Anlam teorisinden bütünlüklü bir dil teorisine geçiş: Analitik dil felsefesinde bir dönüm noktası olarak J. L. Austin'in söz edimleri kuramı
From a theory of meaning to an integrated theory of language: J. L. Austin's theory of speech acts as a turning point in analytic philosophy of language
- Tez No: 839682
- Danışmanlar: PROF. DR. NEBİL REYHANİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
Bu çalışmanın temel amacı John L. Austin'in, analitik felsefe geleneği içerisinde ortaya çıkan dil felsefesi anlayışlarına kazandırdığı yeni perspektifi ortaya koymaktır. Analitik felsefe geleneğinde Austin'e gelinceye kadarki filozoflar, edindikleri pozitivist tutumun da etkisiyle dünyayı empirik bilgilerle açıklamaya yönelmişlerdir. Dünyayı empirik bilgilerle açıklamak, dil aracılığıyla gerçekleştirilebilirdir. Dil aracılığıyla dünyaya dair betimlemeler yapılacaktır. Ancak bu betimlemelerin sağlayıcısı olan dil, gündelik dil olmamalıdır. Çünkü gündelik dil belirsizliklere sahiptir. Anlama dair belirsizlik taşıyan bir dilden hareket etmek, dünyaya dair yapılan betimlemeleri objektif olma niteliğinden uzaklaştıracaktır. Dolayısıyla anlama kesin olarak işaret edebilen mantık aracılığıyla, dil tekrar düzenlenmelidir. Austin'e gelinceye kadarki filozoflar dili, karşılaştıkları anlam problemleri nedeniyle ele almaktadırlar. Problemlerin giderilmesiyle, anlama dair bir açıklık sağlanması ve böylelikle bir ifadenin kast ettiği anlamın kesin olarak ne olduğunun tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle dünya empirik bilgilerle açıklanabilir olacaktır. Bu noktada ortaya çıkan, filozofların dile dair incelemelerinin temelinde epistemolojik kaygıların bulunmasıdır. Austin'e gelinceye kadarki filozoflar dili, bu kaygı temelinde ve anlama açıklık kazandırma amacıyla ele almaktadırlar. Yani bu incelemelerde esas olarak açıklanmaya çalışılan şey dil değildir. Bunun yanında epistemolojik bir kaygıya sahip olmak, dili yalnızca betimleme işlevi bakımından ele almaya yol açmıştır. Görülmektedir ki Austin'e gelinceye kadarki analitik gelenek filozoflarının dil felsefeleri, anlam teorileri üretme bakış açısıyla sunulmuştur. Dilin bizatihi kendisi, Austin'in söz edimleri teorisinde incelenmektedir. Austin dile dair bütünlüklü bir kavrayış sunarak, onu kavramayı kolaylaştırmıştır. Austin'e göre dil, betimleme işlevinin yanında selamlama, sohbet etme, kabul etme, reddetme, özür dileme, teşekkür etme, haklı bulma, haksız bulma ve daha birçok işleve sahiptir. Austin tüm bu işlevleri açıklığa kavuşturarak, tüm bu işlevlerin nasıl gerçekleştiğini açıklamaktadır. Dil, sözcelemlerinin edimde bulunması aracılığıyla bu işlevlerini gerçekleştirebilmektedir. Dile dair bu bütünlüklü inceleme, dil felsefesi tarihine yeni bir perspektif kazandırmaktadır. Austin söz edimleri teorisiyle, dil felsefesi tarihine dil teorileri perspektifini kazandırmaktadır.
Özet (Çeviri)
The main aim of this study is to reveal the new perspective that John L. Austin brought to the philosophy of language conceptions that emerged within the analytic philosophical tradition. Philosophers in the analytic philosophical tradition until Austin, under the influence of their positivist attitude, have tended to explain the world through empirical knowledge. Explaining the world with empirical knowledge can be realized through language. Descriptions of the world will be made through language. However, the language that provides these descriptions should not be ordinary language. Because ordinary language has uncertainties. Acting from a language that carries ambiguity about meaning will distract the descriptions of the world from being objective. Therefore, language should be reorganized through logic, which can point to meaning with certainty. Until Austin, philosophers have dealt with language in terms of the problems of meaning they face. By eliminating the problems, the aim is to provide a clarity of meaning and thus to determine precisely what is meant by an expression. In this way, the world can be explained by empirical knowledge. What emerges at this point is that epistemological concerns underlie philosophers' investigations of language. Philosophers up to Austin have dealt with language on the basis of this concern and with the aim of clarifying meaning. In other words, language is not the main thing that is tried to be explained in these studies. In addition, having an epistemological concern led them to consider language only in terms of its descriptive function. It can be seen that the philosophies of language of the philosophers of the analytic tradition until Austin were presented from the perspective of producing theories of meaning. Language itself is analyzed in Austin's theory of speech acts. By presenting a holistic conception of language, Austin made it easier to comprehend it. According to Austin, language, besides its descriptive function, has many other functions such as greeting, conversing, accepting, rejecting, apologizing, thanking, finding justified, find unjustified and many more. Austin clarifies all these functions and explains how all these functions are realized. Language is able to realize these functions through the performance of its utterances. This holistic examination of language brings a new perspective to the history of the philosophy of language. With his theory of speech acts, Austin brings the perspective of theories of language to the history of philosophy of language.
Benzer Tezler
- Annales Tarih Okulunun bütünsel tarih anlayışı ve Fernand Braudel
Başlık çevirisi yok
ERDAL YILDIZ
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Felsefeİstanbul ÜniversitesiSistematik Felsefe ve Mantık Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. NEJAT BOZKURT
- Teachers perceptions of coherence in student argumentative essays at the department of basic English Middle East Tekhnical University
Orta Doğu Teknik Üniversitesi temel İngilizce birimi öğretmenlerinin öğrencilerin tartışma türü kompozisyonlarında anlam bütünlüğünü algılayışları
M. FEYZA KONYALI
Yüksek Lisans
İngilizce
2003
Eğitim ve Öğretimİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiYabancı Dil Olarak İngilizce Öğretimi Ana Bilim Dalı
JULİE MATHEWS AYDINLI
- Frege ve Kripke'nin felsefesinde adlandırmanın ontolojik tahlili
Ontological analysis of naming in the philosophy of frege and Kripke
MURAT FATİH YAZICI
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Felsefeİstanbul Medeniyet ÜniversitesiFelsefe Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YAYLA GÜL CERAN
- On the nature of the semantics-pragmatics distinction
Anlambilim-edimbilim ayrımının doğası üzerine
MUSTAFA POLAT
Doktora
İngilizce
2020
FelsefeBoğaziçi ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİYE KARANFİL SOYHUN
- Kavramsal metafor teorisinden teatral bütünlüğe: Şahika Tekand'ın Karanlık Korkusu, On Adımda Unutmak (anti-Prometheus) ve IO Oyunlarında sahneleme öğelerinin bağlantısallığına metaforik bir yaklaşım
From conceptial metaphor theory to theatrical integrity: A metaphorical approach to connetivity in staging elements of Fear of Darkness, How to Forget in Ten Steps (anti-Prometheus) and IO Plays by Şahika Tekand
ÖZGÜR ÖZKURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Aydın ÜniversitesiDrama ve Oyunculuk Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. M. MELİH KORUKÇU