Tip – 2 diabetes mellitus hastalarinda proteinüri ile atriyal fibrilasyon arasindaki i̇lişkinin sol atriyal strain ile incelenmesi
Investigation of the relationship between proteinuria and atrial fibrillation in type-2 diabetes mellitus patients with using left atrial strain
- Tez No: 845516
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT ÇELİK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 105
Özet
Amaç: Atriyal fibrilasyona (AF) sebep olan birden fazla etyolojik faktör bilinmektedir. Diyabetik nefropatili hastalarda proteinürinin bağımsız bir kardiyovasküler risk faktörü olduğu bilinmektedir. İleri evre kronik böbrek hastalığı olmayan hastalarda proteinürinin de atriyal fibrilasyona yol açabileceği ya da atriyal fibrilasyon öncesi bozulan sol atriyal strain parametrelerini etkiyebileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada amaç diyabetik hastalarda proteinüri ve atriyal fibrilasyon arasındaki ilişkiyi sol atriyal strain ile ortaya koymaktır. Yöntem: Ocak 2021 ile Kasım 2022 arasında polikliniğe başvuran tip-2 diyabetik hastalar dahil edilmiştir. Diyabetik hastalar AF tanısı olup proteinürisi olan ve olmayanlar ve AF'si olmayıp proteinürisi olan ve olmayanlar olmak üzere 4 alt grupta incelenmiştir. Katılımcılara transtorasik ekokardiyografi kayıtları üzerinden Philips Epiq 7 (Philips Medical Systems, Bothell, WA) cihazı ile 3.5 MHz transduser kullanılarak sol atriyal strain analizi yapılmıştır. Hastaların dosyaları, laboratuvar bulguları ve sisteme kayıtlı ekokardiyografi görüntüleri üzerinden çalışma retrospektif olarak planlanmıştır. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 62.91 (±10.06) yıl idi. Hasta popülasyonun %53.2'si kadındı. Popülasyonun %51.6' sı AF (+), %48.4'ü AF (-) grupta yer aldı. Proteinüri (-) grup %50, proteinüri (+) grup %50 'yi oluşturdu. Proteinüri varlığı ile strain parametreleri (hem Pik atriyal longitidunal strain hem conduit strain) arasında pozitif ama zayıf bir korelasyon vardır. AF(+) olan hastalar proteinüri durumuna göre değerlendirildiğinde gruplar arasında strain değerleri açısından istatistiksel anlamlı bir fark bulunmadı(p=0.573). Proteinüri pozitif grupta, negatif gruba kıyasla diyastolik kan basınçları daha yüksek bulundu (p=0.028). Sonuç: Proteinüri; AF'si olan ve proteinürisi olan hastalarda diyastolik kan basınçları üzerine olumsuz etki göstermiştir. Her ne kadar, tip-2 diyabetes mellitus (DM)' li hastalarda proteinüri varlığı ile sol atriyal strain paremetreleri arasında korelasyon gösterilmiş olsa da, muhtemelen az sayıdaki hasta varlığından kaynaklı AF varlığı ve proteinüri varlığı ile sol atriyal strain parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı birliktelik bulunmadı. Ancak yine de bizim bulgularımızın tip - 2 DM'li hastalarda proteinüri varlığının sol atriyal strain parametrelerini bozabileceği yönündeki ileri çalışmalara ışık tutacağı kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Aim: There are multiple etiological factors known to cause atrial fibrillation. Proteinuria is known to be an independent cardiovascular risk factor in patients with diabetic nephropathy. It has been considered that proteinuria in patients without advanced-stage chronic kidney disease may lead to atrial fibrillation or affect impaired left atrial strain parameters before atrial fibrillation onset. The objective of this study is to elucidate the relationship between proteinuria and atrial fibrillation in diabetic patients by using left atrial strain. Method: Patients with type 2 diabetes who presented to the outpatient clinic between January 2021 and November 2022 were included in the study. Diabetic patients were categorized into four subgroups: those with a diagnosis of atrial fibrillation with or without proteinuria, and those without atrial fibrillation with or without proteinuria. Participants underwent left atrial strain analysis using transthoracic echocardiography recordings obtained with a 3.5 MHz transducer on the Philips Epiq 7 device (Philips Medical Systems, Bothell, WA). The study was retrospectively planned based on patient files, laboratory findings, and echocardiography images recorded in the system. Results: The average age of the participants was 62.91 (±10.06) years. 53.2% of the patient population were female. Of the population, 51.6% were in the AF (+) group and 48.4% in the AF (-) group. The proteinuria-negative group constituted 50%, and the proteinuria-positive group constituted the remaining 50%. There is a positive but weak correlation between the presence of proteinuria and strain parameters (both PALS and conduit strain). When AF(+) patients were evaluated based on the presence of proteinuria, there was no statistically significant difference in strain values between the groups (p=0.573). In the proteinuria-positive group, diastolic blood pressures were found to be higher compared to the negative group (p=0.028). Conclusion: Proteinuria has been shown a negative impact on diastolic blood pressures in patients with AF and proteinuria. Although a correlation has been demonstrated between the presence of proteinuria and left atrial strain parameters in patients with type - 2 diabetes mellitus, no statistically significant association was found between the presence of AF and proteinuria and left atrial strain parameters, probably due to the small number of patients. Nevertheless, we believe that our findings may shed light on future studies suggesting that the presence of proteinuria in individuals with type 2 diabetes mellitus could adversely affect left atrial strain parameters.
Benzer Tezler
- Tip 2 diabetes mellitus hastalarında idrar mikroalbuminüri konsantrasyonlarına göre serum ve idrar adropin düzeyleri
Microalbuminuria by concentration serum and urine levels of adropin in patients with type 2 diabetes
BURAK ÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıFırat ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. YUSUF ÖZKAN
- Tip 2 diabetes mellitus hastalarında C-peptid düzeyi ile diyabetik nefropati arasındaki ilişki
The relationship between C-peptid level and diabetic nephropaty in TYPE 2 diabetes mellitus patients
BİLAL KATİPOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN NİSBET YILMAZ
- Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda serum sistatin c ve proteinüri düzeyleri arasındaki ilişki
In patients with TYPE 2 diabetes mellitusrelationship between proteinuria levels and serum cystatin c
ARDA CUMA YAPAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMÜR TABAK
- Tip 2 diyabetes mellitus hastalarında monosit/HDl oranının mikrovasküler komplikasyonlarla ilişkisi
The relationship between monocyte / HDl ratio and microvascular complications in typE 2 diabetes mellitus pati̇ents
AHMET DÜZGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. NAMIK YİĞİT
- Hipertansiyonu olan tip 2 diyabetes mellitus hastalarında sodyum glukoz CO-transporter 2 inhibitörlerinin hipertansiyon ve böbrek fonksiyonları üzerine etkisi
The effect of sodium glucosi CO-transporter 2 inhibitors on hypertension and renal functions in TYPE 2 diabetes mellitus patients with hypertension
YUSUF YAKUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EŞREF ARAÇ