Geri Dön

Ağır astıma nazal polipin eşlik etmesi biyolojik tedavi yanıtını etkiler mi? Nazal polip subgrup analizlerline göre omalizumab ve mepolizumab tedavi yanıtlarının karşılaştırılması

Does concomitant nasal polyp affect the efficacy of biologic therapy in severe asthma? Comparison of omalizumab mepolizumab treatment efficacy according to nasal polyp subgroup analyzes

  1. Tez No: 844501
  2. Yazar: FATMA KÜBRA KILIÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FATMA MERVE TEPETAM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Ağır astım, Nazal polip, Biyolojik ajan, Omalizumab, Mepolizumab, Severe asthma, Nasal polyp, Biologic agent, Omalizumab, Mepolizumab
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

Amaç: Nazal polipin eşlik ettiği kronik rinosinüzit (KRSvNP) ağır astıma sık eşlik eden komorbiditelerden biridir ve astım kontrolünü güçleştirir. Biyolojik tedavilerden sadece omalizumab ve mepolizumab tedavileri ülkemizde ağır astım tedavisinde geri ödeme kapsamında olup ağır astımın eşlik etmediği tek başına KRSvNP'de geri ödeme kapsamında değildir. Çalışmamızda primer olarak KRSvNP eşlik etme durumuna göre gruplandırılan, omalizumab veya mepolizumab ile en az 16 hafta süre ile tedavi edilen ağır astımlı hastalarda, bu biyolojiklerin klinik, spirometrik, enflamatuvar etkinliğini karşılaştırmayı amaçladık. İkincil olarak ise sadece KRSvNP eşlik eden ağır astımlı hastalarda klinik ve radyolojik olarak nazal iyileşme düzeyini değerlendirmeyi ve nazal polip fenotiplerinin iyileşme üzerine etkisini araştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezli retrospektif kesitsel gözlemsel bir çalışmadır. Ocak 2012- Eylül 2022 tarihleri arasında merkezimiz İmmünoloji ve alerji polikliniğinde en az 16 hafta süre ile omalizumab veya mepolizumab tedavisi almış olan 134 ağır astımlı hasta incelenmiştir. Ağır astım nedeniyle bu biyolojik ajanları kullanan hastalar öncelikle KRSvNP eşlik edip etmeme durumuna göre astım atak sayıları, astım kontrol testi (AKT), 1. saniyedeki zorlu expiratuar hava akımı (FEV1) mL ve %, vital kapasitenin %25-75 arasındaki zorlu expiratuar hava akımı (FEF25- 75) mL ve % ve eozinofil düzeylerindeki değişimler ve tedavi yanıtları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sonrasında hastalar bazal periferik eozinofil düzeylerine göre tip 2 baskın fenotip ve tip 2 baskın olmayan fenotip olarak ikiye ayrılarak biyolojik ajanların bu fenotipler üzerine etkileri incelenmiştir. Ayrıca KRSvNP eşlik eden grupta hastaların biyolojik ajanlar sonrası rinosinüzit semptomları vizüel analog skala (VAS) ile, yaşam kaliteleri sino-nasal outcome test-22 (SNOT-22) ile ve paranazal sinüs bilgisayarlı tomografileri (BT) Lund MacKay ve Modifiye Lund MacKay skorlama sistemi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: 134 ağır astımlı hastanın 37'sinde KRSvNP eşlik etmektedir. Biyolojik ajanlar ile tedavi sonrasında KRSvNP durumundan bağımsız olarak hastaların astım atak sayıları, AKT, FEV1 mL ve % değerlerinde anlamlı iyileşmeler görülmüştür. FEV1 düzeylerindeki iyileşme KRSvNP eşlik eden grupta daha belirgin olmasına karşılık istatistiksel olarak anlamlı saptanmamıştır. Astım atakalarını azaltma başarısı KRSvNP durumundan bağımsız olarak tip 2 baskın fenotipte anlamlı olarak mepolizumab tedavisi lehinedir. KRSvNP eşlik eden grupta nazal semptomlarda (burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı ve yüzde basınç hissi) ve SNOT-22 skorlarında anlamlı iyileşmeler görülmüştür. Mepolizumab tedavisi ile koku kaybında anlamlı iyileşme görülürken omalizumab ile iyileşme anlamlı saptanmamıştır. Biyolojik ajanlar sonrası Lund MacKay ve Modifiye Lund Mackay skorlarında hafif bir gerileme olmasına karşılık istatistiksel olarak anlamlı saptanmamıştır. Her ne kadar tip 2 baskın olan fenotip bazalde klinik ve radyolojik olarak daha ağır hastalardan oluşsa da biyolojik etkinlik benzer bulunmuştur. Sonuç: Eozinofil predominansı ile seyreden KRSvNP eşlik eden ağır astımlı hastalarda biyolojik tedavi sonrası solunumsal ve nazal parametrelerde düzelme sağlanırken radyolojik olarak sinüslerde belirgin iyileşme saptanamamıştır. Mepolizumab tedavisi astımda tip 2 baskın fenotipte atakları azaltma bakımından, KRSvNP'de ise tip 2 baskın olma durumundan bağımsız olarak nazal koku skorunda iyileşme açısından üstün bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

Objective: Chronic rhinosinusitis with nasal polyps (KRSvNP) is a common comorbidity of severe asthma and complicates asthma control. Among biological therapies, only omalizumab and mepolizumab are covered for reimbursement in the treatment of severe asthma in our country, but KRSvNP without severe asthma is not covered for reimbursement. In our study, we aimed to compare the clinical, spirometric and inflammatory efficacy of these biologics in patients with severe asthma treated with omalizumab or mepolizumab for at least 16 weeks, grouped according to the presence of KRSvNP. Secondarily, we aimed to evaluate the level of nasal improvement clinically and radiologically in only patients with severe asthma accompanied by KRSvNP and to investigate the effect of nasal polyp phenotyps on improvement. Materials and Methods: Our study is a single-center retrospective cross- sectional observational study. Between January 2012 and September 2022, 134 patients with severe asthma who received omalizumab or mepolizumab treatment for at least 16 weeks in the Immunology and Allergy Department of our center were examined. Patients who used these biologic agents for severe asthma were first analyzed comparatively according to the number of asthma attacks, asthma control test (AKT), forced expiratory volume in 1st second (FEV1) mL and %, forced expiratory airflow between 25-75% of vital capacity (FEF25-75) mL and %, and changes in eosinophil levels and treatment responses according to whether they are accompained by KRSvNP or not. Subsequently, patients were divided into type 2 dominant phenotype and type 2 non-dominant phenotype according to baseline peripheral eosinophil levels and the effects of biological agents on these phenotypes were studied. In addition, rhinosinusitis symptoms were evaluated with visual analog scale (VAS), quality of life with sino-nasal outcome test-22 (SNOT-22) and paranasal sinus computed tomography (BT) with Lund MacKay and Modified Lund MacKay scoring system in the group with CRSvNP. Results: 37 of 134 patients with severe asthma accompained by KRSvNP. After treatment with biologic agents, significant improvements were observed in the number of asthma attacks, AKT, FEV1 mL and %, independent of KRSvNP status. Although the improvement in FEV1 levels was more noticeable in the group with KRSvNP, it was not statistically significant. The success in reducing asthma attacks was significantly in favor of mepolizumab treatment in the type 2 dominant phenotype independent of KRSvNP status. Significant improvements in nasal symptoms (rhinorrhea, postnasal drip, nasal congestion and facial pressure sensation) and SNOT- 22 scores were observed in the group with KRSvNP. Significant improvement in loss of smell was observed with mepolizumab treatment, but not with omalizumab. Although there was a little regression in Lund MacKay and Modified Lund Mackay scores after biologic agents, it was not statistically significant. Although the type 2 predominant phenotype consisted of clinically and radiologically more severe patients at baseline, biologic efficacy was similar. Conclusion: In patients with severe asthma accompanied by KRSvNP with eosinophil predominance, respiratory and nasal parameters improved after biologic therapy, but no significant improvement was found radiologically in the sinuses. Mepolizumab treatment was superior in reducing attacks in asthma with type 2 predominant phenotype and improvement in loss of smell regardless of type 2 predominance.

Benzer Tezler

  1. Paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisinde saptanan kronik sinüzit ve nazal polip varlığının kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) şiddeti üzerine etkisi

    Impact of chronic sinusitis and nasal polyposis identified with paranasal sinus computerized tomography on the severity of chronic obstructive lung disease

    ALPER KELEMENÇE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıCumhuriyet Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZNUR ABADOĞLU

  2. Nonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlarla alevlenen hava yolu hastalığında (N-ERD) platelet-lökosit kümelerinin rolünün araştırılması

    Investigation of the role of platelet-leukocyte aggregates in nonsteroidal anti-inflammatory drug exacerbated respiratory disease (N-ERD)

    SELCAN GENÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Allerji ve İmmünolojiHacettepe Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM ÇAĞATAY KARAASLAN

    DOÇ. DR. EBRU DAMADOĞLU

  3. Kronik rinosinüzit/nazal polipli geç başlangıçlı eozinofilik astımın T hücre immün fenotipleri, periostin ve fibrinolitik sistem ile ilişkisi

    Association of late-onset eosinophilic asthma with chronic rhinosinusitis/nasal polyp with T cell immune phenotypes, periostin and fibrinolytic system

    İNSU YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Tıbbi BiyolojiErciyes Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERPİL TAHERİ

  4. Ağır astımlı hastaların ses kalitesinin 'ses handikap endeksi' ve 'praat' ile değerlendirilmesi

    Assessment of voice quality in severe ASTHMA using voicehandicap index and praat

    DİLARA GAMZE AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs Hastalıklarıİstanbul Medipol Üniversitesi

    Dil ve Konuşma Terapisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ TALAT BULUT

  5. Ev tozu akarına duyarlı persistan astımlı çocuklarda sublingual immunoterapinin hastalığın doğal seyri üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    CEVDET ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Allerji ve İmmünolojiMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. IŞIL BERAT BARLAN