. The prevalence of DCD in primary school children was found to be 2.1%. The mean age of children diagnosed with DCD was 8 (8.69 ± 0.93). Although there was no statistically significant difference in terms of gender in the group diagnosed with DCD, it was found that girls (55.1%) were more common. Among the groups with and without a diagnosis of DCD; A significant difference was found in terms of the child's previous psychiatric admission, parents' education level, unplanned pregnancy, the presence of postpartum depressive symptoms in the mother, the presence of comorbid psychiatric illness, and the presence of a comorbid diagnosis of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD). Conclusion: Our study included a sufficiently large sample, a two-stage, DSM-5 diagnostic criteria was questioned, face-to-face clinical evaluation and semi-structured interviews were applied; This is the first study conducted in our country in which the frequency of DCD in childhood, related factors and comorbid psychiatric comorbidity were investigated.

Benzer Tezler

  1. Release from proactive interference and its relations to executive functions: A developmental study on Turkish children

    İleriye doğru bozucu etkiden kurtulma ve bunun yönetici fonksiyonlarla olan ilişkileri: Türk çocuklarında gelişimsel bir çalışma

    GÜLTEN ÜNAL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    PsikolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Bilişsel Bilim Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ANNETTE HOHENBERGER

  2. 25-72 aylar arasındaki otistik çocuklarının gelişimlerinin incelenmesi

    Developmental characteristics of the austistic chidren between the 25-72 months

    ELVAN ŞAHİN ZETEROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesi

    Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. ÖZLEM ERSOY

  3. Üniversite öğrencilerinde erken dönem uyumsuz şemalar, başa çıkma stilleri ve öznel iyi oluş arasındaki ilişkilere yönelik bir model sınaması

    Testing a model of associations between early maladaptive schemas, coping styles, and subjective well-being in university students

    MURAT BOYSAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PsikolojiAnkara Üniversitesi

    Eğitimde Psikolojik Hizmetler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. METİN PİŞKİN

  4. Erken çocukluk döneminde aşırı annelik davranışı gösteren anneler ile çocuklarının davranışsal ve gelişimsel özelliklerinin incelenmesi

    Investigation of the behavioral and developmental characteristics of mothers with extreme motherhood behavior and their children

    ÖZGE CENGİZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OZANA URAL

    DR. FATMA ÖZGE ÜNSAL

  5. Expression and display rules of basic and self-conscious emotions among turkish children: Role of age, gender, socio-economic status and context

    Türk çocuklarının öz bilinç ve temel duygularını sergileme kuralları: Bağlamsal ve demografik özelliklerin rolü

    ZEYNEP EMİNE OKUR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    PsikolojiBoğaziçi Üniversitesi

    Psikoloji Bölümü

    DOÇ. DR. FEYZA ÇORAPÇI