Geri Dön

Rusya'nın Kudüs politikası (1850-1917)

Russian policy in Jerusalem 1850-1917

  1. Tez No: 835464
  2. Yazar: TAMARA NOMAN MASHAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BESİM ÖZCAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Jerusalem, Russia, Holy Lands, Crimean War, Meskube, Meryem Al- Mecdeliyye, Antonin, Mansurov
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 248

Özet

Orta Doğu, stratejik boyutu bakımındanbüyük güçlerin her zaman önemli nüfuz bölgelerinden biri olmuştur. Mısır (Kavalalı Mehmet Ali Paşa) ordusunun Şam topraklarından (Bilad'üş-Şam) çekildiği 1840 ile Osmanlı döneminin sona erdiği 1918 yılları arasındaki dönemde Filistin'in üç ili olan Akka, Nablus ve Kudüs, günümüze kadar uzanan tarihsel yolculuğuna gölge düşüren bir dizi ekonomik, sosyal ve politik dönüşüme tanıklık etmiştir. Osmanlı Devleti, 1840 yılında Filistin dahil olmak üzere Şam topraklarında tekrar kontrolü ele almasına rağmen bölgede Mehmet Ali Paşa yönetiminin modernleşme girişimleri neticesinde büyük devletlerin faaliyetleri ile muhatap olmak zorunda kalmıştır. Avrupa ülkelerine imtiyazlar veren Mehmet Ali Paşa karşısında Osmanlı Devleti'nin yanında yer alan İngiltere,1838 yılında Kudüs'te bir konsolosluk açma imtiyazı elde etmiş ve 1839 yılında bu konsolosluğu açmayı başarmıştır. Bu da, Britanya'nın Kudüs'ün kontrolünü tek başına ele geçirmesini önlemek için Avrupa ülkelerinin kutsal şehirde konsoloslukların açılmasını talep etmelerine sebep olmuştur. Bunun sonucunda Fransa, Avusturya ve Almanya 1842 yılında şehirde konsolosluklar açmıştır. Rusya, sıcak denizlere inme arzusunu gerçekleştirmek için birçok savaşa girmiştir. Böylece, özellikle Osmanlı Devleti'nin, inancına bakmaksızın tebasına eşitlik sağlayan ve müslüman olmayanlara arazi edinme ve dini mekânlar açma gibi haklar tanımasından sonra Rusya'nın siyasete hizmet etmek için dini kullanmaya başladığı Kırım Savaşı (1853-1856) belirleyici bir olay olmuştur. Rusya, Osmanlı Devleti'nden konsolosluk açmak, Rus hacılarına hizmet vermek ve onlara barınak sağlamak için imtiyaz istemiştir. Rusya'nın bu isteği, Osmanlı Devleti'nin 1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması'ndan sonra yerine getirilmiştir. Rusya, 1867 yılında açılan al-Muskubiya yaşam alanlarını (The Russian Complex) inşa etmeye başlamış, aynı zamanda Filistin topraklarında yerleşmelerini sağlamak için kendi topraklarından gelen göçmen yahudileri desteklemeyi de unutmamıştır. Rus Konsolosluğu'nun açılmasıyla birlikte Kudüs'te Rus varlığı hem resmi hem de ulusal düzeyde başlamış ve şehirde ticari, kültürel, dini ve sağlık merkezleri vasıtasıyla Ruslar üstünlüğü elde etmeye çalışmışlardır. Bu sayede kendi topraklarından Kudüs'e yoğun bir göç hareketini de yönetmeye çalışan Rusya; bölgede Britanya, Fransa, Avusturya, İtalya, Almanya (Prusya), İspanya ve Amerika ile rekabet edecek seviyeye ulaşabilmiştir. Çarlık Rusya'nın bu faaliyetleri, 1917 Ekim Devrimi'ne kadar devam etmiştir ki devrimle birlikte ülkede egemen güç haline gelen Bolşevizm, Rusya'nın 9/12/1917 tarihinde Kudüs'ü işgal eden Britanya'ya karşı tüm dini mülklerini kaybetmesine zemin oluşturmuştur.

Özet (Çeviri)

The main topic of the thesis is Russia's policy towards Jerusalem during the period between 1850 and 1917. It discusses the activities carried out by Russia in Palestine to assert its presence. These activities include the establishment of a consulate in Jerusalem, sending missionary messages, purchasing land, constructing churches and guesthouses to provide services to Russian pilgrims and visitors to the Holy Land, as well as supporting Russian Jews in immigrating and residing in Jerusalem. As a result, Russia entered into fierce competition with European countries on one hand, and the Ottoman Empire on the other, in order to secure the protection of the Orthodox community in the Holy Land. Russia utilized religion to serve its political interests. Consequently, the doors of the Palestinian arena were opened wide to growing European interests, which were described as a "peaceful Crusader occupation of the Holy Land

Benzer Tezler

  1. Continuity and change in the US foreign policy toward Kosovo question

    ABD'nin Kosova sorununa yönelik dış politikasında devamlılık ve değişim

    MERVE KALA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA TÜRKEŞ

  2. İran iç politikasında Azerbaycan Türkleri (1906-2006)

    Azerbaijani Turks in domestic politics of İran (1906-2006)

    OSMAN EROL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Siyasal BilimlerKocaeli Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BEKİR GÜNAY

  3. Osmanlı, İngiltere ve Fransa ilişkileri bağlamında Kırım Savaşı

    The Crimean War in the Context of the relations of Ottoman Empire with England and France

    ERDOĞAN KELEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    TarihAnkara Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. MUSA ÇADIRCI

  4. Osmanlı-Rus ilişkileri çerçevesinde Kırım Savaşı (1853-1856)

    The Crimea War in context of the Ottoman-Russian relations

    MEHMET REZAN EKİNCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    TarihAnkara Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İLKNUR HAYDAROĞLU

  5. Arap – İsrail münasebetlerinde ABD politikasının rolü (1973-2014)

    The role of USA policy on Arab-Israeli relations (1973-2014)

    NIDAL A.A MANSOUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Siyasal BilimlerPolis Akademisi

    Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HÜSEYİN ARSLAN