Elektif sezaryen vakalarında preoperatif anksiyete düzeyinin spinal anestezi başarısı üzerine etkisi
The effect of preoperative anxiety level on the success of spinal anesthesia in elective caesarean section cases
- Tez No: 838161
- Danışmanlar: PROF. DR. HAKKI ÜNLÜGENÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
Amaç: Çalışmamızın primer amacı spinal anestezi uygulanacak gebelerin sezaryen operasyonu öncesindeki anksiyete düzeyleri ile spinal anestezi başarısı arasındaki ilişkiyi analiz etmek ve anksiyetenin anestezi yönetimi üzerindeki etkilerini anlamaya çalışmaktır. İkincil amacımız ise anksiyete ve spinal anestezi komplikasyonları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntem: Prospektif, kesitsel ve gözlemsel olarak planlanan çalışmamız Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında elektif sezaryen operasyonu nedeniyle spinal anestezi uygulanacak, ASA 2 grubu, 18 yaş ve üzeri, anksiyete ölçeğini doldurabilecek bilinç düzeyinde olan ve çalışma için onam veren düşük, orta ve yüksek anksiyete olarak üç gruptan oluşan 150 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Preoperatif anksiyete düzeyleri STAI ile değerlendirilen hastalar operasyon alanına alındıktan sonra rutin monitörizasyonlar yapılarak spinal anestezi işlemi uygulandı. Operasyon odasında spinal anestezi uygulanan hastaların demografik bilgileri, cerrahi süresi, uygulanan sıvı miktarı, oluşan spinal anestezi yan etkileri kaydedildi. Spinal anestezi öncesi, postspinal ve cerrahi sırasında 5 dakikada bir ağrı skorları ve vital bulguları değerlendirilen hastalara ağrı derecelerine göre müdahale (Sedoanaljezi-Genel Anestezi) uygulanıp kaydedildi. Bulgular: Sedoanaljezi uygulanan hasta sayısının şiddetli anksiyete saptanan grupta orta ve düşük anksiyete gruplarına göre ve orta anksiyete saptanan grupta düşük anksiyete saptanan gruba oranla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazla olduğu tespit edildi. Ancak genel anestezi uygulanan hasta sayıları şiddetli anksiyete grubunda orta ve düşük anksiyete grubuna göre daha yüksek bulunmasına karşın bu fark istatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı değildi. Anksiyete şiddeti arttıkça ağrı skorlarının ve müdahale gereksiniminin arttığı gözlendi. Hastaların anksiyete şiddetleri ile yan etki gelişmesi oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı saptandı. Şiddetli anksiyete saptanan grupta spinal deneme sayısı diğer gruplara göre istatistiksel olarak daha yüksekti. Sonuç: Çalışmamızda, preoperatif dönemde anksiyete düzeyi ile spinal anestezi başarısı arasında negatif bir korelasyon olduğu anksiyete düzeyleri arttıkça ek müdahale ihtiyacının arttığı tespit edildi. Yüksek preoperatif anksiyeteye sahip hastalarda cerrahi sırasında ağrı skorlarının daha yüksek olduğu ve böylece sedoanaljezi veya genel anestezi ihtiyacının artabileceği gösterildi.
Özet (Çeviri)
Objective: The primary aim of our study is to analyze the relationship between the anxiety levels of pregnant women who will undergo spinal anesthesia before the cesarean section and the success of spinal anesthesia and to try to understand the effects of anxiety on anesthesia management. Our secondary aim is to examine the relationship between anxiety and spinal anesthesia complications. Material and Method: Our study, planned as prospective, cross-sectional and observational, was carried out in the Department of Gynecology and Obstetrics of Çukurova University Faculty of Medicine Hospital. It was carried out with 150 patients who would undergo spinal anesthesia due to elective caesarean section, ASA 2 group, 18 years of age and over, who were at a level of consciousness that could fill the anxiety scale and whose consent was obtained for the study, consisting of three groups as medium and high anxiety. After the patients, whose preoperative anxiety levels were evaluated with STAI, were taken to the operation area, routine monitoring was performed and spinal anesthesia was performed. Demographic data of the patients who underwent spinal anesthesia in the operating room, duration of surgery, amount of fluid administered, and side effects of spinal anesthesia were recorded. Pain scores and vital signs were evaluated every 5 minutes before spinal anesthesia, postspinal and during surgery. Interventions (Sedoanalgesia-General Anesthesia) were applied and recorded according to the pain levels of the patients. Results: It was determined that the number of patients receiving sedoanalgesia was statistically significantly higher in the group with severe anxiety than in the moderate and low anxiety groups, and in the group with moderate anxiety compared to the group with low anxiety. However, although the number of patients receiving general anesthesia was higher in the severe anxiety group than in the moderate and low anxiety groups, this difference was not statistically significant between the groups. It was observed that as anxiety severity increased, pain scores and the need for intervention increased. It was determined that there was no statistically significant difference between the patients' anxiety severity and the rate of side effect development. The number of spinal attempts in the group with severe anxiety was statistically higher than the other groups. Conclusion: In our study, it was determined that there was a negative correlation between the level of anxiety in the preoperative period and the success of spinal anesthesia, and as anxiety levels increased, the need for additional intervention increased. It has been shown that patients with high preoperative anxiety have higher pain scores during surgery and thus the need for sedoanalgesia or general anesthesia may increase.
Benzer Tezler
- Elektif sezaryen vakalarında cerrahi sonrası hızlandırılmış iyileşme (enhanced recovery after surgery; ERAS) protokolünün, postoperatif iyileşme süreçlerine, postpartum uyku kalitesine ve postpartum depresyona etkisi
The effect of enhanced recovery after surgery(ERAS) protocol on postoperative recovery processes, postpartum sleep quality and postpartum depression in elective cesarean secti̇on cases
ELİF KELEŞ TAYFUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumOrdu ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DEHA DENİZHAN KESKİN
- Elektif sezaryen vakalarında uterin atoni gelişen ve gelişmeyen hastalarda serum kalsiyum düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of serum calcium levels in patients with in uterine atony in elective cesarean
AYŞEGÜL ÖZCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumNecmettin Erbakan ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAZIM GEZGİNÇ
- Elektif sezaryen olgularında sevofluran ve bupivakain ile spinal anestezinin maternal ve yenidoğan etkileri
The effects of sevoflurane and bupi̇vacai̇ne wi̇th spi̇nal anesthesi̇a to maternal and newborn i̇n electi̇ve cesarean events
EMİNE DİKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Anestezi ve ReanimasyonKafkas ÜniversitesiFizyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. BİRKAN TOPÇU
- Elektif sezaryen girişimlerinde sevofluran, desfluran, total intravenöz anestezinin (remifentanil+propofol) yenidoğan üzerine etkilerinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
BANU ERSALAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Anestezi ve ReanimasyonÇukurova ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. Y. OKAN BALCIOĞLU
- İnferior vena kava kollapsibilite indeksi sezaryen vakalarında spinal anestezi sonrası gelişen hipotansiyon için prediktif midir?
Is inferior vena cava collapsibility index predictive for hypotension developing after spinal anesthesia in cesarean section?
OZAN ŞANLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve Reanimasyonİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT YAŞAR ÖZKALKANLI