Alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda serum oksı̇tosı̇n düzeylerı̇nı̇n çocukluk çağı travmaları ve dürtüsellı̇kle ı̇lı̇şkı̇sı̇
Association between serum oxytocin levels, childhood trauma and impulsivity in patients with alcohol use disorder
- Tez No: 832692
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA TAYFUN TURAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: alkol kullanım bozukluğu. çocukluk çağı travması, dürtüsellik, oksitosin, alcohol use disorder, childhood trauma, impulsivity, oxytocin
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 119
Özet
Amaç: Alkol kullanım bozukluğu (AKB), bireylerin yaşamını ve işlevselliğini önemli oranda etkileyen, son yıllarda sıklığı artan ciddi bir halk sağlığı problemidir. Yapılan çalışmalar, oksitosinin hem çocukluk çağı travmalarının etkilediği hipotalamus hipofiz adrenal ekseni hem de bağımlılıkta rolü olan ödül sistemi ile önemli etkileşimlere sahip olduğunu göstermektedir. AKB'de dürtüselliğin de etkili olduğu ve dürtüsellikte rol oynayan yolakların aynı zamanda oksitosin sistemi ile de ilişkili olduğu düşünülmektedir. Oksitosin, dürtüsellik, çocukluk çağı travmaları ve AKB'nin sahip olduğu ortak yolaklar nedeniyle dürtüsellik ve çocukluk çağı travmalarının oksitosin sistemi üzerinden bir mekanizma ile AKB'ye yatkınlığı arttırabileceği düşünülerek bu çalışmada bu ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmaya AKB tanısı olan 32 hasta ve 34 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Tüm katılımcılar için sosyodemografik ve klinik verileri içeren“gönüllü takip formu”doldurulmuştur. Hasta grubuna; alkolü bırakmalarını takip eden 1. günde Alkol Yoksunluğu Değerlendirme Ölçeği (CIWA-ar) ve Hamilton Depresyon Ölçeği (HAM-D) uygulanmış, alkolü bırakmalarını takip eden 14. günde ise bu iki ölçek tekrarlanmış ve ek olarak Michigan Alkolizm Tarama Testi (MATT), Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (ÇÇTÖ) ve Barratt Dürtüsellik Ölçeği (BIS-11) uygulanmış sonrasında, serum oksitosin düzeyi ölçümü için kan örneği alınmıştır. Kontrol grubuna, HAM-D, ÇÇTÖ ve BIS-11 ölçekleri uygulanmış sonrasında serum oksitosin düzeyi ölçümü için kan örneği alınmıştır. Bulgular: Bu çalışmada hasta grubunun serum oksitosin düzeyleri kontrol grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük tespit edildi. Ayrıca hasta grubunda duygusal istismar alt ölçek puanı, çocukluk çağı travması toplam skoru, BIS-11'in tüm alt ölçekleri ve dürtüsellik toplam puanı (DTP) kontrollere kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Hasta grubunda serum oksitosin düzeyleri ile DTP ve motor dürtüsellik alt ölçek puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon tespit edildi. Sonuç: AKB grubunda serum oksitosin düzeylerinin düşüklüğü ile birlikte motor dürtüsellik puanları ve DTP ile serum oksitosin düzeyleri arasında negatif korelasyon saptanması sonucundan hareketle dürtüselliğin oksitosin sistemi üzerinden de bir mekanizma ile AKB'ye yatkınlık oluşturabileceği ileri sürülebilir. Bu bilgiler ışığında dürtüselliğin ve AKB'nin önlenmesi ve tedavisinde oksitosin sistemini düzenlemek için geliştirilebilecek tedavi ve müdahalelerin işe yarayabileceği düşünülebilir. Bu konuyu açıklığa kavuşturabilmek için daha geniş örneklemlerde ve uzun süreli remisyon döneminde yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Objective: Alcohol use disorder (AUD) which has substantial impact on individuals' lives and functioning is a significant public health concern that has gradually increasing in recent years. Studies have shown that oxytocin plays a crucial role in interactions with both the hypothalamic-pituitary-adrenal axis, that influenced by childhood traumas, and the reward system, which is implicated in addiction. It is thought that the pathways involved in impulsivity not merely related to AUD but also has impact on oxytocin system. Therefore oxytocin, impulsiviy, childhood traumas and AUD have common pathways it is thought that impulsivity and childhood traumas could increase AUD predispositon through mechanism via oxytocin system and this study aimed to reveal this relationship. Method: The study included 32 patients with AUD and 34 healthy controls. Voluntary follow-up form which was included clinical and sociodemographic data obtained for all the participants. Alcohol Withdrawal Assessment Scale (CIWA-ar) and Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D) were administered to the patient group on the first day following alcohol withdrawal, scales were repeated on the 14th day post-withdrawal. On the 14th day post-withdrawal Michigan Alcoholism Screening Test (MAST), Childhood Trauma Questionnaire (CTQ) and Barrattt Impulsiveness Scale (BIS-11) were also administered, and blood samples were obtained to measure serum oxytocin levels. In the control group, after HAM-D, CTQ and BIS-11 scales were administered, blood samples were obtained for serum oxytocin measurement Results: The study revealed statistically significant lower serum oxytocin levels in the patient group compared to the control group. Moreover, emotional abuse subscale scores, childhood trauma total scores, all BIS-11 subscales, and impulsiveness total score (ITS) were found significantly higher in the patient group than in controls. A significant negative correlation was observed between serum oxytocin levels and ITS, as well as the motor impulsiveness subscale score in the patient group. Conclusion: Based on the finding of a negative correlation between motor impulsiveness scores and ITS and serum oxytocin levels along with low serum oxytocin levels in the AUD group, it can be thought that impulsivity may predispose to AUD through a mechanism via the oxytocin system. In the light of this findings, it can be considered that treatments and interventions which will be developed for regulating the oxytocin system may be useful in the prevention and treatment of impulsivity and AUD. Further studies are in larger samples and in longer remission period are needed to clarify this issue.
Benzer Tezler
- Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalarda serum leptin ve ghrelin seviyeleri ile yoksunluk ve aşerme arasındaki ilişki
The relationship of serum leptin and ghrelin levels wi̇th withdrawal and craving in patients with opioid use disorder
HÜSEYİN KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriAkdeniz ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MURAT KULOĞLU
- Metamfetamin kullanım bozukluğu hastalarında çözünebilir n-cadherin (cadherin-2) düzeylerinin araştırılması
Investigation of soluble N-cadherin (cadherin-2) levels in methamphetamine use disorder patients
CEMAL YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriDicle ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH ATLİ
- Preemptif uygulanan ketamin ve gabapentinin intraoperatif volatil ajan tüketimine, postoperatif analjezik ihtiyaca ve kronik ağrıya etkileri
The effects of preemptively administred ketamine and gabapentin on their intraoperative volatile agent consumptions, postoperative analgesic consuptions and the chronic pain developing
TUNA ÇELEBİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Anestezi ve ReanimasyonOndokuz Mayıs ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İ.SERHAT KOCAMANOĞLU
- Stabil angina pektorisli hastalarda damar tutulum derecesinin serum vaspin düzeyi ile ilişkisinin değerlendirilmesi
The relationship between serum vaspin levels and the degree of coronary involvement in patients with stable angina pectoris
İLTER BOZACI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
İç HastalıklarıSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAVAŞ ÖZTÜRK
- Bipolar bozuklukta metabolik sendromun serum agouti related peptid ve yeme davranışı ile ilişkisinin incelenmesi: Sağlıklı kontrollerle karşılaştırmalı kesitsel bir çalışma
Assessment of the relationship between metabolic syndrome agouti related peptid and eating behavior in bipolar disorder: A cross-sectional comparison study with healthy controls dissertation
NAZAN DOLAPOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriEge ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYRİYE ELBİ