Uluslararası ilişkilerde din ve ümmet ilkesi: Uluslararası hukuk kavramının İslam hukuku açısından değerlendirilmesi
Religion and principle of ummah in international relations: Evaluation of international law concept in terms of Islamic law
- Tez No: 838953
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ERMAN AKILLI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Hukuk, Uluslararası İlişkiler, Religion, Law, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Din, İslam Hukuku, Medine Sözleşmesi, Uluslararası İlişkiler, Ümmet, Constitution of Medina, International Relations, Islamic Law, Religion, Ummah
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 137
Özet
Bu çalışma kapsamında, İslam dinindeki ümmet anlayışı en geniş anlamda bir değerlendirme yöntemi ile farklılıkların birlikte yaşamaları açısından incelenmiş ve bu çerçevede ümmet kavramının İslam Hukuku bağlamında bir birliktelik anlayışı oluşumuna etkisi araştırılmıştır. Günümüzde, toplumların ulusal ve uluslararası boyutta birbirleriyle iletişim ve etkileşimleri de Uluslararası İlişkiler disiplininin bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Din olgusunun Uluslararası İlişkiler disipliniyle ilişkisi süreç içerisinde bir dönüşüm geçirmiş ve bu olgunun disiplin tarafından tamamen reddedilme durumu terk edilerek, disiplin tarafından dikkate alınması gereken bir unsur haline gelmiştir. Bu bağlamda din olgusu, Uluslararası İlişkilerde teorik boyutta bir dikkate alınmama durumuyla karşılaşmış olsa da, pratik boyutta dış siyasetin oluşumunda ve yürütülmesinde her zaman ve zeminde önemsenmiştir. İslam Hukukunda Uluslararası İlişkiler alanı, ilk dönemden itibaren hukuki bir temel üzerinden oluşturulmuştur. Bu bağlamda mütekabiliyet esasına başvurulmadan, İslami yönetimlerin tek taraflı dikkate almaları gereken düzenlemeler yapılmıştır. İslam Hukukunun bir alt unsurunu oluşturan ve İslam Hukuku kaynaklarına ve yöntemlerine tam bir bağımlılık ilişkisinde bulunan İslam Uluslararası Hukuku, değişim ve gelişim olgularına açık bir alanı oluşturmakta ve böylelikle ihtiyaç halinde içtihat çerçevesinde yeni düzenlemelere de imkan sunmaktadır. İslam Hukukunda, farklı kimliklerin varlığı onaylanmış ve tanışma odaklı bir anlayışla, farklılıklar zenginlik olarak değerlendirilmiş ve birlikte gerçekleşecek yaşamın oluşumu öngörülmüştür. Bu bağlamda, farklılıkların barışçıl bir şekilde birlikte yaşamaları için insanlar arasında eşitlik kabul edilmiştir. Ümmet kavramı, sınırlandırılması mümkün olmayan bir kapsam alanına sahip olup, bu kavram dahilinde yer almak isteyen herkese açık bir nitelik taşımaktadır. Bu bağlamda, ümmet kavramının“Ümmet-i İcabet”ve“Ümmet-i Davet”çerçevesinde tüm insanlığı kapsam alanına dahil etmesi, birleştirici etkisinin tezahürü niteliğindedir. Bu anlayışın en güzel örneğini ise, Medine şehrinde Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından akdedilen Medine Sözleşmesi oluşturmaktadır. Bu çalışma kapsamında, İslam Uluslararası Hukukunun bir özelliği olarak değerlendirilen“Ümmet İlkesi”kavramı toplumsal işbirliği bağlamında incelenmiştir. Bu bağlamda“Ümmet İlkesi”ile kastedilen; alınan tüm kararların ve gerçekleştirilen tüm eylemlerin (bireysel ve kurumsal; özel, sosyal ve ticari; idari ve siyasi; ulusal ve özellikle uluslararası), ilkesel olarak dikkate alınması gereken ümmetin toplamının (Ümmet-i İcabet ve Ümmet-i Davet) faydasına hareket etme prensibine uygun olması durumudur. Böylelikle, itikadi boyutta olmayan bir kavramsallaştırmayla; devletlerarası, milletlerarası ve toplumlararası bireysel ve kurumsal ilişkilerde ötekileştirmeme duygu, düşünce ve davranışı ile hareket edilmesi prensibinin ve toplumsal işbirliği açısından, ulusal ve uluslararası boyutta ortak ilkeler doğrultusunda barış içerisinde bir arada gerçekleşen bir yaşamın oluşturulması amaçlanmıştır. İslam Uluslararası Hukuku, tüm insanlığa hitap eden ve tüm insanlığın iyiliğini önceleyen düzenlemeler barındırmakta olup, bu kapsamda alınan tüm kararlarda ve gerçekleştirilen tüm eylemlerde, Ümmet-i İcabet ve Ümmet-i Davet anlayışı çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak, ulusal ve uluslararası boyutta bir dayanışma düşüncesi ile ümmetin toplamının faydasına hareket etme prensibi ilkesel olarak benimsenmiştir. Sonuç olarak belirtmek gerekir ki; ümmet mefhumunu,“Ümmet-i İcabet”ve“Ümmet-i Davet”anlayışıyla tanımlamak, benimsemek ve takip etmek; günümüz dünyasının ortak sorunlarına“Ümmet İlkesi”çerçevesinde ortak çözümler bulabilme yolunda önemli bir yol gösterici niteliğinde olacaktır.
Özet (Çeviri)
In this study, the concept of ummah in the Islamic religion has been examined in the broadest sense as a method of evaluating coexistence among differences. Furthermore, it investigates the influence of the ummah concept within the context of Islamic Law in shaping a sense of unity. In today's world, the interaction and communication between societies, both at the national and international levels, have become a significant area of study within the discipline of International Relations. The concept of religion has experienced a transformation in its relationship with the discipline of International Relations over time. It has shifted from being entirely rejected by the discipline to becoming an element that requires consideration. While the concept of religion has often been overlooked in the theoretical dimension of International Relations, its practical significance has consistently played a role in the formation and implementation of foreign policy. From its early stages, the field of International Relations in Islamic Law has been built upon a legal framework. Consequently, regulations were implemented, requiring Islamic governments to take unilateral actions without relying on the principle of reciprocity. Islamic International Law, which forms a subordinate element of Islamic Law and is fully dependent on its sources and methods, constitutes an open field that is receptive to change and development. As such, it provides the possibility of introducing new regulations within the framework of jurisprudence when necessary. In Islamic Law, the existence of different identities has been acknowledged and approached with a focus on understanding. Differences are valued as a source of richness, ultimately aiming to cultivate coexistence. In this context, equality among individuals has been recognized to facilitate peaceful coexistence of differences. The concept of ummah encompasses a scope that cannot be limited, and it carries an open nature to anyone who wishes to be part of it. In this context, the inclusiveness of the ummah concept, within the frameworks of“ummah of response”and“ummah of invitation”, is a manifestation of its unifying effect. The best example of this understanding is found in the Constitution of Medina, which was established by Prophet Muhammad (Peace Be Upon Him) in the city of Medina. In this study, the concept of the“Principle of Ummah”, which is considered as a characteristic of Islamic International Law, has been examined within the context of societal cooperation. The“Principle of Ummah”refers to the idea that all decisions and all actions taken (individual and institutional; private, social and commercial; administrative and political; national and especially international) should be guided by the principle of benefiting the collective ummah (“ummah of response”and“ummah of invitation”). Thus, with a non-theological conceptualization, the aim is to establish a principle that promotes inclusivity in intergovernmental, international and inter-societal individual and institutional relationships, fostering a mindset and behavior of nonothering and also in terms of social cooperation, to establish a peaceful coexistence at the national and international levels in accordance with the common principles. Islamic International Law encompasses regulations that address all of humanity and prioritize the well-being of all individuals. Within this framework, in all decision-making processes and in all actions taken, an evaluation is made based on the understanding of“ummah of response”and“ummah of invitation”, with the principle of acting for the collective benefit of the ummah at the national and international levels. This principle is adopted on a fundamental level, guided by the idea of solidarity, promoting the overall welfare of the ummah. In conclusion, it is essential to emphasize that defining, embracing and adhering to the concept of ummah with the understanding of“ummah of response”and“ummah of invitation”can serve as a significant guiding principle in finding shared solutions within the framework of the“Principle of Ummah”for the common challenges of our world today.
Benzer Tezler
- Seküler iktisadi doktrinin eleştirisi çerçevesinde Ortadoğu - İslam toplumunda ekonomik entegrasyonun esasları
Economic integration principals of Middle Eastern - Islamic society within the criticism of secular economic doctrine
LEVENT COŞKUN ERKEKOĞLU
Doktora
Türkçe
2015
EkonomiMarmara ÜniversitesiOrtadoğu Ekonomi Politiği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET TABAKOĞLU
- Milliyetçilik ve din etkileşimi
Interaction between nationalism and religion
AHMET MURAT FIRAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerSelçuk ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEZİR AKYEŞİLMEN
- Türkiye'de İslamcılık akımının Kürt sorununa yaklaşımı (1980-2002)
The approach of Islamism to the Kurdish question in Turkey (1980-2002)
ABDÜL SAMET ÇELİKÇİ
Doktora
Türkçe
2020
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EDİP ASAF BEKÂROĞLU
- Understanding diversity of Kurds' political demands in Turkey
Türkiye‟de yaşayan Kürtlerin siyasal talepleri arasında oluşan varyasyonun incelenmesi
DENİZ ÇİFÇİ
Doktora
İngilizce
2015
Siyasal BilimlerFatih ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EBRU ALTINOĞLU
- Türkiye'de dini motifli terör
Religiously appeared terror in Turkey
OSMAN TUNAHAN BERK
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Kamu YönetimiGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Bölümü
PROF. DR. HAYDAR ÇAKMAK