Geri Dön

Sosyal güvenlik kurumlarında finansman fon yönetimi ve erken yaşta emeklilik

Fund management social security and retriment at early age

  1. Tez No: 839392
  2. Yazar: HAKAN ERGÜN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAŞİM ÖZÜDOĞRU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Bankacılık, Banking
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İşletme Eğitimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

İnsan hayatı öngörülebilen, tamamen planlanabilen bir süreci ifade etmemektedir. Bilakis insan hayatı, her an farklı boyutlar kazanabilen, fırsatları ve büyük riskleri barındırmaktadır. İnsan hayatının yine bir kısmı yaşlılık gibi kaçınılmaz nedenlerle fiziksel, bir kısmı beklenmeyen olaylar, hastalık, ölüm gibi nedenlerle kendisi ve yakınları için bazen gelir ve kazançlarında eksilmeye ya da kayba yol açan, bazen de ek harcamalar yapmayı gerektiren çeşitli olay ve ihtimalleri de içinde barındırır. İnsanların pek çoğu da bazen kısa süreli bazen de uzun süreli yoksul yahut başkalarının yardımına muhtaç bir yaşam sürebilirler. İnsanlar, tarih boyunca kendilerini ve ailelerini, yaşamlarında karşılaşacakları bu gibi çeşitli risk ve tehlikelere karşı güvence altına alma ihtiyacı hissetmişler ve bunun için çeşitli yollar, önlemler düşünmüşlerdir. Zaman içerisinde bu ihtiyacın bireysel tedbirlerin ötesinde bir“Kamu”güvencesiyle sağlanması düşüncesi ortaya çıkmış ve kabul görmüştür. İşte insanın geleceğini Devletler tarafından güvenlik altına alma ihtiyacı da“sosyal güvenlik”fikrini doğurmuştur. Pek çok tanımı olan sosyal güvenlik kavramını,“bir ülke halkının bugününü ve yarınını güven altına almayı amaçlayan ve aralarında sıkı bir birlik ve uyum olan kurumlar bütünüdür.”şeklinde veya“Gelirleri ne olursa olsun, kişilere belirli sosyal riskler karsısında ekonomik güvence sağlama görevine sahip kurum ve kurumlar topluluğudur.”(Tunçomağ,K.,1988)şeklinde tanımlamak mümkündür. Tanımlamalardaki ortak olan noktalardan hareketle, belli sayıdaki sosyal risklerin yol açabilecekleri gelir kayıplarına ve gider artışlarına karşı bir ülkede yaşayan insanların ekonomik güvenliklerinin sağlanmasıdır, şeklinde bir tanıma ulaşılabilinir. Yukarıda bahsedilen bireye hayatın akışı içinde koruma ve gelecekte karşı karşıya kalabilecekleri riskleri telafi edebilmesi amacıyla oluşturulan sosyal güvenlik sistemin nasıl finanse edileceği ise temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Hali hazırda sosyal güvenlik kuruluşlarının seçtiği finansman yöntemi ülkeler açısından farklılık göstermekte olup bu farklılık çoğu zaman söz konusu ülkelerin tarihsel süreçleri, ekonomik ve siyasal yönetim şekli (kapitalizm, sosyalizm vb.) gibi faktörlere göre değişkenlik göstermektedir. Sosyal sigorta kurumlarının mali yapısıyla ilgili olan finansman, kurumların amaçları doğrultusunda faaliyette bulunabilmeleri için gerekli mali kaynaklara sahip olmalarında izlenen yöntem, ilke ve kaynakları ifade etmektedir. Finansman boyutu, geniş ve karmaşık bir süreci oluşturmaktadır. Sosyal güvenlik sistemlerini karakterize eden sosyal sigorta kuruluşlarının finansal açıdan ihtiyaçlarını bir defaya mahsusu olarak sağlanması yeterli olmayıp kaynakların istikrar ve sürekliliğinin korunması ve bu kaynakların verimli alanlarda kullanılmasını da gerektirmektedir. Sosyal sigorta kuruluşlarının sigortalılara, ihtiyaç duydukları nitelikte hizmet verebilmeleri için sağlam bir finansman yapısına sahip olmaları ve sigortalıları koruma altına aldıkları riskler için doğru finansman yönteminin zamansal uyumla kullanılabilmeleri gereklidir. Sosyal sigorta sistemlerinin finansmanı ifade edildiği üzere ülkeden ülkeye önemli farklılıklar göstermektedir. Avustralya, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde sigorta maliyeti devlet tarafından karşılanır. Birçok gelişmiş ülkede ise sosyal güvenlik programları dağıtım esasına göre finanse edilmektedir. Bu şekilde düzenlenmiş emeklilik sistemleri cari gelir gider dengesinin sağlanması esasına dayandığından belirli bir yılda sigortalılardan toplanan primler o yılda emekli olanların yaşlılık aylıklarına tahsis edilmektedir. Son yıllarda dağıtım esasına göre finanse edilen ülke sosyal güvenlik sistemleri sürdürülebilirlik bağlamında zorlanmaktadırlar. Primle finanse edilen sistemlerinde giderlerinin yapısal özellikleri ile sistemin gelir kaynakları arasında doğrudan bir bağ bulunur. Primler ve diğer gelirlerle giderler arasında bir denge olması beklenir. Dengenin sistem içerisinde sağlanması istenilen bir konudur. Sistemin kendi içinde denge kuramaması, borçlanma yada artan bütçe katkıları sağlıksızlık belirtileridir. Böyle bir durumun altında yatan en önemli nedenlerden biri aktif/pasif dengesinin bozulmasıdır. Oranın aktif lehine büyüdüğü sistemlerde iyi bir mali denge varken, aksi durumda sağlıksız bir durum var demektir. Çalışmamızda, Türk sosyal güvenlik sisteminin finans yöntemi, sunulan hizmetler ve bu hizmetlere hak sahibi olma şartları, özellikle Erken Yaşta Emekliliğin sistem üzerindeki etkileri diğer ülkelerle kıyaslanması yapılmıştır. Türkiye'de sosyal güvenlik açıklarının ve sorunların kronikleşmesinin temelinde, aktüeryal hesapların, sosyal güvenlik kurumları için artık önemini kaybetmesi, sosyal güvenlik kurumlarının yönetim organlarının önemli düzenlemelerde herhangi bir şekilde sürece katılmaması yatmaktadır. Sosyal güvenlik kurumlarının, oluşan açıklar karşısında; devlet katkısı, bütçe transferleri ile finansal bir konfora kavuşmaları, temel gelirleri olan prim gelirleri ile finansman sağlamak zorunluluğu, sorumluluğunda olmamalarına, giderler konusunda da finans kaynağını sağlayan politik karar vericilere herhangi bir direnç göstermemelerine neden olduğu görülmektedir. Sosyal güvenlik kurumlarının sağlıklı bir finansmana kavuşmaları ancak, kurumlarda gelirlerin giderlerle miktarsal ve dönemsel uyumun sağlanması sorumluluğu oluşturularak sağlanabilir. Bu nedenle sosyal güvenlik kurumlarının Genel Bütçe dışından elde ettiği gelirleriyle finansmanı esas olmalı ve bir dönem içerisinde bütçe katkılarının azaltılması hedeflenmedir.

Özet (Çeviri)

Human life is not a predictable or completely plannable process. On the contrary, it includes opportunities and great risks, which can take on different dimensions at any moment. Human life contains within itself various events or probabilities, some of which are physical and inevitable such as ageing while others are unexpected events, illness and death; which may lead to loss of income or excess spending for one's self or for his relatives. Most of humans may, for a short or long term, live a life needing help from others. Humans, throughout the history, felt the need of securing themselves and their families against such risks, which they may encounter during their lifetimes; hence they sought for various ways and precautions. In the course of time, the idea that this need should be met by Public guarantee instead of individual precautions emerged and this idea gained acceptance. This need of securing the futures of individuals by the State brought about the notion of“social security”. Social security concept, which have many definitions, can be defined as“a set of institutions which work in a close solidarity and harmony aiming at securing the present and future of people in a country”or as“an institution or a set of institutions which has the duty of providing economic security against social risks for individuals regardless of their income levels”. There arises the essential question, how to finance the social security system that is supposed to protect the individual and compensate the risks they may encounter in the future, as mentioned above. Financing, in this context, means the methods, principles and resources of social security institutions in order to acquire the financial resources, which are needed to operate in line with their objectives. Financing is a broad and complex process. Social security institutions, which constitute the social security system, can not be financed for only one-time, stability and perpetuality of the inflow of their resources should be ensured and an efficient use of these resources is required. At present, financing methods chosen by social security institutions in all countries differ, this difference mostly comes from parameters such as historical processes, economic and political regimes (capitalism, socialism, etc.) of these countries. In the countries like Australia, Denmark and Sweden, insurance cost is provided by the state. In many developed countries, social security programmes are financed with the redistribution principle. Recently, those social security systems, which are financed in accordance with the redistribution principle, are going through hardships in terms of sustainability. There is a direct link between the structural properties of expenditures and sources of income within the systems, which are financed by premiums. A balance is expected between premiums and other revenues and expenditures. This balance is expected to take place within the system. If the balance within the system can not be achieved, this will lead to borrowing or increasing contribution from the budget, which are considered as indications of an unhealthy system. The first reflection of these indications can be seen in the deterioration of active/passive balance. If this ratio increases, financial balance is good and vice versa. In this paper, financing method of Turkish social security system, services provided and eligibility criteria are studied, besides, the effects of Retirement at Early Age on the system has been examined and compared with other countries. Underlying reasons of the chronicity of the deficits and problems of social security in Türkiye are as follows; actuarial accounts have lost their importance for social security institutions and the administrative bodies of social security institutions do not participate in any way in the process of legislating important regulations. Social security institutions which face deficits, have a financial comfort due to state contributions and budgets transfers they receive. Therefore they do not feel obliged to and responsible from financing deficits with their primary revenue, which is premiums they collect, so they do not resist to expenditure-increasing regulations by the political decision makers since they are at the same time the ones that provide the extra financial resources. A sound financing for social security institutions can only be achieved by obliging the institutions to ensure quantitative and periodic harmonization of revenues with expenses. Therefore, financing social security institutions with their extra-budgetary revenues should be essential, and budget contributions should be decreased within a reasonable time period.

Benzer Tezler

  1. Assessment of urbanization history of Addis Ababa city, Ethiopia

    Addıs Ababa cıty, Ethıopıa'nın kentleşme tarihinin değerlendirilmesi

    ABDURAHMAN HUSSEN YIMER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaMersin Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ CENAP YOLOĞLU

  2. Türkiye'de emeklilik fonlarının sermaye piyasasına etkisi ve Sosyal Sigortalar Kurumu fonlarının yönetimi için alternatif bir model önerisi

    The Effect of funds of retirement on capital market in Turkey and suggestion of alternative model for management SSK's funds

    YUSUF TOPAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    İşletmeAfyon Kocatepe Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET ERKAN

  3. Türk sermaye piyasasında kurumsal yatırımcılar üzerine bir inceleme

    A Reserarch about institutional investors which in Turkish capital market

    AYŞEGÜL ALTUNYUVA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    İşletmeYıldız Teknik Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİH DURER

  4. Türkiye'de ve Dünya'da mevduat sigorta sistemi

    Deposit protection system in Turkey and in the world

    ÖZGÜR DÖKDÖK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    BankacılıkMarmara Üniversitesi

    Bankacılık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SUNA OKSAY