Geri Dön

Adenomyozisde inflamatuar markerlardan IL-17 ve IL-37 seviyesinin intraabdominal sıvıda araştırılması

Investigation of inflammatory markers IL-17 and IL-37 levels in intra-abdominal fluid in adenomyosis

  1. Tez No: 831283
  2. Yazar: SİBEL EKİCİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BARIŞ KAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: adenomyosis, endometriosis, inflammation, IL-17, IL-37 abdominal fluid
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıp Eğitimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 45

Özet

Amaç: Amacımız inflamatuar markır olan IL-17(İnterlökin-17) ve IL-37(İnterlökin-37) batın sıvısı seviyeleri ölçülerek adenomyozisin uterusa sınırlı bir hastalık olması ile beraber batında bir inflamasyona sebep olup olmadığını saptamak; ayrıcı tanısında önemli bir hastalık grubu olan endometriozis ile karşılaştırmak iki hastalık arasında bu değerler açısından anlamlı bir fark olup olmadığının araştırılması amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamıza Çam Sakura Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi jinekoloji kliniğinde TLH(Total Laparoskopik Histerektomi) ve endometriozis cerrahisi planlanan hastalar dahil edilmiştir. Tek merkezli prospektif kontrollü çalışma belirtilen hasta sayısına ulaşıldığında histopatolojik olarak adenomyozis tanısı alanlar (1.kol) histopatolojisi endometriozis olanlar (2.kol) ve histopatolojisi normal olanlar (3. kol) batın sıvısı ıl-17 ve IL-37 seviyeleri karşılaştırıldı. Her üç gruptaki kadınların demografik bilgileri ve laboratuvar bulguları kaydedildi. Çalışmamıza katılan hastaların batın sıvısı IL-17, IL-37 seviyeleri tayini için operasyon esnasında operasyon başlamadan laparoskopik aletler yerleştirilir yerleştirilmez aspire edilen batın sıvısı örnekleri kullanıldı. Kan bulaşı olan örnekler çalışmaya dahil edilmedi. Alınan numuneler Human IL-17 ve IL-37 ELISA kiti kullanılarak analiz edildi. Her üç grubun demografik klinik özellikleri, hemoglobin(HB) düzeyi ve kan nötrofil/lenfosit oranı(N/L) ve düzeyleri SPSS 25.0 istatistik programı kullanılarak karşılaştırıldı ve istatistiksel anlamlılıkları değerlendirildi. Bulgular : IL-37 ve IL-17 değeri ikili gruplar olarak karşılaştırıldığında gruplar arasındaki istatistiksel fark endometriozis grubundan kaynaklanmaktadır. IL-17 ve IL-37 değeri endometriozis grubunda istatiksel anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Adenomyozis ve endometriozis grubundaki hastaların IL-37(p=0,017) ve IL-17(p=0,048) ortanca değerleri arasında istatistik anlamlı olarak bir farklılık saptanmıştır. Endometriozis ve kontrol grubundaki hastaların IL-37(p=0,042) ve IL-17(p=0,049) ortanca değerleri arasında istatistik anlamlı olarak bir farklılık saptanmıştır. Adenomyozis ve kontrol grubundaki hastaların IL-37(p=0,512) ve IL-17(p=0,533) ortanca değeri arasında istatistik anlamlı olarak bir farklılık saptanmamıştır. Subgrup olarak derin endometriozis ve hafif-orta evre endometriozis hastaların sonuçları değerlendirildiğinde gruplar arasında IL-17(p=0,0106) ve IL-37 (p=0,001) arasında istatistik olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Derin endometriozis grubunda IL-17 ve IL-37 değeri daha yüksek saptanmıştır. Çalışmada IL-17 ve IL-37 arasındaki korelasyon incelendi. İstatistik olarak anlamlı pozitif korelasyon saptandı (r=0.56, p=0.001) Sonuç: Çalışmamızda elde ettiğimiz verilere dayanarak adenomyozis hastalığında batın içinde endometriozis hastalığında olduğu gibi inflamatuar bir süreç olmadığı görülmektedir. Bu bulgular bununla birlikte benzer patofizyolojik noktaları olmasına rağmen adenomyozis ile endometriozis hastalıklarının hangi noktada ayrıştıkları konusuna ışık tutabilir. Endometriozis hastalığının adenomyozis ile ayrışma noktası otoimmünite olabilir. Endometriozis hastalığının daha sistemik ilerlemesi semptomlarının daha ağır görülmesi bu hastalığın immun sistemle ilişkisinin daha çok araştırılması ve tedavisinin bir parçası olması için daha çok yeni çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler : adenomyozis ,endometriozis , inflamasyon ,IL-17, IL-37, batın sıvısı

Özet (Çeviri)

Objective: Our aim is to determine whether adenomyosis causes inflammation in the abdomen as it is a disease limited to the uterus by measuring the levels of inflammatory markers IL-17 and IL-37 in the abdominal fluid; to compare with endometriosis, which is an important disease group in the differential diagnosis, and to investigate whether there is a difference between the two diseases in terms of these values. Materials and methods: Our study included patients who were planned to undergo TLH and Endometriosis surgery in the gynecology clinic of Çam Sakura City Hospital Obstetrics and Gynecology Hospital. Single center Prospective Controlled Study when the specified number of patients was reached, abdominal fluid IL-17 and IL-37 levels were compared in women with histopathologically diagnosed adenomyosis (1st arm), those with histopathology of endometriosis (2nd arm) and those with normal histopathology (3rd arm). Demographic information, indication and laboratory findings of the women in all three groups were recorded. For the determination of IL-17 and IL-37 levels in the abdominal fluid of the participants in our study, abdominal fluid samples aspirated as soon as the laparoscopic instruments were inserted before the start of the operation were used. Blood contaminated samples were not included in the study. The samples were analyzed using the Human IL-17 and IL-37 ELISA kit. Demographic and clinical characteristics, hemoglabin level and blood neutrophil/lymphocyte ratio and levels of all three groups were compared using SPSS 20 statistical program and statistical significance was evaluated. Results: When IL-37 and IL-17 values were compared as paired groups, the statistical difference between the groups was due to the endometriosis group. IL-17 and IL-37 values were statistically significantly higher in the endometriosis group. There was a statistically significant difference between the median values of IL-37 (p=0.017) and IL-17 (p=0.048) in the adenomyosis and endometriosis groups. There was a statistically significant difference between the median values of IL-37 (p=0.042) and IL-17 (p=0.049) in the endometriosis and control groups. There was no statistically significant difference between the median values of IL-37 (p=0.512) and IL-17 (p=0.533) in the adenomyosis and control groups. When the results of deep endometriosis and mild-moderate endometriosis patients were evaluated as subgroups, statistically significant differences were found between IL-17 (p=0.0106) and IL-37 (p=0.001) between the groups. When the results of deep endometriosis and adenomyosis patients were evaluated as subgroups, statistically significant differences were found between IL-17 (p=0.04) and IL-37 (p=0.02). IL-17 and IL-37 values were found to be higher in the deep endometriosis group. The correlation between IL-17 and IL-37 was examined in the study. Statistically significant positive correlation was found (r=0.56, p=0.001) Conclusion: The data obtained in our study may shed light on the point at which adenomyosis and endometriosis diseases diverge despite having similar pathophysiologic points. The point of differentiation of endometriosis from adenomyosis may be autoimmunity. The more systemic progression of endometriosis and the more severe symptoms suggest that more new studies are needed to further investigate the relationship between the immune system and this disease and to make it part of the treatment.

Benzer Tezler

  1. Adenomyozis tanılı bireylere sahip bir ailede tüm ekzom dizileme yöntemi ile aday varyantların tanımlanması

    Identification of candidate variants by whole exome sequencing in a family with individuals diagnosed with adenomyosis

    SEVCAN AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEYZA NUR TUNCER KILINÇ

  2. Kronik endometritin adenomyozis etyopatogenezindeki rolü

    The role of chronic endometritis in the etiopatogenesis of adenomyosis

    BATUHAN ASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEM SOMER ATABEKOĞLU

  3. Myomauteri ve adenomyozisli hastaların delta nötrofil indeksleri (DNİ) arasındaki farkın; ayırıcı tanıda noninvaziv bir belirteç olarak öneminin değerlendirilmesi

    Difference between delta neutrophil index (DNİ) of patients with myomauteri and adenomyosis; evaluation of its importance as a noninvasive marker in differential diagnosis

    GÖKÇE ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUĞBA ENSARİ

  4. Vajinal histerektomi kontrendikasyonlarında laparoskopik asiste vajinal histerektomi

    In vaginal hysterectomy contraindications laparoscopically assisted vaginal hysterectomy

    MEHMET ZEKİ DAMARER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Kadın Hastalıkları ve DoğumPamukkale Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. MEHMET EMİN SOYSAL

  5. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 2010-2017 yılları arasında histerektomi yapılan ve histopatolojik inceleme sonucunda adenomyozis ya da leiomyoma tanıları alan hastaların pre-operatif inflamasyon değerlerinin ve hastalık tanısı ile ilişkilerinin araştırılması

    Evaluation of pre-operative inflammatory values and its relation to histopathologic diagnosis of leiomyoma and adenomyosis at patients who underwent hysterectomy in Kırıkkale University Teaching Hospital between 2010-2017

    FUNDA ERDOĞAN MANAV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    BiyokimyaKırıkkale Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CEMİLE DAYANGAN SAYAN