Dimerkaptosüksinik asit (DMSA) sintigrafisi ile renal parankimal skar tespit edilen hastaların renal prognozlarının değerlendirilmesi
Assessment of renal prognosis in patients with renal parenchymal scarring detected by dimercaptosuccinic acid (DMSA) scintigraphy
- Tez No: 833399
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜL ÖZÇELİK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
Amaç: Çocuklarda ateşli veya tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonlarında, vezikoüretral reflü (VUR), spina bifida veya eşlik eden mesane bağırsak disfonksiyonu (MBD) olan hastalarda izlemde renal skar oluşma riski fazladır. Dimerkaptosüksinik asit (DMSA) sintigrafisi renal skarı göstermede altın standarttır. Bu çalışmada DMSA'da skar saptanan hastaların hipertansiyon, proteinüri, kronik böbrek hastalığı gibi renal komplikasyonlar açısından incelenmesi ve risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Biriminde 1 Ocak 2016-1 Ocak 2021 tarihleri arasında DMSA sintigrafisi çekilen, 1-18 yaş aralığında 398 hasta retrospektif tarandı. Çalışmamıza üriner sistem enfeksiyonu geçirmiş ve/veya vezikoüretral reflüsü olan veya spina bifida olup DMSA'da renal skar saptanan hastalar alındı. Kriterlere uyan renal skarlı 50 kişiden oluşan hasta grubu ve 30 kişiden oluşan sağlıklı kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Hastaların cinsiyet, yaş, boy, kilo, vücut kitle indeksi, DMSA sonucu, renal skar oluşumuna sebep olabilecek hastalıkları (VUR, nörojen mesaneli spina bifida, eşlik eden MBD vs.), tanı yaşı, nefrolojik izlem süreleri, skar saptandıktan en az 1 yıl sonra bakılmış olan serum üre, kreatinin, tahmini glomerüler filtrasyon hızı (eGFR), spot idrarda protein/kreatinin oranı, spot idrarda mikroalbumin/kreatinin oranı ve ofis kan basıncı ölçümleri kaydedildi. Skarlı ve skarsız grup boy ve kilo persentilleri, böbrek fonksiyon testleri, kan basıncı ölçümleri, proteinüri ve albuminüri açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 50 skarlı hastanın %28'i erkek, %72'si kız idi. Skarlı grubun ortalama skar tanı yaşı 4,09±3,24 yıl, skar sonrası ortalama izlem süresi 4,32±1,88 yıl olarak saptandı. Skarlı grubun ortalama yaşı (11,7±4,2 yıl) skarsız gruptan (9,5±4,4 yıl) anlamlı olarak yüksekti. Skarlı hastaların %92'sinde rekürren İYE, %8'inde ateşli İYE öyküsü, %66'sında VUR, %20'sinde spina bifidaya bağlı nörojen mesane, %16'sında MBD olduğu görüldü. Skarlı grupta eGFR
Özet (Çeviri)
Objective: In children with febrile or recurrent urinary tract infections, there is an increased risk of renal scarring in cases of vesicoureteral reflux (VUR), spina bifida, or concomitant bladder dysfunction. Dimercaptosuccinic acid (DMSA) scintigraphy is the gold standard for demonstrating renal scarring. This study aims to investigate patients with scarring detected in DMSA in terms of renal complications such as hypertension, proteinuria, chronic kidney failure, and to determine the risk factors. Materials and Methods: Between January 2016 and January 2021, a retrospective analysis was conducted on 398 patients aged 1-18 who underwent DMSA scintigraphy at the Pediatric Nephrology Unit of Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, affiliated with the Health Sciences University. Patients who had experienced urinary tract infections and/or had vesicoureteral reflux, or had spina bifida and exhibited renal scarring as detected by DMSA, were included in the study. A total of 50 patients meeting the criteria for renal scarring and a control group of 30 healthy individuals were enrolled. Data on patients' gender, age, height, weight, body mass index, DMSA results, underlying conditions potentially leading to renal scarring (VUR, neurogenic bladder due to spina bifida, accompanying MBD, etc.), age at diagnosis, duration of nephrological follow-up, serum urea, creatinine levels at least one year after scarring was detected, estimated glomerular filtration rate (eGFR), protein/creatinine ratio in spot urine, microalbumin/creatinine ratio in spot urine, and office blood pressure measurements were recorded. The groups with and without scarring were compared in terms of height and weight percentiles, kidney function tests, blood pressure measurements, proteinuria, and albuminuria. Results: Out of the 50 scarred patients included in the study, 28% were male and 72% were female. The mean age at scar diagnosis for the scarred group was determined to be 4.09±3.24 years, with a mean follow-up period after scarring of 4.32±1.88 years. The scarred group exhibited a significantly higher mean age (11.7±4.2 years) compared to the scarless group (9.5±4.4 years). Among scarred patients, 92% had a history of recurrent UTIs, 8% had a history of febrile UTIs, 66% had VUR, 20% had neurogenic bladder due to spina bifida, and 16% had MBD. In the scarred group, the number of individuals with eGFR
Benzer Tezler
- Tc-99m merkaptoasetiltriglisin ile yapılan dinamik böbrek sintigrafisinin ve indirekt radyonüklid sistografinin vezikoüreteral reflü tespitinde ve parankim fonksiyonu değerlendirmesindeki yeri
The role of dynamic renal scintigraphy and indirect radionuclide cystography with mercaptoacetyltriglycine in detection of vesicoureteral reflux and evaluation of renal parenchymal lesions
ZEYNEP ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Radyoloji ve Nükleer TıpErciyes ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA KULA
- COVİD pandemisinin antenatal hidronefrozluçocukların takip ve prognozları üzerine etkisi
Antenatal hydronephrosis due to the COVID pandemiceffect on children's follow-up and prognosis
MELİHA ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UMUT SELDA BAYRAKCİ
- Vezikoüreteral reflülü çocuklarda serum ve idrardaki ghrelin, leptin ve 8-isoprostan düzeylerinin renal parankimal hasarın değerlendirilmesindeki yerinin araştırılması
Investigation into the role of the levels of ghrelin, leptin and 8-isoprostane in the serum and urine of children diagnosed vesicoureteral reflux (vur) on the evaluation of parenchymal scar
DİLEK BAŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Çocuk CerrahisiKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA İMAMOĞLU
- Primer vezikoüreteral reflüsü olan çocuklarda reflü nefropatisinin plazma ve idrar urotensin-ıı düzeylerine etkisi
Effect of reflux nephropathy on plasma and urine urotensin-ii levels in children with primary vesicoureteral reflux
DERYA BABUŞ TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZÜBEYDE GÜNDÜZ
- Bilateral veya unilateral VUR tanılı hastalarda DMSA verileri ile shear wave elastografi değerlerinin karşılaştırılması
Comparison of DMSA data with shear wave elastography values in patients with bilateral or unilateral VUR
SUNA YERGİN TAÇYILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELTEM NECİBE CEYHAN BİLGİCİ