Three essays on the relationship between unemployment, employment and environmental pollution: Environmental Phillips Curve and Environmental Employment Curve approaches
İşsizlik, istihdam ve çevre kirliliği arasındaki ilişkiyle ilgili üç makale: Çevresel Phıllıps Eğrisi ve Çevresel İstihdam Eğrisi yaklaşımları
- Tez No: 841372
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA KEMAL BEŞER, DR. ÖĞR. ÜYESİ ANDREW ADEWALE ALOLA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 102
Özet
Küresel ısınma ve iklim değişikliği son yıllarda dikkat çeken önemli bir konudur. Bu tez ekonomik büyüme, enerji tüketimi (yenilenebilir-yenilenemeyen), işsizlik ve istihdamın çevresel kirlilik ile ilişkisi üzerine üç makaleden oluşmaktadır. İlk makalede 1990- 2020 dönemi için yüksek gelirli, üst ve alt orta gelirli (HUmLmI) ekonomilerde (gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler) Çevresel Phillips Eğrisi (EPC) hipotezine göre işsizlik ile çevresel kalite arasında bir takas ilişkisinin var olup olmadığı incelenmiştir. Bu makalede yeni dinamik otoregresif dağıtılmış gecikme simülasyon yaklaşımı kullanılmıştır. Ampirik bulgulara göre EPC hipotezi yüksek gelirli (gelişmiş) ekonomilerde kısa ve uzun vadede geçerli değildir. Ancak sonuçlar EPC hipotezinin üst ve alt orta gelirli (gelişmekte olan) ekonomilerde geçerli olduğunu desteklemektedir. Bu, insana yakışır iş fırsatlarının eksikliğinin/yüksek işsizlik oranlarının, yüksek gelirli ülkelerde çevre kalitesini engellediği, üst orta gelirli ülkelerde çevresel kaliteyi desteklediği ve alt orta gelirli ülkelerde çevre kalitesini artırmadığı anlamına gelmektedir. Ayrıca bu sonuçlara göre ekonomik büyüme ve fosil enerji kullanımı çevresel bozulmayı daha da artırmaktadır. Öte yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimi çevresel kirliliği HUmLmI ülkelerinde sırasıyla -0,22, -0,54 ve -1,15 oranında azaltmaktadır. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarının çevresel sürdürülebilirlik güdüsüne uyum sağladığını göstermektedir. İkinci makalede istihdam ile çevresel kirlilik arasındaki ilişki araştırılmış ve“Çevresel İstihdam Eğrisi”(EEC) hipotezi kavramı G-7 ve E-7 ülkelerinde panel eşik tahmin yöntemi ile araştırılmıştır. İcat edilen fonksiyon, çevre kirliliği ile istihdam arasında ters U şeklinde bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ampirik bulgular EEC hipotezinin G-7 ve E-7 ülkelerinde geçerli olduğunu göstermektedir. Katsayı tahminine göre istihdamın çevresel bozulmanın azalmaya başlayacağı dönüm noktası 66,59'dur. Bu durum istihdam oranının %66,59'a ulaşmasından sonra bozulmanın azalacağına işaret etmektedir. Sonuçlar, yeşil enerji dönüşümüne yapılan yatırımların mutlaka istihdam kaybına yol açmaması gerektiğini göstermektedir. Bu arada, yerli malzeme ve yenilenebilir enerji tüketimleri G-7 ve E-7 ekonomilerinde karbon emisyonlarındaki artışı değiştirirken, fosil yakıt enerjileri ülke gruplarında çevreyi daha da bozmaktadır. Bu nedenle, kamu-özel ortaklıkları yoluyla yenilenebilir ve temiz teknolojilerin geliştirilmesine yönelik araştırma ve yatırımı teşvik eden maliye politikası hayati önem taşımaktadır. Son olarak üçüncü makalede Çin'in ana ekonomik sektörlerinde çevresel istihdam eğrisinin (EEC) varlığı araştırılmıştır. Bu çalışmada, eşik otoregresif regresyon tahminini kullanarak 1990-2020 döneminde Çin'de karbon emisyonları, ekonomik büyüme, enerji tüketimi, yenilenebilir enerji tüketimi ve istihdam (sanayi, hizmetler, tarım) arasındaki ilişki incelenmektedir. EEC hipotezine göre çevre kirliliği ile istihdam oranı arasında ters U şeklinde bir ilişki bulunmaktadır. Ampirik sonuçlar, EEC hipotezinin Çin'de geçerli göründüğünü göstermektedir. Ayrıca, Çin'in üç ana sektöründe (sanayi, hizmet ve tarım) istihdamın çevre kirliliği üzerindeki etkisinin analizi, EEC hipotezinin sanayi ve tarım sektörlerinde reddedilemeyeceğini göstermektedir. Ampirik sonuçlar, enerji tüketimindeki %1'lik bir artışın karbon emisyonunda %0,92'lik bir artışa yol açtığını, yenilenebilir enerji kullanımının ise %0,18'lik bir azalmaya yol açtığını göstermektedir. Bu sonuçlar yeşil enerji dönüşümüne yapılan yatırımların istihdam kaybına neden olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, yenilenebilir ve temiz teknolojilere yatırımları teşvik eden, yenilenebilir enerjiyle ilgili kurumlardaki araştırmaları teşvik eden ve kamu-özel ortaklıklarını destekleyen politikaların desteklenmesi önemlidir. Ayrıca, çevreden veya refahtan ödün vermeden istihdam yaratmak için politika yapıcıların daha az kirletici olan veya karbon emisyonu üretmeyen alternatif teknolojileri uygulamayı tercih etmesi germektedir.
Özet (Çeviri)
Global warming and climate change are a critical issues that has attracted attention in recent years. This thesis consists of three papers on the relationship between economic growth, energy consumption (renewable and non-renewable energy), unemployment, employment and environmental pollution. The first paper analyzes whether there is a trade-off relationship between unemployment and environmental quality according to the Environmental Phillips Curve (EPC) hypothesis in high-income, upper and lower middle income (HUmLmI) economies (developed and developing economies) for the period 1990-2020. In this paper, a new dynamic autoregressive distributed lag simulation approach is used. According to the empirical findings, the EPC hypothesis is not valid in the short and long run in high-income (developed) economies. However, the results support the validity of the EPC hypothesis in upper and lower middle income (developing) economies. This means that lack of decent work opportunities/high unemployment rates hinder environmental quality in high-income countries, support environmental quality in upper middle-income countries and do not improve environmental quality in lower middle-income countries. Moreover, according to these results, economic growth and fossil energy use further increase environmental degradation. On the other hand, the consumption of renewable energy sources reduces environmental pollution by -0.22, -0.54, and -1.15 in HUmLmI countries, respectively. This shows that renewable energy sources adapt to the environmental sustainability motive. In the second paper, the relationship between employment and environmental pollution is investigated and the concept of the“Environmental Employment Curve”(EEC) hypothesis is investigated by using the panel threshold estimation method in G-7 and E-7 countries. The invented function shows that there is an inverted U-shaped relationship between environmental pollution and employment. Empirical findings show that the EEC hypothesis is valid in G-7 and E-7 countries. According to the coefficient estimation, the turning point of employment at which environmental degradation starts to decrease is 66.59. This indicates that deterioration will decrease after the employment rate reaches 66.59 percent. The results show that investments in green energy transition should not necessarily lead to employment loss. Meanwhile, consumption of domestic materials and renewable energies modifies the increase in carbon emissions in G-7 and E-7 economies, while fossil fuel energies further degrade the environment in country groups. Therefore, fiscal policy that encourages research and investment in the development of renewable and clean technologies through public-private partnerships is vital. Finally, the third paper investigates the existence of an environmental employment curve (EEC) in China's main economic sectors. This study analyses the relationship between carbon emissions, economic growth, energy consumption, renewable energy consumption, and employment (industry, services, agriculture) in China from 1990-2020 using threshold autoregressive regression estimation. According to the EEC hypothesis, there is an inverted U-shaped relationship between environmental pollution and employment rate. The empirical results show that the EEC hypothesis seems valid in China. Moreover, the analysis of the effect of employment on environmental pollution in the three main sectors of China (industry, services, and agriculture) shows that the EEC hypothesis cannot be rejected in the industrial and agricultural sectors. The empirical results show that a 1% increase in energy consumption leads to a 0.92% increase in carbon emissions, while the using renewable energy leads to a 0.18% decrease. These results show that investments in green energy transition do not lead to employment losses. Therefore, it is important to support policies that encourage investments in renewable and clean technologies, promote research in renewable energy-related institutions, and support public-private partnerships. Furthermore, to create jobs without compromising the environment or welfare, policymakers should encourage the introduction of alternative technologies that are less polluting or do not produce carbon emissions.
Benzer Tezler
- İktisatta histerezis etkiler üzerine beş deneme: Dış ticaret, istihdam, yatırım, finans, çıktı açığı
Five essays on hysteresis effects in economics: Foreign trade, employment, investment, finance, output gap
KORAY YILDIRIM
- Makro ihtiyati politika ve finansal istikrar ilişkisi: Türkiye'de konut sektörüne yönelik araçların etkinliği
The relationship between macro prudential policy and financial stability: Effectiveness of tools for the housing sector in Turkey
MURAT SARI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
EkonomiGalatasaray Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEHRA YEŞİM GÜRBÜZ
- Essays on migration and socio-economic factors
Göç ve sosyo-ekonomik faktörler üzerine makaleler
NAZİRE BEĞEN
Doktora
İngilizce
2023
EkonomiGebze Teknik Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HANDE BARLIN
- Three essays on monetary policy
Para politikası üzerine üç makale
ZELİHA SAYAR
Doktora
İngilizce
2023
EkonomiMarmara Üniversitesiİktisat (İngilizce) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HURŞİT GÜNEŞ
- İşsizlik ve ücret: İşgücü piyasası üzerine makaleler
Unemployment and wage: Essays on labour market
SENEM OĞUZ