2017-2022 tarihleri arasında hastanemizde doğum yapan preeklampsi olgularında maternal mortalite ve morbiditenin ürik asit ve laktat dehidrogenaz ile ilişkisinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the relationship between maternal mortality and morbidity with uric acid and lactate dehydrogenase in preeclampsia cases giving birth in our hospital between 2017 and 2022
- Tez No: 833363
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMRE SİNAN GÜNGÖR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Amaç: Preeklampsi obstetride mortalite ve morbiditenin en önemli sebeplerinden biridir. Hastanın yaşam kalitesinin düşmesi, hayatı boyunca eşlik etmesi muhtemel hastalıklarının olması yanı sıra sağlık sistemi üzerindeki iş gücü yükü ve finansal yükler göz ardı edilemez. Bu sebeple hastalığın ve hastalığın sonuçlarının ön görülmesi ve engellenmesi için birçok çalışma sürdürülüyor. LDH, preeklampsinin sistemik enflamatuar yanıtı sonucu oluşan endotel hasarını, hemolizi ve hücre yıkımını gösteren, kolay ulaşılabilen ve ekonomik bir biyomarkerdır. ÜA ise aynı şekilde preeklampsi sonucu oluşan böbrek hasarını gösteren bir biyomarker iken aynı zamanda bir seviyenin üstünde vücut için toksiktir. Daha önce yapılan çalışmalarda; ÜA ve LDH seviyeleri ile preeklampsi şiddeti tayin edilmeye çalışılmıştır. Bizim çalışmamızda preeklampsi sonucu ortaya çıkan mortalite ve morbidite ile ilişkilendirmeye çalışılacaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 2017-2022 tarihleri arasında; İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne başvuran, 18-45 yaş arası, kriterlerimizi karşılayan ve preeklampsi tanısı koyulan 200 adet gebe ile aynı zaman aralığında başvuran, 18-45 yaş arası, kriterlerimizi karşılayan 200 sağlıklı gebe tamamen bilgisayar randomizasyonu ile seçilip, dahil edildi. Bu süreçte tek mortalite vakası olan, postmortem incelemelerle amniyon embolisi tanısı alan hasta dahil edilmedi. Hastaların geçmiş epikrizleri ve laboratuvar kayıtları incinerek veriler elde edildi. Bulgular: Yapılan retrospektif çalışmamızda 200 sağlıklı ve 200 preeklamptik gebe değerlendirildi. 200 kişilik hasta grubunun yaş ortalaması 30,6 ± 6,5 iken, 200 kişilik kontrol grubunun yaş ortalaması 29,3 ± 6,0 olarak izlendi. LDH ve ÜA seviyeleri hasta grubunda kontrol grubuna kıyasla istatistiksel anlamlı şekilde yüksek izlendi. (p 0,05), akut böbrek hasarı, pulmoner ödem, nörolojik nöbet ve görme kaybı için ise istatistiksel olarak anlamlı prediktif değerleri olduğu görülmüştür. (p
Özet (Çeviri)
Objective: Preeclampsia is one of the major causes of mortality and morbidity in obstetrics. The decrease in the quality of life of the patient, the likelihood of accompanying diseases throughout their lifetime, as well as the burden on the healthcare system and financial implications, cannot be ignored. Therefore, many studies are ongoing to predict and prevent the disease and its consequences. LDH is an easily accessible and economical biomarker that indicates endothelial damage, hemolysis, and cell destruction resulting from the systemic inflammatory response of preeclampsia. UA, on the other hand, is a biomarker that not only indicates kidney damage resulting from preeclampsia but is also toxic to the body when present at elevated levels. Previous studies have attempted to determine the severity of preeclampsia by assessing UA and LDH levels. In our study, we will attempt to correlate preeclampsia with the resulting mortality and morbidity. Materials and Methods: Our study included 200 pregnant women diagnosed with preeclampsia who presented to the Istanbul Training and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, between 2017 and 2022, aged 18-45, meeting our criteria. Additionally, 200 healthy pregnant women aged 18-45, meeting the same criteria, who presented during the same time frame, were selected and included using computer randomization. During this process, patients with only one mortality case and those diagnosed with amniotic embolism through postmortem examinations were not included. Patient medical records and laboratory data were reviewed to collect the necessary data. Results: In our retrospective study, 200 healthy pregnant women and 200 preeclamptic pregnant women were evaluated. The average age of the 200 patient group was 30.6 ± 6.5, while the average age of the 200 control group was 29.3 ± 6.0. LDH and UA levels were significantly higher in the patient group compared to the control group (p 0.05). However, they were statistically significant predictive values for acute kidney injury, pulmonary edema, neurological seizures, and vision loss (P
Benzer Tezler
- Yenidoğan yoğun bakımda izlenen ileri derece preterm bebeklerde tiroid fonksiyonlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of thyroid functions in extremely preterm babies monitored in newborn intensive care unit
SELCAN GEÇİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK GÜNEY VARAL
- Gebeliğin intrahepatik kolestazı ve gestasyonel diyabetes mellitus tablolarının birbiri ile ilişkisinin araştırılması ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması
Evaluation of the association between intrahepatic cholestasis of pregnancy and gestational diabetes mellitus and comparison of perinatal outcomes
DİLAN ÜNSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Medeniyet ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULKADİR TURGUT
- Doğum sonu servislerde bebek dostu hastane politikalarının uygulanmasının ilk 2 yaşta anne sütü ile beslenme üzerine etkisi
The effect of implementation of baby-friendly hospital policies inpostpartum services on breastfeeding in the first 2 YEARS
ÖMER AKÇAĞIL
Doktora
Türkçe
2022
Halk Sağlığıİstanbul ÜniversitesiSosyal Pediatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE ASUMAN ÇOBAN
- Açıklanamayan infertilite tanısı ile klomifensitrat ve gonadotropin kullanılarak, ovaryan stimülasyon ve intrauterin inseminasyon uygulanan hastalarda, HCG uygulama günüendometriyal kalınlığın ve dominant folikül boyutunun gebelik sonuçlarını öngörmedeki rolü
The role of endometrial thickness and dominantfollicle size in predicting pregnancy outcomes on theday of HCG administration in patiens with unexplainedinfertility WHO underwent ovarian stimulation andintrauterine insemunation using clomiphene citrate andgonadotropin
GÖZDE BAŞPINAR DOĞRU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BERNA DİLBAZ
- Misoprostolün tek ajan olarak kullanıldığı 1. ve 2. trimester gebelik sonlandırma işlemlerinde 2017 figo doz yönergesinin etkinliğinin retrospektif olarak incelenmesi
1. and 2. trimester pregnancy termination procedures misoprostol used as the only agent effectiveness of 2017 figo dose directive investigation : A retrospective study
ADEM SÜRÜCÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumAdıyaman ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET CAN NACAR