Geri Dön

Coğrafi bilgi sistem destekli bütünleşik bir kentsel dönüşüm modelinin geliştirilmesi ve uygulanması

Development and implementation of an integrated urban regeneration model supported by geographical information systems

  1. Tez No: 848300
  2. Yazar: ALİ TUNÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TAHSİN YOMRALIOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mühendislik Bilimleri, Engineering Sciences
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Geomatik Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 217

Özet

Yüzyılın son otuz yılında sanayi tesislerine dayalı kentsel alanın yapılaşma süreci, şehirleşme sürecinde kamuya ait alanların, çeşitli üretken süreçlere katkıda bulunarak özel çıktıları geliştirmesine, bu amaçla kentin varlığının kolektif bir varlık olarak değerlendirilmesine ve politikaların bu yönde üretilmesine yol açmıştır. Bu noktada şehir planlamasında kentsel mekan bir toplumsal ürün olarak sunulmuş ve odak noktası; kentsel büyüme ve mekansal dönüşümün öne sürülen“modern şehir”konseptinde finansal gelişime hizmet etmesine sebep olmuştur. Kentlerin“modernleşme”süreçlerinde mekansal gelişimin temel taşı olan arazilerin kamu eliyle geliştirilmesi birçok yatırıma fırsat sunmuş ve taşınmaz gelişimini hızlandırmıştır. Ancak çağdaş kentin, sermaye birikimi ve sınıf mücadelesine zemin oluşturacak şekilde evrilmesi ve kentsel toprakların sermayenin küresel büyüme stratejisinde artan merkeziliği, arazi değerinde karlılık arayışına sebep olmuştur. Böylece,“modern şehir”kent planlamasında altyapı ve sosyal donatı alanlarıyla bağlantılı olarak kentin gelişme alanlarında, üst düzey yeni konut ve ticari binaları ile mekansal dönüşümler gerçekleştirilmiş ve şehrin gerçek ihtiyaçlarından ve planlama ilkelerinden uzaklaşan bir şehircilik anlayışı benimsenmiştir. Bu dinamik yapı, kiraların ve konut maliyetlerinin artışına sebep olmuş ve kentsel yaşamın sınıflaşarak dengesiz bir yapıya sahip olmasına yol açmıştır. Bu sınıf farklılıkları, kırsaldan kentlere hızlı göçün yaşanması ile kentlerde gecekondu alanlarının artışını tetiklemiştir. Zaman içerisinde bu kentler hızla imarlaşma sürecine girmiş ve arsa ihtiyaçlarını gidermek adına farklı imar uygulama yöntemleri hayata geçirilmiştir. Türkiye'de kentleşme süreci, 1950'li yıllarda kent nüfusunun artışı ve gecekondu sorunlarıyla karşı karşıya kalan kentlerde arazi düzenlemeleri dönemi ile başlamıştır. 1980'lerden itibaren, ekonomik yeniden yapılanma ve küreselleşme nedeniyle İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentler başta olmak üzere hızlı nüfus artışına hazır olmayan şehirler bu kentsel yayılmaya neden olan konut sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Sağlıklı ve yaşanılabilir kentsel mekan üretimi açısından bakıldığında, kentsel yaşam alanlarının yeniden düzenlenmesi ihtiyacı öncelikli hale gelmiş ve büyük şehirlerde artan konut arzı ve kaçak yapılaşma sorununa yönelik üretilen çözümler, dönemin sorunlarını çözmekten uzak kalmıştır. Çarpık yapılaşmış, köhneleşmiş, afetlere ve kentsel risklere duyarlı, altyapısı yetersiz ve niteliksiz, yoğun yapılaşmış, yasal ya da imara aykırı yerlerdeki mülkiyetin yeni imar planı verilerine uygun olarak yeniden düzenlenmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz özellikli bir imar uygulaması olan“Kentsel Dönüşüm”, bu sorunlara getirilebilecek en verimli çözüm olarak gündeme gelmiştir. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, ülkemizdeki afet riskinin önlenmesine yönelik dönüştürme uygulamalarının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Planlama boyutuyla ele alındığında kentsel dönüşümün nerede yapılacağı sorusu, dönüşümün ilk ayağını oluşturmaktadır. Ülkemizde dönüştürülmesi gereken deprem kuşağında yer alan ciddi sayıda riskli bölge bulunmasından ötürü büyük önem taşımaktadır. Ayrıca belirlenecek alandaki mevcut durum, hazırlanacak planın fonksiyonel amacına dönük oluşturulması için hassasiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bu konuların önemleri göz önünde bulundurulduğunda, öncelikle kent bütünü ölçeğinde fonksiyon alanları kararının verilmesi gerekmektedir. Eğer kent bütünü içinde konut alanlarının, ticaret alanlarının ve kültürel alanların nerelere konumlandırılması gerektiği sorusu dönüşüm öncesi planlama sürecinin içine dâhil edilmemişse, dönüşüm sonrasında fonksiyon alanlarının dağılımında çok ciddi dengesizlikler ortaya çıkabilir. Dönüşüm uygulamalarının, belirlenen dönüşüm alanlarının taşıdığı nitelikler kapsamında hangi mevzuata tabi olarak yapılacağı dönüşüm sürecinin ikinci ayağını oluşturmaktadır. Bu kapsamda afet riski taşıyan alanların dönüşümü,“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği”ne göre uygulamaya konulmaktadır. Kentlerimizde çarpık yapılaşmış, köhneleşmiş, altyapısı yetersiz ve niteliksiz, yasal ya da imara aykırı yerlerindeki mülkiyetin, yeni imar planı verilerine uygun olarak düzenlenmesini hedefleyen bu mevzuat ile kentsel yaşamın altyapısını oluşturmaya yönelik projelerin uygulanılmaya başlaması ve etkin kentsel dönüşüm için mevzuat ve uygulamaların fonksiyonel model ile desteklenmesi gerekmektedir. Kentsel dönüşüm süreçlerinin diğer planlama süreçlerinde olduğu gibi, geniş kapsamlı bir yaklaşım ile gerçekleştirilmesi için oluşturulacak fonksiyonel modelin konumsal bir tabana göre oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Kentsel dönüşüm projeleri öncelikli olarak afete dayanıksız ve/veya mühendislik hizmeti almamış yapılar dikkate alınarak ayrıca da kentlerin konut gereksinimlerini sağlayacak şekilde ele alınarak, ivedilikle mevcut konut durumuna ilişkin dayanıklılık, değer, sahiplik ve kullanım tespitleri yapılmalı, kent genelinde mülkiyet analizleri ile kentsel dönüşüm planlarına altlık teşkil edecek şekilde taşınmaz malların genel envanterlerinin çıkarılması gerekmektedir. Kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında karar vermede büyük bir öneme sahip olacak olan bu taşınmaz bilgi tabanı neticesinde projeler daha sağlıklı ele alınarak daha bütüncül yaklaşımlar üretilebilecektir. Harita bilgisi ve coğrafi veriye dayalı karar analizlerine ihtiyaç duyan kentsel dönüşüm projelerinde bilgi sistemlerinin kullanılması gerekmektedir. Böylece kentsel dönüşümle birlikte kentsel gelişmeler için kurumlar arası iş birliği ile hızlı ve düşük maliyetli veri entegrasyonu ile mevcut verilerin tekrarlı kullanımı zaman ve emek kaybı önlenecek, daha doğru karar verme ve yatırımların daha etkin kullanımı mümkün olacaktır. Bu tez kapsamında kentsel dönüşüm uygulama süreçleri ortaya koyulmuş ve iş kalemlerine ait veri fonksiyon matrisinin oluşturulmasının ardından, tez kapsamında oluşturulacak modelde kullanılacak veriler belirlenerek bütünleşik bir kentsel dönüşüm için hangi coğrafi verilerin kullanılacağı planlanmıştır. Bu şekilde bilgi tekrarı önlenmiş, veri bütünlüğü sağlanmış ve veriler doğru/etkin kullanıma hazır hale getirilmiştir. Bu noktada çalışmada ortaya koyulan model ihtiyacının sebepleri, ilk bölümde Bakanlık'ın bu güne kadarki çalışmaları ele alınarak, elde edilen veriler ile ortaya koyulmuş ve yapılan analizler ile bu ihtiyaçlar belirlenmiştir. Veri yönetiminin hedeflendiği tasarım aşamasında, öncelikle dönüşüm projelerinde girdi ve çıktı verilerinin tanımlanması ile uygulanması gereken istatistiksel ve mekansal analizlerin neler olduğu ortaya koyulmuştur. Temel istatistik ve mekânsal analizlere ilave olarak, mevcut verilerden yararlanarak ileriye dönük tahminlerin yapılması, fizibilite amaçlı tespitler, planlama için gerekli donatıların en uygun alanlara yerleştirilmesi, yığılı verilerin istatistiksel olarak irdelenmesi, zamansal konum değişimlerinin izlenmesi gibi birçok neden ve niçin sorularına cevap aranacak nitelikteki karar verme analizleri de bu tez kapsamında ele alınmıştır. Riskli alan ve rezerv alan kavramları tüm bu planlanan çizgide ayrı şekilde ele alınmış; uygulamaya geçirilebilecek şekilde şimdiye kadar yapılan çalışmalar ile yürütülmekte olan uygulamalar çalışmaya dahil edilmiştir. Tez çalışmasının farklı aşamalarında elde edilen veriler neticesinde çalışmalar etap etap farklı metodlarla ele alınmış ve sonuçta afet odaklı kentsel dönüşüm kavramının nasıl ele alınması gerektiği neden-sonuç ilişkileri kurularak ortaya koyulmuştur. Bu tezin gerçekleştirilmesi ile öncelikle kentsel dönüşümde bilgi sistemleriyle çalışmaların günlük işleyişinde, plan ve karar mekanizmalarında önemli rolü olan süre, iş takibi, denetimi gibi karmaşık olan birçok faaliyetin daha hızlı, etkin ve ekonomik olarak yürütülmesi mümkün olabilecektir. Bu bütünleşik yaklaşım, kentin yeni imar yapısında olumlu etkilere sebep olabilecek dönüşüm projelerinin gerçekleştirilmesine neden olacaktır.

Özet (Çeviri)

The urbanization process in Turkey, began in the 1950s with the development of planning concepts and rapid increase in population from rural to urban. While the cities that faced with rapid migration initially faced with the problems of squatting, in the course of time, the period of land arrangements started to be experienced in order to meet the needs of the cities. From the 1980s, the cities globally experienced a restructuring and regeneration process due to the economic restructuring and globalization. Cities that are not ready for such a rapid population increase, especially megacities such as Istanbul, Ankara, and Izmir, have faced housing problems that resulted in slums and urban sprawl. Today, cities accommodate over 75 percent of the country's population and contribute substantially to its industrially competitive economy. In the follow-up period, the urban regeneration period started. The various regeneration solutions produced for the increasing housing supply and the problem of illegal construction especially in big cities remained far from solving the problems of the period due to the inadequacy of the legal basis of the practices. Addressing the regeneration with temporary solutions has led to the continuous post-ponement of the regeneration problem in Turkey, which is under disaster risk, and the inability to determine the building stock that needs to be regenerated. After 1999 Marmara Earthquake, Ministry of Environment and Urbanization stated that, there are approximately 19 million building stocks in Turkey and 35% of these buildings should be considered as risky for life and property safety. Considering the population density, Marmara Earthquake created a breaking point for the widespread problem of“slum”settlement in the peripheries of the city center in Istanbul due to reasons such as the lack of affordable housing and the lack of legal housing areas, and the views developed for these settlements within the framework of the urban arrangement approaches at that time. In addition to the reasons mentioned above, Istanbul, located on the North An-atolian fault line of Turkey, is easily seen as the city where the regeneration should be implemented most urgently and quickly due to the disaster risk. At this point,“A Disaster Prevention / Mitigation Basic Plan in Istanbul Including Micro-zonation in the Republic of Turkey”project was completed in 2002 with Istanbul Metro-politan Municipality (IMM) and Japan International Cooperation Agency (JICA). According to this project, the vulnerability of buildings and infrastructures was examined on a neighborhood basis in order to identify areas with high risk of damage in a possible earthquake in Istanbul. With this study, it is aimed to determine the necessary measures to be taken in the short, medium and long term as well as the development of new projects for the reduction of earthquake damages. With this project, which was prepared on the basis of 4 different scenario earthquakes, the amount of damage to all infrastructure and superstructures on a neighborhood basis was determined. According to two different sce-narios in the report (projected for an earthquake with a magnitude of 7.5 and 7.7), possible loss and damage situation; according to the analysis made on approximately 750,000 buildings, 3,040,000 households and 9,000,000 population; 50,000 to 60,000 heavily damaged buildings, 500,000 to 600,000 homeless families, 70,000 to 90,000 dead, 120,000 to 130,000 seriously injured, 400,000 lightly injured, water leaks at 1,000 to 2,000 points, gas outlets in 30,000 natural gas cans, 3% of electrical cables ruptured, 50 million tons of debris, around 40 billion USD financial loss, rescue operation for 1,000,000 people, 330,000 tents will be needed. Following this report, Istanbul Earthquake Master Plan (2003) was prepared by IMM Planning and Zoning Department / Soil and Earthquake In-vestigation Directorate and associate groups. This plan was presented as an action plan expressing the process to be managed by bringing new planning and regeneration concepts to the agenda for Istanbul. At this point, within the scope of the preparations for the“Urban Regeneration Master Plan”, two complementary studies,“Microzonation Stud-ies (2009)”and“Urban Geology Studies (2011)”, were carried out. At the same time, the draft of the urban regeneration law, the preparation of which was completed, was submitted to the relevant authorities. In 2012, Law No. 6306 on the 'Regeneration of Areas under Disaster Risk' was enacted. The main objective of the law, which is described as the largest zoning movement initiated in Turkey, is to ensure that there is no loss of life and property as a result of any disaster, and to regenerate cities into healthy and safe liv-ing environments. Law No. 6306 (Regeneration of Areas under Disaster Risk) constitutes the legal basis for regeneration practices for the prevention of disaster risk in Turkey. The implementation of the areas and structures under disaster risk will be carried out in stages. First, determinations will be made to reveal the risk and secondly it will be ensured that the area or building parcel is ready for conversion. In the third stage, it will be re-structured or strengthened in accordance with current needs and techniques. However, the Law No. 6306, which is described as a comprehensive and detailed urban regeneration practice, has several aspects that are legally and technically criticized. With this legislation, it is necessary to implement the projects to form the infrastructure of urban life in a sustainable manner and to support the legislation and practices for effective urban regeneration with the functional model. As in other planning processes, urban regeneration processes need to be formed according to a spatial base. Problems arising from lack of institutional structure in urban regeneration applications, problems arising from local governments, lack of personnel with sufficient knowledge on the subject, problems due to lack of legislation, lack of selection of areas in a healthy way, problems encountered in informative studies of projects, differences in implementation approach of consultant firms, financing problems constitutes the main problem definitions for the holistic applications. This suggests that a healthy regeneration cannot be achieved unless the project design, legislation, valuation, finance and data managament factors are provided. Within the scope of this thesis, the urban regeneration implementation processes were revealed and after the data function matrix for the work items was created, data collection studies were started. By determining the data to be used in the model to be created within the scope of the thesis, it is planned which data will be used for an integrated urban regeneration. In this way, information duplication is prevented, data integrity is ensured and data is made available for correct/effective use. At this point, the reasons for the need for a model put forward in the study were discussed in the first part of the Ministry's work to date, and this need was clearly revealed with the data obtained. In the design phase where data management is aimed, first of all, the definition of input and output data in regeneration projects and the statistical and spatial analyzes that should be applied are revealed. In addition to basic statistics and spatial analyses, decision making in a way that seeks answers to many reasons and why questions such as making forward-looking estimations using existing data, determinations for feasibility purposes, placing the necessary equipment for planning in the most suitable areas, examining the stacked data statistically, monitoring temporal location changes. analyzes are also covered in this thesis. The concepts of risky area and reserve area have been handled separately in all this planned line; The studies carried out so far and the applications that have been carried out so that they can be put into practice are included in the study. As a result of the data obtained at different stages of the thesis study, the studies were handled with different methods step by step and as a result, how the concept of disaster-oriented urban regeneration should be handled in Istanbul was revealed by establishing cause-effect relationships. With the realization of this thesis, it will be possible to carry out many complex activities such as time, business follow-up and control, which have an important role in the daily functioning of the work with information systems in urban regeneration, and in planning and decision mechanisms, faster, more effectively and economically. This integrated approach will lead to the realization of regeneration projects that can have positive effects on the new zoning structure of the city.

Benzer Tezler

  1. Kırsal mirasın korunmasının kırılganlığı üzerine: Dikili-Yahşibey Köyü örneği

    On the fragility of rural heritage conservation: The case of Dikili-Yahşibey Village

    TUĞÇE ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SAKİNE YILDIZ SALMAN

  2. Kentsel koruma uygulamalarında bilgisayar kullanımıyla üçüncü boyut etkilerinin değerlendirilmesi: Zeyrek örneği

    Three-dimensional evaluation in urban conservation applications by means of computer based systems: Zeyrek case study

    TURGAY KEREM KORAMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURAN ZEREN GÜLERSOY

  3. Taksim Cumhuriyet Meydanı örneğinde fotogrametri ve lazer tarama verileriyle bütünleşik 3B kent modeli üretimi

    Producing 3D city model with the combined photogrammetric and laser scanner data in the example of Taksim Cumhuriyet Square

    CUMHUR ŞAHİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Jeodezi ve FotogrametriYıldız Teknik Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYHAN ALKIŞ

  4. Patlatmalı kaya kazıları için coğrafi bilgi sistemi destekli uzman bir sistemin geliştirilmesi

    The development of an expert system based on geographic information system for rock excavation by blasting

    UFUK GÖKHAN AKKAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Maden Mühendisliği ve Madencilikİstanbul Üniversitesi

    Maden Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ KAHRİMAN

    PROF. DR. NİHAT ENVER ÜLGER

  5. GPS/IMU verilerini kullanarak hava fotoğraflarının doğrudan yöneltilmesi ve birleştirilmiş blok dengeleme olanakları

    The Possibilties of the direct georeferencing and combined adjustment of aerial photographs using GPS/UMI data

    NACİ YASTIKLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Jeodezi ve FotogrametriYıldız Teknik Üniversitesi

    Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET YAŞAYAN